25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? manına dönüşmüş olan Salih’in sırrını çözmek Rukas’a düşecektir. Çünkü onun da sırrı gizlidir Salih’te. Veronica/ Nicholas Christopher/ Çeviren: İpek Babacan/ Merkez Kitaplar/ 384 s. Veronica’nın babası Albin White, zamanında hapsolmuş ünlü bir sihirbazdır ve Leo onu hapsolduğu boyuttan kurtarabilecek tek kişinin kendisi olduğunu öğrenir. Sihirli bir yaratık gibi, bir görünüp bir kaybolan güzel Veronica’nın hayatına girmesiyle de kendini hazlar ve tehlikelerle örülü bir labirentin içinde bulur. Bu labirentte ona zaman yolculuğu, kara büyü, Tibet Budizmi, sihirli oluşumlar, muhteşem mucizeler ve korkunç olasılıklar eşlik eder. Bütün oklar Empire State Building’i gösterdiğinde artık ünlü sihirbazın geri dönüş vakti gelmiştir; Tabii onu zamanda hapseden, can düşmanı Starwood’la kaçınılmaz bir çarpışmanın vakti de... Dönüyordu/ Reha Çamuroğlu/ Kapı Yayınları/ 90 s. “Tüm dinsel düşünce ve inançlar, iyiler ve kötüler üzerinde durur. İyileri ve kötüleri biriktirenler, sabit kılanlar, envanterini tutan ve ömürlük muhasebelerini yapanlar bir yanda dururlar, iyiyle kötünün dönüşücülüğünü, geçiciliğini, sabit anahtarları olmadığını, her yeni iyi ve kötünün kendine göre anahtarı olması gerektiğini bilenler ise öte yanda. Tüm yıldız ve gezegenlerin dünyanın etrafında dönmedikleri ileri sürüldüğünde Ortodoks Hıristiyan’ı onca sinirlendiren, her şeyin kendi etrafında dönmüyor olabileceğinin ima edilmiş olmasıydı. Tüm ‘öteki’ler onun yüce ‘ben’i etrafında dönmek zorunda değiller miydi? ‘Ben’ ve ‘öteki’nin başka bir bilgisi mümkün müydü? Dünyayı tutmak, ona tutunmak ile kazık kakmak arasındaki fark da burada başlayacaktır” Bu kitapta Reha Çamuroğlu, Bektaşîlikteki zaman kavrayışını kavrayabilmek içinde okuyucuyu Bektaşîlik felsefesiyle buluşturuyor. Oğlum/ Victoria Redel/ Çeviren: Ruken Kaya/ İstiklal Kitabevi/ 232 s. Victoria Redel’in, bir annenin tek çocuğuyla olan takıntılı ilişkisini anlattığı bu romanda, isimsiz bir anlatıcı olan anne karakteri, kitabın başında bir hastane odasında uyanır. Hatırladığı çeşitli anı ve görüntüler ile yoğun bakımda gördüğü halisünasyonların bir karışımı olarak, bize geçmişini ve çeşitli takma adlarla çağırdığı biricik oğlunu anlatır. Anne ve babasının birbirlerine karşı olan aşırı ilgisi sonucunda, korkunç bir ilgisizlikle büyüyen bu karaktere, anne ve babasının birlikte intihar etmeleri sonucunda, geriye yüklü bir miktar para ve “tutkuyu bulmak iyi bir şeydir” nasihati kalır. Tek çocuğu olan Paul doğduktan sonra, onu oyunlar, boyamalar ve şehir içi gezintileriyle dolu sihirli ama iki kişilik bir dünyayla sarıp sarmalar. Oğlunun parkta diğer çocuklarla birlikte oynadığı bir gün ona bakıp, “Diğer tüm çocuklara benziyordu. Onun bu kadar sıradan olduğunu görmek, canımı acıtmıştı,” demesi, annenin psikolojik durumunu da gösterir. Bir annenin, tek çocuğuna karşı duyduğu takıntılı ve aşırı boyutlardaki sevgiyi “Bir annenin çocuğunu bundan daha fazla sevmesi mümkün müdür” diye sorarak ifade ediyor kitabın yazarı Victoria Redel. İstiklal Mahkemeleri/ Prof. Dr. Ergün Aybars/ Zeus Kitabevi/ 416 s. 1941 İstanbul doğumlu olan Prof. Ergün Aybars, 1967’de Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ni bitirdi. Aynı yıl, İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde asistan olarak göreve başladı. ‘İstiklal Mahkemeleri 19201923’ konulu çalışmasıyla ‘Tarih Doktoru’ unvanını kazandı. Profesör Ergün Aybars bir Cumhuriyet aydını ve nesnel tarihçi kimliğiyle, yakın tarihin değişik dönemlerinde görev yapmış olan İstiklal Mahkemeleri’ni bilinmeyen yönleriyle ele alıyor, iddialarını somut belgelere dayandırıyor ve karşı tezlere ciddi cevaplar veriyor. Aydınlanma Komiseri/ Ken Kalfus/ Çeviren: Deniz Öztok/ Literatür Yayınları/ 270 s. Leo Tolstoy Rusya’nın ücra bir tren istasyonunda ölmek üzeredir ve bütün dünya medyası gözünü, kulağını bozkırın ortasındaki bu küçük kasabaya çevirmiştir. Bir film çekim ekibi bu tarihi anı bütün dünyaya aktarırken, bir kamera asistanı da kurgunun nasıl politik bir araç olarak kullanılabileceği keşfetmektedir. Bu tarihi uğrakta, üç kişi, sinemacı Gribshin, mumyalama sanatında çığır açan isim, Profesör Vorobev ve Stalin bir araya gelir ve geleceğe yönelik planlar yapar. Aynı üçlü, Bolşevik Devrimi ardından yeniden planlar yapar. Aynı üçlü, Bolşevik Devrimi ardından yeniden bir araya gelecek ve Le ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 839 SAYFA 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle