Katalog

Kathleen McGowan'la 'Beklenen' üzerine “Daha çok hoşgörü... Dünyayı kurtaracak tek şey bu!” Söyledikleri fazlasıyla iddialı olsa da, üç çocuk sahibi bir anne olan Kathleen McGowan, hikâyesini Beklenen adını verdiği romanı ile dünyaya duyuruyor. McGowan, kitabına yazdığı sonsözde, Mecdelli Meryem ile Hz. İsa’nın soyundan geldiği iddiasının altını çiziyor ve kitabın yarı otobiyografik bir niteliği olduğunu belirtiyor. Da Vinci Şifresi, gizli Katolik örgüt Opus Dei’nin yüzyıllardır Hz. İsa’nın bir çocuğu olduğu ve bu soyun devam ettiği gerçeğini saklamakla uğraştığını anlatıyordu. İşte Kathleen McGowan tam da bu soydan geldiğini söylüyor. Kathleen McGowan'ın kendi web sitesinde yayımlanan söyleşisini sunuyoruz aşağıda. raştırmalarınıza, tarihçilerin bazı kadınların üzerinde uyguladıkları adaletsizlikleri gözler önüne sermek için başlamışsınız. Mecdelli Meryem hakkında bulduklarınızı romanlaştırmaya nasıl karar verdiniz? Bu proje üzerinde çalışmaya 1980’lerde başladım; adını Hor Görülüp Yanlış Anlaşılmış Kadınlar koymayı düşündüğüm kitap, bir gazetecinin bakış açısı ile yazılmış olacaktı. Fakat araştırdığım kadınların hayatlarını öğrendikçe, özellikle de Mecdelli’nin çevresinde dönen zengin folkloru keşfettikçe her şey değişti. Bu yolculuğa başladığımda, bu özel bilgilere ulaşabileceğimi hiç düşünmüyordum. Fakat, Mecdelli Meryem’in Beklenen’de anlattığım hikâyesini gün ışığına çıkarmak yıllarımı aldı. Kitabı kurgu formatının dışında yazsaydım, yaptığım o çok önemli ve heyecanlı keşifleri aktarma imkânım olmayacaktı. Kaynaklarımı korumak zorundaydım ve bundan sonra da koruyacağım; baş döndürücü bilgileri yazmaya devam edeceğim. Beklenen’de, hem bu günde hem geçmişte yaşayan pek çok karakter erkek… Merkezdeki figür kadın olmasına rağmen, Mecdelli efsanesini koruyan örgütler ve sırlar neredeyse tamamen erkeklerin denetiminde… A Evet, bu doğru. Hatta, İlahi Dişi’ye hürmet ve hizmet eden pek çok gizli topluluk var ve hiçbiri aralarına kadın üye almıyor! Bunu hâlâ çözebilmiş değilim. Fakat bu artık değişiyor; özellikle Avrupa’da İlahi Evlilik’in geleneklerini korumak için çalışan çiftler ortaya çıkmaya başladı ki bu çok güzel bir şey. Romanda, başkarakter Maureen, Onun Hikâyesi adlı bir kitap yazmış; bu kitap, sizin sonsözde bahsettiğiniz, ‘çalışmalarımı tetikleyen iş’ dediğiniz kitaba çok benziyor. Bu kitabı yazacak mısınız? O kitabı yazmak için can atıyorum! Kafamda hâlâ toparlamakla meşgul olduğum bazı fikirler var. Yazacaklarımın arasında bu proje de olacak. EN İLGİ ÇEKİCİ YER Beklenen, pek çok Avrupa ülkesinde geçen olayları anlatıyor. Kitap için araştırma yaparken bu ülkelerin hepsine gittiniz mi? Gittiğiniz en ilgi çekici yer neresiydi? Ben kendime sadece gittiğim yerleri yazma şartını koydum. Sanırım okur da bu özgünlüğü fark edecektir, üslubumda bunu hissettirmek için elimden geleni yapıyorum. O yüzden evet, kitapta geçen tüm o yerlere gittim, hatta bazılarına birkaç kez üst üste gittim. Romanda adı geçen bütün bölgeler inanılmaz yerler –özellikle Kudüs’ün ve Masada’nın yerini tutacak bir yer yok– ancak araştırma gezisi olarak bakıldığında, Languedoc bölgesinde büyülendim. Ömrümün geri kalanını orada, gizemin ve güzelliğin üzerini daha da kazıyarak geçirebilirim. Hollywood’da büyümüşsünüz. Genç bir kadınken sizi İrlanda’ya götüren şey neydi? Yaşadığınız en büyük kültür şoku hangisiydi? Ben fazlasıyla gururlu bir İrlandalıAmerikalı ailenin içinde büyüdüm; o yüzden İrlanda bana ikinci evimmiş gibi geldi. Kültür şokunu ise daha çok kırsal kesimlerde yaşadım; benimsemeyi öğrendiğimde ise tadını çıkarmaya başladım. Dünya üzerinde huzur bulup dinlenebildiğim tek yer İrlanda. Kitapta yer alan sonsözünüzde, Kathleen McGowan Mecdelli Meryem’in ilk önce Vaftizci John’la evli olduğu gerçeğini açığa çıkarmanın yıllarınızı aldığını söylüyorsunuz. Bu bilgiye nasıl ulaştınız ve bunu sizin için inandırıcı kılan şey neydi? Bu bilginin kaynağını detaylı bir şekilde vermem imkânsız: ancak şunu söyleyebilirim ki ben de bu bilgiye kitapta anlatıldığı şekilde ulaştım. Bu kaynaklardan biri, fanatik bir şekilde kendini Vaftizci’nin kültüne adamıştı; diğeri ise Mecdelli’nin soyunu ve çocuklarının geleneğini korumak gibi bir misyonu üstlenmişti… Onlar, hikâyenin iki ayrı uç noktalarında duruyorlardı. Bu benim için inandırıcı, çünkü Mecdelli’nin hikâyesinde karanlıkta kalmış pek çok boşluğu aydınlatıyor. Bundan sonraki kitaplarımda bu durumu daha detaylı açıklayacağım ve aslında ne kadar inandırıcı olduğunu siz de göreceksiniz. Benim için, Mecdelli’yle John’un oğlu "Küçük John", her şeyi açıklayan unsur oldu. Onun kim olduğunu fark ettiğimde, kafamda en ufak bir şüphe olmadan doğru olduğuna inandım. Kitaplarımı okumaya devam edin! ELYAZMALARI... Judas’ın elyazmalarının ortaya çıkması üzerine basında büyük bir fırtına kopmuştu; elyazmaları Judas’ı, İsa’yı Romalılara ihbar ederken bile aslında İsa’nın dediklerini uygulayan, onun ? KİTAP SAYI 866 SAYFA 10 CUMHURİYET