Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İlhan Berk'ten aforizmalar Adlandırılmayan Yoktur Nietzsche "Benim arzum, başkalarının bir kitapta anlattıkları şeyi on cümlede anlatmaktır" demiş. İlhan Berk ise bu uzun yolu kısaltmak istemiş. 'Adlandırılmayan Yoktur' kitabı birçok konuya parmak basıyor. ? A.Şebnem BİRKAN ‘kapalı’ yazıyor denmiyor mu İlhan Berk için? Oysa İlhan Berk, Kutupyıldızı gibi sabit, duruşunda duruyor, duruşuna sahip çıkıyor. İçini dışına bir ediyor ve içindeki her şeyi satırlarına döküyor. Dizelerinde ve satırlarındaki anlamı bize bulduruyor. Onun dizelerinde anlamı bulan da, kendini, kendi anlamını veya anlamsızlığı buluyor. Nietzsche "Benim arzum, başkalarının bir kitapta anlattıkları şeyi on cümlede anlatmaktır" demiş. İlhan Berk de uzun yolu kısaltmak istemiş. Adlandırılmayan Yoktur kitabı birçok konuya parmak basıyor. İlhan Berk’e göre bilinmesi veya üzerinde durulması gereken çeşitli konu ve kavramlara kendine has biçemiyle değinmiş. Biz bu aforizmaları İlhan Berk’in vecizeleri veya sloganları olarak da değerlendirebilir veya bakabiliriz. YAŞAMDAKİ HERŞEY Kitaptaki aforizmalar sanattancinselliğe, doğadanmedeniyete, şeylerdenfelsefeye, yaşamda etrafımızda ne kadar çok şey varsa o kadar çok farklı çeşitte kavrama, konuya, temaya, duruma… değiniyor. "Yalnız, baktığımızı görürüz./ Yalnız baktığımız vardır." Saatlerce üzerinde düşünülecek iki dize değil mi? Bakmadığımızda nesneler var mıdır, yok mudur? Örneğin ormanın derinliklerinde açan bir çiçeğe, bakan veya gören yoksa o yok mudur, yoksa var mıdır? Algılanmayan yok sayılabilir mi? Sonra karşımıza başka bir aforizma çıkıyor "Var olan, sonsuzdur." Zaman, yaşam ve ölüm konularına değiniyor bazı aforizmalarında: "Uzun erimli zaman mı?/ Onu yaşamıyoruz." Ve "Yaşam, ölümündür." Yaşadığımızı sandığımız her an ölüme doğru gidiştir. Öyleyse yaşıyor muyuz, yoksa ölüyor muyuz? "Zamanı hep gündemde tutar ölüm./ Hiç de şaşmaz." Ve çok düşününce doğru gibi gelen bir söz: "Kimileri ölüm döşeğinde ille de iyi bir şey söyleyip öyle gitmek ister./ En iyisi sessiz kalmak./ Schopenhauer: ‘Eh, iyi sıyırdık!’ diyecektir. "Bunu okuduktan sonra insan kendine sormadan edemiyor ‘son sözüm ne olmalı diye.’ Cinsellik her zamanki gibi en çok değindiği konu: "Vajinaya yönelen spermlerin hücumuna uğramak…/ Ordan yola çıkmak./ Yazmak." "Ten, her zaman bir tabudur./ Bundan da kurtuluş yoktur." Tanrı kavramı: " Tanrı mı?/ Varolup da varolmayan varlık." Bunu okuyunca Tanrı’yla ilgili insanın kafasına birçok şey geliyor ama İlhan Berk’e kulak verirsek daha neler neler düşüneceğiz: "Tanrı./ Büyük yabancı./ Başka hiçbir sözcük bu denli hem yakın, hem uzak olamaz./ Tanrı üstüne hiçbir şey bilmiyoruz aslında: Biliyormuşuz gibi davranıyoruz./ Varolmayışı ise bizi ilgilendirmiyor." Tanrı kavramına bir yenisini daha ekliyor hemen. "Tanrı, büyülü sözcük! Bunun tadını çıkarmalı. Georges Bataille gibisi de yok: ‘Tanrı, her sözcüğün biraz ileride yok olacağını söylemek isteyen en son sözcüktür.’ diyecektir." Aforizmaların en muhteşemi bence, "Dünyada anlamlara bağlı olarak “Y azmak için hep bir neden vardır. Yazmak dediğimiz belki de budur" diye başlıyor İlhan Berk aforizmalar kitabına. İlhan Berk’in varoluş nedeni yazmak hep böyle söylemez mi? Ama yazmasının amacını ise şöyle açıklıyor kendi aforizmalarının birinde: "Yazarak faydalı olmak…/ Hiç düşünmedim bunu,/ Bir sığınma gibi geldi bu bana." Senelerdir İlhan Berk yaşarız./ Onların ağırlığı altındayız." Hayatımızda nelere ne anlamlar bağlıyoruz, basit bir eşya parçasına ne anlamlar yüklüyoruz ve ‘hatırası var’ diye onu saklamak ve korumak adına ne kadar onun anlamının altında eziliyoruz. Bu aforizmalar sadece edebiyatın bir parçası değil, adeta hayatımıza yön verecek, tekrar düzenleme yaptıracak kadar derin anlamlar barındırıyor. HASSAS KAVRAMLAR Aforizmalar bir anlamda felsefe içeriyorlar. İlhan Berk’in her sayfada yazdığı, başlı başına düşünülecek ve üzerinde saatlerce durulacak kadar hassas kavramlar içeriyor. İnsanın varoluşunu, varoluş biçimlerini değişik aforizmalarla deşiyor. Arı kovanına nasıl bir çomak sokulunca arılar vızıldamaya başlarsa, bu aforizmalar da bizim aklımıza sokulan çomak gibi zihnimizi harekete geçiriyor. Kitabına verdiği isim bile çok mana yüklü: adı konmayan şey yoktur olarak düşünülebileceği gibi, adı olmayan hiçbir şey yoktur, adlandırılmayan da yoktur diye de düşünülebilir ve benim usuma gelmeyen kim bilir başka neler neler de olabilir. Onları da sizler okudukça bulacak, aforizmaların sırlarına, sizler de kendi bakış açınız ve deneyimlerinizin içinden geçerek ulaşacaksınız. ? Adlandırılmayan Yoktur/ İlhan Berk/ YKY/ 108 s. KİTAP SAYI 866 SAYFA 16 CUMHURİYET