Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? luyor. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Hasan li Yücel Klasikleri arasında çıkan yapıt TürkçeAlmanca olarak yayımlanıyor. Sezen Aksu Şarkılarıyla Büyüyen Kız Çocuğu/ Mert Özmen/ İstiklal Kitabevi/ 320 s. “Seni ilk kez dinlediğim o plaktaki şarkıyı bu kez elimi tutarak, gözlerime bakarak yalnız benim için söylüyordun. Ben şu an yine senin bu şarkını ilk kez duyduğunda başında deli kavak yelleri esen ve beni aşktan sırılsıklam eden ilk aşkımı, saçlarında bir yağmur damlası olarak gezdirdiğim yaşımda, on yedi yaşımdayım.” Mert Özmen bu kitabında, romanın baş kahramanı Yeşim’in hayatı ile Sezen Aksu şarkılarının buluşmasını konu alıyor. On Dokuz Saniye/ Pierre Charras/ Çeviren: Sinem Yenel/ Can Yayınları/ 132 s. Sandrine ve Gabriel yirmi beş yıldır birlikte yaşayan bir çifttir. Yıpranan ilişkilerini kurtarmak için bir oyun tasarlarlar. 17.43 metrosunda, Nation Durağı’nda buluşmak üzere sözleşirler. Metronun kapılarının kapanmasına “on dokuz saniye” vardır ve ilişkilerinin geleceğini belirleyecek olan bu on dokuz saniyedir. Ancak bu zaman dilimi aynı zamanda birçok kaderin kesişme noktasıdır. Yalnızca bir ayrılık hikâyesi yaşayan bu çiftin değil, vagondaki diğer yolcuların hikâyeleri de bu sürenin bitimiyle birlikte sonsuza dek değişecektir. Ne var ki olaylar, umdukları biçimde gelişmez. Bu sıradan görünen ayrılık hikâyesi, geri dönüşü olmayan, trajik bir sonu beraberinde getirir. ‘On Dokuz Saniye’, Pierre Charras’ın 2003 Fnac Roman Ödülü’ne değer görülen yapıtı. Satürn’ün Halkaları/ W.G. Sebald/ Çeviren: Yeşim Tükel Kılıç/ Can Yay./ 268 s. W. G. Sebald’in bu yapıtı, İngiltere’nin doğu kesimindeki Suffolk Kontluğu’nda yaptığı yolculuğun notlarından oluşuyor. Roman, Suffolk öyküsünün çerçevesinde, geçmişe, çocukluğa, tarihe, savaşlara, ölümlere, soykırımlara, kısacası insan eliyle gerçekleşen yıkımlara ve yok oluşlara uzanarak doğanın ve kültürün neden olduğu yıkımların tarihteki izini sürüyor. Yazar, Suffolk’un çakıl taşlı sahillerinde yürürken, okuru şimdi ile geçmişin, gerçek ile düşün iç içe geçtiği yaşantılar ve metinler arasında bir yolculuğa çıkarıyor: Ömer Hayyam’dan Descartes’a, Borges’ten Joseph Conrad, Chateaubriand ve daha niceleri... Osmanlı Hanımı/ Hanny Davis/ Çeviren: Bahar Tırnakçı/ Yapı Kredi Yayınları/ 312 s. ‘Osmanlı Hanımı’, saray kadınlarından daha mütevazı hayatlara, köle kadınlara değin Osmanlı kadınının imparatorluğun son iki yüzyılındaki toplumsal yaşamını anlatıyor. Kitapta Hatice Sultan, Esma Sultan, Bezmiâlem Sultan, Nigar Hanım, Fatma Aliye, Halide Edip gibi ilginç kişilikler göze çarpıyor. Araştırma Türkçe ve çeşitli Avrupa dillerinde çok sayıda kaynağın yanı sıra son Osmanlı ailelerinin hayatta kalan üyelerinin tanıklıklarına da dayanıyor. Büyük Oyunlar/ Anton Çehov/ Çeviren: Ataol Behramoğlu/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 462 s. “Çehov daha İvanov’u yazdığı sırada ‘Hayatı ve insanları ayaklıklar takmışken göründükleri gibi değil, oldukları gibi göstermek’ gerektiğini düşünüyordu. Bir oyun öyle ‘yazılmalı ki, insanlar gelsinler gitsinler, yemek yesinler, havadan sudan konuşsunlar, kâğıt oynasınlar. Yaşam nasılsa öyle olmalıdır; karmaşık aynı zamanda basit… fakat bütün bu olaylar sırasında da mutlulukları yaratılmakta ya da hayatları paramparça olmaktadır…’ Yazarın bu ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 866 SAYFA 35