28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

faai Hukukçular ve Ikinci Grup... Gazi'nin uykusuz geceleri... Başkıımandanlık Kanunu'na muhaleret edenler... Mehmet Akifin gözyaşları... Büyük Taarruz ve Türk Ordusunun zaferi... llk Meclis'te hamaset rııhu... Yıınan vahşeti ve Izmir alevler içinde... Lozan Konferansı ve Ingiliz emperyalizmi... Lozan'da bir çetin ceviz îsmet Paşa... Gazi Paşa'ya kıırulan pusu... Lozan Konferansı neden yanda kesildi?.. Meclisdeki Lozan kavgası ve Ikinci Grup... Ali Şükrü Bey'in öldürülmesi... Lozan Konferansı'nda ikinci devre... Cumhuriyet idaresi ve devrimlere doğru... gibi birçok konunun anlatıldığı bu kitap bir Cumhuriyet belgeselidir. Lozan'dan CumhuriyeteSiyasî HatıralarCilt 2/ Ali Vuat Cebesoy/ Yayına I iaztrlayan Osman Selim Kncahanoğlu/ Temel Yayınlan/ 269 s Çankaya'ya gizli bir toplantı ve Lozan'ın Meclis'te kabul edilmesi... Lozan'da doğan yeni Türkiye ve bağımsız Türk vatanı... Hükümet merkezi artık Ankara... Ankara'da heyecanlı günler ve Cumhııriyet'in ilanı... Ağa Han ve Emir Ali meselesi... îstiklal Mahkemesi Istanbul'da... Gazi'nin kalp krizi ve etrafındaki oportünistler. Ordıı Müfettişliği'nden siyasete geçerken... Terakkiperver Fırka neden ve nasıl kapatıldı?.. Sıra Cumhuriyet devrimlerinde... Devrimleri ancak başlayanlar bitirir... Sinsi ve gizli irtica... Izmir suikastinin içyüzü.... Atatürk'ün hastahğı... Savarona'da 22 gün beraberlik ve son görüşme gibi konular kitabı oluşturuyor. Türkler ve YunanlılarÇatışan Komşular/ Vamık D VolkanNorman Uzkoıvitz/ Çeviren Banu Büyükkal/ Bağlam Yayınalık/ 294 s. "Bu kitapta amacımız TürkYunan ilişkilerinin psikolojik temellerini aydınlatmak üzere bunlara psikanaliz açısından bakmak ve bir yandan fantezileri ve bilinçdışı fenomenleri gerçeklikten ayınrken, diğer yandan bu ilişkilerdeki mantıkdışı tutumlara açıklama getirmektir. Bir kez bu konu tam olarak anlaşıldıktan sonra, düşman imgesine Uişkin yapıların psikolojik analizi Türkleri ve Yunanhları ayıran farkhlıklara barışçıl çözümler getirmeye daha yakın tutumların geliştirilmesini adım adım kolaylaştırabilir. Amacımız Türkler ve Yunanldar olduğu kadar, işin içinde olabilecek üçüncü tarafların da, genellikle dış politika ve uluslararası ilişkilerin belirleyicileri olarak kabul edilen sözde ulusal egemenlik çıkarları, devletlerinhaklan ve yükümlülükleri, ulusların prestij ve onuru, taktikpolitikstrateji hesaplan ve 'reelpolitik' alanda yatan derin ve karmaşık psikolojik gereksinimleri, güdülenmeleri ve kaygılan anlamalanna yardımcı olmaktır. Ayrıca bu kitabın derinlikli bir psikotarihsel ve psikopolitik analizin nasıl gerçekleştirildiğine bir örnek oluştura^ cağını umuyoruz." diyorlar Vamık D. Volkan ve Norman Itzkowitz. Psikanalizi Yazmak/ Talat Parman/ Bağlam Yayınalık/ 158 s. "Son yıllarda yazdığım psikanaliz yazılarını bu kitap için bir araya getirdim. Tek imzalı yazılar bunlar. Ancak imza tek olsa da, tek kişinin ürünü değiller. Çokluk ve çoğunluk içinde düşünüldüler, şekillendiler ve kaleme döküldüler. Çünkü insanı tek boyutlu gören bakış açı larının tersine psikanaliz, bireyin çokluğundan ve çoğulluğundan doğmuştur. Çünkü psikanalistler kişisel denklemlerini çokluk ve çoğulluk üzerine kurarlar. Bu yazılar çolduk ve çoğulluk içinde yazıldılar, umarım öyle okunurlar" diyor Talat Parman. Romantik Muamma/ Besim F. Dellaloğlu/ Bağlam Yayınalık/ 7 56 s. ' "Romantizm ilkellik ve saflıktır; o, gençliktir, yaşamdır; doğal insanın coşkulu yaşama duygusudur. Fakat aynı zamanda, o, solgunluk, ateş, hastalık, dekadan ve 'yüzSAYFA 22 yılın hastalığı'dır. Romantizm olümdür. O, yaban, grotesk, mistik, doğa ötesi, ay ışığı, büyülü şatolar, devler, akan su, karanlık, karanlığın güçleri, akıldışılık ve söylenemeyendir. O, aynı zamanda, aşinalık, gelenek, günlük doğanın gülen yüziındeki neşedir. O, antik, tarihsel, gotik katedrallerdir. O, yeniliğin peşinde olmak, devrimci değişim, şimdiyi yaşama tutkıısu, bilgiyi reddediş, geçmiş ve gelecek, zamansızlığın bilincidir. ü , nostaljı, roya, tatlı ve acı melankoli, yalnızlık, sıla hasreti, yabancılaşma duygusudur. O, enerji, güç, irade, ama aynı zamanda kendine eziyet etme, kendini tüketme, intihardır. Romantizm, tekil olana sadakattir. Hem güzel, hem çirkindir. Hem 'sanat için sanat' hem 'toplumsal kurtuluşun aracı olarak sanat'tır. Güç ve güçsüzlük, bireycilik ve kolektivizm, devrim ve karşıdevrim, barış ve savaş, yaşamı sevmek ve ölümü istemektir. Romantizm hem Tanrı'ya inanmak hem de ona isyan edecek gücü kendinde bulmaktır. Romantizm, dinin estetize edilmesi, sanatın ilahileştirilmesidir. Romantizm bir muammadır" diyor Besim F. Dellaloğlu. RONANTIK nuAntiA Portedeki HayaletMüziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler/ Ali Ergur/ Bağlam Yayınalık/ 176 s "Müzik, kitle insanı için katalizör etkisinin yanı sıra, ondan çok daha dehşet verici bir işlev yüklenHAYALEr miştir; boşluk doldurmaktadır! Üretimin gitgide sanallaşması, buna mukabil insanların her geçen gün daha fazla meşgul (busy) hale gelmeleri, yalnızca bu meşguliyet üzerine kurulu bir ekonomik etkinliğe (business) mahkum (ve kelimenin her anlamıyla, medyun) günümüz insanının dolan gündemine karşılık ruhunda açılan boşlukların yarattığı sıkıntı hissini en süreğen ve yüzeysel şekilde tatmin etmek için müziği başlıca kurtarıcı addetmesine yol açmaktadır. Müziğin bunca tekdüzeleşmesinin ardında böyle bir uyuşturucu etkisinin olması bizi şaşırtmamalı. Müzikle umutstızca doldurulmaya çalışılan, zamanın aşırı doluluğundan, paradoksal olarak, türeyen zaman boşlukları ve önceden tasarlanmış yaşam biçimlerine bağlanmanın sonucunda gelen genel sıkıntı halinin yol açtığı akıl gedikleridir" diyor Ali Ergur. Hayat/ Engin Geçtan/ Metis Yayınlan/ 167 s. "Bilemediğim bir zamandan bu yana psikiyatriyle aramda zaten bir mesafe yok gibi, bir süredir o artık benim yaptığım bir iş değil. Dolayısıyla neyi nereden edindiğimin de önemi yok. Yine de, yıllardır iç dünyalannı benimle paylaşan insanlar olmasaydı herhalde bu satırları yazıyor olamazdım diye düşünüyorum. Buna bir boyut daha eklendi son yıllarda. tlgilendiğim konuları pek konuşmamama rağmen, insanlar bana ne aradığımı biliyorlarmışçasına kitaplar önerdiler ya da armağan ettiler; nasıl bir sezgi gücüyle bu isabetli seçimleri gerçekleştirdikleri konusunda beni hayrete düşürerek. Hangi şekilde olursa olsun, insanların benimle, benim de onlarla paylaşımlarımızın sonucu edindiklerimin bugününü daha geniş bir kitleyle paylaşmak istedim, bu kitabı kaleme aldım" diyor Engin Geçtan. Komedya/ Ümtt Otan/Alfa Yayınlan/ 138 s. "Gazete sayfalarını çeviriyorum, içim daralıyor. Kanallarda geziniyorum, içim daralıyor. Keyifle okuduğum, sevgiyle izlediğim o güzel insanların çoğu yok. Birazdan Dokuz Eylül Universitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü birinci sınıfında okuyan arkadaşlarıma medya dersimi vermeye gideceğim. Bugün okuduldarı haberleri ve ne anladıklarını soracağım. 'Aman ha okuduğunuz her haberin önüne, sağına, soluna iyi bakın' diyeceğim. Onlar da bana manşetten giren bir özelleştirme haberinin ne anlama geldiğini anlatacaklar. Gazetelerin artık eşyaların promosyonu haline geldiğini belirtip, 'Bu med yanm gidişatı ne olacak?' diye soracaklar. Ben de onlara, medyamızın yaprak dökümünü, hazan mevsimini yaşadığını, kışın da çok çeşit geçeceğini ama her kışın bahara varmaktan başka yolıı olmadığını söyleyeceğim..." diyor Ümit Otan. tnternet Çağında Gazetecilik/ Hazırlayanlar: Scrhan Yedıglia$tm Akman/Metis Yayınları/189 s Sanayi devriminden daha önemli bir gelişme olarak nitelenen internet hayatmıızda köklü değişiklikler yarattı. tnternetten en çok etkilenen alanlardan biri de medya ve gazetecilik. Internetin yazılı basını ortadan kaldırıp kaldırmayacağı, gazeteciliği nasıl etkileyeceği tartışüırken, değişimler olağanüstü tempoda kendini gösterdi. Hemen hemen bütün günlük ulusal gazeteler internette de yayımlanmaya başladı. Sadece internette yayım yapan pek çok haber sitesi kuruldu. Kuşkusuz bu değişim, yeni soruları ve sorunları da beraberinde getirdi. Işte Internet Çağında Gazetecilik, bu değişimi ve bu değişimin ortaya çıkardığı mesleki, teknik, etik ve hukuki sorunları, Türkiye ve Almanya'daki yüksek tirajlı gazetelerin intemet pratikleri ışığında, deneyimli editörlerin kaleminden aktarıyor. Kitap ayrıca internetle ilgili Türkiye'deki yasal mevzuatın ve RTÜK Yasası'yla yapdmak istenen düzenlemelerin eleştirel bir analizine yer veriyor. İNTIRNIT ÇAÖINDA SAUTICİ1İK Milliyetçilik Türkiye'nin Çıkmazı/ Erdoğan Aydın/ Gendaş Yaytnlart/ 2l)5 s. Temel hak ve özgürlükleri kendi "kutsal" egemenliğine karşı risk olarak gören, kendi halkma her an "davulcuya" kaçabilecek "kız" muamelesi reva gören bir devlet geleneği ile karşı karşıyayız. Bu gelenekten dolayı, gerçek bir demokrasi, Cumhuriyet'in, 80. ydında bile hâlâ mümkün olamamaktadır. Yazara göre yaygın kanının aksine milliyetçilik, (ulusal esaret gibi özel koşullar hariç) gerçekte olumlu bir değer oluşturmamaktadır. Aksine içte halkın hak ve özgürlüklerine, dışta ise evrensel hukuka karşı yabancılaştırıcı bir işleve sahiptir. Milliyetçiliğin bu niteliği, mevcut çıkar ilişkilerini korumaya yönelik temel bir ideolojik araç olarak kullanılmasını da olanaklı kılar. Milliyetçiliğin ideolojik yorumu karşısında sağlam bir duruş edinilemediği müddetçe, yurtsever ve demokrat olmanın olanaksızlığından hareketle Erdoğan Aydın, bu kitabında, devlettoplum ilişkilerini, çarpıtılmış "milli çıkar" ve tarih anlayışını sorgulamakta, milliyetçiliğe karşı toplumcu bir bakış açısı oluşturmaktadır. Aşk ve Poster/ Demir Özlü/ Türkiye U Bankast Kültür Yayınları/ 133 s. Demir Özlü'nün 197475 yıllarında kaleme aldığı "uzun bir yolculuğun" öykülerinden oluşan "Aşk ve Poster"i okurları, yaşamın umulmadık anlarda karşımıza çıkardığı mutlu tesadüfler eşliğinde Beyoğlu'nun sonsuz büyüsünü taşıyan arka sokaklarından Akdeniz'in liman kentlerine, Paris cafelerinden Kuzey'in soğuk iklimli kentlerine götürüyor. Özlü'nün bu kitaptaki "Yılbaşı Gecesine Hazırük" adlı öyküsü ilk kez yayımlanıyor. Yağtnur Başlamıştı/ Nıhan l'aştckin/ Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları/ 133 s. Polisiye türündeki ikinci romanı olan "Yağmur Başlamıştı "da, bir cinayet öyküsünü ve bu öykü etrafında bir araya gelen "karşılaşmazetelerde yer alan tek sütunluk bir cinayet haberi etrafında şair, katil ve romanın kahramanı gazeteci Ece'yi buluşturan, sürüklüyeci bir roman sunuyor okura. "Basın"ın "medya"ya dönüştüğü günümüz Türkiyesi'nde, yazarının deyişiyle "zaruriyetten" gazetecilik yapmaya çalışan Ece, cinayet haberiyle birlikte karşılaştığı esrar perdesini aralamak isterken, bir taraftan da kendi yaşamına dair gerçeklerle yüzleşiyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 646 lar"ı anlatan Nihan Taştekin, ga
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle