Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Koskoca bir kenti doyuracak güçteydi ama hep şıınu derdı: "lki kışinın katkısı vardır bir yemekte." COSTA NOSTRA Seuızlıkmafyanın Joğastnın bir parçasıdır. Maud Webster Kurşunun tabancadan çıkıp delerek bir bedene girdiği zamanki sessizliği, bedenin yere yıkıldığı zamanki sessizliği; yerin bedeni kabul ettiği zamanki sessizliği. Arabanın içinde bombanın patlayan sessizliği; arabanın paramparça olan sessizliği; bunlar olurken karayolunun sessizliği. Yan sokağın anıtsal sessizliği, polis sirenlennin sessizliği, evlerin sessizliği. Ellerin ve banknotların sessizliği. tçkinin ve tozların sessizliği. Yapı iskcleleri ve vinçlerin sessizliği. Jetonlann sessizliği. Bir beton kütlesinin denize battığı zamanki sessizliği. Ayın bir bulutun ardına saklandığı zamanki sessizliği. Mahkeme salonunun, yargıçların, candarmaların sessizliği; savcının ve savıınmanm sessizliği; tavandaki ışığın ve basının sessizliği, Kanın genişleyen sessizliği. Sessizliğin sessizliği. BİR ŞARK1 DAHA Bahçeden geliyor sesin. Bir şarkı söylemektesin: Ezgisi dilimizi, hiç kimsenin olmayan, bayraklann ve köpekli polislerin bile bozamadığı, tartışılmaz güzellikte bir düzeye çıkaran bir şarkı, ki Doğu'dan gelen en eski güle ve Babil bahçelerine benzemekte. DEÖİŞİMLER Eski gecekondu semtlerinin değiştiğini görmüşüm ben. Evlerin renk değiştirdiğini, arka avluların Babil bahçelerine dönüştüğünü görmüşüm. Dondurmacı dükkânlarının grillbar, odunluldarın galeri olduğunu, çıkmaların ite kaka kaldırımlara taştığını görmüşüm. Küf kokan eski meyhanelerin, bir yandan brunch'larını yerken, bir yandan cep telefonlarıyla konuşan genç kuşağın doldurduğu krom kaplı cafe'lere dönüştüğünü görmüşüm. Karısını öldüren bir adam, elinde kanlı sopasıyla geçmişti burdan. Pırıl pırıl gözlü bir sivil polis işte tam orda öldürülmüştü. Burda horozşekeri satın almıştı çocuklara düşkün bir sapık. Şurdaysa bir postacı dayaktan sakatlanmıştı. Şu köşede Nielsen ile kafayı çekmiştim. C U M H U R İ Y E T K İ T A P Şu köşede Nielsen benimle kafayı çekmişti. Şu köşede kafayı çekmiştik Nielsen ile ben. Nielsen yok artık, kafayı çektiğımiz o yer artık yok, bu şiiri yazan da yok olacak bir gün, bütün bu olanların anısıyla birlikte. BİRİNCİ KATTAN SÖYLENEN 5ARKI Sevsinler hiç sakal tıraşı olmayanı. Sevsinler yüzünü hep sinekkaydı tutanı. Sevsinler bacaklanndaki kılları bile almayanı Sevsinler yıldızları gökyüzünden indirip odadaki karanlıkta parlamaya bırakanı. Sevsinler eldivenlerini masanın, ellerini piyanonun üstüne koyanı. Sevsinler denizden gelen yoğun sisi oturma odasına çağıranı. Sevsinler keskin ve sert köşelere çarpıp duranı. Sevsinler avağa kalkanı. Sevsinler ıızanıp yatanı. Sevsinler dışarı çıkıp da dışarda kalmayanı. Sevsinler kendi kendini söyleyen o kısa şarkıları. HLAR BULUNMAMA Marilyn Monroe öldüğünde ben Paris'teydim. John F. Kennedy öldürüldüğünde ise işteydim. Sovyet askerleri Prag'a girdiğinde, Lytzen ile oturmaktaydık Pelikanen'de. Allende yok edildiğinde Soro'de konuşma yapmaktaydım. Falkland Savaşı başladığında, batan güneşi seyretmekteydim Hallandsaasen'de. Stockholm'de sokak ortasında vurulduğunda Palme, karşı cinsi düşünmekteydim 14 numaralı otobüste. Nelson Mandela başkan seçildiğinde yüzme havuzunda yüzmekteydim. World Trade Cender'i torpilledikJerinde Estoril'den kalkan trendeydim. Gerçek şu ki: ne zaman önemli bir şey olduysa, ben hiçbirinde evde değildim. NEDİM ÇÖKÜŞÜ ŞENER ı Tüm kitapçılarda Haklarında çok şey söylendi ama az şey yazıldı... İş dünyasından, sanat dünyasına, spor camiasından siyasete... Uzan imparatorluğunun içyüzü... Gazeteci Nedim Şener'in kaleminden, olay yaratacak bir kitap... YADSIMA Ben değilsem de kaçan gerçekten gerçek hiç durmadan kaçıyor benden. Doğacak çocuklar, boyanacak duvarlar, gökyüzünde taşınacak bulutlar: Oyle çok şeyi var ki gerçeğin ilgilenmesi gereken. Çekip gidiyor külrengi Toyota'sıyla bu yüzden Kolding ve Esbjerg'e. Yağsız süt, kibrit, mutfak kâğıdı gibi eksikleri var gerçeğin. Gaza basıyor gerçek. Katkıdan kaçınıyor benim koşullarımda. 7 34 JTeGÜNCEL YAYINCILIK Tel: (0212) 511 22 37, Faks: (0212) 522 8668 email: kontiki@tnn.net S AY I SAYFA 25