06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Her Mevsim Kadın Doğan Katırcıoğlu renkli yaşamının izlerini bu kitabınada da taşıyor. AHMET ÖZDEMİR Dogan Katırcıoğlu'nun yeni kitabı Nazlı Eray S özlerini Hüseyin Yurda bak Çolak'tn yazdığı Semahat Ozdenses'in bestelediği bir ıışşak şarkı var. "Her mevsim içimden gelir geçersin " sözleriyle başlar. Do ğan Katırcıoğlu'nıın son kitabı "Her Mevsim Kadın "ı elime alır almaz bu şarkıyı mırıldanmaya başjadım. Kalbimizi viran eden vefasız yolcıı bir kadın mıydı? Doğan Katırcıoğlu, böyle bir kadını mı anlatıyordu? Doğan Katırcıoğlu'nun "Olur Böyle Vakalar"ını anımsayacaksınız. Polis ve adliye muhabirlerinin duayeni olan yazar, elli yıilık gül dikenli meslek yolunun anılanndan bir demeti, pay çıkaran olur umuduylatopluma sunmuştu. Kuşkusuz anlatılan her olaytn mesaiında taslamalar vardı. Güldürücü yönleriyle birlikte, uyarma unsurları içeren sosyal hicivlerdi. Bir süresonra "Âyıp Sokağında Aşk'ı yayımlandı. Kırk yıl önceki Tstanbuİ'un tarihi genelevi Abanoz'da, ve burada yaşayanların gerçek öykülerinin üzerine ay na tutuyor, bizlerin gözlerine değil yüreklerine yansıtıyordu. Duygıı sömiirüsü mü yapıyordıir" Asla. Bir polis muhabirinin soğukkanlılığı, katılığı, gerçekçiliği yanında, bir o kadar da kadire yumuşakıığıyla Abanoz Sokağı scks emekçilerinin içbenlerine iniyor, roplumun onlara yakıştıramadığı romantizmi ve duygu dolıı görüntüleri, yiğit davranışlarını, vefa örneklerini madalyonun diğer yüzünde gösteriyordu. Gerek "Olur Böyle Vakalar"da, gerek se "Ayıp Sokağında Aşk "ta kadın vardı. Kadının, kimilerince zavallı sanılan göriinümünün arkasındaki rendi vardı. (ieçen yıl, Pera Palas'ta sürdürdüğümüz şiir toplantıhırından birine Doğan Karırcıoğlu'nudavctetmiştim. Şairlikvö nünii bilmiyordıım. Amacım, meslek havatımda hep örnek almava çalışrığım, "arkadas" kavramının giinümüzde simgcsi olan bir ağabeyimi toplantıya katılan şairlcre ve şiir severlere tanıtmak, yeni çıkan kitaplarmdan söz etmekti. Aylardan mart ayıydı, "Kadınlar Cîiinü'ne rastlamıştı. Toplantının olacağı gunün saba lıında Doğan Katırcıoğlu telefonla aradı. "Dinle" cledi. Okumava başladı: "Kadın vardır, / Yaratan'uan yaratılan; / Katlın vardır, / Yaratan'dan öte yaratan.. / Kadın vardır; / Ser verip, sır vermeyen. / Kadın vardır, / Arkadaş; / Can teslim edilir... / Kadın vardır, / îjeytan mı şeytan; / îjeytana pabııcıınıı ters givdirir. / Kadın vardır beş para etmez, / kadın vardır; / Dünyalara değişilmez... / Kadın vardır, Allah mııhafaza; / Kadın vardır eli öpüliir. / Kadın vardır; / Dövülür, düvünür, öldürüliir... / Kadın var, kadıncık, hanım, hanımcık... / Kadın vardır, erişilmez, / Kadın vardır, kutsal./Kadın var; ana gibi, sevgili, / Kadın vardır pırlanta gibi./ Ayağının altına yıldızlar serilir. Kadın var / Yâr gibi; ıığruna diyar diyar gidilir... / Kadın vardır; / Kadın gibi, / Tapılır, / Tanrı gibi. " Bu şiiri sabalı yazdığını, toplantıda okumak istediğini söyledi. Baş taraflarda. SAYI 696 bir kadınlar gününde, kadınların hoş karşılamayacağı bcnzetmeler vardı. Aıııa bütünüyle bir gerçeğin anlatımıydı. Sanırım, "Her Mevsim Kadın"ın özetinin özeti, bu şiirden başka bir şey değil. Kazak atasözü ne giizeldir: "Birinci zenginlik sağlık, ikinci zenginlik kadındır." DedeKorkut'ıın "Deli Dumrul" öyküsiinü okuyanlar, Dumrul'ıın canının yerine can bulma çabasına girince, ona yalnızca kadınının, çekinmeden canını vermeyi kabııl ettiğini anımsarlar. Doğan Katırcıoğlu "Her Mevsim Ka dın'aa, okııyucusııyla merhabalaştığı sayfada altını çiziyor: "Her Mevsim Kadın, asla ve asla kadınları küçük düşürmek, eleştirmek amacıy la kaleıne alınmadı. Bu böyle biline. Çünkü, hayatın bir yüzünün erkek, bir vüziinün de kadın olduğu hiçbir zaman unutulmamalı. Bu yiizden anlatılan olaylara "Yasak Elma"nın yaşamı nasıl şekillendirmeye devam ettiği düşünülerek bakılırsa daha doğru olur." Diğer kitaplannda olduğu gibi, "Her Mevsim Kaoın"ı, bir polis mııhabirinin tanık olduğu, polisadliye kayıtlarına geçmiij olaylardan bir bölümii diye nitelersek eksik olur. Katırcıoğlu'nun dediği gi bi, konu yine insan. Insanı insan yapan kadın. Sevgisiyle, vefasıyla, hırsıyla, iha netiyle, vanşiliğiyle, eti, kanı, canı, sacı, tırnağıyla kadın. Hayatın içinden, gerçek ve yaşanmış olaylar. Aşk var, fuhuş var, en katısından en esneğine kadar namııs kav ramları var. Namuslıı nimıussuzlarla, namussuz namusluların ilginç göriinriileri ve insanların değer yargdarı var. Diğerlerinden farklı olan yönii ne? Fark, "Her Mevsim Kadın"ın anlatımında. Yukarıda sözünü ettiğim unsur lar, yazarın birer artı değeri olarak belleğinde. Ama bellekteki bilgi ve gözlemler, anılar manzumesi ya da röportajın sınırlı alanı içerisinde ueğil, bir öykii tekniği ilc verilmekte. Diyebiliriz ki, arkadaşjarının tanımıy la "Polis Adliye muhabirlerinin duayeni on dokıız ödüUü, başı dik, ödünsüz yarıın yüzyıllık gazeteci" Doğan Katırcıoğlu "Her Mevsim Kadın"da bir öykü yazarı olarak karşımıza çıkmakta. Kısaca, öyküyü yajjanmış veya yaşanması olası bir olayı anlatan yazın türü olarak ranımlayabiliriz. Sait Faik'ten bu yana öyküciiliiğümüzde olayla birlikte, olayın kahramanlarının iç dünyasını, bi linçaltını yansıtan, yaşatan anlatınılar ilgi gördii. Her Mevsim Kadın'da yer alan ( maşallah) kırk bir öyküde de bu özellikleri görebiliyoruz. Akıcı ve sansiirsüz bir anlatım. C/özünün önündeki merteği göremeyenlere, sof talara, yobazlara, batıl itikatlara karşı, mizah kılıfı altında kimi zaman hafif do kunıışlar, mim koyuşlar, kimi zaman ustııra gibi keskin tavırlar. Doğan Katırrı oğlu, "Her Mevsim Kadın"ı, meslektaşı LJğur Saner'in 2000/ Hkim avında, bir tralik kazasında havatlarını kaybeden AKUT üyesi kızı Seda Saner ile aynı gö rüijleri paylaştığı arkadaşı Murat Petorak'ın anılarına adamı;;. 475 sayfalık kitapta, televizyon dizisi yapımcılarının ve yönetmenlerinin yararlanacaklarını um duğun onlarca öykünün yanında, yazarı ve diğer kitaplarına ilişkin mcslektaşla rının, arkadaşlarının, okuyucularının görüşlerine de yer verilmiş. • (PK. 2 Ihsınköy İ4S2O îstanhul 0212 52H IS 24 5/9 i,* (W Cazctc Market 0212 118 XX 1J emaılmfoQ»arkaJcnpostası.cnm) [email protected] sis rtnnnn ... Açtlan sislerin arasından birdenbire görünen eski Sinop Cezaevi. O kimsesiz, insansız dünyalann, siroz sansı duvarların sessiz haykmşlan; Mamak çöplüğünde yaşayan yeraltı insanlan. Dedem Tahir Lütfi Tokay'm peşinde kovaladığım günler... Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'mn Ankara'daki Kader Sokak'ta bir evde yaşadıklan... Hepimiz aynı zamantn içinde miyiz, yoksa geçmişle gelecek bir arada mı? Ve 1913'te Bahricedid Vapuru ile Sinop'a sürülen Dedem Tahir Lütfi Tokay'ı bulabilecek miyim? Sis Kelebekleri, otobiyografikfantastik bir roman. Geçmişle geleceğin, rüyalarla gerçeklerin bir kapta yoğrulduğu romanda yazar, dedesi İkdam gazetesi başyazan Tahir Lütfi Tokay'ın izini sürüyor. Başka kadın bedenlerinin içine girerek hayata başka bir açıdan yaklaşıyor. Aktif politikanın da içinde olan Nazlı Eray, romanına siyasal renkler de katmış. Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'dan, Mustafa Kemal'in muhalifi Doktor Rıza Nur'a kadar uzanan tarihi kişiler yanında Sinop Cezaevi de bir roman kişisi gibi önemli bir rol oynuyor. NAZLIERAY sis KELEBEKLERI YAYINLARI htıp //\vww canyayınlan coın H'SILI VtiYJiıeviftf <.,ınvii>ınliirt '"' roman, 322 sayfa CUMHURİYET KİTAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle