24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? çok zordur. Denemeler, herhangi bir konudaki düşüncelerin genellikle kişisel bir görüş olarak açıklandığı yazılardır biçiminde bir tanımlama yapılırsa, denemenin şiir, öykü, roman, oyun gibi yazın türleri dışındaki tüm düzyazıları kapsayabilecek bir genişliğe sahip olduğu da rahatlıkla söylenebilir. Deneme yazarı, denemesinde kesin yargılara varmayı amaçlamaz, ele aldığı konu üzerinde okurun düşünmesini amaçlar. Denemelerde yaşamı, insanı, insanlar arası ilişkileri, dünyayı ve dünyanın çeşitli görünümlerini, kesitlerini, coğrafyaları ve tarihi, sanat yapıtlarını ele alabilecek bir genişliğe sahiptir. Bu genişliği ya da özelliği, denemenin konularına göre bir sınıflama içinde ele alınmasını getirmiştir. Bu sınıflamaya göre denemenin; yazarın gözlemlerini ve yorumlarını içeren nesnel denemeler; yalnızca yazarın düşüncelerini içeren öznel denemeler; yazarın iç dünyasını, kendi özelliklerini, huylarını, alışkanlıklarını içeren kişisel denemeler; kimi kişileri ya da toplumları ele alarak bunların özelliklerini anlatan karakter denemeleri; herhangi bir yeri öznel bir tutumla yansıtan betimleyici denemeler; edebiyat eleştirisini konu edinen eleştirel denemeler; felsefe, din, toplumbilim alanına giren konuları işleyen felsefi denemeler; bilimsel araştırmalarla, gelişmelerle, yeniliklerle ve bunların sonuçlarıyla ilgili bilimsel denemeler gibi alt başlıklarda ele alınması kabul görmektedir. RUH ALIŞVERİŞİ... "Türk Dili" dergisinin Temmuz 1961 tarihli "Deneme Özel Sayısı"nın giriş yazısında, "Bir edebiyat türü olarak deneme, özgürce seçilen bir konuda gelişen, çokluk orta uzunlukta bir düzyazı biçimidir. Ağırbaşlı edebiyat yazıları içinde deneme, en ilgi çekici olanıdır. Gerçi kitapları koşarcasına okuyanlar ona pek yüz vermezler, ama gerçek kitapseverlerin sık sık başvurdukları eserler de çokluk deneme kitaplarıdır. Okurlar, denemeyi hoşça vakit geçirmek için okurlar. Ondan beslenmeyi beklemeseler de gene de beslenirler ondan. Şiir ve aklı başında hayat öyküleri bir yana bırakılacak olursa, yazarla en yakın ruh alışverişine giren yazı türü denemedir..." (s. 673674) deniliyor. Sabahattin Eyuboğlu, deneme türünün kurucusu, öncüsü ve en büyük temsilcisi olan Montaigne için, ülkemizde ilk kez çevirisini yaptığı ve yıllarca başucu kitabı olarak ellerden düşmeyen ve birçok kuşağın aydınlanmasına katkısı olan Denemeler’in yeni basımları için çeşitli tarihlerde yazdığı önsözlerinde şunları söyler: "...Yeni düşünce, insan bilincinin insanı ve doğayı serbestçe tanımak çabası ise, Montaigne, bu çabanın ilk büyük hamlesidir. (1940)... Montaigne hep kendini anlatıyordu; ama kendini anlatırken insan düşüncesini yeni bir yola sokuyor, köhne inanışları, doğaya, akla aykırı alışkanlıkları, safsataları baltalıyor, dünya sevgisine, müspet düşünüşle, gerCUMHURİYET KİTAP SAYI çekçi edebiyata yol açıyordu. Bir insanda bütün insanların meseleleri bulunduğuna inandığı için, kendini anlatırken yalnız kendini düşünmüş olmuyordu. Kendini değil de başkalarını anlatmış olsaydı, Denemeler’de yine aynı düşünceler, aynı duygular olacaktı. Onun zamanında kendini, insanlığı ve doğayı keşfe çıkmak, cüret, iman ve çaba isteyen bir işti... Denemeler’i okuyan şu iki dersi almamazlık edemez: Doğanın istediği gibi düşün ve yaşa; hiçbir kitabın, hiçbir dogmanın kölesi olma. Aldanmıyorsam Batı kültürünün Montaigne’den bugüne kadarki gelişmesi genel olarak bu iki derse sadık kalmıştır (1950)... Montaigne Avrupa’ya serbest düşünmesini öğretmiş olan adamdır, demek fazla büyük söylemektir, ama böyle bir söz olsa olsa Montaigne için söylenebilir… (1952)...” DENEMELER’İN İÇERİĞİ Birçok denemenin başına açıklamalar koyan Hüsen Portakal, Montaigne’in, 1571’de yazmaya başladığı Denemeler’in 1. ve 2. kitaplarının ilk baskılarını 1580’de Bordeaux’da yayımlattığını, 1585’te 3. kitabın yayımlandığını, Bütün Denemeler’in (3 kitap birlikte) ilk kez 1588’de Paris’te yayımlandığını söylüyor. Montaigne’in denemelerinde ne yok ki? Üzüntü, duygu, aylaklık, yalancılar, dayanıklılık, korku, korkaklık, mutluluk, imge gücü, bilgiçlik, çocukların eğitimi, dostluk, ılımlılık, yalnızlık, akıl, ün, eşitsizlik, savurganlık, sarhoşluk, vicdan, kitap, kendini beğenmişlik, tembellik, erdem, öfke, dürüstlük, pişmanlık, övüngenlik, deneyim, felsefe... İnsani olan, insanı ilgilendiren, insanla örtüşen her konuyu bulmak mümkün denemelerde. Duygudan düşünceye, düşünceden felsefeye, felsefeden yaşama uzanan bu denemelerde bir insanın kendisini tanıması için gereken ne varsa bulabileceğini ve Bütün Denemeler’in insanlığın başyapıtlarından biri olduğunu söylemek abartı sayılmaz. Montaigne, yalnızca küçük bir kısmını yazdığımız bunlar gibi yüzlerce konudaki düşüncelerini, içtenlikle anlatır. "Kitabımın konusu benim" diyen, kendi düşüncemizi başkalarının düşünceleriyle zenginleştirmesini bilme yolunu öğreten, dil ve düşün dünyamızı geliştirip zenginleştiren, bizi yeni yeni kavram ve düşüncelerle donatan Montaigne, bir denemesinde denemelerinin konusunu ve bunları işleyiş biçimini şöyle açıklıyor: "...Başkaları insanoğlunu yetiştiredursun ben onu anlatıyorum ve kendimde, pek fena yetişmiş bir örneğini gösteriyorum... Kendimi anlatırken söylediklerim değişik ve değişken olmamakla beraber, hiç gerçeğe aykırı değildir... Her insanda insanlığın bütün halleri vardır." ? Bütün Denemeler/ Montaigne/ Türkçesi: Hüsen Portakal, 4 cilt/ Cem Yayınevi/ 464+390+254+456= 1564 s. 875 SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle