23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? ABD Bu 11 Eylül’ü Çok Sevdi/ Hasan Bülent Kahraman/ Agora Kitaplığı/ 204 s. “Irak savaşı tesadüfi değildi. Amerika’da iş başında bulunan yeni muhafazakârların otuz yıl öncesinden başlayarak tasarladığı bir projenin parçasıydı ve özünde yeni bir Ortadoğu yaratmak için başlatıldı. Bu savaşın burada durmayacağı, yayılıp genişleyeceği apaçık. Dünyadaki yeni sağ, yeni muhafazakâr siyasetlerin ve katı neoliberal ekonomik anlayışın Amerika ve Avrupa’daki yaygınlığı, önümüzdeki dönemin karanlık tablosunu besleyecek. Belki dünyayı yeni yanlış ve haksız savaşlara gebe bırakacak. Amerikan askerleri ve henüz sayısı bilinmeyen ama on binlerle ifade edilen Iraklı sivil ölüler, bu savaşın ne kadar yanlış olduğunu bütün dünyaya kanıtladı. Savaşı başlatmak için söylenen yalanlar, yanlış ve yanıltıcı istihbarat bilgileri lime lime edilip ortaya çıkarıldı. Bugün Amerika da bu gerçeğe uyanmış durumda. Öte yandan savaş, Türkiye’yi bugüne kadar etkilediğinden daha çok, bundan sonraki dönemde etkileyecek. Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal düzlemlerde bu savaş döneminden yara almadan çıkmasının yoluysa, ciddi ve çok bilinçli bir sol siyasetten geçiyor. Dünyanın sağ politikalara teslim olduğu, kana ve ateşe boğulduğu bir dönemde Hasan Bülent Kahraman’ın kitabı, hegemonik bir saldırganlığın durdurulması, yeni, demokratik ve sol bir politikanın geliştirilmesi açısından hem bir çağrı hem de bir yol gösterici. ‘ABD Bu 11 Eylül’ü Çok Sevdi’, direnişin hiç bu kadar gerekli olmadığını anlatan bir kitap” diyor kitabı yayına hazırlayanlar. Ulusların Pazarlanması/ Philip KotlerSomkid JatusripitakSuvit Maesincee/ Çeviren: Ahmet Buğdaycı/ Türkiye İş Bankası Yayınları/ 414 s. Philip Kotler, Taylandlı iki meslektaşıyla birlikte iş hayatının stratejik pazarlama kavramını uluslara uyarlayarak, ülkelerin de pazarlanabileceğini savunuyor. Kotler ve arkadaşları, ülkeleri yönetmenin şirketleri yönetmekten çok daha karmaşık kültürel ve siyasi faktörler içerdiğini kabul ediyor. Ancak stratejik pazarlamanın sunduğu, ülkelerin, küresel trendleri ve ulus dinamiklerini optimum bir noktada buluşturan bir vizyona sahip olmaları gerektiğini gösteriyor. İşte ‘Ulusların Pazarlaması’, bu vizyonun işaret ettiği hedeflere nasıl gidileceği konusundaki stratejik hamleleri ele alıyor. Siyonizm ve Yahudilik/ E. MontetA. LodsA. S. RappoportR. Garaudy/ Çeviren: Adnan YazıcıÖrgen UğurluKemal Demir/ Örgün Yayınevi/ 700 s. Siyonist için Yahudiler, ne dinsel bir topluluk ne de çeşitli ülkelerdeki etnik azınlıkların gerçek bir birliğidir, kendi vatanı olan bir halktır; genel kuralın özgün bir tanımlanamaz bir biçimi değil, dünyanın diğer insanlarıyla eşit, normal bir insandır. Siyonizm Yahudi Sorunu’nun karışıklığını çözmek için bir yöntem araştıran girişimlerden biridir. Siyonizmin ortaya atılmasından sonra bile, siyonist amaçların hâlâ açık ve herkesçe kabul edilen bir tanımı yoktur. Siyonist hareket gücünü, ideologların kuramlarından, hatta öncülerin kendilerini feda edercesine çalışmalarından değil, Yahudi düşmanlığının çok gerçek ve yaygın tehditinden almıştır. İlk siyonistlerin Araplar konusundaki görüşleri şaşırtıcı görünmektedir. Bazıları Arapların Filistin’deki varlığından habersiz görünmekte ve yükselen Arap milliyetçiliğini değerlendirmekte çok yavaş davranmaktadırlar. Bu kitap ‘siyonizm’ üzerine bir inceleme sunuyor. Çin, Inc/ Ted C. Fishman/ Çeviren: Güneş TokcanNalan Başkal Ünver/ Klan Yayınları/ 440 s. Bir zamanlar yoksulluğun ve Komünist ülkünün pençesinde kıvranan devasa bir ulus nasıl oldu da küresel kapitalizmin merkezine oturabildi? Kırsal kesimde yaşayan 300 milyon Çinlinin tarım alanlarını terk edip şehirlere doğru insanlık tarihinin en büyük göçünü yapmalarının küresel etkileri nelerdir? Bugün, hemen hemen bütün çokuluslu şirketlerin niçin Çin’de geniş ölçekli operasyonları bulunuyor? Şirketlerin Çin’e doğru olan bu yönelişleri Avrupa, Amerika ve dünyanın geri kalanındaki işçiler üzerinde nasıl bir etkiye yol açıyor? Bu arada Çin’in gittikçe büyüyen rekabetçi gücünü bu kadar tehlikeli hale getiren şey nedir? Yakın bir tarihte, Avrupa ve Amerika’da üretilen her şeyi Çin şirketleri yarı maliyetine ürettiğinde neler olacak? Bütün bu gelişmeler, dünya ve birer birey olarak üzerimizde nasıl etkilere yol açacak? Kitap, bu sorulara cevaplar sunuyor. Eski bir gazeteci olan Ted Fishman, Çin’den tüm dünyaya yayılan megatrendlerin canlı bir resmini çiziyor. Çin’in çılgın bir büyüme hızına sahip bölgelerini gezen Fishman, dünyanın toplam nüfusunun beşte birinin yaşadığı ve Çin kapitalizminin biçim aldığı fabrikaları, pazarları, kasabaları ve şehirleri ziyaret etmiş. Gelincikler Geceye Düşer/ Sevgi Soylu Koyuncu/ Yom Yayınları/ 128 s. İstanbul’da doğan Sevgi Soylu Koyuncu, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü Grafik Anabilim Dalı’nda profesör. Koyuncu, resim çalışmalarının yanında edebiyatla öykü yazarlığı ve sanat eleştirisiyle ilgileniyor. Öyküleri; Varlık, YomSanat, Ada, Hece Öykü, Düzyazı Defteri dergilerinde yayımlandı. Bu kitapta Koyuncu’nun öyküleri yer alıyor. Bir Düşün Ardından/ Ahmet Özer/ Damar Yayınları/ 224 s. Fakir Baykurt, Nâzım Hikmet, Hasan Hüseyin, Aziz Nesin, Attila Jozsef, Tahsin Saraç, Ceyhun Atuf Kansu, Dağlarca, Başaran, Naim Tirali, Muzaffer İzgü, İsmet Zeki Eyuboğlu, Muzaffer Hacıhasanoğlu, İlhan Demiraslan, Osman Şahin, Ali Yüce... Ahmet Özer’in ‘Bir Düşün Ardından’ adlı yapıtında yıllara yayılan emekleriyle yer alıyorlar. Toplu Oyunları 4/ Civan Canova/ MitosBoyut Yayınları/ 200 s. Bu kitapta Cihan Canova’nın kaleme aldığı iki oyun bulunuyor: ‘Üstat Harpagon’a Saygı ve Destek Gecesi’ ve ‘Mitosmorfos’. ‘Üstat Harpagon’a Saygı ve Destek Gecesi’, hayali bir tiyatro kumpanyasının bir asrı geride bırakmış, düşkün, hayali elemanları, aktör eskisi arkadaşlarına, bir destek gecesi düzenliyorlar. Gece boyunca kendilerini, çatışmalarını, hırslarını, bir asır boyunca yitirdiklerini ve kazandıklarını ve de bütün bu yaşananların saçmalığını sorguluyorlar, aynı saçmalığı sürdüre rek... ‘Mitosmorfos’, insanlık tarihi boyunca süregelen, mitlere konu olan, erkekkadın arasındaki ‘iktidar’ ayrımının ve ‘iktidar simgeleri’nin ironik bir güldürüsü. Toplu Oyunları 1/ Nursen Karas/ MitosBoyut Yayınları/ 104 s. İlk hikâyeleri 1952’de ve ilk şiir kitabı 1959’da yayımlanmış olan Nursen Karas, ayrıca gezi yazıları, fotoğraf sergileri, tiyatro yazılarıyla da tanınan bir yazar. Kitapta Karas’ın dört oyunu yer alıyor: ‘Şiir ya da Banka’, ‘Yoğurt ve Kan’, ‘Vitamin mi Zehir mi’ ve ‘Fare Tutmayan Kedi’. Oyunlardan ikisi (‘Vitamin mi Zehir mi’ ve ‘Fare Tutmayan Kedi’) çocuk oyunu. ‘Şiir ya da Banka’da, bir işyeri ortamındaki insan ilişkileri anlatılırken uygar düzenin gerçekten uygarca olup olmadığı sorunsalı ele alınıyor. ‘Yoğurt ve Kan’, bir gazete haberinden yola çıkarak yazılmış, gerçek bir trajediyi yansıtan kısa bir oyun. Agahta Christie’nin Odasında 11 Gün/ Orhan Teoman Özdemir/ Seyhan Kitap/ 434 s. El Turko olduğu yerden doğruldu. Sonra bir state manager edasıyla, ellerini iki yana açtığında Agatha Christie salonunun yüzyılı aşkın eşyaları arasına sinen geçmişin tüm ruhları, yaşadıkları bu mekanın öyküsünü daha yakından duymak istercesine, genç adamın çevresine ışığa koşuşan pervaneler gibi üşüştüler... El Turko’nun sözleri salonda hoş bir seda ile yankılandı: “Eskiden insanlar kuş evleri yaparlardı..!” Genç çocukla aslan uyum içinde çadırın büyük kapısına kadar geldiler. Marki Rio’yu kafesine kapatıp gelmiş ve şamata başlamıştı. Silvia onu iri göğüsleri üzerine bastırıp, uzun kumral saçlarını harmanlayarak “El Turko” demişti El Turko... O sabahtan sonra bu genç, bütün dünyada Aslanların Çocuğu El Turko diye anılacaktı... ‘Agahta Christie’nin Odasında 11 Gün’, bir polisiye roman. İlklerin Efendisi Şinasi ve Şair Evlenmesi/ Yalçın Baykul/ MitosBoyut Yayınları/ 96 s. ‘İlklerin Efendisi Şinasi’, Türkiye’de kültür alanında bir çok ‘ilk’i gerçekleştirmiş olan, şair, gazeteci, oyun yazarı, düşünür, çevirmen, yenilikçi Şinasi’nin yaşam öyküsü ile birlikte, Batılı anlamda Türkiye’deki ilk yazılı tiyatro yapıtıolan Şair Evlenmesi oyununu içeriyor. Tümüyle belgelere dayanan ‘İlklerin Efendisi Şinasi’, devrimci bir kültür adamı olan Şinasi için bir değerbilirlik örneği oluşturuyor. Toplu Oyunları 1/ Okday Korunan/ MitosBoyut Yayınları/ 128 s. Bu kitapta Otday Korunan’ın iki oyunu yer alıyor: ‘Alo 900’ ve ‘Konfetiler’. ‘Alo 900’ün temel özelliği, metoforik anlatım biçimi olarak saptanabilir. Okday Korunan bu kişileri masalsı bir oyun ortamında mutlu ederek, yani onların bu düzende mutlu olabilmelerini bir şans oyununa bağlayarak mutlu kılarken, aslında mutlu olamayacaklarını söylüyor. ‘Konfetiler’de, yı ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 840 SAYFA 34
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle