Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nursel Duruel'in öyküleri bizi uyaran bir yapıt! Bu yüzden sırt dönmek bir yana, döne döne okunması gereken öykü kitaplarından biri Geyikler, Annemve Almanya. eyikler, Annem ve Almanya, Nursel Duruel adı ıle ozdeşleştı sankı Bu, elbette bır açıdan hoş, yaza rın herhangı yaratısının kendısı kadar unlenmesı sıradan bır du rum değıl' Oyle ya dıyehm Nâ zım Hıkmet'le Kuvayı Milliye ya da Memleketimden Insan Manzaraları, Orhan Kemal'le Baba Evi ya da Avare Yıllar, Yaşar Ke mal'le înce Memed, Fakır Bay kurt'la Yılanların Ocu vb adları nın yan yana gclışı kolaycacık gerçekleşıvermış bır buluşma bı çımınde alınabıhr mı hıçr1 Ne kı yazarın, yalnızca anılan yapıtta/yapıtlarda kaldığı kuşku su uyandırabılecek bır olumsuz gonderme de ıçermıyor değd bu yaklaşım1 Nursel Duruel'in Geyikler, Annem ve Almanya sı yaldaşık çeyrek yuzyıl sonra yenı basımıy la (Alkını, 2003) bır kez daha sergenlerde yerını alırken bunları duşunmeden edemedım y Geyikler, Annem ve Almanya adı çok belırgın çağriijimlarla bu luşturuyor ınsanı Sozgelımı "ge yık"te duşlerı "anne"de kadınla rı " Almanya" da ıse yabancılaş mayı duşunmemek olanaksız ne redeyse Gerçekten de Duruel'in bu başlık altında topladığı oykulerı ne yenıden goz attığımızda, ıçe rıkte bızı anbean bu olgularla yuz yuze getırdığını soyleyebılınz Yazınsal bağlamda bunun uzerınde onemle durmak gerekıyor M. Sadık Aslankara Kitaplar Adası G "Geyikler, Annem ve Almanya" ye ıle Habıbe"sı, hatta Halıse'sı, "Nereye"nın Aytaç'ı "Mınare den At Benı In Aşağı Iut Be nı"nın Aslı'sı bu doğrultuda ya pıtın oyku kışısını aşan boyutta kahramanları olarak alınabılır Dıyelım kadın, duş, yabancılaş ma uçgenı çok somuttur "Geyık ler, Annem ve Almanya" oykusunde, lyı de otekı oykuler pek mı zayıftır orneklem bağlamında* "03 Nobetı", "Fırıncı Şuknye", bunu pekıştırmekle kalmaz yal nızca, otesinde kadın, duş, yaban tılaşma olgusunu temellendırme ye de gırışır bır açıdan Gerçek ten de Duruel'in kadınları, acıtıcı bır yabancılaşma ıle uçurucu, ka çırıcı bır duşlemlemenın sarka cında yaşamasını surdunır Orne ğın "Nereye"nın Aytaç'ı kocası nın aılesı, değerlerı arasında boy le bır duygu karmaşası ıçınde ya /ar bunun dışında bır çozum go runmez onunde Çozumse eğer, kocası, ağabeylerıyle rakı sofra sındayken, "Bır bardak da ben ıs tıyorum," deyıverır "Yengeler bı kocalarına, bı anneye, bı Aytaç'a bak(arlar) Kısa ve gergın bır sessızlık ol(ur) " (s 63) Ya sonra f Aytaç sarhoşlaşacak, ıçtıklenyle bırhkte bdınçaltını da kusacaktır Bunlann dışında ka lan, soylemlenyle one geçmış or neklerde bıle yıne kadınla erkeğın ıncıtıcı beraberlığını goruyoruz Duruel'in oykulerınde kendını belırgın bıçımde duyuran kadın, duş, yabancılaşma uçgenı uzerın de gelın bırlıkte duşunelım Var lığını nasıl ortaya koyuyor bu uç genı* Bunu uç açı bıçımınde dlmak olanaklı Nıtekım andığım beş oyku dıkkatle tarandığında, bunların belırgın odaklara yaslandığı gorulebılır 1 Kadın, ekonomık kıskaç al tındadır Bu kıskaç, onu "ozgur varlık" olmaktan alıkoyar hep Boylelıkle hem cınsel kımlığı hem ılışkılendığı evren sureğen bıçımde orselenır kadının 2 Kadının tek avuntusu, buna "sığınma" demek daha doğru elbette, duşlendır Bu duşlerde g onun bır yandan ekonomık anlamda, ote yandan cınsel kımlık olarak ılgınç bır odunlemeye gır dığı gozlenır Buna "Fırıncı Şuk nye"de gorulduğu gıbı, ulkenın bağımsızhğmda onculuk gorevı de eklenır 3 Kadın, duş kurma edımı dı şında hep yabancılaşma ıçınde dır Bu nedenle Duruel'ın kadın ları, aslında duş (ya da duşlem) ıle yabancılaşma arasında sıkışıp kalrnış ınsanlardır Bu açıdan oy ku kahramanları, temellendırıl mış bır kadın tragedyasının oyuncuları gıbı gorunurler oyku lerde Duşlemleyemedıklerınde yabancılaşırlar ya da yabancılaş madan kurtulabılmek ıçın duş lemlere sığınırlar Nursel Duruel'in oykulerınde kı kadın kahramanlar, ışte bu sar kaç arasında gıdıp gelırler hep ÖYKUYU FILM YAPMAK Beş yü once yıtırdığımız Tun cer Baytok'un 1987'de televızyon fılmı olarak çektığı Geyikler, Annem ve Almanya, butun bunları gostermesı bakımından ılgınç bır deneyım gıbı gelıyor bana Ger çekten de andığım yıllarda TRT'nın çeşıtlı kanallannda, son rasında Monte C arlo hestıva lı'nde de gosterılen fılm Duru el'ın oyku evrenının çok ıyı alım landığını gostermesı bakımından da ılgınç bır çalışma Her ne kadar senaryo Nursel Duruel ımzasını taşısa da Geyikler, Annem ve Almanya, lılm ola rak luncer Baytok a aıt kuşku suz' Baytok, yalnız Duruel'ı doğru alımlamakla yetınmemış, yazarın oyku evrenını olağanustu bır du yarlıkla sınemaya aktarmayı da başarmış Bunu yapabılmek, anlatımda herhangı tıkanıklığa meydan vermemek ıçın yazarla baş başa verıp çalıştıkları anlaşı lıyor yonetmenın Bu çalışma, fılmde şu değışıklıklerde kendını gosterıyor yanılmıyorsam NamlOmdl klr, «nn»m wj afmenye kır Yıldız'a Furuzan'dan Osman "jahın'e Attüâ Şenkon'dan Mu rat Yalçın'a genış bır yelpazedt oyle çok oykucumuz var kı, urunlerı fılme çekdmış Sozgelımı bır dızı uyarlama gundeme alınabılır, gosterımler oncesınde oykuler yenıden oku nııp fılınler bırlıkte ızlenerek tar tışılabılır Bır ovku nasıl sınema laştırılır ya da sınemalaştırılabılır, sınemalaştırılan oyku değerını nasıl koruyabılır, butun bunlar enıne boyuna konuşulabılır boy lehkle Yanılmıyorsam eğer oykucule rımız ıçın olağanustu beslevıu bır ortam oluşmasına, otesinde farklı bır ılışkılenışe yol açacaktır bu DURUEL'İN ÇACIRAN, KISKIRTAN ÖYKU EVRENİ Nursel Duruel, hıç kuşku yok kı dıkkat çekıcı bır oyku evrenı sunuyor bıze Onun oykulerı alımlanırken, saptanması gereken ılk yan bu bence Duruel'de, zaman zaman ku çuk kent dokusunun olmazsa ol maz oğelerıne donuşen ama sar kaç genlımı altında yaşayan ka dınlar kendı kımlıklerını apaçık koyabılen kışıler yıne de Gerek geleneksel oyku evre nınden çıkıp gelmış (Şukrıye vb ) ya da bu geleneksel evrende oyku evrenı ıçınde devınıyormuş (orneğın Aslı vb ) gorunen bu tun kadınlar yaşadığı yazgının ardılıdır bır bakıma Bu, bıze, kadınların nasıl, hangı evrende yer alırsa alsın hep aynı sarkaca kolan vurduğunu gosterecektır kuşkusuz Bu, kendılerıne bıçılmış sarkaç yaşamına karşı kadınların başkal dırı^ını dıle getırıyor olmalı1 Ote yandan bu evrenın çağırı u, kışkırtıcı bır yan taşıdığı da gozlemlenıyor Gerçekten de Du ruel, oyku evrenıne yerleştırdığı uç açıyla bır yandan dgıyı ayakta tutarken ote yandan okuru buna kışkırtan, bu evrene çağıran bır bıçem de koyuyor ortaya Yazann, bu bağlamda oyku kı şılerı kadar oyku evrenını onem semesının, bu evrenı yansıtmayı başlı başına bır oyku zorunlulu ğu gormesının de buyuk rolu var bunda Hemen her oykusunde okurun karşısına şaşırtıcı bır ev renle çıkmayı yeğlıyor o Oyku yazmayı zanaatçüığa donuştur muyor hıçbır zaman Oysa yalnız geçmışte değıl gu numuzde de pek çok yazarın, oy ku yazarlığını, rahata erenlcrın huzuru ıçınde alışıJmış bır tu tumla surdurduklerı gozlenıyor ne yazık kı En ıyımser yaklaşım la, oykude sanatsal tutumlarını ancak evreler halınde dokuyorlar ortaya, evreler arasında kalan dı lımlerdeyse cute şubatlar gıbı sessız, soluksuz, renksız bır bı çımde varlık gosterıyorlar, o ka dar Oyleyse Nursel Duruel'in oy kulerı bızı uyaran bır yapıt1 Bu yuzden sırt donmek bır yana, do ne done okunması gereken oyku kitaplarından bırı Geyikler, Annem ve Almanya. Yapıtın geçen çeyrek yuzyıl boyunca hemen tum çevrelerce kabul gormesı, her kuşaktan cınsten, tabakadan ınsanca okunup benımsenmesı başka nasıl açıklanabılırr' Baksanıza, oyku yazınımızın temel taşlarından bırı olmayı sur duruyor hâlâ kıtap Kuşkusuz oy ku oğretmenlığını de 1 • K İ T A P SAYI 735 KADINLAR, DU$LER. YABANCIUVSMALAR Geyikler, Annem ve Almanya, toplam sekız oykuden oluşuyor Yazarın yaşamoykusunde, adı anıldığı halde yer verılmeyen "Burgaç" adlı oykuyu saymazsak Duruel'in oykulerı, bırbınnden farklı ıkı ayrı yapı yansıtıyor Ilk grup oyku ("Geyikler, Annem ve Almanya", "03 Nobetı", "Fı rıncı Şukrıye", "Nereye", "Mına reden At Benı In Aşağı Tut Benı"), oykusel değerlerıyle, bunla » ra eklenmış dramatık orgusüyle dıkkatı çekerken ıkıncı grup oy ku ıse ("Olum Aralarında Kal dı", "Zaman Aralığında", "Yıne leme") daha çok soylemıyle, ya hnlığıyla kendısını koyuyor Hangı oyku grubuna gırerse laşmalar yapıtta ana ızlek yıne de Oykulerın kadınlarını alalırn or neğın "Geyikler, Annem ve Al manya"nın uç kadını, çocukhıkla yenıyetmelık arasında bır çağın yansıtıcısı "kuçuk kadın"la annesı, anneannesı bıze kadın dunya sının gızlerını ele vermede onem lı bırer gosterene donuşmuştur Aynı şekılde "03 NobetTnın Salı ha'sı, "Fınncı Şuknye"nın Şukrı SAYFA 22 1 Anlatıcı yenıyetme kız, ıkı ayrı zaman dılımındekı goruntu lerle gelıyor ekrana Eklenen erışkın kadınla yapım, bır gerı donuşe dayandırılıyor boylece 2 Erışkın anlatıcının genye donuşlerınde, anneyle anneannenın duşlemle yabancılaşma arasında kısılıp kaldıklan çok ıyı yansıtılıyor 3 Erışkın anlatıcı, butun bunları yorumlayan temel oğe olarak Duruel'in oyku evrenıne ışık tu tan bır boyutla somutlanıyor Tuncer Baytok'un Geyikler, Annem ve Almanya adlı bu çok "şık" çalışmasına değınırken filme emeğı geçen kışılerden oyun cu olarak Nılgun Akçaoğlu, Yelız Tozan, Alev Gurzap, Meral Çe tınkaya, Muge Akyamaç grubunu, muzıkte Sarper Ozsan'ı, ko reografıde Aysun Aslan'ı, sanat yonetmenlığınde Denız Ozen'ı, ka merada Gungor Toydemır'ı, kurguda Hasan Bektaş'ı tek tek anmak gereğını duyuyorum Yapımcdığını Sacıt Doğruyol un ust lendığı Ankara Televızyonu uretımı fılmı, keşke butun oykulerımız ızleye bılse Soz, sınemada oyku uyarlamala rından açılmışken, oyku yazarlarına onerı de getıreyım ıstıyorum Oyku lerın sınemaya ak tarılışını nasıl karşı lar yazarlar bdmı yorum, ama geç mışten gunumuze oykulerden yapılan uyarlamalar yoluyla ılgınç deneyler de yaşanabılırmış gıbı gelıyor bana Oyle ya Saıt Faık'ten, Sabahattın Alı'ye, Or han Kemal'den Be g/rsm kiâmhr, duşler, yabana Nursel Duruel hlç kusku yok kl dlkkat ceklcl bir öykü evrenl sunuyor blze C U M H U R İ Y E T