Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 8 H A Z İ R A N 2 0 0 8 • Asuman Kafaoğlu Büke, bu haftaki David Lodge'un 'lyi Iş'ini tanrtıyor 3. sayfada Cumhuriyet LJ Ayça Seren Ural ile 'Pogo' üzerine konUŞtUk 7 suyftuhı ü Deniz Pala, Mine Kırıkkanat'ın romanını değerlendirdi . m sayfaJa U 'Arjantin ve İMF', Merdan Yanardağ değerlendirdi u vıyfmk Stepha Mallar ERAY CANBERK Sîmgecilik akımınır .'i^^ 1 '" % ^ Stephane Mallarme; Baudelaire, Rimbaud ve Valcry ile kıyaslandığında Türk okurunun pek tanımadığı bir şair. Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıkan 'Profil' kitabı Mallarme'yi tanımak için yeni bir kapı açıyor bize. Kitabı edinmeden önce bu ünlü şairi Sevgili Eray Canberk'in yazısıyla tanımaya başlayalım isterseniz. audelaire, Rimbaud ya da Valery'ye ka tırıldığında Mallarme Türk okurıı için biısbütun gozden kaçmamış ama konturlan bir tıirlü belirginleştirilenıeyen bir karaltıdır, bunun nederıi de gayet iyi bilinıyor Oıirışiminin temel yapı taşları olan dil ve naznunın uyarlanmasının olanaksızlı£ı, hıç olma/saguçliıgıı." Stephane Mıi//arme/Pro/ı'I( 1) adlı kitabıyla Mallar me'nin şiir evrenine girebilmek için yeni bir kapı ara layan şair ve uraştırmacı Omer Aygün kitabının "Tıırkçede Mallarme. Ç.evırenler, okuyanlar, yazanlaı" bölümıınıın başında böyle yazıyor. Aygün'un I'ıırk okurıı için yaptığı bu saptama aslında genellenebilir. Edebi yar tarinçileıi, eleştirmeciler, şiir kuramları ve anlayış ları konusunda çalışanlarveşaırler için de Mallarme çe rın ve anlaşılması giiç bir şairdir. Belki bu her zaman açık açık söylenmez ama Mallarme'nin zıhinsel ya da duşünsel serüveni, kelimeleri asıl aıılamlarına kavuşturmak için verdigi uğraş, sozdizimı konusunda aşırılıkla rı, dilbilgisi kıırallarına meydan okuınası, ayrıca Verlaine'in "şiirin musikisi" konıısıındaki anlayışından çok rarklı olan ve sözün keiıdileyin içinde taşıdığı musikiye ulaşmayı, bunun ahengini ortaya çıkarmayı amaçhı yan "şıirın musikisi" anlayışı gibi özellikleri üzerinde durulunca Mallarme'nin kolayca yaklaşılamayan bir şa ir oldıığu örtük bir biçimde duyumsatılır. Aygün'un kitabının ilkbolıımündeki arabaşlıklanlan biri "Stepbane MallarmeCins Jsim ", bir başka ara başlık da "Şürin Ozel tsnıi"; yazarın Mallarme'nin zıhin sel/duşünsel diinyasınu ve şiirine bu iki açıdan bakma deııemesi de şairin kolay bir şair olmadığının bir başka gostergesi. Aygün, Mallarme'nin 40 yıla varan şiir çilesini "şairin kendi özel i.smini silip ya da yok edip 'şiirı' özel ısim yapma" ıığraşı olarak değeıiendiriyor. Bunun da ilk bakışta çok anlaşılır gibi olmasına karşılık "özel ismin cıns isme, cins ismin özel isme" dönüşmesi için verilen uğraşın hiç de kolay olmadığını, bir ölüm kalım savaşı oldıığunu, şairin zaman zaman duşünsel bir bitkinliğe uğradığını, bazı donemleri "dehşer ve ölüm" kelimesiyle anlatmaya çalıştığını Aygün'un çalışması boyunca görmek olanaklı. Bütıın bunlar Mallarme'nin yalnızca Türkokuru için değil I'Vansız okuru için de, bir başka deyişle kendi ülkesinin aynı dili konuşan ınsanları için de kolay bir şair olmadığını bize düşündürtebilir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 6 9 6 "R Mallarme, Iransa'da XIX. yüzvılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve Simgecılik Akımı diye adlandırtlan bir şiir anlayışının baş temsilcisi sayılır; şairi bu akımın kıırucusu ve tek temsilcisi saymak da yanlış olmaz. Bir başka deyişle Sîmgecilik Mallarme'nin şiir anlayışıyla bi^ çimlenmiş ve belirlenmiştir. Akımın en sadık uyesidir Mallarme. Simgecilik'in kendi kendini yalnızca şiirle sınırlaması, edebiyatın başka alanlarma taşmaması (ya da bıılaşmaması) ve "şıire özel" kalması da Simgecilik ile baş temsilcisi arasındaki benzerlik bakımından ilginç tir. Bir akımdan çok bir anlayış olarak görülen Simge cilik'in kökeni XLX. yüzyılın ilk yarısında, Nerval ve Baudelaire'in şiirlerindedir. Rimbaud, Verlaine ve Mallar me'yle akım niteliöi kazanır. Gerçekçilik ve Doğalcılık akımlarına tepki olarak doğar. Sar şiire dönüş, "herşey den önce musiki", dilden şiire özgü bir üstdil yaratma Simgecilik'in en belirgin özellikleridir. ümer Aygün Sltphanc Mallurme/Prnfıl adlı kıtabın da şiir konusunda bugüne kadar, neredeyse özdeyiş niDevamı 4. sayfada. Mailsrme'yl tamtma dsnsmssl