Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
gözümde, "gayri meşru aşklar doğurdum/ büyüttüm şiir esirgeme gecelerinde" dizelerinin usııl geçekliği karşısında susmayi okşadım ben! "o gün bıı gündiir masumdurgövdc..." masumduru da! Ilerlam baya bir sır asınak, diyor ya Uzıınbay hcr aydmhğın bir karanlıgı; hcr insanın içindeki ötcki... vc bcn'in içindeki kinı? Bu kavramlar bıı şiirde sarmallar oluşturarak birbirini örtüp açıyor vc sanki aşkınlıkla suladığı kaçak mcyvcyi usul usul büyütüyor gibi scvdim. Teklik beni korusun, daha adından insanı çarpan bir ışıkla okunuyor. Ardılındaki şiirlcrc usul örülmüş bağlarla bir düş dönümünü de barındırır gibi... Alışığız ya hep yarınlarda yarınlarda yarınlarda... ağlaınak yoohook, gülmck var... yarınlarda... Aynı tarafa tarayıp saçlarımızı... Tamam da! Ya şımdi, ya an' ı ııc yapacağız! Ya kişilik larklarının estctiğini... Tekliğim' i koruyabüiyor musunuz? Tekliğiniz' i savunabiliyur mııyum? Rüyalara kızmalardan tutıın, aklınızdan gcçcnlerc dedektif tutnıalara dck uzanan... Ertelenmiş ben' lcrimizi yakalayıp bir yerlerde öpc öpe... Hadi biraz teklik haklarımızdan konuşakm tnı? Once Zeynep Uzunbay: "hcy, dağı tutuklanmış ebabi]... / iki korku arasına başka nc sığar" ya da "kadın dediğin soluksuz da yaşar/ ne yani yok mu kıymetimiz " öz yazısı, şiirindcn: "işlemediğim yarınlar atıldı üstüme/ ne kadar saklansam ortada kalbim". "kaç darbe sancısı çckti dilim / ben kaç kadın yırtıldım kendimden"... Birce şiirinden bir dize "düzgünce katlayıp imgelerin içine". Ve sunam aman şiirinden: "oldum olası sevmedim ortaları", "benim yerime scn imzala şu devrüni", "sen enginar pişirdiğime bakma" "galiba çatlıyor Suna"... Dedim ki: "aklın ötesi kalbin dibi". //. Ama öyleymiş, şiirini okuduğunuzda bir şair kişüiğin özgün sularında tarkJı bir dcrinliklc, renkle, tatla karşılaşırız ki; işte o ton, o tat, o derin Zeynep Uzunbay' ın Zeynep Uzunbay rarkıdır! Şiir ses, hem söylcm olarak, onu, kim'se ile ayıran ve birey kılan yan! Usul bir tüy sanki kendi yumuşacıklığından, bıricikliglnden bize süzülerek gelen: "hadiymiş canımmış, yanıma gelmiş/ hadi değilmiş canım değilmiş gelmezmiş/ ama ben çok korktum biliyor musun'. Zeynep Uzunbay şiirinin can damarı bıı! Yapmacıksız bircbır kendisi olabilen maskesiz bir şiir! " Ya göründüğün gibi ol/ya olduğun gibi göriin!" etiği içerisinde söylenişte kısa vc öz; ama yaşam içcrisinde kıyamct bir luıldir ki, Uzunbay' ın dil, söylem, anlam içerisindeki yekpare yapısKİır bu! Onu kendisi kılan, belirleyici olan ıslak mırıl bir yumuşaklık içindcki tüy inccsi bir söylemlc bir hoş cda ile kucaklayan o usul yaralı içinin görünür halidir de. Aman, kitabın bırınci bölümünün son şiiıi. Bu şiir de diğer şiirlcrle aynı atmosterde yoğunlaşan yağmur damlalarının vuruculuğuyla kadın yaşamlardaki iiiopik hallerı ulaştırır bize. "ırmaklar buyuıedecek kadar / içim varmış benim meğer" dizeleri ile kadının yaşadığı hcr tiir kuşatılmışlığa, tüketilip metalaştırılmasına karşın; ayakta durabiliıliğin, yıkılamazlığın, reemlere, tukaka hallere aşk tadında karşı koyuşudur. "îyi ki sökülmüş manzaram" dizcsiyle mezar kazıcıların elinden alınmış bir avuç aşk toprağı sanki, hayatın gözüne göziine... boya beni içine..." Aşk ürperdi bir kere, şeker söyleyip gül susan bir şiire komşu. Tepeden tırnağa gül kokuşlu. "Kim burdan güneşe kadar şaşırmadan/ gül reçeli gül reçcli gül rcçeli derse / öpülsün koklansın için..." Aşk nasıl anlatılır ki bu dizelerden dalıa gül... Ycşil bir sabah koşusunda ulu bir dağın yamacına, yaban güllcrc karşı ezber ettik bu dizelcri ki, gül reçeli kıvanunda sohbetlcrde söylensin; ağızda güllcr açsın için... Tüieklı fotografın bildiği, baba kııcağında söylenmiş bir türkü sanki, hem de narpız kokuluşlu, o eski duvarlara kahveci güzellerine dalıp dalıp gidilen, ipekli duyarlıklara götürüp bizi o çocuk ben'imize kavuşurken, evlerimiz de aynıymış zamanlarımız dedirten... Kahveci güzellerinin asıldığı duvarları, ceylanları, kedilcri, saraydan kız kaçırmalan anımsadım. Ben bu halıların önündeki sedirlere uzanıp o ipekli hayadara az karışmadım! likmeği, peyniri, pekmezi cllcrimizle gördüğümüz, o bakır kurıışlu tarihe, o dönülemez yıliara bir parçalanmış çocuk hüzün de benden... {LTİN Çetin Altan Harflere sığmayan bir kozmos sarhoşluğunu tattırma cinnetine tutulmamış kalem, kâğıt üstünde Yenicami daktilosunun dilekçesi kadar bile iz bırakmaz... Uçuk, Usta kalem Çetin Altan'ın yaklaşılmamış konuları, sakızlaşmış konuların yanında çeşnili bir harmanlamayla ayağa kaldırdığı biryazı demeti... UÇUK SEVtMÜ ŞHRLBt Çatlak şiiri, yanılmıyorsam Didem Madak a yazılmış, Çok scvdim. Içtenlikli ilişkilerin kavşağında yazıldı^ı dize dize yayım sıcaklıgından belli. Malum, şu bizim sigara sayrısıyla gelen öksürüklü bronşçuklu, o çatlak hallerimiz aynı bacadan tütüncc arada gülüş gibi sevimli şiirler de çıkabiliyor, parasız zenginlik de cabası...itüzümü hediyeli... Sır kalmasın aramızda, bir demet şair kim'sclcr şehriyarı sanki, "yüksck gerilime konan baykuşlara şaşıyorum / bilge kadını kovan annenin yüz hatlarıyla" diyor, Derya Çolpan'a. Sıeacık dostlukla vcrilmiş bir de söz: "bitirince şair olacağım anne/ eylülde okullar açılmasa daha iyi olurum" ( ben de!) Haydar Ergülen'c. "Bir kuru selam olsun götür şiire" adından ece yapan sözcüğün tekine (bunu bilemedim!). ijımarmış dizeler sanki Zeynep'in cli dcğince! Asude'nin babasına birgönderme: "kaç milyon sene önceydi/ baba diyc ben onu..." Orhan Alkaya! Şiirin Lokmanı'ndan, Sina Akyol olmalı, bir reçete: "şen okumalar şen okumalar şen okumalar..." Ve sona yaldaşırken Zeynep Uzunbay'ın Küıı'c kitabındaki sayısız güzcllikteki şiirlcrinden birkaç dizeyi paylaşmak istıyorum: sen beni ne çok ınattın çocukluk kardeşım ama $ımdı saklı saklı büyümüş de sanki çaldıgtmız o pıtıraklı sevinç ben sana daha ne diyeytm" Zeynep Uzunbay şiiri, işte böyle bir içtenlikler şiiri! Yaşam gerçekliğinin, sokaktaki çocukça aldırmazlığın içerisinden şa şırtacak büyük hüzünler toplayan, dağıtır gibi de yapan, bir usul lırtma! Söylemiyormuş gibi yapıp öğrctmesiz söyleyen. Akıl tacirligindcn, bilgıçlikten, gaiptcn konuşur pozlardan olabildiğince uzak! Ellerinı yaranm üstüne koyarken kan dursun, şiir aksın içindir ki, sözlerini kimscnin başına kakmayan o çocuk bilgeden bize kalan kocaman bir kim'in içınde, o sonlu, o sonsuz kinı' in, kım'senı olarak somutlandığı; hem sevimli, hem dc gerçekçi sözün özle dans ettiği cskimeyen bir zamanlar öncesinin ikizlik halidir de KÎM'E! "sesim belki çiçek dağına/ gitsin gitsin gitsin" için... Unutmuşuz da içimizi sanki, o bizi yenidcn... Yaşam kadar sahici ve ütopık, ölütn kadar örtük ve çıplak gclgitlcrle çarpıyor çarpıyor kayakklara, sunam aman ... "aşk mı oynatıyoruz kardcşim, da^ılın, hadi herkes işinc..." • Kim'e/ Zeynep Uzunbay/Papirüs Yayınevı, 2001 7 67 GECEYARISI'NIN PEŞİNDE Roman GECEYARISI'NIN PEŞİNDE *** I« Richard Zimler Richard Zimler Amerika'da "edebiyattayeni bir Umberîo Eco" olarak gösterilen Richard Zimler, "Lizbon'un Son Kabalacısı" adlı ünlü roman ından sonra, bukezde "Geceyarısı'nın Peşinde"ile Türk okuyucusunun karşısında. SENİ TILSIMLAR KORUR Burak Eldem Roman "Seni Tılsımlar Korur", insanlık tarihinin en eski dönemlerine ait büyük bir gizemi; beş bin yıldır varlığını koruyan acımasız bir gizli örgütü; yalnızlığı ve yabancılaşmayı; insan hücre yapısı ve DNA üzerinde çok gizli bir çalışmayı yürüten bilim adamlarını; güç ve iktidar mücadelelerini; rüya ve vizyonların bilinmeyen dilini veyazgısını adım adım izlemek zorunda kalan bir adamın serüvenini fantastik bir örgü içinde anlatan bir roman. CİBİYİM DEĞİLİM Kitabı ikiye toplayan bir şiir, unuttuğumuz sozlerin yarattığı o güzclim çivit rengi, şimdi her biri tarih olmaya yüz tutmıış annelerimizin atmosfcrinde yıkanmış çarşaf gibi anıları ipe scrip dalgalandırıyor, ya bakır teştlcrin üryanlığı... Tabii bu bir dckor değil sadeee, bir şey var ki bu resmin ıçinde, kaybolmuş hüzünlerin bıraktığı geçmişin derin çizgilcrinden taşan; oradan cumbalı evlcre, lavanta kokuları, bakır döviilmüşlüğü aşk çıkmazı bir iz... ve işte: "Ama neydim, öylc olsun, mavindim, C U M H U R İ Y E T K İ T A P İnkılâp Kitabevlerinde ve bütün kitapçılarda... 'Sl* I N I K I L A P I www.inkilap.com SAYFA 25 S AY I