24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

işimize geliyor. Şimdilerde si? daha yasal yaşamımızı bütünüyle kaplayan, kaygılarımızı ve öfkelerimizi durmadan büyüten dinci yapılanma, gericilik, yobazlık, türban, simgeleşmiş başörtüsü, ırkçılık, ayrımcılık ABD’nin, AB’nin saldırganlaşan yağmacılığı üzerine ne zaman konuşmak yazmak gereği doğsa; çocukluğuma, gençliğime, umudun ardı sıra akan zamana dönüyorum: Dönüyorum da, "Solgun bir gül oluyor dokununca". BİLİMİN AYDINLIĞI Yazıklanmak için değil ama söylemeden duramıyorum. Atatürk ve yol arkadaşları, aydınlanmamızın yiğit önderleri, özgecileri bir güzel ülke, bir güzel çağdaşlaşma haritası bıraktılardı bize. Türk olmaktan onurluyduk, geleceğe güvenle bakıyorduk. Özgeciydik. Toplumsal önceliklerimiz her şeyin üstündeydi. Yurdumuzun, ulusumuzun üstüne titriyorduk. Onu gövermek, daha güzel günlere taşımak en büyük emelimizdi. O yıllarda umut, mavi bir gök kadardı. "Yoksulduk, ama dik başlıydı onurumuz." Atatürk dönemine yetişememiştik, ama onun atılımını, coşkusunu, dirimini, aydınlığını "O beyaz atlara binip giden" öğretmenlerimizden almıştık. "Aklın, bilimin aydınlığına" sarılmıştık. Atatürk’ün bize bıraktığı coşkusu üstünde tüten bir kalıttı (mirastı) bu. Kurtuluş Savaşı’ndan, devrim ilkelerinden gelen doğrultumuz, ulusal çizgimiz, 6 Okumuz vardı. Donanımlıydık. Yarınlara hazırdık. Dindarlık, dini bütün yaşam hiçbir zaman sorunumuz olmuyordu. Bu kulla Tanrısı arasında geçen bir yücelik bağıydı. Güncelliği bile yoktu. Büyük kentlerin yoksul evlerinde (ne kadar da çok benzerdik birbirimize) büyümüştük. Okulluyduk. Dinin gereklerini ninelerimizden, annelerimizden babalarımızdan öğrenmiştik. Ramazanlarda cami avlularında oynamış, oruç bozmaları düş gibi yaşamıştık. Tutmazdık, kılmazdık ama orucu namazı bilirdik. Büyüklerimiz bir gönül sevgisi içinde yerine getirirlerdi inançlarının gereğini. Başörtüleri vardı, daha yoksullarımız, göçle gelmişlerimiz çarşaf da giyerlerdi. Açılamamışlardı. Ama CUMHURİYET KİTAP SAYI çocuklarıyla, torunlarıyla aynı okulları bölüşürdük. Ortaktı duyarlıklarımız. Birlikte büyürdük. Saygıda, sevgide kusur etmezdik hiçbirine. Herkesi kucaklamaktı, olmayana yardım etmekti bize "din" diye öğrettikleri. Biz gelecektik. Çağdaş bir dünyaya doğru yol alıyorduk. Tarımda, sanayide atılımlar yapılmıştı. Kurtuluş Savaşı’nda savaştığımız bağımsızlık "düşmanlarımıza" karşı çok duyarlıydık. Bağımsızlığımız üstüne titrerdik. Ulusal çıYetkin Aröz karımızı düşünürdük. Yerli Mallar Haftası yapardık. Yabancı ülkelerle kurduğumuz ilişkideki "kuşku" adeta kalıtsal bir dokuydu. Kör karanlıkları aşacaktık, bir daha teslim alamayacaklardı bizi... Şimdi "Görmüyorlar gelip geçenler" (Sayfa 53). “Türkçeden Türkçe’ye Çevrildikçe Atatürkçülük" yazısında da bugünlere gelişimizi özetliyor kısaca: "Atatürkçü olmak, Atatürkçülüğü doğru kavramak Türkiye’nin sorunlarını çözmede en doğru, en etkin yol göstericiyi bulmak demektir. Onu donmuş kalıplar içine sokarak eskitmeye çalışanlar, sahtelik akan saygı duruşlarını sürdürmekle yetinenler gerçeğinde sevmiyorlar Atatürk’ü. Türkiye’nin geldiği bugünkü yıkım çizgisi de açıkça gösteriyor bunu. Sami Karaören, Aröz’ün, SODEV (Sosyal Demokrasi Vakfı) Yayınları arasında 2002 yılında çıkan düzyazılarını içeren "Solda Olmak ve Olamamak" adlı kitabındaki önsözünde, "Çağdaş, demokrat, barışçı bir Türkiye’ye gönül vermiş az sayıdaki yaratıcı yazarlarımızdan biri" diyor. "Ucu Açık Bir Teslimiyet, Ucu Açık Bir Alçaklık" kitabının tanıtımında da Başaran,"Yurt sevgisiyle, devrim aydınlığıyla, çağdaş bilinçle yoğrulmuş Yetkin Aröz’ün kişiliği... Emekten, barıştan, özgürlükten yana. Güzel günlerin yürüyüşçüsü.. İnsanı, yaşamı savunanlarla omuz omuza.." sözleriyle ışıklandırıyor yazarı. Aröz’ün kitabını okumak, yeni okumalara ufuk açmanın tatlarını verecektir. Ucu Açık Bir Teslimiyet, Ucu Açık Bir Alçaklık" kitabının tanıtımında Başaran : "Yurt sevgisiyle, devrim aydınlığıyla, çağdaş bilinçle yoğrulmuş Yetkin Aröz’ün kişiliği… Emekten, barıştan, özgürlüklerden yana. Güzel günlerin yürüyüşçüsü… İnsanı, yaşamı savunanlarla omuz omuza…" sözleriyle ışıklandırıyor yazarı. Aröz’ü okumak, yeni okumalara ufuk açmanın tatlarını verecektir. ? Ucu Açık Bir Teslimiyet, Ucu Açık Bir Alçaklık: AB/ Yetkin Aröz/Broy Yayınları, 210 s. 881 SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle