Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitap İçinX XXXV Selçuk ALTUN Alkol sorunu olan bir yazar değilim, yazma sorunu olan bir alkoliğim “İlter ve Ergin Turan için” sayabilirsiniz? Veya bilmemne ödülünü kazandığı için alıp okuduğunuz kitap var mı? Benim kılı kırk yararak seçtiğim ve okuduğum kitaplar bir ödül alarak yaralanmayı hak etmeyecek denli iyiydiler. Yazar/şairleri doygun sanatçılardı. Beni bilahare yanıltanı çıkarsa, onu size ihbar edeceğimden kuşkunuz olmasın. ilk on yılında, arka arkaya iki hafta hiçbir şey yazamadığımda, “eyvah tükendim” diyerek kaygılanırdım… Türkiye, şiir toplumu olmaktan düzyazı toplumu olmaya geçiyor. Bizde verilen edebiyat eğitimine baktığınızda, bu toplumdan yazar çıkmaz. de ne var, ne yok tepsiye boşaltırken ağlamaklı bir duruşu vardı. Güvenlik görevlisi bayan onu yatıştırınca, bıyıklı yeniden omuzlarını kaldırdı. Ellerini arkadan kavuştururken, suskun kadına azarlar makamında yeniden söylendi. Üç adım önlerinden kasılarak yürümeye başladı. (Şeytan, git o eziğe Şifo Memetsel bir tekme at bile demedi.) 851 2005 yazıydı. Sahaf Turkuaz’da, Emanuele Luzzati nam sanatçının İstanbullu dostu R.Kohen’e çeyrek yüzyıl boyu yollamış olduğu; özgün yılbaşı kartları, desen ve figürleri görür görmez vuruldum. Sanatçının adını ilk kez duyuyordum, önemini irdelemeden yapıtlarının tümüne el koydum. E.Luzzati (doğ.1921) İtalya’nın en önde gelen illustrator’ü tanınmış seramik sanatçısı ve ressam. İtalo Calvino’nun kitapları yanı sıra nice küresel masal kitabına çizerlik yapmış. Giulio Gianini ile birlikte çizgi film dalında Oscar ödülü de var. 1972’deki Venedik Bienali’nde İtalya’yı temsil etmiş. (Siz nelere kadirsiniz ey İstanbul sahafları!) *** Venedik’i yılda 15 milyon turist taciz eder. Yazları panayır yerinden farkı olmayabilir ama kışın yeryüzünün en gizemli kentidir. Nur’la birlikte iki yılda bir kışın Venedik’e gideriz. Evliliğimizin 25. yıldönümü için 1113 Aralık döneminde de Venedik’teydik. Bauer Oteli’ne iner inmez, bir Un Ospite di Venezia dergisi edindim. Müzeler kısmını incelerken gözlerime inanamadım. Museo Correr’de E.Luzzati’nin sergisi vardı. Il Milione di Marco Polo başlıklı kitap için yaptığı desenlerden mürekkep sergiyi ertesi sabah izlemeye gittik. Müzenin devamındaki görkemli Marciana Kütüphanesi’nde Don Kişot’un yayımlanmasının 400. yıldönümü şerefine, yapıtın Venedik kökenli kütüphanelerden toplanan ender baskıları vardı. Galeria dell’Accademia’da, yerel sanatçıların natürmort sergisini de gezdik. Ressam Leone Minassian (ölümü 1978); İstanbul, 1905 tevellütlü. Gran Teatro La Fenice’nin bir yan salonunda, soprano Susanna Armani’yi dinledik. Sıra Dvorak’a gelince “Annemin Öğrettiği Şarkılar’ı” söyleyeceğine emindim. Son romanımın (Annemin Öğretmediği Şarkılar’ın) ilham kaynağıdır. 855 1112.2005 tarihli Financial Times’ta da Orhan Pamuk’la ilgili okkalı bir yazı var. “Democratic Philistines or Arty Tyrants?” başlıklı diğer yazıda Harry Eyres, “…Kuşkusuz Joseph Stalin, Tony Blair ve George Bush’tan daha kültürlüydü. Geçenlerde Blair’in, Ivanhoe, Kidnapped ve Lord of the Rings’in aralarında bulunduğu gözde kitaplar listesini gördüm…. Bu kitaplar 50’li yaşlarındaki yetişkinden çok 12 yaşındaki çocukların benimsedikleridir. Blair’in müzik zevkinin de benzer gelişmemişliği yansıttığını biliyoruz. Bush’a gelince, televizyonun karşısında sızmaktan okumaya fırsatı olabildiği sanılmamaktadır…” Stalin, yazar ve sanatçılara az çektirmemişse de, klasik müzik ve Bulgakov tutkunuymuş… 862 Beş yılda bir verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini; Prof. Halil İnalcık, Ferruh Başağa, Oktay Akbal, Ara Güler ve SevdaCenap And Müzik Vakfı kazandı. (Birikime özgülenen bu ödülleri benimsiyorum.) 863 2006’da da National Geographic ajandası kullanacağım. Her sabah sanatsal doğa fotoğraflarıyla ışınlanmaktan hoşnutum. 864 “Güzelliğin annesi ölüm olabilir mi?... Babası kahkahadır.” William Matthews 865 Edebiyat dergilerinde başka neler mi okumak isterdim; Seksenine ulaşmış şair, yazar ve eleştirmenlerle uzun söyleşiler, bibliyofil yazarların kütüphaneleriyle ilgili anekdotları, edebiyat ödüllerinde (d)eğerlendirme kurulu üyelikleri yapmış zevattan itiraflar… 866 İstanbul Radyoevi’nin, kentin ıskalanan mimari yapıtlarından olduğunu düşünürüm. Devinimsiz bir duruşu yok mudur? (İçini kırk yıldır merak eder dururdum.) 2001’den beri ne zaman kültür programlarına çağrılsam heyecanlanırım. Heybetli binanın içi zaman tüneli gibidir. Radyodan sesini, siyahbeyaz televizyon döneminden yüzünü anımsadığımız zarif sanatçılarla koridorda karşılaşırsınız. Beni en çok nitelikli radyoevi çalışanları etkiler. “Bir misyon için çırpınır” duruşlarına saygı duyarım. 867 Marco Polo Seyahatname’sini, Adolf Hitler Kavgam’ın ilk bölümünü hapishanedeyken hücredaşlarına dikte etmişler. 870 Oxford Dictionary of Homorous Quotations’tan: “Bir gazeteciye aşırı tepkide bulunursanız onu ya zengin ya ünlü yaparsınız, belki ikisini de olur.” James Hagerty “Kötü niyetli olmamız için bize para ödüyorlar.” İngiliz sinema sansür kurulu üyesi John Trevelyan (1959). “Devlet adamlığının ilk koşulu can sıkıcı olmaktır.” Dean Acheson “Hollywood’daki tek ‘ism’ plagiarism.” Dorothy Parker (Plagiarism: İntihal, edebi hırsızlık) 871 22.12.05, Robinson Crusoe Kitabevi’nden: Ben Koşarım Aşağlara, Koşarım (Erhan Altan, Dünya) (Turgut Uyar üzerine Tomris Uyar’la soluksuz söyleşi.) Kayboluş (Georges Perec, Türkçeleştiren Cemal Yardımcı, Ayrıntı) (Kitabın özgün adı La Disparition. Yapıt “e” harfi kullanılmaksızın kotarılmıştı. Yahşi lisanımıza tahvilatta da o harf yok. Şâir Batur’un arka kapak yazısında da.) 872 I Wish I’d Said That’tan (Ned Sherrin): “Annem iyi bir oğlan olmamı isterdi. Onu mahcup etmedim. Sigara içmem, içki içmem ve kadınlarla fingirdemem.” Julian Clary “Para, çocuklarımızla bağlarımızın kopmamasını sağlayan ender nesnelerdendir.” Gyles Brandreth “Zenginler bize benzemez. Daha az vergi öder onlar.” Peter de Uries “İşime geldiğinde Clinton, kızıma geldiğinde Bush’a güvenirim.” Craig Paterson 873 26.12.05. YKY Kitabevi’nden: HAKKÂRİ TAŞLARI – Çıplak Savaşçıların Gizemi (Veli Sevin) (Hakkâri’yi taş taş gezdim sayılır. Rahmetli babam Fahamettin Altun, 197075 döneminde Hakkâri valisiydi. Cumhuriyet sonrası için bir hizmet maratonu rekorudur.) 856 “Alkol sorunu olan bir yazar değilim, yazma sorunu olan bir alkoliğim.” Brendan Behan (19231964) 857 Nobel edebiyat ödülünü alana 1.3 milyon dolar ödendiğini duyan karım, “İyi para. Çok çalış sen de kazan!” demişti. 858 Nobel edebiyat ödülünü kazanmadan önce dolar milyoneri olan yazar veya şair var mıydı? 859 Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek’ten (Ayfer Tunç): “70’lerde hâlâ aileyi aile yapan şey çocuktu. Evli bir çiftin çocuk istememeleri akıl almazdı. Uzun zamandır evli ve çocuksuz çiftlere “kusurlu” oldukları için acınır, istemiyor olabilecekleri düşünülemezdi. Soyun, evliliğin, ailenin devamını sağlayan bu değerli varlığın ilkine hamile kalan kadın, hayatının diğer zamanlarında yaşayamayacağı bir şımarma ve kapris yapma hakkı kazanır, bütün huysuzlukları hamilelik boyunca hoş görülürdü. Aşerdiği için kış ortasında caneriği isteyen hamile kadın hikâyeleri hiç de abartılı bulunmaz, bazı ailelerde bir dedikleri iki edilmezdi.” 860 20.12.2005. (z)arif Doğan Hızlan okumayazmaevime geldi. Onurlandım. Son kitabı, Eleği Duvardan İndirelim’i imzaladı. İş Bankası Yayınları’ndan nehir söyleşi kitabı çıkacağını duyunca sevindim. 861 22.12.2005 tarihli Cumhuriyet Kitap’ta Güven Turan’la yapılan söyleşiyi görünce; usta yazarların yazılı söylemlerini özlediğimi de fark ettim. Altını çizdiğim satırlardan: Benim ustam…1964’te tanıştığım Bilge Karasu’ydu. Benim yazarlığımın 852 1416 Aralık’ta Milano’daydık. Önemli kitabevlerini (Mondadori, Feltrinelli, Il Messayerio ve Amerikan Bookstore) gezdim. Mevsimsel özellik değilse, hiçbir küresel kentte; kitabevlerine insanatın bu denli ilgi gösterdiğine tanık olmamıştım. 868 İLK ANI 853 This Is Not A Novel’dan (David Markson). (Ressam) Frans Hals (1581(?) – 1666) da karısını dövdüğü için tutuklananlardan. Yaşamının sonlarına doğru Henri Matisse, “Beni eleştirebilecek tek kişi Picasso’dur, anladınız mı?” buyurmuş. “Her resmin ayrı bir yaşam çizgisi vardır.” Jackson Pollack Schubert’in asla bir piyanosu olmamış. Madame Bovary’i İngilizceye ilk kez Karl Marx’ın kızı çevirir. Sonra roman kahramanı Emma’nın yöntemiyle intihar eder. (Ressam) Augustus John (18781961) Londra sokaklarında karşılaştığı her çocuğun başını neden okşadığını soranlara, “Babaları ben olabilirim de ondan” dermiş. Don Kişot’un ilk başarısını elde ettiği dönemde Cervantes’in iki kızkardeşi, bir yeğeni ve gayrimeşru kızının fahişeliğe intisap ettiği söylenir. 854 2005’te (öd)ül kazanmış kaç kitap adı SAYFA 8 Yıllar önceydi, yaralandım. Yaşadım intikamını almak için babamdan, kim olduğu için değil – bana olanlar için: Zamanın başlangıcından çocukluğuma, düşünmüşümdür hep acının sevilmeyişim olduğunu. Sevdim demektir bu. Seçme Şiirler (Louise Glück, Çev.: Güven Turan) Doğan Hızlan 869 Kasım! Capitol Alışveriş Merkezi’ne, üst kattaki döner kapıdan, bir lümpen çekirdek aileyle birlikte duhul ettik. Bıyıklı hanımını yanından ayrıldığı için azarlarken kadıncağız dört yaşındaki oğlunu süzmekle yetindi. Bıyıklı güvenlikten geçerken, alarm tertibatı onay anlamında bir kısa öttü. Bıyıklı bunu yanlış algılayıp panik içinde geri döndü. Suçüstü yakalanmış gibi cebin 874 Suut Kemal Yetkin, Edebi Meslekler Tarihi nam yapıtını, Türk Dil Kurumu başkanlarından İbrahim Necmi Dilmen’e 26.05.41 tarihinde imzalamış. Onun sayfalarını zarf açacağıyla itinayla keserek açtım. Kitap, sanki 64 yıllık cezasını tamamlayarak hürriyetine kavuşmuşçasına rahatladı. Bir alıntı: Ruh Çıkıp Gidiyor Ne kadar kitap! Kalın dıvarları kitaplarla örülmüş bir mâbet. Ve orada, nasıl ve nereden girdiğimi bilmediğim bu mâbedin içinde bunalıyordum; tavanlar tozdan kurşuni bir renk almıştı, çıt yoktu. Burada bütün o büyük fikirler artık hareketsiz; ya uyuyorlar ya ölmüşler. Bu kasvetli saray öyle sıcak, öyle karanlık ki! Tırnaklarımla dıvarı tırmaladım. Kazıya kazıya sağ tarafta bir delik açtım. Bu bir pencereydi ve gözlerimi kamaştırmak isteyen güneş, dışarıya bakmaktan beni alıkoymadı. Gördüğüm sokaktı, fakat orada artık saraydan eser yoktu. Gördüğüm toz artık başka bir tozdu, ve kaldırımları kuşatan dıvarlar artık başka dıvarlardı. (Les Epaves du Ciel) Pierre Reverdy 875 “Polisiye öyküler katilin değil düzenin sağlanmasının peşindedir.” P.D.James (doğ.1920) ? KİTAP SAYI 838 CUMHURİYET