Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Turhan Yörükan'ın 'Yunan Mitolojisi'nde Aşk'ı yeniden yayımlandı Mitoloji ve aşk EBabil Yayınevi, Doğan Hızlan’ın "en iyi beş kitaptan biri" olarak tanımladığı "Yunan Mitolojisi’nde Aşk"ı okurla buluşturmak için yeni baskısını yaptı. Turhan Yörükan’ın hazırladığı kitap boyunca, efsane aşklara dair öyküleri büyük bir keyifle okuyacaksınız. ? Yüksel IŞIK ce, "ötesini arama" derler? Doğu’da böyle de Batı’da farklı mı? Aphrodite size neyi anımsatıyor? Smyrna niçin Mersin Ağacı’na dönüştü? İnsana bütün geçmiş yaşantısını unutturan Lethe suyundan içtiği halde güzel karısını bir türlü unutamayan kimdir? Selvi, niçin kederi anımsatır? Prometheus, niçin tanrılara kafa tutmuştur? Ya da Protesialos, öldüğü halde nasıl olmuş da ve hangi gerekçeyle yeryüzüne geri gönderilmiştir? Kendi güzelliğinin aksini suda görüp kendisine âşık olan kimdir? Kamber’in Arzu’yu kendi sesinin aksinden kıskanmasıyla Narkissos’un sudaki kendi aksine âşık olması enteresan bir benzerlik değil mi? Aşk mevsiminin bahar olduğunu söylemem bile gereksiz! Dolayısıyla kışın en şiddetli günlerinin hüküm sürdüğü bugünlerde, aşktan bahsetmek tuhaf kaçabilir; ancak herkesin Sevgililer Günü nedeniyle çılgınca piyasa ilişkilerine daldığı bugünlerde, aşkı anımsamak, insanın özüne dönmesi için de iyi bir fırsat. Anımsamak gerekir ki, aşkın serüveni gündelik hayatın rutininin ezberini bozacak kadar renkli ve sahicidir. Aşkın kimde nasıl tezahür ettiğini; kimin gönlüne yenik düşüp, kimlerin peşinde bilinmezlere yelken açtığını ve nasıl büyük acılar yaşadığını öğrenmek ve elbette anımsamak için mevsimlerin bahara kapı araladığı bugünlerde en iyi öneri, mitolojinin kapısının aralanması olabilir. ğan Hızlan, bu kitap için "En iyi beş kitaptan biri" değerlendirmesini yapmış. Dr. Turhan Yörükan’ın hazırladığı "Yunan Mitolojisi’nde Aşk", daha önce Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları arasında çıkmıştı; kitabın yeni baskısı EBabil Yayınevi tarafından yapılmış. Yunan Mitolojisi’nde Aşk’ı okudukça, günümüz aşklarının tüketim ideolojisi tarafından şekillendirilmeye teşne olduğunu hemencecik hissediyorsunuz. Kitap boyunca Aphrodite’in, Zeus’un, Aphrodite’e boyun eğmeyen Athena’nın, Artemis ve Hestra’nın, Prometheus’un, Myrrha’nın, Narkissos’un yaşadıkları ve aşkları için nelere katlandıklarını görebilmek mümkün. Örneğin, babasına duyduğu aşktan dolayı yaşadığı utançtan kurtulmak için yalvardığı tanrılardan biri tarafından, bugün Mersin Ağacı olarak bilinen ağaca dönüştürülen Smyrna’nın öyküsü bunlardan biri. Efsanelerden birine göre Myrrha, Aphrodite’e gereken saygıyı göstermediği için babasına âşık edilmiş. Bir başka efsaneye göreyse Myrrha’nın annesi, kızının Aphrodite’ten daha güzel olduğunu söyleyince, Aphrodite’in hışmına uğramıştır. "Mitolojik Aşklar"ı okuyunca Protesialos ile karısı Laodeameia’nın aşk öyküsünün çok ilgi görmüş bir aşk olduğunu öğreniyorsunuz. Yeni evlenmiş bu çiftin muradına ermeden erkeğin katılmak zorunda kaldığı savaşta ölmesi üzerine mitleşen öykü, okuru kitabın içine çekiyor. O kadar ki, gösterimde olduğu dönemde büyük yankı uyandıran Troya filminin kenarda, köşede kalmış kahramanlarından biri olan Protesialos, nihayetinde, Laodeameia’sına kavuşabilmek için tanrılardan izin kopartıyor. Çünkü aşk, esasen "tutku, ayrılık, fedakârlık, sadakat ve nihayetinde ölüm" demektir. Mitolojiye göre, savaşırken ölen Protesialos, karısını hiç unutamadı. Unutmak için her yolu deneyen Protesialos, insanlara bütün geçmiş yaşantılarını unutturduğu söylenen Lethe suyundan bile içti. Ancak mitolojiye göre aşkın gücü, sihirli Lethe suyuna bile baskın çıktı. Diğer taraftan kendi güzelliğinin aksini suda görüp kendine âşık olan ve sarı göbeği beyaz çiçek yapraklarıyla çevrili ve bugün nergis olarak bilinen Narkissos’un öyküsü de insana başka duygular yaşatıyor. KEDERLİ SELVİNİN ÖYKÜSÜ Yunan Mitolojisi’nde Aşk’ta anlatılan dramatik öykülerden biri de selvi ağacına ait. Hani şu Nâzım Hikmet’in, "kapımın önünde üç selvi vardı/ Üç selvi/ Selviler rüzgârda sallanırlardı/ Üç selvi/ Kökleri yerde, başları yıldızlarda..." diye şiirleştirdiği selvi. Mitolojiye göre, yanından ayırmadığı kutsal geyiği yanlışlıkla öldüren Kyparissos, tanrılara yalvararak, kendisini bu acıdan kurtarmalarını istemiş; o kadar ki bu yalvarmalara dayanamayan sevgilisi Apollon, sonunda Kyparissos’u, kederli olmayı ifade eden selvi ağacına dönüştürmek zorunda kalmış. Doğrusu, "Yunan Mitolojisi’nde Aşk"ı okuduğunuzda şiir size eşlik eder. Kitabın her sayfası aşk şiirlerinin unutulmaz şairlerini yanı başına davet eder. Örneğin akıllara Nâzım’ın, "ilk göz göze geldiğimiz günkü elbiseni çıkar sandıktan/ giyin, kuşan,/ benze bahar ağaçlarına..." dizelerinin veya Cemal Süreya’nın "Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git./ Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler/ Oysa ben senin gözlerinsiz edemem, bilirsin..." sözlerinin takılması işten bile değildir. "Yunan Mitolojisi’nde Aşk", müthiş keyifli bir kitap. Doğan Hızlan’ın, "En iyi beş kitaptan biri" olarak tanımlamış olması da bunu kanıtlıyor. Hacimli bir kitap olmasına karşın soluklanmadan ve keyifle okunabilecek bir kitap. Üstelik, mitolojiyle ilgisi az olanlar için açıklayıcı bilgiler de var. Kimlik belirlemeyse bu tarz kitaplar için olmazsa olmaz bir özellik. Yörükan, hem kitapta adı geçenlerin kim olduğunu bütün ayrıntılarıyla vermiş hem de titiz bir indeks hazırlayarak, istenildiğinde geri dönüşler yapılabilmesine olanak sağlamış. Kütüphanesinde bulunmayanlar için yeni baskısı EBabil Yayınevi’nden yapılan "Yunan Mitolojisi’nde Aşk"ı şiddetle öneririm. ? isikyukselk@gmail.com Yunan Mitolojisi’nde Aşk/ Turhan Yörükan/ EBabil Yayınevi, Ankara 2006/ 450 s. K erem’in Aslı’yı görebilmek için 32 dişini de aynı anda çektirdiği doğru mudur? Hükümdarın merak ederek huzuruna çağırtıp burun kıvırdığı Leyla, gerçekten de “Sen bir de bana Mecnun’un gözleriyle bak” demiş midir? Ya Ferhat’ın dağı delişi?.. Aşkın gözü, Kamber’in , Arzu’yu kendi sesinden bile kıskanarak, intiharı seçmesine vesile olacak kadar kör müdür? Sahi niçin, Anadolu’da aşk denin EN İYİ BEŞ KİTAPTAN BİRİ!.. "Yunan Mitolojisi’nde Aşk"ı, ilk kez, üç yıl önce, bir arkadaşımın kitaplığından ödünç alarak okumuştum. Bu kadar keyif verici bir kitabın baskısının kalmadığını sonradan öğrendim. Öyle ki, Do SAYFA 16 CUMHURİYET KİTAP SAYI 838