07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gercekten siir olan siir hen valnızdır' MÜJDE BİLİR evgılı Sina Akyol, yaklaşıkotuzyıllık şiir serüveninizın toplamı, "BelJ kı Çiçek Dagına" adıyla (YKY, 1999) yayımlanmıslı. Bu toplama yedi siDoğrusunu yaptıgımı düşünüir kitabınızınyanı sıra, sııryazmadığıntzal bakamam ki bu "son' baskıyorum. Salt duygunun şiirin saflı yıllık(197 S1979) suskunluk dönemini ya... Ben şimdi "burada"yım, rası olduğuna inanırım. Dolayızidc dahil etmek gerekir santyorum. Kıia bakamam! sıyla şuna da inanırım: Kötü şiir, "Olmanın Hallen", yalnızca bir sürc b'nce ise "Olmanın llalleri" adını iyi şiiri her zaman kovmuştur. bir şiirin yer aldıfcı "Suya" adlı verdiginiz sekizına şiir küabınız yayımGerçekten şiir olan şiir bu yüzbölümle açılıyor, ardından, "Ollandı. "Olmanın Hallcri''nden birpcncere den yalnızdır zaten. açılabilirse, gcride bırak/ığınız şiir toplamı manın I lalleri", "Taş Yorumları" ve "Ejderimleyim" adlannı Sürekli bohem takılan, safi nıza nasıl bakıyorsunuz? verdiginiz üç bölüm daha gelidııygu dolu, ilginç.. aynı zaman llk kitabımın, bence, herhangi bir yor. / ler bölüm ıçinde ve böliimda ipe sapa gelmez adamlar (kaönemi yoktur. lkincisi, "Lokman'la Geler arası ştırlerde, oluşturulmuş dınları da eklemeli) olarak deçen Şen Günlcrim", iyi ve belirli bir yeri bir bütünlük hemen dikkalımizı çekiyor. ğerlendirilir şairler. İyi şiiri kovan kötü şiolan bir kitaptır, bana göre. Üçüncüsü, Sözgelımı " iaj Yorumları" bölümündekı irin, bu tür değerlendirmede epeyce payı "Haytalarla Hatmiler", lirizmle humo"Kalmak Üstüne Heş Ünlem" stıri, "( .) vardır. Oysa bu değildir şiir. Madem salt ur'un aynı potada eritilebilmiş olmasınavazıma avaz kaldım!" dizesıyle bıterken, dııygu şiirin safrasıdır, nice masa başı çadan dolayı önemlidir, diye düşünüyorum. bir sonraki ^iir başlı&ının lışması gerektirir şiir. "Olmanın Halleri" " Ayda Tümör Izleri" yle birlikte değişme"..Dım" olması hemen gözümüze çarpı böyle bir çalışma sürecinin sonunda kitap ye naşladı şiirim; arındırılmış bir şiir, süoldu. İyi bir kitap olmaya aday olsun diyor. Çünkü "..Dım"ın, "kaldım" kelimesırekli sorunsalım oldu, önümdeki süreçte. ye, çalışıldı üstünde. nın son hecesi olan "dım" olduğunu fark Aslında tek bir kitap sayüması gereken, ediyoruz Vazla yer almasın diye belirtmiEklerim: "Şair"liğimi epey zaman gizfakat zorunluluklar gereği farklı yayınevyorum, benzer pek çok örnek var. "Olmaledim. Özellikle çalıştığım işyerlerinae... lerinden çıkmış oldukları için.. dahası ilk nın Halleri" nasıl olustu? llu oluşumun Açık verdiğim zamanlarda ise dergilerikisiyle üçüncüsü arasında arzu edilmeevrelerinden söz edebilır miytz? de o zamanlar yalnızca şiir yayımlanıyoryen, fakat müdahalc deedilemeyen üçyıl• Çok sevdiğim bazı şiirlerbu kitabın dı du, şairlerin fotoğrafları basılmıyordulık bir süre olduğu için, birbirinden ayrı "Yok canım, isim benzerliğidir" dedim. şında kaldı.. diye başlarsam, yanıtın yarıkitaplar olarak değerlendirilen " Avluda" Şimdilerde ise sı gelmiş olur. O şiirler kitabın dışında (Kasım 1996), "MeğerSözGümüş" (Kakaldılar, çünkü içine girselerdi, kitap "kisım 1996) ve "tkindi Kitabı" (Haziran televizyonda filan da gördükleri için tap" olmayacaktı, derleme olacaktı. Der1999) ise, "Ayda Tümör lzleri"nin açtığı beni mahallenin külyııtmaz kasabından gilerde yayımlanan onca şiire, hiç yayımzemine oturan ve dilimi pekiştirdiğimüsya da manavından kaçamıyorum. Ama lanmamış birkaç şiir ekleyerek bir kitap lubumu belirlediğim "kitaplar"dır.. daha söyleyecek uzun boylu sözüm yok onlara. hazırlamak istemedim. Tersine, bir "kida doğrusu, söylediğim gibi, tek bir "kiBiliyorum ki onlar, beni, kenai algılamatap yazmak" istedim. "Evreleri"negelintap"tır o üçlü. larındaki "şair" nereye düşüyorsa, o izdüce: kitabın oluşum sürecinde, zaman zaşümde algılıyorlar. Oysa ben, çok sevdiŞiir yazmadığım, şiirin gereksiz bir inman "kitap yazmayı istemek" düşünceğim şiirlerimi atıyor, pek de ısınamadığım celık olduğuna samimiyetle inandığım ve sinden nefret ettiğim de oldu; şiir atmakşiirlerimi alıyorum "kitap"ıma. SorunuDlSK'e bağlı bir sendıkanın eğitimörtan hiç mi hiç çekinmeyen bir yapım olzun yanıtı böyle verildi. gütlenme sekreterliğinde ücretsiz duygumasına karsın, bazı şiirleri atmak içimi "Ya ben taşa söyleyım / ya ben puttar larla çalıştığım 7379 arası da dahil olmak acıttı. İşte oöylesi anlarda "kitap yazolayım / ya ben kimi susayım / uzun uzun üzere, geride bıraktığım şiir toplamına, mak"tansa derleme yapma düşüneesine kendimi." Sustukça, kelimeler inceliyor "Olmanın Halleri"nden yola çıkarak, feyönelir gibi oldum, ama "Hayır" dedim; sanki.. Konuşsak, susmanın ruhu incinirah havalar olsun, işte böyle bir pencere cok sevdiğim bazı şiirlerime düşmana bayor Taşlara sormak gerek, bu nasıl susaçtım. kar gibi baktım, attım onları.. böylece yemak? . Bu sususun vardığı rakım, siir dili"Son" hale bakış... niden "kitap yazmak'a döndüm. Bu sünizi nasıl biçimliyor? reç, bittiğini düşündiiğüm pek çok şiiri "Belki Çiçek Dağına"dan "Olmanın Çok zor sorular sormakta olduğunuyeniden ele almamı gerektirdi. Çok sevI iallcri" nasıl görünüyor peki? zıı belirterek başlayayım. Milyon yıldır meme karşın onca şiiri atarken, pek de ısı Bana öyle geliyor ki, sözünü ettiğim susmaktadır taşlar. Onlarla konuşmaya namadığım kimi şiirler kitaba girdi; çüngeçmişin toplamıdır, "Olmanın Hallekalkışırsanız ki şiir böylesi serüvenlerden kü o "ara bağlaçlan", kitabın "kitap yari"ni olduran. Çalışılmış bir kitaptır.. ve mahrum kalırsa gelişemez milyar yıllık pısı"nı alabilmesi için, gerekliydiler. insanın, üstünde çalışmakta olduğu bir konuşmayı susanar size. ("Şairane" bir kitabının olması, başlı başına bir mutluluktu(r). Ben bu mutluluğu olmazsa olmaz acısını da yaşayarak elbetmükemmelen tattım. "'Avluda' 'Meğer Söz Gümüş' 'îkindi Kitabı' ", "Ayda Tümör Izleri nin açtığı zemine oturmuştu. "Olmanın Halleri' ise, o oturmuslUKtan.. bir başka oturmuşluğa giden yoldur; yolun kendisidir "bence"nin altını çize çize bence! Örneğin, " 'Haytalarla Hatmiler' gibi bir kitap daha yazmak isterim" diye bir cümle kursam.. hem samimi olur, hem saçma! Çünkü o kitabı, bu saatten sonra, bifiyorum ki yazamam! Şunu demek istedim: "Belki Çiçek Dağına"dan.. "Olmanın Halleri"ne bakış, "yaklaşıkotuzyıllık bir serüven"den.. "son" hale bakıştır.. ve bu bakışın yanıtı, zannımca, işbu kitaptır! Ama aklımda, gençlik kitabım olan " Lokman'la Geçen Şen Günlerim".. gençlik irisi kitabım olan "Haytalarla Hatmiler" de var. "Otıız yıllık seriiven"e, madem onlar da dahil edildi, sanal bir zamanlama kurarak sormak isterim: "Sanki henüz" dahil edilmemiş halleriyle, 1982'deki.. 1990'daki ilk baskıları itibarivle nasıl bakmaktadırlar, "son" hale; onların bu bakışlarını miithiş merak ediyorum. Ve yalnızca merak ediyorum. Onları var eden "Aslında şllriml açıklamaya kalkışmak istemem. Böyle bir şeye kalkışırsam, becerememe olasılıben olsam dahi, onların ilk baskılarından Oım hayll yüksektlr. Arka planı, duruşumu, bakışımı anlatablllrlm yalnızca" dlyor sina Akyol. SAYFA 14 Sina Akyol ile 'Olmanın Hallen üzerine "Toplu Şiirler"ini 1999 yılında "Belki Çiçek Dağına" adıyla yayımlayan Sina Akyol, bu kez sekizinci şiir kitabı "Olmanın Halleri"yle karşımızda. Kendisiyle, yaklaşık otuz yıllık bir şiir serüveninden yola çıkarak, son kitabını konuştuk. saptama değil bence bu; tersine, poctika içinde kalmaya özenen, yol alıcı olmaya aday bir cümle...) Bir kayada koloni halinde yaşamakta olan midyeler.. ya da eğri büğrü yengecin kaya ile olan serüveni.. ya da kayadan yukarısı: Dağ Efendimiz! Derya Çolpan kardeşim, "Avaz avaz sus(...)"tuğumu yazmıştı. Bana büyük bir hareket alanı sağlamıştı bu saptaması. Sanırım şu: Şiire soytınabilmek elbet bir ritüeli gerektirir. Bu ritüel, zannımca, susmakla başlar. Yazmakta olduğunuz şiirde yeterince susabiliyorsanız eğer, konuşmaya da başlarsınız. Ben, epey zamandır, hep susarak başlamakla, hangi konuşmalara vardım, bilemem. Ama bildiğim şu: Sustukça.. susabildikçe açıldım. Hiç mi hiç susmadan açılmaya kalkışan nice konuşkan şiir de yazılabilir elbet. Yazılıyor da zaten, okuyoruz. Sorunuzda geçen "rakım" sözcüğünden hareketle çok şey söylenebilir. Keşke olmayan bir diile yazsaydım siirimi! Ama olmayan bir dille yazmak eksik bir tasarım olacaktır. Olmayan bir dille yazmak, olan bir dille yazmıyor olmanın eksikliğini de beraberinde getirecektir. Belki de "bundan sonra", diller birbirine karışır. Sonuna kadar yazılmış boş bir sayfa da belirli bir dilin, hem de ağır kaygısını taşır. Üstelik yeri doğru ise, nıaharetle söylenmiş demektir. "Rakım"a böyle bakıyorum. "Olmak"ı bir yana koyalım, "haller "e de böyle bakıyorum. Dil, bütün bir varlığımızdır bizim; barbarlığımızdır, uygarlığımızdır, toplamdaki kültürümüzdür. Gündelik hayatta kullanmakta olduğumuz dilimizi, "şiir dili" söz konusu olduğunda, unutmaktan yanayım. Orneğin çalışmakta olduğum kurumun on kişiyi alanasansörü farklı katlarda durduğunda, o katlarda inenler "iyigünler" diliyorlarbirbirlerine; şükür ki içlerinde "kaba" olan lar da var, sessizce çıkıyorlar asansörden. Şiir yazmaya soyunmanın tümüyle bir yalnızhk hatta bir huysuzluk halinden geçtiğini düşünüyorum. Kimsesi olmadığı için yalnız ve huysuz olan insandan söz etmiyorum; tersine, herkesten.. varlığından.. dilinden dahi sıynlmayı seçmiş insanın tercihi olan yalnızlıktan ve nuysuzluktan söz ediyorum. tşte tam da bu noktada, kimsebana, 70 modeli bir yaklaşımla, "Bu yalnızlıktan.. bu huysuzluktan çıksa çıksa 'bireyci' bir şiir çıkar" demesin. Bu yalnızlıktan.. bu huysuzluktan, öncelikle şiir çıkar. Şiir, bu yalnızlıktan.. bu huysuzluktan çıkar, farki diliyle çıkar. Bu yalnızlıkta.. bu huysuzlukta söz alan dil, ağacı da yazar.. ormanı da... "Olmanın etegıne / söküğümle geldtm. / Uçurumdu, geri durdum / kök saldım, pişman oldum" ; (...) kamastım.. olmazıma1gizlendim, kayboldum!";"(...) Olmanın demindcyim; / heyhudenin ilminde! // Zamana baktım, bıkkın / yüzümle; usanmak bu!" dizeleriyle karşılaşınca, sormadan geçilemiyor sevgili Sina Akyol... Nasıl olunurolunmaz? Bu ne haP . • Çok zor sorular sormakta olduğunuzu belirtmeye devam ediyorum. Bilmem ki, ben hiç olmadım, yalnızca olmanın hallerine çalıştım. Aslında şiirimi açıklamaya kalkışmak istemem. Böyle bir şeye kalkışırsam, becerememe olasılığım nayli yüksektir. Arka planı, duruşumu, bakışımı anlatabilirim yalnızca. Necatigil'in "Bazı şiirler bazı yaşları belderler' saptamasını hatırladım ve alıp yüzüme sürdüm bu saptamayı. "Olmak" kavramı üzerine elbet düşünmüşümdür, ama bunu yazıya (kitaba) dökebilmek için bu "yaşım'a gelmem gerekiyormuş de ' J CUMHURİYET KİTAP SAYI 642 Bütün vaplığıımz dll...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle