Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hazar Alapınar müziğin en etkili enstrümanını anlatıyor "Keman Yapım Tarihi "nde gezinti KEMAN YAPIM TARIHI Kemanın yapılışı, sanat ile zanaatin örtüştüğünü savunanları destekliyor; ortaya çıkması için harcanan emek ve sesine ' kazandırılan güzellik, onu bir sanat yapıtına dönüştürmektedir. Dış görünüşü ile de resme ya da yontuya yakındır. Böylece kemanın bulunuşuyla, gelişim evreleriyle ve yapımına emek veren ünlü ustalarla, insanlık tarihine mutlu bir sayf a eklemiş Prof. Hazar Alapınar. 'SevdaCenap And Müzik vakfı "nca yayımlanan "Keman ,. Yapım Tarihi", bu ilginç gelişimin öyküsünü anlatıyor. Önder KÜTAHYALI parmakların basıldığı tuş ve öbür parçalar işlevleriyle tanıtılmakta ve hangi ağaçlardan yapddıkları açıklanmaktadır. Bu parçalarda zamaıı ıçinde bazı dcğişildiklcr olmuştur; çünkü "Keman çalma tekniğindeki gelişmeler çalgı yapımında da yapısal değişiklikleri zorunlu kılıyordu. ... Başka bir anlatımda 'Değişen insan kullandığı gereçleri de yapısına uydurma çabasına girmışti' diycbiliriz. Yeni insan, daha sesli ve daha gürültülü bir dünyaya doğru kolan vurmakta iken, küçük, tatlı sesli, usul usul çalan çalgılarla doyum sağlayamazdı artık. Buna bağlı olarak müzikte de değişiklikler olacak, yeni tınılar, değişik etkiler gündeme gelecekti." Sapın bir santim uzatılması ve yukarıya doğru hafifçe bir açı yapacak yolda gövdeye yapıştırılması, La sesinin giderek tizleşmesi nedeniyle artan basıncı karşılamak için göğsün altında bulunan ve "Bas Kirişi" denilen çıtanın sağlamlaştırılması. Âyrıca daha kalın teller kullanılması, yapılan yeniliklerin özetidir. Yazar her atılımı eski kcmanlarla kıyaslamalı olarak resimlerle göstermektedir. Kemanın geçirdiği değişim, yaklaşık olarak 17301800 arasında gerçeldeşir ve "Modern Keman" ortaya çıkar. Sözü edilen yenilikler günümüzdeki açık arturmalarda astronomik paralarla satılan eski ltalyan kemanlarına da uygulanmıştır; ancak kemanda ustanın kişiliğini yansıtan en özgün parça salyangozdur. Bu nedenle kısa saptan özenle kesilen salyangoz, yenisinin ucuna yapıştırılır. KAYNAĞA DOĞRU "Kemanın Kaynağına Doğru" başlıklı bölümdeki en önemli saptama, yaylı çalgıların llkçağ uygarlıklarından sonra As ya'da, at yetişririlen bölgelerde ortaya çıktığı gerçeğidir; çünkü onları çalabilmek için yaya bu sevimli hayvanın kıllarını germek gerekir. Kaynak olarak Iran Kemengeh'i, Arapların Rebab'ı (Rebek ya da Rebec), Avrupa'dan Rota (ya da Cruth), Trumscheit, Yaylı Viel, LAra, Fidel gibi çalgılar veriliyor. Kuzey Italya'dan 1530 tarihini taşıyan Viola da Braccio (Kol Viyolası), dört tellidir ve salyangozun biçimi bakımından kemana iyice yakındır. Acaba kemanı kim bulmuşturr' Yazara göre sık sık gündeme getirilen soru yersizdir. O, uzun bir gelişim siireci içinde ortaya çıkar. "Bir söylentiye göre kemanın doğuşunu Leonardo da Vinci'ye (14521519) borçluyuz." Keman tasarımı, pek çok buluşu düşünmüş ve çizmiş, ayrıca müzikle uğraşmış olan ustaya çok yaraşırdı; ancak bıraktıkları arasında böyle bir belge yoktur. Kemana son biçimini Gaspar Tiffenbrucker'in verdiği konusunda uzlaşılmıştır; ama 1514 ile yaklaşık 1570 arasında yaşamış ve Italya'da çalışmış olan ustanın yaptığı kemanlar günümüze gelememiştir. 16. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak Italya, keman yapımına ağırhğını koyar. Brescia'da Gasparo da SaJo (15401609) ve öbür ustalar çalgının ilk önemli örneklerini verir; ancak bu alanda "en ileri gitmiş kent Cremona'dır. Yaklaşık 150 yıllık bir süre içinde 20000 kadar çalgının dünyaya buradan yayıldığı tahmin ediliyor." Cremona geleneği Andrea Amati ile (15361611) başlar. Usta ağaç konusunda titizdir, en güzel damarlı akçaağaçları seçer. Yazar burada ilginç bir olayı aktanyor: Venediklilerin çok sayıda kadırga küreğine gereksinmesi vardır. Bunlar Bosna'ya ve Dalmaçya'ya ısmarlanmıştır; ama kereste tüccarlan Osmanlılardır. Savaş taktiği olarak Venediklilcre güzel görijnümlü, fakat darbelere dayanıksız gevrek akçaağaçlardan yapılmış kürekler satarlar. Parasal durumu iyi olan Andera Amati, Venedik'e giderek ustaişi kemanlarında kullanmak üzere en iyi kurekleri satın alır. K İ T A P S ümbülzade Vehbi, öğüt vermek amacıyla ve ölçekli olarak yazdığı bir mektubunda şöyle demiş: Perdesızlıklir aman etme güntan Yakışır sınet Corci'ye keman. Bu dizelerdcki "Sine" ve "Keman" "*sözcüklerini birleştirdiğinizde, "Sine Kemanı" terimine ulaşıyoruz. 18. yüzyılda Rum sanatçı Corci'nin saraydaki fasıl takımında ilk kez Viola d'Amore (Aşk Viyolası) çaldığı söylenir. Adı geçen çalgı dik tutulur, gövdesi göğse yaslanırdı. Kemanın da bizde uzun zamari omuza değil göğüse konvılduğu bilinif. Sümbülzade öğüt verdiği kişiyi, işte bu, "Sine Keman"ını çalmanın gerçek bir "Perdesizlik" (Hayasızlık, utanmazlık) olduğu yolunda uyarmaktadır. SAYFA 1S Böylesi hayasızlığa can kurban. 17. yüzyılın ilk kemancısı Biagio Marini'den (15971665) 20. yüzyılın Menuhin'ine, Oistrakh'ına ve Perlman'ına dek yüzlerce sanatçı, yorumlarıyla insanoğlunu mutlu kılarlar. Keman ve ondan kaynaklanan öbür yaylı çalgılarsenfoni orkestrasının da temelidir. Böylece tarih boyunca binlerce yaylı çalgı sanatçısı yetişir. Keman Klasik Türk Müziği ile halk müziğimizin de sevilen çalgısıdır ("Kemanımm telleri gezdim gurbet elleri"); ama olayın önemli ayrıntılan var. Kemanın yapılışı, sanat ile zanaatin örtüştüğünü savunanları destekliyor; ortaya çıkması için harcanan emek ve sesine kazandırılan güzellik, onu bir sanat yapıtına dönüştürmektedir. Dış görünüşü ile de resşıe ya da yontuya yakındır. Böylece kemanın bulunuşuyla, gelişim evreleriyle ve yapımına emek veren ünlü ustalarla, insanlık tarihine mutlu bir say la cklenmiştir. Prof. Hazar Alapınar'ın yazdığı ve "SevdaCenap And Müzik Vakfı "nca yayımlanan "Keman Yapım Tarihi", bu ilginç olgunun öyküsüdür. "Keman Yapım Tarihi", büyük boy 93 sayfalık değerli bir belge. Sayfa boyutunda 8 renkli resim kitaba özenle yerleştirilmiş. İlk resim Gasparo da Salo'nun, onu izleyen 4 resim Stradivari'nin, öbürleri de Giuseppe Guarneri del Gesu'nun kemanlarıdır. Daha sonra konunun akışına uyularak çeşitli ustalardan, örneğin Andrea Amati'den, Gesparo Bertolotti'den, Giovanni Paolo Maggini'den ve Nicolo Amati'den örnekler sıralanıyor. Metinde bunlara gönderme yapılarak anlatıma açıklık kazandırılmış. Yazar, 1961'de Gialdi'nin elinden çıkan bir Stradivari portresini de sunmaktadır. Kitap, "Kemanın Parçalan" bölümüyle başlıyor. Akort burguları onların takıldığı ve "Salyangoz" denilen boşluk, sap, Osmanlıkrla savaş durumunda olan C U M H U R İ Y E T S AYI 7 34