02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? Gri Tehdit Terörizm TERÖRİST Mİ, ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI MI? Kitapta o ‘‘gri alan’’ın bazılarına göre insanlığın acımasız olan teröristi barındırıp büyütürken, bazıları için ‘‘özgürlük savaşçıları’’na kucak açan alan olduğu savına yer veriliyor. Galiba, bu tanımlama çelişkisidir ki, terörizmin yok edilmesini güçleştirmekte, hatta karamsar bir söylem olduğunun altını çizerek belirtelim. Beklenmedik zamanlarda kendisine koruyucular, gizli müttefikler de sağlamaktadır. Çitlioğlu, bu doğrultudaki gözlemlerini bilimsel tanıkların yazdıkları ya da söyledikleri ile kitabın okurlarının istifadesine sunmuş. Hem bu örnekte, hem de terör konusundaki öteki gözlemler için bugüne dek ortaya konulmuş olan verileri, olabildiğince geniş ve mukayeseli olarak almakla yetinmemiş. Onları irdelemiş, tartıştırmış. Öylelikle kitabın okurları için dar ve kuşbakışı gözlemler yerine o tartışmalardan yeni pencereler açılmasına yardımcı olmak istemiş. ‘‘Gri Tehdit Terörizm’’ kitabı, terörizmin siyasi çözüm ile ortadan kalkıp kalkmayacağı yolundaki görüşlere de yer veriyor. Bu açıdan bizim karşı karşıya olduğumuz bilinen tartışmalarla, okurların somut verilere ulaşmasını amaçlıyor. ? Orhan BİRGİT rcan Çitlioğlu’nu, kamuoyu daha çok medya ve televizyonlarda günümüzün terör olaylarını irdeleyen konuşmalarından tanıyor. Önceleri, ‘‘TahranAnkara Hattında Hizbullah’’ ve ‘‘Yedekteki Taşaron: Asala’’ adlı iki yapıtında Türkiye’yi yakından tehdit eden iki yapıta imza atan Çitlioğlu, yeni bir kitabı ile bu kez sorunu daha çok bilimsel ağırlığı ile ele alarak bence terörle bir arada yaşamak gibi kaçınılmaz ortak paydayı paylaşan toplumumuza yararlı bilgiler aktarıyor. Çitlioğlu, böyle bir görev için bilgisayarının başına oturduğu zaman, kitabına koyacağı adın ne olması gerektiğini düşünmemiş. Ama sonra ‘‘Terörizm’’ için E GÜNCEL TARTIŞMA: ÜST KİMLİK NASIL AŞILIYOR? Kitabın bu yılın eylül ayında tamamlandığını ve kasımda birinci baskısının yapıldığını öğreniyoruz. Bunları belirtmekteki amacım: Çitlioğlu’nun kitabında ‘‘sayfa 266’’, Başbakan’ın Avustralya’da yani Aralık 2005’in ilk yarısında, ortaya attığı altüst kimlik tartışmasında savunduğu görüşlerin geçersizliğini ortaya koymaktadır. O paragrafında şöyle diyor yazar: ‘‘..Çünkü alt kimlik olarak belirli bir etnik grubun mensuplarının ve ideolojik farklılıkları olan bireylerin üst kimliğin temel taşlarından birisi olan aynı dini paylaşıyor oluşları, bu tür örgütlere militan devşirilmesinde, diğerlerinde var olan güçlükleri ortadan kaldırmakta, aynı dine mensup olanlar, gereğinde aralarındaki etnik ve ideolojik ayrılıkları aşarak bu örgütlere katılabilmektedirler.’’ Kitabı, bir hafta sonundan yararlanarak elimden bırakmadan, ama kimi görüşlerin elbette yer yer altını çizerek, okudum. Yazar, teröristlerin eylemlerinin meşruiyetlerine inandıklarını ve öylelikle kendi felsefeleri ve anlayışları doğrultusunda davranmış olduklarını yinelerken; çoğu zaman ‘‘yerleşik sistemin kurallarının da, eylemlerini meşruluk sınırları dışında tanımlamasının onların meşruiyet algılamalarını daha da arttırdığını’’ belirtmek gereğini duymuş. Çitlioğlu, gerekçeleri ne olursa olsun terör örgütlerine katılanların gerekçelerinin aynı olduğunu savunuyor. Eylemlerini başarılı kılmak. Onun için de çok sayıda insanın ölmesi gerekiyorsa, onu sağlamak. Bu gözlemi paylaşmamak imkânsız. Ama niçin hâlâ yer yuvarlığının çeşitli yerlerinde bu tür olgular karşısında ortak bir cephe oluşturmak için ayak sürülüyor? Bahaneler üretiliyor? Gri Tehdit Terörizm Ercan Çitlioğlu’nun yukarıda da sözünü ettiğim gibi üçüncü kitabı, 1978 yılından bu yana uğraş verdiği bir alanda gerçekten yetkin bir kalem olarak hazırlamış bir yapıtını. Ümit Yayıncılığın yayımladığı Gri Tehdit Terörizm, bence özellikle bu alanda uğraş veren kamu görevlileri açısından da yararlanılarak ve çok şey öğrenilerek okunması gereken bir yapıt. ? Gri Tehdit Terörizm/ Ercan Çitlioğlu/ Ümit Yayıncılık/ 327 s. 839 SAYFA 27 Ercan Çitlioğlu ‘‘Gri Tehdit’’ ilk adını kullanmayı seçmiş. Kitabının ‘‘Sunuş’’ bölümünde dünyamızı tehdit eden teröre niçin ‘‘gri’’ nitelemesi yaptığını şöyle açıklıyor: ‘‘Eğer düşünce, inanç, çıkar ayrılıklarının; siyah ve beyazdan oluştuğu, sınırları birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış bir dünyada yaşıyor olsaydık, bugün şiddet ve vahşeti konuşuyor olmamıza karşın elbette terörizmi irdelemeyecektik. Ne var ki; gerek bireysel, gerek toplumsal, gerekse devletten devlete olan ilişkiler, günümüzde siyahbeyaz ekseninde değil, yaratılan ve giderek genişletilen gri bir alanda temelini bulduğu için, terörizmin de gri yönü ağırlıklı bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır.’’ Yazarın da değindiği gibi, diplomasi ve politikada, o ‘‘gri alan’’lara çoğu kez bir uzlaşmaya eşlik ettiği için zorunluluk duyuluyor. Terörizmde ise, tam aksine o ‘‘gri alan’’, terörist aktivitelerin kaynakları ile nedenlerine inilmesini güçleştirdiği için, merkez üssü olduğu tehdide gerçekçi bir tanı konulmasını da engellemektedir. Çitlioğlu da, bu konuda uzman olan birçok kişi gibi, bu nedenle terörizmin ortadan kaldırılması için verilen uğraşta, asıl hedefin o gri alanın ortadan kaldırılması olduğunu savunuyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle