07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ÇOCUKLMİÇÎN KİTAPLAR Hazırlayanlar: A y t ü l A k a 1 • Aysel Gürmen • Ayla Çınaroglu • Çizimler: Mustafa Delioğlu ederler. Son ödev, çocukların kendilerini anne babaları yerine koyması ve anne babalarını da çocuk olarak hayal etmeleridir. Bu korkunç ödevi alan çocuklar birer birer hastalanmaya başlarlar. Doktorun teşhisine göre, Crastaing humması başgöstermiştir. Sonunda Kamo'nun, bize öyküyü anlatan arkadaşı da hastalanır. Bir de bakar ki, kendisi tıpkı babası gibidir. Annesi babası ise birer çocuk! O, bu kâbıısu yaşarken, bir yandan Fransızca öğretmeninin neden böyle ödevler verdiğinin sırrını da çözer... Sevjp Çemberi/Denizin Çocukları, Senıiha Türkytlmaz K Yayınları, 1. Basım: 2002 Okuma Yaşı: 10+ Romanın kahramanı ve anlatıcısı Burcu, altıncı sınıfa başlayacaktır. Bir yandan beşinci sınıfı r>itirme telaşı, bir yandan birinci sınıftaki halini anımsamasıyla Burcu, okurlarını hızla kendi yaşamına çekiverir. Âilesiyle ilişkileri, öğretmenleri ve arkadaşları... Burcu, öyküsünü anlatırken, ömür boyu sürecek arkadaşlıkların nasıl kurulduğunun da öyküsünü yazar bir bakıma... Once birinci sınıfta şakayla başlayan "Saygın Burcu'yu seviyor takılmaları, ileri yaşlarda yavaş yavaş gerçeğe dönüşmeye başlar. Burcu, lise sona geçtiğinde, Saygın'a karşı olan duygularındaki değişimin ve elektriklenmenin faıkına varmaya başlar. Ancak babasının, erkeklerden sürekli 'kurtlar' diye söz etmesi, Burcu'yu zaman zaman güç dıırumda bırakır. Burcu, ilköğretim birinci sınıftan başlayıp lise sona kadar süren yaşamını, akıcı ve sürükleyici bir dille okurlarla paylaşır: Yaz tatilindeki beraberlikler, yapılan yaramazlıklar, yaşanan serüvenler... Annebabayla bir düzelip bir bozulan ilişkiler... Hvdeki ağabeylerin kız arkadaşlanyla olan ilişkileri... Annelerin idarecıliği... Burcu ve yedi arkadaşı, zaman zaman ailelerinin engellemelerine rağmen, tatlı dilleri ve iletişim kurmadaki başarıları sayesinde, hiç aralıksız sürdürürler dostluklarım. 10 yaşın üzerindeki okurlar, Burcu ve arkadaşlannın öykülerini okurken, zaman zaman kahramanların biriikisi ya da tümüyle birden özdeşleşecekler. Tüm gençlerin yaşamlanndan bir parça anlatıhyor bu kitapta. Yayla Çiçeği, / iamdullah Köseoğlu Bu Yayınevi, 1. Basım: 2002 Okuma Yaşı: 10+ Şiirsel bir cfil ve duru, zengin bir Türkçeyle, yayla yaşamını gözlerimizin önüne getirirken, çiçeklerin kokusunu, kurtlann ulumalarını, kuşların cıvütılanru yüreğimize taşıyan bir roman... "Denizdekalan insamn karayı görmesi gibi... Çölyitiklerinin suya ulaşması gibi... Kör kuyuya düşmüş insamn, güneşigörmesigibi..." Güney, stnırda, dağlann eteklerindeki bir köyde yaşayan küçük bir çocuk... Henüz okula bile gitmez ama o kendisini kocaman bir delikanlı sanır; büyüdüğüne ve yetişkinlerin işlerine koşabileceğine inanır. Yaylaya gidileceği zaman, artık geride kalmak istemez. Ille o da gidecektir. Annesi dayanamaz, onu da yanına almaya karar verir. Böylece Güney, yaylanın kokusunu okurlarla birlikte içine çeker, doğanın güzelliğiyle zenginleşir, yaşama karşı güçlenir. 'Çiçekleri bırakıp arabalara aolru koşuyor. Bir sürü kuş kalktyor önünden. Dağtltp yaytltyor. Renkleri gözlerini alıyor. Bir gök kuşağt oluşturuyorlar yaSmursuz havada." Yaylanın işlerinin, oyunlannın, tehlikelerinin yanı sıra doğanın olağanüstü güzellikleri... Yalnızca anlatımının zenginfiği, betimlemelerin renkliliği için bile okunabilecek olan bu kitabın öyküsü de, okurda serin bir tazelik bırakıyor. "Gökda^'ın tepesi sılme kar, eteğt çayır çimen olur. Yaz sonlartnda alacalantp, kışları karlantp buzlanır. Sulart dış sızlatır, ölüleri dirillır. Bir de olun çtçcğ,in kokusu tindi mi, görme..." Roman, Güney'in yaşamını anlatırken, köy halkının yaylaya çıkma öyküsünü de dile getiriyor: Bir tutkudur yayla yaşamı. Bir kez gittiniz mi, kimse durduramaz sizi. Aşag"ınm hozkırt, boz yaşamı, bozhavası çıldırtır stzi. Oturup duramazstnız. Söz geçiremezsiniz özünüze Yayla bir kara sevdadır o yöre tnsanı, hayvanı için. O ağjzsız, dilsiz hayvanlar bile yayla mevsımi geldiğirıdeyazıya yabana stgşnaz. At kisnemelerınden, inek bö&ürtüsünden, koyun melemesınden durulmaz. tnsanlar göz düşürüp uyuyamaz Diz ktrıp oturamaz. Ekmeiin, suyun ladına varamaz. Sancılanmts gibi kıvramp durur " Yaşlı gidenin genç döndüğü, yorgun gidenin dinç döndüğü nasıl bir yaşamdır yaylanın sunduğu? Hele yayladan dönüş nasıl bir anlatımdır ki, okurun yüreğinde bir şiir gibi kazdır? Doğanın karşı konulmaz değişimine kim ayak direyebilmiş ki? "Güneş ışığının ilk vurduğu, son çekiîdiği yerler değısıyor." Eğer roman okuma alışkanlığı henüz ediniîrnemişse, 12 yaşın üstüne önermek daha doğru olur. ••••••••••••••••••a* Kaplumbağa Öyküleri, Halise Tabanlıoğlu, Resimler: Halise ve Mehmet Tabanlıoğlu, Güldiken Yayınları l.Basım:2002 Okuma Yaşı: 810 Kaplumbağa hayranlannın severek okuyacağı yedi öykü... I Ier öykü, farklı bir kaplumbağanın çevresinde dönüyor; kaplumbağa, kâh salyangoza yardım ediyor, kâh kanncaya. Bazı öykülerde de ormandaki hayvanlar ve ağaçlar ona yardım ediyor. Kolay okunan, sade, kısa kısa öyküler. Öykülerin içinde, kaplumbağalarla ilgili bilgiler de serpiştirilmiş. Her öykünün sonundaki şiirimsi anlatımın ilk üçdört satınnda öykü özetleniyor; son satırda, "Bu öykü de burada bitti" sözüyle öykü noktalanıyor. Kâğıdın kalitesinden ve inceliğinden olsa gerek, arka sayfadaki yazılar, ön sayfaya gölge veriyor. Siyah beyaz resimler (desenler), bir çocuk kitabı standardına göre oldukça ilkel bir çalışma. Dostluk ve arkadaşlığı ön plana alan öykülerin hepsi de yardımlaşma ve iyiliğin önemi üzerine kurulmuş. Bu tanıtım da "burada bitti" gitti. Sonun Başlangıcı, Evrim Renklidağ, B Çagla Çakır, Miige Ugur Etki Yayınları 1.Basım:2002 Okuma Yaşı: 12+ Oykünün yazarları, 1988 doğumlu üç arkadaş. llginç bir kıırgu ve akıcı bir dille yazılmış olması, öykünün kolay okunabilmesini sağlıyor. Ancak kitabın, konusuyla, çocuk okurların dünyasına neler katabüeceği tartılışabilir. Öykü, çevremizde ruhların dolaştığı, hayaletler ve büyücülerin var olduğu varsayımından yola çılularak yazılmış. Son biriki yıl içinde giderek bütün çocukları ve gençleri egemenligi altına alan büyücü ve hayalet modasının bir etkisi olsa gerek, öykü, ruhlar âleminden, hayaletlerden söz eden ve sonunda da hayaletlerin gerçeklifiine inandırmayı hedefleyen bir kurguda. Sonuçta, gerilimin çözülmesini sağlayacak açıklayıcı öğelere de yer verilmemiş. Kamo ve Ben, Damel Pennac Resimler: JeanPhilippe Chalot Türkçesi: Filiz Atay Günışığı Kitaplığı l.Basım:2002 Okuma Yaşı: 812 Dört kitaplık diziden hem eğlendiren, hem de eğiticilik boyutu olan bir kitap. Eğlendiriciliği çocuklara, eğitiçiliği yetişkinlere... Öğretmenlerin ve eğitimcilerin, kendi yöntemlerine yenilikler katmak için yararlanabilecekleri bir i bu. Dizinin bu kitabında, çocuklar ar6. sınıftadır. Fransızca öğretmenleri Crastaing sınıfa her hafta kompozisyon ödevi verir. Çocuklar bu ödevden nefret baharındayız;/Kimimız on besimizde,/Kımımiz on alltdayızJGenaz, zındeyiz. canlıyız. Dünya durmadan dönecekJDerken oluza hasacağız,/Ve bir de bakacagız kt./Tarag'tn ucunda bir tel ak. Ey gençler! Bu bır/ırsat,/l latta büyük ıkramiyeJGereken değeri vertnJYazık olmasın CiENÇLtĞE!" Şiirler aile, insan, Yeşilay, yurt, Atatürk gibi konulan ele alırken, kimlik arayışını da yansıtıyor: "On ıkımi bilırmis, on üçüme basmışım;/Yeşıl doğayı görmüş, sevmeyi öğrenmişimjliayattm boyunca hep aldanmışım,/Meğer ben, kendimi hiç tanıyamamısım: ı" Manken, Brtgıltc Blobel Türkçesi: Zeynep Zuhal Göçmen Epsilon Yayınevi, 1. Basım: 2002 Okuma Yaşı: 10+ On beş yaşına henüz basmış... Boyu 1.75cm, ayak numarası 39, beli 64 cm... Hobileri, yürümek ve hayal kurmak... Bisiklete binmekten /cvk alıyor, doğayı stviyor ve bir köpeğiınn olmasını istiyor... Isviçreli Amelie Junghans'tan söz edıyoruz. Bu uzun san saçlî eüzel kız, manken olmak için bütün özelliklere sahip. Bir gün rastlantıyla bir fotoğrafçıyla tanışan Amelie, mankenlik dünyasına özenir. Fotoğrafçı Nik, onun da diğer mankenler kaaar güzel olduğunu ve onu kısa zamanda ünlü mankenler arasına sokabileceğini, Londra, Paris, New York'a gidebileceğini söyler. Amelie birdenbire kendisini bambaşka bir dünyada bulur. I lenüz on beş yaşındadır ama,valizini toplayıp şansını denemek üzere evden ayrılacak kadar kararlıdır. Önce, uJusal güzellik yarışmasına katılacaktır. Nik'e kalırsa, bu yarışmada mutlaka birinci olacaktır. Ancak şans, güzel kızlardan yalnızca birine güler; ve o kişi Amelie değildir! Amelie, Nik'in de ısrarlarıyla, yine de bir iş bulacağına inanır. Ailesine geri döneceğine dair verdiği sözü tutmaz ve Nik gibi, güzel kızların sırtından para kazanarak yaşamlarını sürdürenlerden biri olan Asta'nın vaatlerine inanır. Aslında farkında değildir ama, yine de çok şanslıdır Amelie. On beş yaşında ailesine sırt çevirip tek başına o tür çevrelerde iş arayan kızların başına yalnızca parasal olarak sömürülmek değil, hiç kuşkusuz çok daha ağır felaketler de gelebilirdi. Ancak bu kitapta Amelie, neyse ki yalnızca umutknnı yitirir. Arkadaşlannı ve ailesini geri kazanmakta ise gecikmez. Mankenlerin yaldızlı dünyasına gıpta eden genç kızlara, nasıl insanlarla karşılaşabileceği ve umutlannın nasıl yıkılabileceği konusunda ışık tutan, sürükleyici bir öykü... Köycü Oktay, Selâhaltin Simşek Papirüs Yayınları, 1. Basım: 2002 Okuma Yaşı: 810 Sade diliyle çocukların kolayca okuyabileceği bir uzun öykü. Ailesi çok zengin olan Oktay acuı çocuğun, üç dört yaşından itibaren doktor olana kadar geçen süreyi anlatan öykü, Oktay'ın çevresindeki zenginliğe rağmen, üretimin kaynağı olan köylerin ve köylünün değerini çok küçük yaştan fark etmesiyle gelişen olayları konu alıyor. "Btliyordu, bırgün geltp onların ısınc yarayacaktı. Köyü iyıce bilmeden köye gıtmenm faydastz olacaiına inanmıstt. tstc onun için köy hakktnda çok sey b'gyenmeye bu derece kendini vermtsti." Öktay, her fırsatta köye gitmek ve onlara yardımcı olmak ister. Değil mi ki, yediğimiz içtiğimiz hep köylerde çalışan insanlann ürünüdür, kentlerdeki fırsatlann onlara da götürülmesi gereklidir. Oktay, kendisi gibi düşünen iki arkadaşıyla birlikte aynı köyde çalışmaya karar verir. Biri öğretmen, öteki ziraat mühendisi olacaktır. Oktay ise, doktpr olup tayinini aynı köye aldıracaktır. Üç gencin, köyleri kalkındırmak için azimle çalışmalan, adeta bir belgesel gibi anlatılıyor. "Sanki Dereköy'de doğup hüyümüş gibtydi. Bütün köylüleri kardes biliyor, bu duygu ıle onlara sanltyor, onların derdine ortak oluyordu. En büyük zevkinın köye hizmet otdug'unu söylüyor, bunu çalışmalart ile de gösteriyordu." Bu nedenle Oktay'ın adı, daha çok küçük yaşlarda "Köycü Oktay"a çıkmıştı... Ümit Tomurcuklan, Derlcyen: Celalettin Tataş, 1. Basım: 2002 Okuma Yaşı: 10+ Kitabın üzerinde yayınevi adı yok. Kitap, Sevdiğiniz şiirler Bu haftanın şiirini Umut Deniz Öncel(14)seçti. HÜLASA Ben ölsem be anacığım Nem var ki sana kalacak. Ceketimi kasap alacak, Pardösümü bakkal Borcuma mahsuben... Ya aşklanm Ya şiirlerim n'olacak Ya sen ele güne karşı Nasıl bakacaksın insan yüzüne. Hülasa anacığım Ne ambarda darım Ne evde karım var. Çıplak doğurdun beni Çıplak gideceğim... (Rüştü Onur, Yeni Zonguldak, sayt U/V.4.1942) CUMHURİYET KİTAP SAYI 642 Hiz.an Şehit Öğretmen Abdurrahman Nafiz Özbağnaçık l.Ö.O. öğrencilerinin şiirlerinden Dİr seçme. Son zamanlarda öğrenci şiirleriyle hazırlanan çok sayıda kitap ulaşıyor elimize. Herhalde bu kitapların da, yayınevi olmamasına ve arandığında nerede bulunacağının bilinmemesine karsın iyi bir piyasası ve okuyanı var... 5. sınıftan 8. sınıfa kadar olan öğrencilerin şiirlerinin toplandığı bu kitapta bir 8. sınıf öğrencisi şöyle diyor: "Evet, ijte hayatm f SAYFA 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle