Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 KURL A R A Türkçede en iyi izlenmiş şiirın Fransız şiiri olduğu bir gerçek. Baudelaıre, Kimbaud Valery basta olmak üzere Fransız şiirini büyük sairleri dilimizde yer buldu. Bu şairlcrin içinde biri var ki sanırtz yeterli ılgtyı görmedi: Stephane Mallarme. Mallarme bır 'Profil' kıtabıyla geldı' dilimize bu günlerde. Ömer Aygün 'ün hazırladığı kitap Mallarme'ye ve şiirine önemli bir yaklaşım sağlıyor. Mallarme Paul Verlaine'e yazdığı bir mektupta sunları söylüyor kendisi ile ilgili olarak: "Daha çocukken, yedi yaştmda, annemi kaybettim, bana tapan habaannem benı yettstirdı önceleri; ardından bir sürü yatılı okul ve lıseden yolnm geçerken Lamartine'nin etkisindeki ruhumda gizliden gizliye günün birinde Beranger'nin yerinı alma arzusu vardı çünkü bir arkadasın evınde onunla tanısmtştım. Anlasılan, bu yaşama geçirilemeyecek kadar karmaşık bir arzuydn ama belleg'im beni yanıltmıyorsa, hcr scferinde elimden alınan yüz küçük defter dolu.su dızeyle uzun süre bunutı için çabaladım. Ben hayata atıldıgım zaman, bilirsiniz bir sair için sanatıyla gcçimini sağlama oîanaiı yoktu, çıtayı epey ınaırseniz hıle; bıınun için hiç hayıflanmadını bile." Ne dersiniz Türkiye'dekı şaırlerın bugünkü durumıına benzemiyor mıu Sımgecilik akumnın kurucusu bir büyük saırı tanıtmaya çalıstık bu hafta Bol kitaplı günler . SUMAN KAFAOĞLUBÜKE İvilş D avid Lodge ülkemizdc yakından tanınan bir yazar değil ama 1935 doğumlu yazar lngiltere'de hem bir cdcbiyat eleştirmeni/akadcmısyen olaraK hem de roman yazarı olarak çok iinlü. Yazın Sanatı baş lıklı bu köşemizi de David Lodge'un Independent on Sunaay gazetesinde "Art oi Fittion" köşesindcn ilham alarak başlattık; sanırım Lodge da, James I'enron'ıın " Ars Poetica" kö^csinden ilham almıştı. Bir edebiyat kurumcısı olarak David Lodge'ıın çok sayıda kitabı bulunııyor. 1960 yılından beri çcşitli üniversitelerde Ingiliz Edebiyatı bölümlerinde verdigi derslcr tcmelinde cdcbiyat tarıhmi de romanlarında yeri gcldiğinde inccleyen ve kcndi edebiyat göriiş lerini ortaya koyan bir yazar. "Ivi İ!j" romanında da, roman kahramanlanndan birini Ingiliz lidebivatı hocası olarak yarattıgı ıçın, çok sevdigi konulara girme şansı yakalamış yazar. Roman özellikle bu açıdan çok ilgi çekici fakat avnı zamanda Margaret 1 natcher'li 19K()'lı yılları alaycı bir dille anlatmahi da romana ayrı bir hoşluk kazandır ınış. Romanın arka planında, Reagan/'I'hatcher bizde de 1 urgııt Özal po litikalarının üniversitelere ve akademik ya şama verdigi yıpratmu bir yandan, diğcr yandan da işj tlünvası ve patron işçi ilişkile rindeki değişimleri ele almış. Romanın konusu, bir mühendislik firma sında yöneticilik yapan Vic Wilcox ile çekici genç akademisytn feminist Robyn Penro se'un, 1986yılının Sanayi Yılı ilan edilınesiyle geliştirilen bır proje sayesinde, tanışmalan; Ingiliz Edebiyat! böliımııntle ders veren ama henüz lam kadroya alınmamış olan Robyn'ın görevi bir sömestr boyunea yöneticinin gölgesi olarak onıı ızlemek ve bir rapor hazırlamaktır. Farklı sınıtlardan ve eğitimlerden gelen bu iki insanın bir araya gelmesivle komik atmosrer doğar. Lodge'ıın edebiyat tarihi bilgisi de romanda iyiee ortaya çıkıyor: örneğın Vic Wilcox, E.M. Forster'in "Howards End" ronıanındaki Henry Wilcox ile aynı soyadı taşıyor. Henry gibi onun da kendinden daha gelişmiş entelektııel kapasiteye sanip bir kadınla ilişkiye girmesi rastlanrı değil. Wilcox soyadı aynı zamanda erkeksi yapiMiıı da özetler gibi (tngilizce "cock" sözcüğii hem noroz hem de argoda erkek organı anlamına ge lir.) Robyn'in soyadı da "pen" ve (kalem ve gül) edebiyat ve gıi/.elliği rose çağrıştıran bir ad. Robyn ise roman içinde Robin Hood gibi işçilcrden yana solcıı tav rıvla ezilenden yana duran bir kahramandır. Robyn'in