02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Anar’ın yapıtları dilimize aktarılıyor Yazgı çağdaşı Azeri yazar Anar’ın yapıtları dilimize aktarılmaya başladı. Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un Anar’la ilgili bir yazısını sunuyoruz. ? Cengiz AYTMATOV nar’la beni 60’lı yılların başında Moskova’da, babası seçkin Azeri şair Resul Rıza tanıştırmıştı. Resul Rıza çok saygı duyduğum çağdaş şairlerden biri; büyük bir sanatçı, bilge bir kişilikti. Moskova’daki karşılaşmamızdan sonra rahmetli İmran Kasumov ve Kara Karayev gibi, Resul Rıza da Lenin ve Devlet Ödülleri Komitesi’nin oturumlarında olsun, yazar kongrelerinde ya da toplantılarında olsun uzun yıllar candan sohbet ettiğim bir arkadaşım oldu. Yine böyle karşılaşmalarımızın birinde Resul beni o sıralar Moskova’da, yanılmıyorsam Senaryo Yüksek Okulu’nda öğrenim gören oğlu Anar’la tanıştırdı. Bir yazar olarak ise Anar’ı ilk kez, büyük yazar Celil Mamedkulizade’ye adadığı denemesini okuduktan sonra tanıdım. ‘‘Büyük Yük Anlamak’’ adlı bu deneme ‘‘Novıy Mir’’ dergisinde, unutulmaz şair A. T. Tvardovskiy redaktörlüğü döneminde yayımlanmıştı. Aynı derginin yazıişleri üyesiydim ve Anar’ın bu denemesinin çağdaş edebiyat ortamlarında büyük bir ilgiyle karşılandığını anımsıyorum, çünkü şairin yaratıcılığıyla klasik Azerbaycan edebiyatının zorlu yazgısı, Rus ve birlik üyesi ülkelerinin okuyucusuna ilk kez bu deneme ile tanıtılmıştır. Bu, yeni kuşağın, altmış kuşağı temsilcisinin C. Mamedkulizade’ye ilişkin görüşüydü. Anar bu yazarın çarlık döneminde olduğu gibi, Sovyet döneminde de karşılaştığı güçlükleri görmezden gelmiyor, C. Mamedkulizade’nin aşırı ulusçuluk ya da dinsel fanatizminin düşmanı olduğu kadar emperyalizmin Ruslaştırma politikasının da açıkça karşısında olduğunun özellikle altını çiziyordu. Ulusal yazarın metninde oldukça gözü pek bir bölümdü bu. Anar’ın belirttiği gibi edebiyat biliminde özellikle bu soruna utanç verici biçimde suskun kalınmaktadır. Yine Anar’ın C. Memedkulizade için ‘‘Rus halkını Rus İmparatorluğu’nun bir uyruğu gibi değil, bu halkın büyük kültüründe yetişmiş bir insan olarak candan sevdiğini’’ belirtmesi bana göre de son derece doğru bir değerlendirmedir. yanıtlarını bilgece aramaktadır. Bunu, kahramanlarının yerine değil onlarla birlikte yapmaktadır. Birkaç yaş büyüğü olduğum Anar, kendimi de gururla onlardan biri saydığım altmış kuşağının ilgi çekici, parlak temsilcilerindendir. Altmış kuşağına günümüzde moda olduğu gibi, en iyi olasılıkla züppece ve kuşkuyla; en kötü olasılıkla da edepsizce ve küstahça tepeden bakılmasına karşın, edebiyat, tiyatro ve sinemada toplumun ruhsal, estetiksel ve hatta ideolojik yenilenmesinde büyük rol oynayanların bu kuşağın en yetenekli temsilcileri olduğundan kuşku duymuyorum. Rusya’da olduğu gibi, birliğin eski cumhuriyetlerinde de bu kuşağın attığı temellerde özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık düşünceleri yükselmiştir. Gerek yaratıcılığında gerek toplumsal etkinliklerinde bu düşüncelere olan bağlılığı, Anar’ı benim en yakın kalem arkadaşım yapmakta, uzun yıllara dayanan ilişkimiz bizi karşılıklı sevgiyle birbirimize bağlamaktadır. ‘‘Manas’’ destanının bir jübilesi için Bişkek’e geldiğinde evimde konuğum olmuş, ona bir kitabımı ‘‘Ağabeyinden’’ diye imzalayarak vermiştim. Geçenlerde de Anar bana bir kitabını ‘‘Kardeşinden’’ diye imzalayarak verdi. Bunlar yalnızca sözde değil, bizi, halklarımız gibi birbirimize bağlayan kardeşçe duyguların anlatımıdır. Sovyet döneminde Anar, yaratıcılığıyla SSCB’nin edebiyat eleştirisi çevrelerinde ve dev okur kitlesinde büyük ilgi uyandıran bir yazardı. O dönemde daha çok Moskova’daki yazar toplantılarında, SSCB’nin Yüksek Şurası oturumlarında karşılaşırdık. Bana Azerbaycan’ın en büyük sorunu ‘‘Karabağ Trajedisi’’ni nasıl derin bir kederle anlattığını bugün gibi anımsarım. Şimdi sık sık Türkiye’de, İstanbul’da karşılaşıyoruz. (Gerçi bu yılın temmuz ayında bir kez daha Moskova’da bir araya gelmiş, Uluslararası ‘‘Terör Karşısında Dinler’’ konferansı kapsamında Sütunlu Salon’da birer konuşma yapmıştık.) A ? GAZETECİLİK ÜRÜNÜ YAZILAR Aynı yıllarda Anar’ın Moskova basınında Literaturnaya Gazeta, Sovetskaya Kultura, Nedelya, Drujba Narodov gibi dergilerde yayımlanan anlatı, öykü ve makaleleriyle Merkez TV’de gösterilen yapıtlarının televizyona uyarlanmış oyunları ve filmleri de ilgimi çekiyordu. Anar o zaman da şimdiki gibi, daha çok, kendisine yakın olan kent aydınları çevresiyle ilgili şeyler yazıyordu. Onun yapıtı kendine özgü psikolojik gerçekçilik, özlülük, sinemasal görsellik, uyumluluk ve incelik özelliklerine sahiptir. Anlatılarında olduğu gibi gazetecilik ürünü yazılarında da halkının manevi yaşamının en zorlu sorularını geçmişte olduğu gibi şimdi de ortaya koymakta ve bu soruların SAYFA 10 Anar 18 yıldır Azerbaycan Yazarlar Birliği’nin başında, ülkesinin meclisinde milletvekili ve Kültür Komisyonu Başkanı. CUMHURİYET KİTAP SAYI 839
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle