Katalog

Hikmet Uluğbaydan önetnli bir çalışma Risk Altında Bir Ülkenin 2023 Yarısı Hikmet Uluğbay kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Başarılı Milli Eğitim Bakanlığı dönemi belleklerimizde tüm canlılığı ile duruyor. Uluğbay bu kez bir kitapla çıkıyor karşımıza. 2023 yılında Türkiye'nin görüntüsünün nasıl olacağını betimlemeye çalışıyor. ı Miyase İLKNUR ikmet Uluğbay'ın bir süredir vitrinlerde bulunan kitabının adı böyle (*). Sunuşu, Balzac'ın "Bilginin efendisi olmak için, çalışmanın uşağı olmak gerek', sözüylc başlıyor. Ve Türkiye'nin sosyal ve ekonomik büyüklüklcr bakımından dünyadaki 174 ülke arasında nerede oldıığunu saptamakla devam ediyor. Nüfus bakımtndan 17., gayrısafi milli hasda bakımından 22., kişi başına gelirle 62., 15 yaş iizeri nüfusun okur yazarlık oranı ile 95., 15 yaş iizerindeki kadın nüfusun okur yazarlık oranı ile 103. Uluğbay, TBMM tarafından 2000 yılında kabul edilen Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Flanının Temel Amacları ve Stıatejisi isimli bclgede Türkiye'nin yapısal dönüşümleri geıçekleştirmesi durumunda Cıımhuriyetin kuruluşunun 100. yıldönümüne rastlayan 2023 yılında, kişi başına düşen gelirimizin Avrupa Birliği ülkeleri düzeyine çıkmasının ve 1.9 trilyon dolar düzeyinde bir gayrı safi milli hasıla iîe dünyanın ilk on ckonomisı arasına girmemızin öngörüldüğünü ifade ediyor. tirdikten sonra ömrü kamuya hizmetle geçiyor. Bu hizmetin bir yanı bürokrasi yıllarını kapsıyor. Hazine'de çeşitli görevlerden sonra genel müdürlüğe yükseliyor. Yurtdışında Ekonomi Başmüşavirliği, OECD de Daimi Temsilci Yardımcılığı, KlT'lerde yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Üniversitede dersler veriyor, gazetelerde yazılar yazıyor. Bir yanı ile de siyaset çekiyor onıı. Davet üzerine katıldıgı partiden Ankara milletvekili olııyor. TBMM de Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğini Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı izliyor. Bu kitap da Uluğbay'ın kamu hizmetinin bir devamı niteliğinde aslında. SON SÖZ 2023'DE Kitapta benzer bir hedefin 1970 de de konulduğunu ve îtalya'nın o zamanki kişi başına ulusal gelir rakamını 1990 larda yakalamamızın hedeflendiğini ifade ediyor. Hatırlanacağı üzere 12 Mart ara rejiminde Nihat Erim Hükumeti'nin Başbakan Yardımcısı Atilla Karaosmanoğlu'nun hayli yankı yapan bir açıklamasıydı bu hedef. Uluğbay bu döncmde kişi başına ulusal gelirimizin 400 dolardan 1992"dc 2.040 dolara çıktığını ve hedefi yakaladığımızı, ancak bu arada îtalya'nın 1970'de beş katımız olan kişi başına ulusal geliri 10 katına çıkardığını ve aranın daha da açıldığını vurguİuyor. Söz konıısu deneyimi de anımsayarak 2023 yılındaki hedefe ulaşabilmemiz için neler yapmamız gerektiğini araştınnakla başlıyor yazar. Bunun için önümüzdeki 21 ülke ılc bizimle yarışan arkamızdaki 18 ülkeyi de ekliyor ve toplam kırk ülkeyi 89 tablo ile birçok yönden karşılaştırıyor. Once cumhuriyet neler devraldı, tespit ediyor. Son otuz yılın yarışında neler değişti, ortaya koyuyor; sonra da nüfustan eğitime, savıınmadan taruna, işgücü verimliliğinden sosyal güvenliğe, internet kullanımından yabancı sermaye yatırımlarına ülkelerin durumlarını irdeliyerek Türkiye'nin yarıştaki yerini araştınyor. Kitabın bir son sözü yok. Buna karşılık "sondan önceki söz"ü var. Uluğbay, son sözü 2023'de ulus olarak hep birlikte söyleyeceğimizi düşünüyor. Sizcc de öyle değil mi? • (*) Risk Altında Bir Ülkenin 2023 Yanşı, ÜPV Yayıncılık, Ankara 2003 7 3 5 lletişim'den «•Kapitalizmin kendi "imkânları" ile gelişmediği bir "piyasada", kâğıt paranın, devletin giderterini kapatmak için kullandığı bir araca dönüşmesinden daha doğat ne olabilir? Toplumun kâğıt para ile kurduğu ilişkiyi, ona karşı gösterdiği güvensizliği ele alan kitap, paradan korunma mekanizmalarını, devletin yaşadığı sorunları ele alan uzun ve meşakkatli bir arşiv çalışmasının Urünü. Altı sıfırlı dönemin son demlerinde, paranın pul olmasının, Osmanh'nın kapitalizmle tanışmasının serüvenine bakmak anlamlı değil mi? ALİAKYILDIZ • PARA PUL OLDU: OSMANLI'DA KAĞIT PARA, IMALİYE VE TOPLUM BÎRÎNCÎLİK ÖDÜLÜ H Ali Akyıldız'ın ödül kazanan kitabı, 19.yüzyılda kâğıt paranın serüvenini ele alıyor. 1 Meşrutiyet sonrası Osmanlı toplumu... Gazeteler, mitingler, boykotlar, grevler... Doğan Çetinkaya, milli iktisadın doğuşuna, Osmanlılık fikrinin oluşumuna, İttihat Terakki'nin toplum iizerindeki etkinliğine 1908 Osmanlı Boykotu üzerinden bakıyor. Y. DOĞAN ÇETİNKAYA 1908 OSMANLI BOYKOTU: BİR TOPLUMSAL HAREKETİN ANALİZİ HEDEFE VARABİLMEK Böyle bir hedefe yürüyebilmek için çağdaş bir pazar ekonomisinin sahip olması gereken kurumsal yapının oluşturulması ve büyümenin yaklaşık yüzde otuzunun toplam faktör verimliliğinden kaynaklanması gerekiyor. Başka bir deyişlc hedefe varabilmenin olmazsa olmaz koşulu, başta işgücü olmak üzere tüm üretim faktörlerindeki verimliliğin gelişmiş ülkeler düzeyine yaklaştırılması. Uluğbay, içinde bulunduğumuz bilgi çağında ekonomik büyümenin ivmesini ve kalitesini belirleyen unsurların başında sadece politikacıların, girişimcilerin ve teknokratların değil, aynı zamanda sıradan işçinin ve çiftçinin de bilgi düzeyi ve teknoloji kullanma becerisi önemli rol oynayacaktır, diyor. Hikmet Uluğbay'ı kamuoyu yakından tanıyor. 1939'da Isparta'da doğmuş. 1961'de Siyasal Bilgiler Fakültesini biC U M H U R İ Y E T K İ T A P 1908 dönemi sosyal hareketler tarihimizin en önemli dönemidir! PAIMIRABRUMMET İKİNCİ MEŞRUTİYET BASINİNDA İMGE VE EMPERYALİZM 19081911 f.mpcr\alirm lıllgı \r AYKUT KANSU 1908DEVRİMİ 1 I. F. T I S I M Y A V I N I. A R I Binbırdirek Meydanı Sokak, İletişim Han No. 7 Cağaloğlu 34122 istanbul • Tel: 212.516 22 606162 Fax: 212 516 12 58 • emaıl: iletisimSriletisim.coni.tr • web w w w iletisim.com.tr SAYI SAYFA 9