öğrencisi Marion ise, Robin Hood efsanesindeki Maid Marion'a göndenne yaparak saflık ve erdemi (ine çıkardıgı gibi aynı zamanda romanda adı geçen yazar George Elıot'un gerçek adı Marian Evans'a da göndermede bulıınııyor. Roman boyunea bu iki karakterin çarpışmaları sadece zıt karakter yapıları yüzünden değil, dünya görüşlerindeki tarklılıklardan da doğuvor. Bir vanda işadamı, maçho, tutu cu Vic ile diğer yanda feminist, pasaklı, zeki, Robyn, hoş bir karşıtlık sergiliyorlar. Aile, cinscllik gibi konulara bakıs açıları vc birbirlerini anlamavacak kadar kendı dog rularına kapılmış olmaları her ikisini de kalıplaşmış bir yapıda görmemizi sağlıyor. Daha önce David Lodge romanİarı okumuş olanlar da tanıdıklarla karşılaşıyorlar "İyi lş"de. "Yerleri Değiştirme" (çev.: Abbas Orhan, Adam Yayıııları, 1998) romanı nın kahraınanları bıırada da görünüyoı, beraberlerinde tiim dedikodularını da getıre rek, neredeyse on yıl sonra ne hale geldikle rini görmek hoş bir sürpriz oluyor okura. "İyi 1$" romanını benim için ilginç kılan yönü edebiyat eleştirisine konuyu kaydırdığı noktalar oldu. "Romancı bir hayal gücü kapitalistidir" sözlerinin roman içine yer leştirilmesini özellikle çok başarılı buldunı. Roman kahramanı Robyn'e göre (belkı ay nı zamanda David Lodge'ıın da edebiyat kuramını açıklıyor bu bölümler) kapitalizm ve romanın benzerlikleri her ikisinin tle benliği ret etmesinde yatıyor. Jacques Derrida'nın ünlü "metindüji diye bir şev yoktuı" sözleri romanın kendi kimliğini kazanmasında da yarduncı oluyor. Bıına göre her me tin, metinlerarası ilişkinin bir ürünüdür ve höylece Lodge'un gönderme vaptığı tngiliz romanlarının hepsi metın içinde ayrı bir ilade bulııyor. Seri iiretilen ifk kültiirel sanat eseri olarak roman ayrıca kapitalist toplum içinde ayrı bir kazanıyor çünkii toplum ta rafından paylaşılarak çoğalması ve etkin rol oynaması söz konusu. David Lodge böylesine derin edebiyat kuramlarına girdiği halde romanda bir yabancılaşmayaşatmıyorokuruna, konu derinleştiğinde elirizmle ve entelektüel çevrenin sovutlayıcı tavrıyla alay ediyor. Aynı sekilde kapitalist değerleri öven, jaguaB.arabasıyla milliyetçi duygularını tatmın eden Wil cox'dan bahsederken yaptığı gibi. "İyi lş" edebiyat kuramı konıılarında de rinlcrdegezinse de, kolay okunan lıatta belki tazla kolay okunan bir roman. Kahranıan ların f azla derinliği olmaması, komik roman açısından getekli gibi görunüyor fakat yan karakterler dahil (Wilcox'un saçlan hep bigııdili kansi, uyuklayan babası vb.) roman daki tum olay ve kişiler fazla kalıplaijmı^ önyargılı bir yapı sergiliyorlar. Yine de yaz için nispeten canımız kolay okunan roman istedığinde çok zevkle okunacak bir kitap. Ünı versite ve endiıstri dünyalarını ince bir alayla ele alışı çok kendine has. • www.yazinsanati.com İyi Iş / David Lodge / çev. Ülkii Dctnırtepe / Ayrıntı Yayınlan / 2003 / 1V) \ V TURHAN GÜNAY Imtiyaz sahibi: Çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basım ve Yayın AŞ yi temsilen Cumhuriyet vakf ı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan cünay Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Cörsel Yönetmen. Dilek Akıskalı Baski: Merkez Cazete Dergi BasımYayıncılık san. ve Tic. A.Ş. Matbaası Esenboğa yolu 13. km Pursaklar/ANKARA . idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 05 Reklam: Publi Media CUMHURİYET KİTAP KtYAP Lodge'un edebiyat tarihi bilgisi de romanda iyice ortaya çıkıyor örneğin vic Wilcox. E.M. Forster'in "Hovvards End" romanındaki Henry wilcox ile aynı soyadı tasıyor. Henry glbl onun da kendinden daha gellsmiş entelektüel kapasiteye sahıp bir kadınla ilişkiye girmesi rastlantı değil. E.M. Forsterln "Hovvards End" romanı beyazperdeyedeyansımıstı. Anthony Hopkinsin ba$roiierirden birinioynadığıfllmdenbirgörüntü SAYI 696 SAYFA 3