Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Andrey Belıy'in ünlü romanı 'Petersburg' dilimizde Astral roman ? Nikolay BERDYAEV Petersburg üzerine bir romanı ancak, kozmik yaşama dair, varlığın geçiciliğine dair kendine özgü hislere sahip olan bir yazar yazabilir. Bizde böyle bir yazar var ve o "Petersburg" adlı bir roman yazdı; sanki bu tuhaf şehrimizin ve onun tuhaf tarihinin sonunu hesaplamış gibi, Petersburg’un ve Rus tarihinin Petersburg döneminin sona ermesinden hemen önce "Petersburg" adlı bir roman yazdı. "Petersburg" romanında, belki Dostoyevski ve Tolstoy’un zamanlarına has harika şeyler tam olarak bulunmayabilir, bütün Petersburg onda yer almış olmayabilir, sonuçta yazar her şeye kadir değildir. Ama bu harika romanda Petersburg’a has olan karakteristik bir şeyler ayrıntılı bir şekilde saptanmış ve ortaya konmuş. Bu Gogol türünden bir sanatsal yapıt ve bu yüzden Rusya’ya aşırı canavarca ve saçma birtakım iftiralar atmakla suçlanabilir, bu romanda örnek alınacak ve Tanrı suretinde bir kişi bulmak güç bir şey. Andrey Belıy, yakın edebiyat çağının en dikkat çekici Rus yazarı, edebiyata kesinlikle yeni bir biçim, kesinlikle yeni bir ritim katan en özgün, yaratıcı yazardır. Bu yazarın hâlâ yeterince tanınmamış olması bizim bir utancımız, ama hiç kuşkum yok, zamanla onun dehası, hastalıklı, ama enfes yaratılar yaratmaya muktedir, kendine özgü yeni bir yaşam duyuşu ve daha önce hiç var olmamış müzikal bir biçim getiren dehası tanınacak. Ve Andrey Belıy büyük Rus yazarları arasına katılacak, Gogol’ün ve Dostoyevski’nin halefi olarak, diyor Berdyaev. I etersburg artık yok. Bu şehrin yaşamı daha başından beri bürokratik bir yaşamdı, ve sonu da bürokratik bir son oldu. Beklenmedik ve kulaklarımıza yabancı gelen Petrograd ortaya çıktı. Sadece eski bir sözcük yok oldu ve yeni bir sözcük ortaya çıkmadı, bütün bir tarihsel dönem yok oldu ve biz yeni, beklenmedik bir döneme giriyoruz. Petersburg’un ortaya çıkışında da tuhaf, korkunç bir şeyler vardı, onun yazgısında, dev Rusya’yla olan ilişkisinde, halk yaşamından kopukluğunda da tuhaf bir şeyler vardı, bir anda ve hakimane bir şekilde köleleştiren, gözalıcı bir şey vardı. Petro’nun sihir gücüyle Petersburg hiçlikten çıktı, bataklık sisleri arasından. Puşkin "Bakır Atlı"sında bu yaşamı hissetmemizi sağladı. Slavcıyerlici Dostoyevski’nin Petersburg’la tuhaf, Moskova’yla olduğundan çok daha yoğun bir ilişkisi vardı, onda deli Rus doğasını keşfetti. Dostoyevski’nin kahramanları büyük ölçüde Petersburg kahramanlarıdır, Petersburg’un nemi ve sisiyle ilişkilidirler. Onda Petersburg’la, onun hayali oluşuyla ilgili hayret verici sayfalara rastlanabilir. Raskolnikov Sadovoy ve Sennoy pazarının yakınlarında geziniyor, işleyeceği suçu düşünüyordu. Rogojin suçunu Gorohova’da işledi. Yerlici Dostoyevski yersiz kahramanları severdi ve sadece Petersburg’un atmosferinde bulunabilirdi bu kahramanlar. Petersburg, Moskova’dan farklı olarak katastrofik bir şehirdir. Gogol’ün Petersburg öyküleri de karakteristiktir, onlarda Petersburg dehşeti bulunur. Moskova Slavcılarına Petersburg yabancı, sınırların ötesindeki bir şehir gibi geliyordu, ve Petersburg’dan korkuyorlardı onlar. Bunun bir temeli vardı, çünkü Petersburg Moskova’nın Slavcı kendinden hoşnutluğu için ebedi bir tehditti. Ama Petersburg’un Slavcılara kesinlikle Rus olmayan bir şehir olarak görünmesi, onların taşralı hatalarından, dar görüşlülüklerinden kaynaklanıyordu. Dostoyevski bu hatayı düzeltti. Petersburg’un geçiciliği saf Rus geçiciliğidir, Rus imgeleminin yarattığı bir hayalettir. Büyük Petro baştan ayağa Rustu. Petersburg’un bürokratik üslubu da, Rus tarihinin kendine özgü bir ürünüydü. Petersburg bürokrasisindeki Alman eğilimi Rus bürokratik üslubunun özgül yanını oluşturmaktadır. Bu tıpkı, Rus soyluluğunun kendine özgü Fransızcasının Rus milli üslubu olması gibi, en az Rus AMPHİRİ kadar Rus olması gibi doğrudur. Petersburg Rusya’sı Moskova Rusya’sının imgesinin yanı sıra bizim bir başka milli imgemizdir. Petersburg üzerine bir romanı ancak, kozmik yaşama dair, varlığın geçiciliğine dair kendine özgü hislere sahip olan bir yazar yazabilir. Bizde böyle bir yazar var ve o "Petersburg" adlı bir roman yazdı; sanki bu tuhaf şehrimizin ve onun tuhaf tarihinin sonunu hesaplamış gibi, Petersburg’un ve Rus tarihinin Petersburg döneminin sona ermesinden hemen önce "Petersburg" adlı bir roman yazdı. "Petersburg" romanında, belki Dostoyevski ve Tolstoy’un zamanlarına has harika şeyler tam olarak bulunmayabilir, bütün Petersburg onda yer almış olmayabilir, P ? SAYFA 18 CUMHURİYET KİTAP SAYI 844