Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ayça Seren Ural, 27 Nisan 1977 yılında Istanbul'da doğdu. İlkokul, ortaokul ve Iiseyi sıradan devlet okullannda okudu. Marmara Üniversitcsi îletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden 1998 yılında mczıın oldu. Çcşitli dcrgilerde kısa süreli görevlerde bulunduktan sonra evlenip Bursa'ya yerleşti. 2.5 yaşında Dİr kız çocuğu annesi olan Ural, yazarlığının yanı sira 'profesyonel anne' olarak yaşamını sürdürüyor. Pogo onun ilk romanı. Bir dönem punk gençliğin yaşam relsefesini anlatan roman yazarın kendi deneyimlerini, bir yazar olarak gözlemlerini aktarıyor. Sonuçta 'avangard' edebiyat dünyamıza 'Pogo' ilc giren Ayça Seren Ural'ı ve pogo külrürünü daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz romanda. Ayça Seren Ural ile romanını konuştuk. LEVENT CİNGÖ2 kogu ile birlikte genel olarak yazma serüveninizden kısaca bahscdcr misiniz? 1977doğumlııyıım. 1998 yılında Marmara Üniversitesi lletişim Fakiilfesi Cia zetecilik Böliimii'nden mezun oldum. Çeşitli dergilerde kısa süreli görevlerde bufundum. Bir de günlük merakım vardır. Yazmayı öğrendiğim günden beri günlük tutmaya çalışırım. Geçen yıl kasımda babamı kaybettim, ondan sonra ilk kez otıırııp bir şeye başlayıp bitirme isteği oluştu ve 'Pogo' böyle çıktı. Yazarltk eğiliminizle ilgiliailenizin lepkısi ne yöndcydi? Babam sinemacı, annemse tiyatro oyııncusu. Sanatçı bir ailenin kızıyım. Böyle olıınca buna karşı hep destekleyici oldular; onların olumlu tavırları beni daha da motive etti. Peki 'Pogo' nereden çıktı ya da pek çok scy olahılecekken niye 'Pogo'? Belli bir dönemde, bir yerlerde yaşa nan, bir kesim gençliğin yaşam felsefesinden çıkarak anlattım bu hikâyeyi. Pogo aslında bir dans... 'Kontrolsüz dans' da diyebilirsiniz. Cîünliık hayatta bizi sıkan şeyler vardır; onları gevşetir. Pogo yaparsın atarsın üstünden stresi. Bir anlamda pogo yaprım bu kitapla; attını üzerimden... . 'Pogo'yu yazarkcn mi? Yazarken ismi 'Pogo' değildi, ismi çok sonra oluştu. Ne isiııı koyacağıma heniiz karar vermemiştim ama içinde anlatılan lar bu adı kendiliğinden doğurdu. Biraz da kıtabın yazılma sürecinden \nz edehılir misiniz? Bir zamanlar yaşadığım, gözlemledi ğim şeyler var içinde; içine girmesem de katılnıasam da. 9()'lı yıllara damgasını vıırmnş ama roplıımıın 'tu kaka' dediği bir gençlik: Rock gençliği. Kötü gıyinen, iyi beslenmeyen, gecesi gündüzubelli olmayan yaııi genel olarak toplumun dışla dıği ya da toplumu dıslayan gençler... Zamanla birer birer çalışan insanlara dönüştüler ve kayboldıılar ortadan. O zaman dilimi kayboldu girti. Zaten 4'5 yıl lık bir siireçti. Su üstüne yazılan yazılar gibi geriye bir şey kalmadı onlardan. Ben de bari yazayım da bu kalsın geriye, deCUMHURİYET KİTAP SAYI 696 "Başka Havatlar da var dfinvada" ta. Internet çok yoğun olarak herkesin dim. Çünkü yaşa gündenıine girdi. yanlar bile unuttu lekrarpognya dönersek, pogo rıasılbir o dönemi. şey, nasılyapıltr, mesela bir araya gelindiPeki 'Pogo'da g~inde... anlatılan kahraYiiz iki yüz tane kudurgan insan bir marılar o geleneğı araya gelir. Pogo yaparken birileri birilekoruyan insanlar rini yere devirir, üstüne çıkar, omuzdirmı yoksa onlar da dığerleri gibi karış sekkafa atar, dııvara fırlatır hatta bazılarının bir yerleri yarılır ama kimse de kartı mı hayata? şısındakine "ya sen niye benim kafamı 70'li yıllarda patlatrın" tliyerek kavga çıkarmaz. "BeSex Pistols'la başnim kızıma niye baktın" diye kavga çıkar layan bir punk hareketi vardı ya; bıınu ama "bana niyesandalyehrlattın" diyede sürdüren insanlardı bunlar biraz da. Yabir kavga çıkmaz. O sertlikten hoşlanan, ni dinledikleıi müziklerle,giyim tarzlany birbirini ıtip kakan gençler vardır. Müdüla, yaşadıklan hayatlu, işre biraz uyuşturüne, ögretmenine, annesine, babasına, rucuya olan ilgileriyle lilan 'dıınya s**inkısacası o anda rahatsı/.lık duyduğu her de' olmayan insanlardı onlar. Ama düşeye tepkisini hoşaltıp gayet huzurlu bir riistlerdi. Neyse onu yaşarlardı; dağıldışekilde giderler. Sonuçta bir nevi rahat lar, askerc gidenler oldu, askerlik adaın lamadır yapılan. etti olanları kızlarsa bazı dıırıımlardan kurtulmak istediler. Komana dönersek, 'Pogo', oldukça rı W 7/ ytlların sonu apolıtık dönernın de timli bir sözcük, biraz da romamn kontısunu anlatabilir misıniz? başı valıba (,enel olarak o dönemi bir tki tane sıra dışı kızımrz var romanda. gençlik bareketi olarak da adlandırahılır l>kek olmasın istedim özellikle. Anlatımtyiz? lan şeyleri erkeklerin yapması belki de Onların bir gençlik hareketi yararalım çok dikkat çekici olmazdı. Cîenel yargı diye bir derdi yokru. F lerkes kendi kafa 'erkek işte onlar' şeklinde olduğu için sına göre takılırdı anıa bireycilik de soözellikle kadınları seçtiın. Akıllarına esenuçta bir hareket doğurdıı. Zaten özelni yapsınlar. Zaten düşününce böyle iki likle anolitiğiz diye bir sövlemleri de hiç kız gerçek hayatta olsaydı ne şahane olurolnıadı ki... lam olarak neyin kar$ısında duruyor du değil mi?.. Roman yazmak bildiğjm kadarıyla dalardı? ha ağır bir konıı yanı öyküdekı gibi kısa Aslında hiçbir şey ya da her.şey diye siirelı bir yazma serüveni değil. Peki bellı özetleyebilirim. Bir fanııs diişiinün; o rabir lemele oturttun mu tarz nlarak, yoksa nusa çarpar çarpar geri dönerdi biitiin o aldın kalemi ve yazdtn mı? ideolojiler. Çalakalem yazılmış bir şey değil tabii. Entereicın birgiyim tarzı da oluttu taBenim etkilendiğim birkaç isim var; Ingbiı. var Ambjörnsen bunlardan biri... Ve Postallar, dar pantolonlar, zincirler... onun Beyaz Zenciler ve İnsan Postuna O zincirlcri takmanın da bir nedeni olduBürünmüş Köpek adlı kitapları. Ingvar 2u söylenirdi. Mesela bunlar bazı kavgaAmbjörnsen Beyaz Zenciler romanında larda hcmen belden çıkanbp gerektiğin sıra dışı çocııkları anlatır. Onu okudu de bir silaha da dönüşebiliyormuş. Kttapta da ntediği yere giden, is/cdig'ı ğumda düşündüm ki bunlardan bizde de çok f azla var ve ben neden bunları anlatşeyiyapan ve bunun karşdıg'mda kımseye hesap vermeye ıhtiyaç duymayan o döne mayayım. 'l'antk oldukların değil mi? me ait bir kadın, hatta bir genç kız profilı çizmişsıniz. . Şöyle diyeyim, punk'lık dinamizmle, gençlikle ilgili bir hareketi gerektiriyor. Adamlar yerinde duramazlar, zıplarlar, hoplarlaı, dağıtırlar... Punk dediğin durağan bir şey değil. O yüzden biraz da gençlik heyecanıydı. Sız benüz yirrnı hc$ ya^ındastnız. Kendinızı genç olarak görmüyor musunuz? Tabii ki hâlâ gencim ama insan o günlerden bahsederkcn çok eskimiş gibi düşiinüyor. Ki ben o dönemde yaşananları gözlemleyerek sorgu luyordum. Ben hiçbir zaman punk'ım demedim zaten. Ama 19931998 arası onlardan biriydim, onlardan sıyn lıp bu roınanı yazdım diye bir şey algılansın da istemem. O döncmin ruhunu ya^atanların olabılereğinı düşütımüyorsunuz artık... Hayır ben artık o döne min sürmediğini iddia ediyorum zaten. Halen gidiyornm Cîif ar'a, şuraya buraya. O ruh yok. Hayatı garanti altına al ma, sağlamcılık daha küçük yaşlarda olıışmaya başlamış. C rençlere bakıyorum da cicili bicili, rengârenk şeyler giyip "Belli bir dönemde. bir verlerde yaşanan, bir kesim gençliğin elleruıde cep teleionlarıyla si vaşam felsefesinden çıkarak anlattım bu hlkâveyl. pogo asrin şirin dolaşıyorlar ortalık lında bir dans..." diyor Ayça seren ural. Tabii tanık olduklarım çok hızla. Türkcede bunlar hiç yazılmadı. İstedim ki alt kiiltüre ait biı şeyler olsun eserim de, toplumu dıslayan çocuklar olsun içinde. Tek çocuk olduğum için anlatacak kimse de yoktıı, o yüzden na bire' günlüğüme yazardım. Bu yüzden yazdıklarım biraz da günlük radında gelişti. Birinin ağzmdan anlata yım ki ortaya çok da objektif bir anlatım çıkmasın. Bir tarahan bakılsın olaylara, sübjektif olsun bazı olaylar... CJerçi benim anlattığım konuları anlataıı başka Tiirk yazarlar var ama onlarınki biraz daha özyaşamöyküsü, hayat hikâyesi Hlan gibi şeyler. Yani roman olarak Tiirkiye'de bunun örneği yoktıı ve ben bu konııyıı bir roman olarak işlemeye karar verdtm; sonuçta iyi bir şey de ortaya çıktı diye dü şünüyorum. Birinin ağzmdan aklartlıyor olaylar... Evet o iki kızdan biri anlatıvor, dolayısıyla olaylara hep onun gözuyle bakılı yor. Ve büyük ölçüde onun başından ge çen olaylar konııyıı belirliyor. Pekiticarı ferjcy yok mu bunun ı^inde, su ara çünkü Ahmet Alt an ve Muralban Mungan basta olmak üzere kadın kahramanlı romanları yazan yazarlann kitapları çok satıyor. Bilmiyorum. Böyle isimler üzerinde konuşmak da istemiyorıım. Bir erkek kadını istese de anlatamaz; ne kadar kadın olabilir ki? Kadının çok özel durıımlan var... Erkeğin asla anlayamayacağı; yasa madan anlayamayacağı ama bir kad^ın zorlarsa erkek hakkında yazabilir. Peki bundan sonra hep kadın kahramanlann mı olacak romanlannda? Evet, kaduılar daha ayrıcalıklı bir cinsiyet, o yüzden kaduılar hakkında yazmak istiyorum hep. Çokfemınıstçe bir söylem değil mi bu ? Yoo... Hiç de değil. Dediğim gibi ka dınların çok özel durıımlan var; lıaınilelik mesela kadınları en özel kılan şeyler den biri. Emzirmek, cocuk doğurmak bunlar çok önemli şeyler. Bir hayat, bir mucizegerçekleşiyor içinde. Erkeğin bilmediği bir sürii şeyi kadın kendi başına biüyor. Erkek bir şeylerin oluşmasında araç gibi kalıyor, kadınsa temeli; ister mariinal kadın, ister ev kadını, isterse, köylü kaduiı... tkibuçuk yaşında ktzı olan bir annesimz, pekibu evliliği yapmayıp bir çocuk «hibi olmasaydımz daha mı zor olurdu bu romanı yazmak? Tutarlı olmak, başjayıp bitirmek, sürdürmek adına yaran çok oldu. Morivas ypn anlamında da çok büyük vararı var. Öteyandan evlenip çocuk sahibi olmam, daha önce yaşadığım hayat taızının dışı na çıkmama da neden oldu. Bu da beni daha objektif olmaya itti. Roman böyle yazıldı sonuçta. • Birsonrakı romanınızın konu.su ne olabılır? Başka başka hayatlar da var dünyada. Onlarla ilgili bir şey yazılmalı diye düşünüyorum. Irvine Welsh'in Porno romanında, Irainspotting'de anlattığı karakterler tekrar bir araya gelip bir şey ler yapıyor. Ama benim anlattığım insanfarın coğu kendi kabuğıına çekildi. İyi çocuklar oldular anlayacağınız. Yasadlşı işler yapmaktan vazgeçtiler. Yaşa dıklarıyla yetinip hayallarının akışını başka bir tarafa doğrıı çevırdiler. llal böyle olıınca bunlar da sıradan işlere girip sıradan insanlar olııp çıktılar. O bir boşalma süreciydi, içindekileri d<»küp bambaşka insanlar olarak çıktılar toplu mun karşısına. Bu yüzden ikinci bir 'Pogo'nun bir anlamı olmayacak. Yeni bir serüven başlayacak... • SAYFA 7 Ayça Seren Ural'la "Pogo" üzerine Ti