Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Alan Finlay/ Şiirler/ Çeviren: İlyas Tunç ‘akşamleyin bir mum yaktım senin için’ Güney Afrikalı şair, Alan Finlay, 1971’de Johannesburg’da doğdu. 1994’ten 1999’a kadar “Bleksem” edebiyat dergisini yayımladı. 2000’de “Longa” adlı elektronik edebiyat dergisini kurdu. “Burning Aloes” (Yanan Sabır ağaçları, Dye Hard Yayınları,1994), “No Free Sleeping” (Rahat Uyku Yok, Donald Parenzee ve Vonani Bila ile birlikte, Botsotso Yayınları, 1998), “The Red Laughter Of Guns In Green Summer Rain” (İlk Yaz Yağmurlarında Silahların Kahkahaları, Dye Hard Yayınları, 2002). Son olarak “Güney Afrika Şiiri ve Düzyazısından Seçmeler”i yayımladı. Rhodes Üniversitesi tarafından yayımlanan New Coin adlı şiir dergisinin editörlüğünü yapan, aynı zamanda medya sektöründe danışman olarak çalışan, Finlay, karısı ve iki oğluyla Johannesburg’da yaşıyor. yok ettim gözlerimi… silip yok ettim gözlerimi ne işlevi vardı benim için? tüysüz, içi boş hücreler renkten renge giriyor yüzüm bütün saatlerini deneyerek bir günün yalnız yazdım bu şiiri kımıldatmadan ayak bileklerimi derin bir esin içinde – sendin o kanlı parmaklarla günah çıkarmamdın benim! yakıcı bir baskı duyumsuyordum göğsümde çıkıp sakin sokaklarda yürüdüm sessizce duyurdum haberleri dünyaya, işten erken dönermiş gibi eve duyurdum sessizce. anlamadığım için dinledim kayalar gömüldü karanlığa kıyıdaki zincirleri titretiyor dalgalar. ( dinledim ) usul şarkısını yıldızların kan seslerini kozaları. sensiz şiir yüzünde huzuru var iki kuşun kapatıyorlar gözlerini iki haylaz, biri meraklıkorkuyorum senin olmaktan gel diyorsun işaret ederek nasıl özgür olunacağını bilmediğim bir yerebir şey söylüyorum yol boyunca yüzünü telaşlandıran avlıyorum iki kuşu, bir ağaçtan. Biraz önceydi bu, yarın ayrılıyorum ve sana değil bu şiire dönüyorum yüzümü, ona döküyorum içimi, açıklıyorum böylece niçin yakınlaşamadığımı, aşkım benim alevlerini söndüremediğim. Öyle sessizce bekliyorum şimdi gülücükler dağıtmanı camında tan ışıklarının. Buluşuyoruz burada KİTAP SAYI seni anladığımı sanmıştım uyarmalıydı beni yelken gibi dikilmiş kulakları köpeğin. yaktın kül ettin kayığını körfezde bekliyordum evde izleyerek terleyen çocukları. akşamleyin bir mum yaktım senin için dört yatbeklenmedik şeyler yok. bekârlığa elveda iskelesi. perdelerde yakamozları beyaz ışığın ruhların dalgaların sırtına bindiğini söylüyorlar uykuya dalarken biz deniz kızlarıyla SAYFA 40 ? 844 CUMHURİYET