Katalog

Hüseyin Yurttaş’ın yeni serüveninde ilk duraklardan biri GDO Ülkesi normalden 100 kat hızla artarken ABD denilen asıl sorumlu, Kyoto Sözleşmesi’ni imzalamaya bir türlü yanaşmıyor. Oysa dünyayı kasıp kavuran, sular seller içinde bırakan kasırgaların kuvvetlenme nedenlerinden birinin de okyanus sıcaklıklarındaki artış olduğu ileri sürülüyor. Kısacası, binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete… Bu sorunları, bir kez de roman gerçekliğine yükselterek okumak istiyorsanız, bir seçeneğiniz var artık kitapçı raflarında. Şair, yazar, eski dergiciyeni yayıncı Hüseyin Yurttaş, son kitaplarından birinde bu küresel çarpıklığın içinde gezdiriyor okuru. Son kitaplarından biri dememin de bir nedeni olmalı. Elbette var. Çünkü bir değil, birkaç kitap birden yayımladı Hüseyin Yurttaş. Kendi adına kurduğu İmbat Yayınevi ile yeni bir yayıncılık serüvenine doğru yol alıyor bugünlerde. Doğrusu bu serüvene oldukça hızlı da bir giriş yaptı. Birçok çocuk kitabının yanı sıra anı ve denemelerini topladığı "Özgürlük Çiçekleri", son şiirlerini içeren "Ra" ve bu yazının konusu olan bir de roman yayımladı geçen günlerde. Romanın adı "GDO Ülkesi", bir başka deyişle "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar Ülkesi". İnsanların doğayla kurduğu sağlıklı ilişkinin bozulmasından rahatsız olanların, gen alışverişinin hangi şirketlerin amaçları uğruna kullanılabileceğinden kuşku duyanların, yeni yaratıklar oluşturan ülkelerin bu canlılar üzerinde "patent" hakkı olup olmadığı tartışmasından tiksinenlerin kayıtsız kalamayacağı bir kitap "GDO Ülkesi". Üstelik her yaşa seslenebilme gibi ayırıcı bir de özelliği var. Artık söz okurun! ? Mehmet ATİLLA KÜRESEL YIKIM Yukarıda küçük bir çerçeve içine aldığımız küresel yıkımın romanını, bilimkurgusal öğelerle destekleyerek yazmış Hüseyin Yurttaş. Kitap, gezegenimizde dengelerin bozulduğu bir dönemi anlatıyor. Her yerde kuraklık, çölleşme, açlık… Genetik alanındaki öncülüğü sayesinde bu kötü gidişe direnebilen belki de tek ülkedeyiz: Saritarya. Devlet Başkanı Karu, bir zamanlar sınıf arkadaşları olan iki bilim adamının (Prof. Çinta ile Prof. Kanga) yardımıyla ülkesini cennete çevirmiş. Komşu ülkelerde kıtlık başgöstermişken Saritarya’da insan boyu mısırlar, fırça başaklı buğdaylar, karpuz gibi domatesler üretiliyor. Bitkilerin genetik özellikleri değiştirilerek son derece verimli yöntemlere ulaşılmış. Ulaşılmış ama etik kurallar kesinlikle göz ardı edilmeden. Bilim, insan sağlığının ve mutluluğunun hizmetinde. Yani olması gereken yerde. Bu yüzden ülkenin adı yavaş yavaş GDO Ülkesi olarak anılmaya başlıyor. Başka ülkelerde olmayan farklı bir üstünlük bu. Her şey yolunda giderken, GDO Ülkesi’nin devlet başkanı Karu, zamanla tutumunu değiştirmeye başlıyor. Ülkesinin genetik dizilim alanındaki gücünü özellikle komşu ülkelere karşı kullanılabilecek bir silaha dönüştürmek istiyor. Gerekçesi de hazır: "Onların nükleer silahları varsa, bizim de genetik silahlarımız olmalı. Bu silahları geliştirebilmek için canlılar arasındaki gen alışverişini daha da ileriye götürmeliyiz. Bundan sonra sizin asıl göreviniz, ulusumuz adına yeni güçler üretmek olmaKİTAP SAYI G SAYFA 8 ün geçmiyor ki, gazetelerde küresel ısınmayla ilgili yeni bir haber okumayalım. Televizyon ekranlarında ise iç karartan görüntüler… Geleceğimizin en yakıcı sorunlarından biriyle karşı karşıya olduğumuz kesin. Bilim adamlarının açıklamasına bakılırsa, dünyadaki karbondioksit oranı son 650 bin yılın en yüksek düzeyine çıkmış, metan gazı da tarih öncesi dönemlere göre iki kat fazla. Tam bir felaket senaryosu… Ortalama küresel sıcaklık, son beş yılda ? CUMHURİYET 844