Katalog

Acil Müdahale Gücü'ne kadar Avrupa'nın Siyasal bütünleşme alanında kaydettiği mesafe incelenmektedir. Özellikle Ortak Dış Pofitika ve Güvenlik Politikasının yeni bir açılımını simgeleyen Avrııpa Güvenlik ve Savunma Politikasının yeni bir açılımını simgeleyen Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası hem NATO bünyesi içerisinde oluşturulan AGSK nedeniyle, hem 1999 Helsinki zirvesinde aday ilan edilmemiz nedeniyle Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir. Düşünceler/ Erol Manisalt/ Gündogan Yayınlan/ H6s "Düşünceler" kitabında yazarı Erol Manisalı'nın düşünce ve değerlendirmeleri yer alıyor. Elliyi aşkın konuda Erol Manisalı ile Attilâ tlhan arasındaki "tartışmalann"kitabın yazan tarafından işlendiğini görüyoruz. îki kişi aralarında konuşmuşlar, tartışmışlar ama yazar bir üçüncü şahıs gibi bakmış olaylara. Kendi penceresinden değerlendirerek yazmış. Kitapta çok işitilenlerden fazla az işitilen veya hiç yazılmayan şeyler farklı biçimde işlenmiş. Türkiye'nin ele alınmayan "esas sorunlarından" Üzeyir Garıh'e, Marlene Dietrich'e, TKP ve 68'lilere kadar elliden fazla konu ele alınıyor. AB ve Kıbrıs/ Edıtörler Irfan Kaya Ülger ve Ertan Efegıl/ Gündoğan Yayınlan/ 572 s. Kıbrıs'ta Türk ve Rum Toplumları arasında 1974 Barış Harekâtının ardından oluşan statükoyu hukuki bir zemine oturtmak amacıyla BM şemsiyesi altında belli arauklarla oevam eden görüşmeler ve çözüm arayışları, Kıbrıs Rum Kesimi'nin 4 Aralık 1990'da Avrupa Birliği Komisyonu'na tam üyelik için başvuru yapmasıyla birlıkte yepyeni bir aşamaya ulaşmış ve 1998 Mart ayında tam üyelik müzakerelerinin başlamasıyla adadaki ihtilaf, AB'nin de bir şekilde içine dahil olduğu, çok boyutlu ve karmaşık bir görünüm kazanmıştır. Bu derlemede yer alan çalışmanın amacı, Kıbrıs sorununun aktüel bir boyutunu, Kıbrıs Batı(AB) bağlantısını incelemektir. Mucize var mıdır Memet Abla?/ Ayşe Kılımci/ Epsilon Yayınevi/ 189 s. Abdi îpekçi, Haldun Taner ve Yunus Nadi ödüllerinin sahibi yazar yalnızlığa, haksızlığa, mutsuzluğa karşı dırenerek yazdığı öykülerinde, her öykünün kendi rengini ve kendi müziğini ortaya çıkarmadaki başansıyfa dikkat çekiyor. Ayşe Kilimci coşkulu ve akıcı bir anlatımla kaleme aldığı ve duygu dünyasını yansıttığı öykülerini şiirsel üslubuyla şöyle yorumluyor: "Gönül ve akıl tellerimin tümünü canlandıran, yedi notanın art arda çalınmasıyla oluşan gamı ve dünyanın hem gamını tasasını hem neşesini aynı anda aklıma düşüren bir başka kelime bilmiyorum: Hikâyc.Varoluş nedeni, her insan için... Benimse bu dünyadaki en soylu işim, tek keyfim, insanlara sorumluluğum...Hikâye, insanın her şeyi unutup, yaşadığına şükretmesidir, yalnız olmadığının kutııp yıldızıdır. Kör geceye sıkılmış kurşundur. Düğümii çözmese de ses getirir." Sabırsız Bebeğimin Seyir Defteri/ Nükhet Demıray/ Epsilon Yayınlan/ 172 s. Ülkemizde her yıl çok sayıda prematüre bebek doğuyor. Bu beSabırsız Bebejjımir beklerin aileleri, çözümüne ulaşSeyir Ûefterı makta güçlük çektikleri benzer sorunlar yaşıyorlar. Bu kitap, erken doğan bebekler konusunda bir aile tarafından yapılan ilk çahşma. Minik Caner'in annesi Nükhet Demiray hamilelik sürecini, bebeğinin erken doğumunu, doğum sonrasında yaşadıklarını, umut dolu ve umutsuz anlarını, doğrularınt yanlışlarını ve zaman içinde edindikleri deneyimleri diğer anne babalarla ve tüm okuyucularla paylaşmayı hedefliyor. Konusunda uzman dokSAYFA 22 torlar tarafından kontrol edilen ve bu doktorların görüşlerıne de yer veren kıtap, konuya ilişkin kaynak bulmakta sıkıntı çeken herkes için yararlı olacak, özellikle prematüre bebek anne babalanna yol gösterecektır. Yoruma Doğru/ Mehmet Ergüven/ Yapı Kredi Yayınlan/ 355 s. "Başlangıçta sanat yoktu; çünkü sanat, kendisini öyle kabul ettiğimiz sürece vardır."Ve başlangıçta sanat eleştirisi, ya da yorum da yoktu; hatta ülkemizde resim eleştırisinin bugün dahi olmadığı, yaygın bir kanıdır. Mehmet Ergüven bu kitabın ilk bölümünde, kııramsal alanda sanat eleştirisinin kavramlarını tanıtmaya ve nesnel ölçütler oluşturan bir zemın sunmaya çalışıyor. Ardından, 18 ressamımız üzerine örneklerle desteklenmiş eleştiri yazılarını topluyor. Sanat kuramına ve günümüz Türk resmine topluca ve eleştirel bir bakış sunuyor. Sevgi Sensin/ Abdülkadir Kaçar/ 105 s Yazar, Sevgi kavramı üzerine Sevgi sensin felsefi bir deneme olarak nitelenen eserini şöyle tanımlıyor: "Sevgi; insanı bir şeye ya da bir kimseye yakın ilgi ve bağlılık göstermeye iten duygu. Sevda; güçlü aşk. Aşk; Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu... Sevgi, sevda, aşk konusundaki insanın bilgisi evrenin tümü hakkında elde ettiği bilgi kadar az ve sınırlıdır. İnsan yaşamının çevresinde döndüğü bu merkez duygunun daha iyi tanımlanması, anlatılması, anlaşılması gerekir... insan görünen somut sevgiden başka hiçbir şey olamaz. Yapıtımda bunun altını çizerek vurgulamaya çalıştım... Inanıyorum kı uygarlık adına ortaya koydu&u her şeyı insan bu duygusuna borçludur. Bu kural bundan sonra da ve gelecekte de asla değişmeyecektir."llgüenenler, kitabı PK:4 Adana, adresinden istetebiliner. Theodoros/ Christopher Harrn/ Çevtren. Mehmet Ali Tuğtan/ Bilge Kültür Sanat Yayınlan/ 380 s îngiltere'de Hıristiyanlığın kurucusu olarak görülen Yunan asıllı Aziz Theodoros, Avrupa'nın en karanlık çağında, 7. yüzyılda dünyaya geîdi. Bizans Imparatorluğu, din çatışmaları ve içsavaşlar nedeniyle zayıflıyordu. Antakya kentinde doğan ve putperest ailesi Hıristiyanlığı kaDul etmediği için öldürülen lcüçük Theodoros bir manastırda yetişir. Yaşamı savaşlardan ve tehlikelerden kaçmakla geçer ve sonu gelmez bir yolculuğa dönüşür. Doğuda acımasızhğı ve savaşın yıkımını görür. Konstantinopolis'te saray entrikalarına karışır, Roma'da aşkı ve sürgünü tanır. Sonra, neredeyse rastlantı sonucu, kendisine tüm yaşamını değiştirecek olan görev verilir. Theodoros'un içinde otoriteye karşı bir başkaldırı vardır ve dinsel kuşkularıyla tutkuları, içten içe kafasını kanştırır. Papa tarafından Canterbury başpiskoposu seçilir ve yarı putperest olan Anglosaksonları uygarlaştırmak üzere tngiltere'ye gönderilir. Theodoros kendisinden beklenmeyen bir başarı gösterir ve sevgilisi Hadrian'ın yardımıyla, birçok açıdan günümüze dek aynı biçimiyle ayakta kalan Ingiltere kilisesini kurar. Yaptığı tüm önemli işlere karşın, kendisinden önce gelen etkisiz Aziz Augustıne ve ezeli rakibi ve düzenbaz politikacı Aziz Wilfrid kadar iyi tanınmayan Theodoros'un yaşamı, dünyanın yıkımlarla, savaşlarla, dinsel tartışmalarla ve siyasi oyunlarla çalkalandığı ilginç bir dönemi de gözler önüne sermektedir. Aksak/ Ege Reklam Basım Sanatlan Ltd. Şti. Örnek Mah Zıyapa\a Cad No. 8 Üsküdarlstanbul Her rengin buluştuğu dergi tadında bir kokteyl sunuyoruz sizlere. Aksak, geleceğin parlak yazarlarının ilk buluştuklan durak adeta. Sadece edebiyat dergisi demek hem yetersız hem yanlış bir tanırn olur. Psikoloji, sosyoloji, postmodernizm, felsefe, şiir, deneme, öykü, mizah... gibi birçok farklı ren gin yarattığı bir kompozisyon Aksak. Sarter'ın "Sinekler"inden, uygar "ilkel" toplum Aborjinlere; yeni tarıh öğretiminden "eüt" ve "aydın" kavramları arasındaki farklara; mülk bilincinden edebiyatta coğrafya ya da küreselleşme kıskacında evrensellik tanımına; postmodern öykülerden bir cinayetin üç boyutunun tasvirine; eski karikatürlerden matrak bulmacalara; şiirin binbir türlü simasına kadar geniş bir çerçevede aksediyor bu renkler. Aksak'ın temel amacı tüm aksakçılara ulaşıp onları bir araya getirmek, yeni renkleri de bu kompozisyona dahil etmek. Sizler de dergideki iletişim numaralarından ya da mail adresinden Aksak'a ulaşabilir, kendi renginizi kendi fırça darbelerinizle bu tabloya yansıtabilirsiniz. Eposta adresi: aksakdergiPyahoo.com Beyaz Yürek/ Erdınç Köksal/ Btlgi Yayınevi/ 271 s. Ah Şu Doktorlar... ve Ak Gömleğin Dili Olsa... kitaplanyla hekimüğin görünmeyen yüzünü gözler önüne seren Dr. Erdinç Köksal, Beyaz Yürek'te "hekimliğin perde arkası"nı biraz daha arabyor. Kendi yaşadığı olayların yanı sıra, hastaların ve meslektaşlannın da ilginç anılanna yer verdiği kitap, hekimhasta ilişkilerinin çarpıcı örnekleriyle daha da renkleniyor. Gülecek, üzülecek ve uzun uzun düşüneceksiniz. Be>az Yürek Yazınsal Söylem Üzerine/ Özdemır tnce/ Türkiye 1$ Bankası Kültür Yayınlan/ 175 i. Bir edebiyat metni niçin okunur? Bilgi edinmek, öğrenmek ya da mesleği geliştirmek için mi? Elbette hayır! Edebi metin yalnızca estetik gereksinim için okunur. Bir edebi metinde olan şey yalnız onda vardır. Edebi yapıt, sanat yapıtı tektir. Yazma ve okuma eylemi üzerine kaleme alınmış denemelerden oluşan bu yapıttan öğreneceğimiz çok şey var. MacellanDünyamn Çevresini Dolaşan Ük İnsan/ Stefan Zıveig/Çevıren Zehra Aksu Yılmazer/Kabala Yayınevi/ 277 s. "1519 yılında Sevilla'dan beş küçük tekneyle dünyanın en maceralı deniz yolculuğuna yelken açan 265 kararlı adamdan yalnızca 18'i geri dönmeyi başarabildi. Yaklaşık iki yıl süren zorlu yolculuktan sonra Sevilla limanına geri dönen Victoria adlı geminin direğinde asılı duran bayrak, her şeye rağmen zaferi simgeliyordu." Stefan Zweig Amerika'ya yaptığı konforlu bir yolculuk sırasında, yıllar önce zor lcoşullarda keşif yolculuğuna çıkan insanları düşününce bir utanç duygusuna kapılmış ve bu vicdani rahatsızlıkla Macellan'ın biyografisini yazmaya karar vermiş. MACELLAN ımm '38 KuşağıAnılar/ Cahtt Kayra/ Türkiye /$ Bankası Kültür Yayınlan/ 681 s. + Albünt Cahit Kayra, "38 Kuşağı" başlıklı kitapta, devlet hizmetinde geçirdiği 30 yılın anılarını aktarırken; siyasi tarihe tanıklık ediyor. Kayra'nın "38 Kuşağı" adını verdiği, tkinci Dünya Savaşı'ndan '38 kuşağı sonra yönetimın başına geçen kuşak, gelecek idealleri ve yaşam deneyimleriyle kitabın konuğu oluyor .Kayra, 1960 Darbesi, 1974 Koalisyon Hükümeti'nin kuruluşu, Kıbrıs olayları, Abdi Ipekçi'nin öldürülmesi ve 12 Eylül Darbesi gibi yakın tarihımıze damgasını vuran olaylara tanıklık eden kitabında Ismet Inönü, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, C^emal Gürsel, Nihat Erim, BülentRahşan Ecevit gibi Türk siyaset tarihinden ünlü isimlere ilişkin anılarını aktarıyor. Kayra, siyasi anılannın yanı sıra, sanat dünyasından Cemal Süreya, Idil Biret, Hilmi Yavuz gibi isimlerle dostluklarına da yer veriyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 651