Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
yım boyle bır şey soz konusu dcğıl Des cartcs bıı yapıtını "Duşunuyorum, o hal de varım ' sonucunu nasıl çıkardığını an latmak ı^ın ya/nıiş Yapıt, kıtaba hatta fel sefeye karşı gıbı gorunuyorsa da, dıkkat edınce oyle olmadığı anlaşılıyor Karşı ol saydı, Descattes'ın felsefe bılım kıtabı okumadığını duşuncbılııdık Oysa onun, /amanındakı felsek bılım, hatta edebıyat kıtaplannın çogıınu okudıığunu bılıyoru/ Karşı çıktığı şey, kıtaplann otorıteleş mesi, boyle olunca duşunceozgurluğıınu, ıletışımı engellemesıdır helsefeye karşı bır Descartes duşunmek saçma olıır O akıl a ve kuşkucu bır duşunıır olarak felsefe değıl, dıskolastığe karşrydı Nıtekım aynı Descartes'ın Yontem Uzerine Söylev'ın de şıı duşunce yer almaktadır "Iyı kıtaplann okunması geçmış yıllann en saygın ınsanlarıyla dıyalog yapmak de mektır ' Bıırada diyalog yerıne, aynı anla raa gelmek u/ere "iletişim" de dıyebıhrız 17 yuzyılın sonlarına doğru, Alman fı lozofu Leıbnız ıle karşımıza konumıız açı sından son derece ılgı çekıcı bır ınsan çı kıyoı Leıbnı/ aynı /amanda kutuphanecı ıdı Oyle kı, kıtaplık tarıhı araştırmacıları onu, 'çağdaş kıtaplık " kavramının baba sı sayarlar I elsefede daha çok "varhklann uyumu"oğretısıyletanıdığımızbufılozof, kıtaplıkJar ıçın akılcı duzenden yana bır dıışunce oluşturdu Bu bağlamdakı one rılerı, çağdaş araştırma kıtaplıklarının du zenlenmesı konusunda ılk duşuncelerdır Ozel kıtaplıklardan, halka açık genel kı taplıldara geçışın ılk ışaretlerını o vermış tır Konu dızını, alfabctık katalog, kıtaplı ğın okul ve tapınak gıbı yerlcre eşıt bır say gınlık ka/anmasını ıstemek, Leıbnız'ın bıı konudakı dusuncelerıyle yakından ılgılı dır O yıllarda ne Parıs Ulusal Kıtaplı ğı'nda, ne Londra'dakı Brıtısh Muse um'da halka hızmet dıye bır şey vardı Le ıbnız ışte boyle bır kıtaplık anlayışına kar şı çıkmıştır Kant'tan da so/ ctmık ıstıyorum Kant'ın çahşma odası seçme kıtaplarla doluydu Çağdaşı | G I lerder onu anla tırken Leıbnız'den D \ lume'a, I New ton'a kadar bırçok fılozofla ılgılendığını, kıtaplarını edınmeye çalıştığını soyledık ten sonra şoyle dıyor "Bu fılozofların ya lanmış kıtaplarını, orneğın Emile'ı, Yeni Heloise'ı okuyordu " Kant'ın kendısı de şoyle demektedır "Rousseau'yu, ondakı ıfade zengınlığı artık benı etkılemeyınceye kadar, uzun u/un okumak zorundayım Onu ancak bundan sonra akıl yoluyfa ve gerektığı gıbı tanıyabılırım " Kant, buyuleyıcı Rousseau'nun arkasın dakı fılozof Rousseau'yu aramakta, duygu larını değıl, onun duşuncelerını değerlen dırmek ıstemektedır Çoğunuzun bıldığını sandığım §u anek dotıı anlatacağım Kant'ın gunun dakıkalarına kadar programlanmış bır yaşamı olduğu soyle nır Neyı ne zaman yapacağı onceden be lırlenmıştır Her akşm bellı bır saatte yu ruyuşe çıkar, kent sakınlen, aksamayan bu duzenı bıldıklerı ıçın onu gorduklennde saatlennı ayar ederler Fılo/of bır gun yuruyuşe çıkmakta epey ce gecıkır Komşuları merak ıçınde nıçın gecıktığını sorarlar Kant şu yanıtı verır "Lmıle ı okurken oyle dalmışım kı kıtabı elımden bırakıp saate bakamadım " UnluduşunurJ Luıs Borges ıçın evre nin kendısı Dirkıtaplıktır îçındebulundu ğumuz evren ıster olmuş, bıtmış, tamam lanmış bır şey olarak tasarlansın, ısterse henuz tamamlanmamış ama gelışen bır şey olarak duşunulsun, her ıkı durumda da onu kıtaplarda, daha doğrusu kıtaplıklardayansımış olarak buluruz Boyleceevren kitaplıktır dıyebılırı/ 1 Ier kıtap sonsuzlıı ğa, sonsuzluktakı doğruya uzanan bır mer dıvenın basamakları gıbıdır (9) Gunumuzun unlu duşunuru ltalyan Umberto Lco bu ben/etmeyı severek be nımsemıştır, soyle dıyor "Kıtaplık Bor ges'ın duşunduğu gıbı evrenın bır orneğı olacaksa, onu ınsana yonelık bır evren ol CUMHURİYET KİTAP SAYI nı sıra Jean Jacques Rousseau'nun yayın maya donuşturelım Yanı ınsanla kıtap arasındakı butun engellen kaldırmaya ça lışalım ' Umbetto Lco unıversıte bıtırme tezı hazırlayan bıı oğıencısının kendısıne ge lıp Alman fıl/of r lusserl'ın Mantık Araştırmaları nı kıtaplıklarda bulamadığından yakındığını anlatıyor Oğrencı kıtaplıkla ıa bakmış Hıısserl'ın yapıtlaıını bulama mış Duruma hayret eden LLO 'BU yapıt ların kıtaplıkJarda bulunmaması çok tuna fıma gıttı" deyınce, oğrenee ' Belkı vardır ama, hepsı okumak ıçın alınmış " yanıtını verıyor O zaman şoyle duşunuyor Lco "De mek kı, bırdenbıre herkes buyıık bır ıs tekle I lusserl okumaya başlamış " ve du şuncesını surduruyor "Bır kıtaplık boyle durumlara karşı donanımlı olmalı ve Hus serl gıbı bır duşunurun kıtaplarından en a/ uçer tane bulundurmalıdır Oğrencı Husserl'ın kıtabını bulamıyorsa, yurttaş ıle kıtaplık arasında bır uyumsıızluk, bır ıletışım eksıklığı var demektır " Umberto Lco'nun yazılannda, hatta ro manlarında "kıtaplık" temasına sıkça yer verdığını bılıyoruz Ozellıkle Bıbfıotek (Kıtaplık) adındakı denemesı, bu kavrama değışık bır çağdaş yaklaşım, ebprılerle do lu ınce bır eleştırı getırmesı bakımından onemlıdır, kıtabı, kıtaplığı seven herkes okumalıdır (10) Bıraz once Borges'ten soz ettım Kıtap lık mudurluğu yapmış bu buyuk yazara gore, gençlığınde gorduğu babasının kı taplığı yaşamını susleyen başlıca olaylar dan bırıdır Şaır de olan Borges'ın bır şıırınde şu dı zeler gorulmektedır Ve tennetı duşledım, Bır kıtaplık ıçınde Yanı kıtaplık onun ıcın bır cennettır Doğduğu evde kıtaplık bulunan başka ları da vardır kuşkusuz lanınmıs rransız fılozof J P Sartre anılarında boyle bır kı taplığı anlatmaktadır Borges ıçın cennet olan kıtaplık Sartre ıçın tapınaktır Bakın ne dıyor (11) "Hayata buyuk olasılıkla onu bıtırece ğım yerde başlamıştım, yanı kıtaplıkta, kı taplar arasında ( ) Dahaokumabılmıyor dum ama, evlıya taşlarını andıran bu lcıtap lara saygı duyuyordum ( ) Kıtaplar ılk ba kışta bırbırıne ben/ıyordu Bır tapınağın bodur ve yayvan eskı taşlarına benzeyen bu kıtaplann, benım doğumumu gorduk lerı gıbı olumumde de yanı başımda ola caklanndan emındım Gun geldı okuma yı oğrendım ve o gun yenı dınımı buldum Benım ıçın artık kitaptan daha kutsal bır şey yoktu Sankı bır kıtaplık rahıbıydım ve kıtaphklar tapınaktı Bırer pencere ıdı kı tap sayfaları O pencerelerden baka baka, yazarlan ve onların dunyalarını tanıdım KanTın ya$ann başlıca sorun değışmıştı artık CJ, kıtap ara mıyor, okuyucu arıyor, halkı okumaya ozendırmek ıstıyordu Cjorevının ne oldu gunu anlamıştı Hızlanan ıletışım sonunda halk okuma yı daha çok sevdı Oylekı, "demokrat top lum kıtap okuyanın çoğalmasının sonucu dıır " dıyebıhrız } lalk o yıllarda kıtaplara, boğııcu havadan kuı tulmak ısteyenler ok sıjen tuplerınc nasıl sarılırsa oyle sarılıyor du Kıtabın çogalması bılımın vc dıışun tenın utkusu oİmuştu lnsanlar yığın ol maktan çıkmaya başlamışlardı, akıllarını kullanmak ıstıyorlardı Ortega Gasset'ye gore bıı gelışmenın sonunda oyle bır noktaya gelınmıştı kı, bıı noktada kutuphanecının dramı da gızlıy dı (, unku ınanılmaz derecede çoğaîan ve hepsı uzmanlık konusu olan bılımler, tek ınsanın algı yeteneğını aşmıştı Artık yaşa mak ıçın oğrenmek yerıne, oğrenmek ıçın yaşamaktı ondan ıstenen ve gereğınden çok kıtap yayımlanıyordu Bugun araştırmacının buyuk guçlukle rınden bırını nazırlanacak kaynalcça (bıb lıyografya) sorunu oluşturuyor Bu neden le kutuphanecılık mesleöı belkı de en onemlı çağını yaşamaktadır Kutuphane cı kaynakça ıçın yepyenı bır teknık bulma lıdır "Kutuphanecılere yakın bır gelecekte kıtap uretımını planlama gorevı de verıle bılır" dıyor Ortega Gasset ve sozlerını şoy le surduruyor 'Boylete gereksız kıtapların yayımlan ması onlenmış olıır Llbette gereklı ve onemlı kıtaplar her /aman yayımlanacak tır Kıtap uretımının planlanacağı saat gel mıştır Korkmayın, bunun o/gurluk soru nıı ıle hıçbır ılgısı yok Ozgurluğun, trafık duzenlemesı ıle nasıl ve ne olçude ılgısı varsa bu ışle de oyle bır ılgısı var Yasakçı lık kesınlıkle soz konusu değıl Daha ıler de kutuphanecının okuyucuya kılavuzluk etmesı de gundeme gelebılecektır Ben, geleceğın kutuphanecısını, ınsan ıle kıtap arasına yerleştırılmış bır suzgeç olarak go ruyorum " Gunumuzden 67 yıl onceyapılan bu ko nuşma o yıllann kultur ortamı ve teknık olanakları goz onıınde tutularak değerlen dırılmelıdır 1 ılozof vc duşunurlerden aldığım or neklere son olarak, 19 yuzyıl lngılız du şunurlerınden )ohn Ruskın'ı eklemek ıs tıyorum Bu duşunur, kıtapların okuyucu ya nasıl bır oianak sağladığını şoyle belır tıyor "Bır talıh, bır rastlantı sonucu, buyuk bır şaırı, bır yazarı, ya da fılozofu en çok bır saat dınleme fırsatı bulabılırız Bunlar çoğu zaman guçlukle ulaşılan şeylerdır Oysa yanı basımızda bıze her zaman açık duran bır topluluk vardır Bu topluluktan olanaklarımız ve durumumuz ne olursa olsun, bızımle ıstedığımız kadar konuşa cak ınsanlar bulunur Bu ınsanlar her za man bızım emnmızdedır, bızı her zaman beklerler" Ya/ımı bıtırmeden Turkıye'den de or nekler vermek ıstenm Yakından bddığım ıçın Istanbul Unıversıtesı'nden soz edece ğım Bu en eskı unıversıtemızdekı felsefe bolumunun kıtaplığı ıyı kurulmuştur de nılebılır Bugun orada 12 000 kıtap bulun maktadır ve ounun 10 0(K)'ı yabancı dılde dır Fakultedekı bolum kıtaplıldarı arasın da en zengın olanı herhalde odur Ancak, bu kıtaplığa on sekız yıldır tek kıtap satın alınmadığı da bır gerçektır Ne yenı bır kı tap satın alınmış ne de yenı bır kıtap gır mıştır felsefe kıtaplığının tanhıne bakarsak, eskı Darulfunun'dan kalan bırkaç kıtapla ışe başlandığını goruruz 1933 Unıversıte Reformu'ndan sonra kıtaplığa onem venl mış, epeyce kıtap satın alınmış ya da baş ka yollarla kıtap elde edılmıştır Sevgılı hotam Prof Macıt Gokberk, kendısıyle yaptığım soyleşıde, bolumdekı asıstanlığında bır çeşıt kutuphanecılık go revı de yuklendığını soylemıştı (13) Felsefecı Orhan Sadettın o yıllarda Gokberk'ın hocasıydı Onun ısteğıyle kı taplıkta ne varsa bır deftere kaydetmış Bugun kıtaplıktakı fıs sayıları ışte bu sayı laraır Prof Mehmetlzzet'ınkışısel kıtap lığı satın alınınca onların da kaydını yap mış Bunları vaparktn Unıversıte Merkcz Kıtaplık Muduru I ehmı Bey'e danışıyor muş ( ) /aman hocaların ıstedığı kıtaplar daha çok Merke/ Kıtaplık aracılığı ıle ıs marlanıyordu Bu yu/den çoğu onemlı fel sefe kıtapları hâlâ orada durur Bolıımc unlu Alman profesoru Reıc henbach gelınce kıtaplığı gelıştırme ışıne daha çok onem verıldı Bu profesor ken dı felsefe goruşuyle ılgılı kıtapları getırtı yordu Bıı yu/den, Istanbul Unıversıte sı'nde bılım felsefesı konusunda pek az yerde bulunan bır koleksıyon vardır Prof Von Aster'ın gelısıyle, felsefe tarıhlerını getırtme ışı oncelık ka/anmıştı Macıt Gokberk dekan olunca, fılozof ların metınlerının ya/ıldıkları dılde edınıl mesını ıstedı Ne ya/ık kı, bu ısteğı gerçek leşemedı Çunku, butçede kıtap ıçın ayn lan para gulunç denılecek derecede azdı Hocamız Gokberk, kıtap ve kıtaplık ko nusunda her zaman bır şeyler yapmak ıs temıştır I akultede genel kıtapliK kurul ması ıçın oluşturulan komısyonun başka nı o ıdı Kutuphanecılık kursusu kurul masını ısteyenlerın on sırasında yıne o ge lıyordu Kitap başlığı altında guzel bır ya zısı vardır Bır kutuphane haftasında yap tığı konuşmanın metnı olan bıı yazıda, ku tuphane gorevını bır etik eylemi olarak değerlendırmıştır (14) I elsefe profesoru Nermı Uygur da bı lınçlı bır kıtapseverdır Kıtap sevgısını, kı tabın felsefe ıletışımındekı yerını yazdığı denemelerde oldukça sık belırtır helsefecı profesor Betul Çotuksoken'ın Istanbul Unıversıtesı Merkez Kıtaplı ğı'nda dort yıl kutuphanecı olarak çalış 1 tığını bılmem bılıyor musunuz' Çotukso ken oradakı çalışmalarının kendısıne çok sey kazandırdığını, çalışmalarında yarar lı olduğunu soylemektedır (15) Kıtaplık kavramı her zaman heyecanlandırır onu Umberto Lco'nun,) L Borges'ın bu ko nudakı yazılarını neredeyse ezbere bılır Boyle bır donanımı olan Çotuksoken 1993'te bır ay kaldığı Belçıka'nın unıver sıte kentı Louvaın'dekı helsefe Yuksek Enstıtusu'nun kıtaplığını gorduğunde adeta buyulenmıştır Sokak ve cadde ad ları ya unlu bır fılo/ofun ya da bır bılım adamının adını taşımaktadır ITıomas More Sokağı, Rabefaıs Meydanı Meyda nı vb helsefe Lnstıtusu'ne Ârıstoteles Yo lu'ndan gıdılmektedır Boyle bır uzman lık kıtapağına sahıp olan Belçıka, felsefe cımızın gozunde ayrı bır değer kazanıyor (16) Yazımın son satırlarında, kıtle ıletışım teknığındekı gelışmelere kısaca değınuık ten sonra felsefecı Onay Sozer'ın duşun celerınden soz edeceğım Kıtle ıletışım araçlarındakı gelısmeler, ozellıkle elektronık ve bılgısayar teKnolo jısının çok şeye egemen olması, kıtap, kı taplık ve okuma sorununu bu teknıkler açısından gundeme getırdı, bunu yukar da da soyledım I elsefenın de televızyon ve bılgısayar konusunda soracağı şeyler vardır Yukar da adını andığım Mac Luhan'ın daha çok bır toplumbıhmcı olarak vaklaştığı bu ko nuyu, felsefe açısından da ıncelemek ge rekıyor Çunku medya teknolojısının ya rattığı karmaşık ortam yuzunden felsefe nın kendı varliğını surdurememesı soz ko nusudur So/ konusu olan yalnız felsefe değıl ay nı zamanda okuma sorunudur Bu konu da değerlı saptamalar yapan Onay Sozer ozetle şoyle dıyor (17) "Pelsefenın Loeos'ta (duşuncede) top ladığı ve boylece du/en verdığı varlık, tek nolojının bugunku kullanılışı yu/unden elden kaçıp gıtmektedır Onun yeıını, bu yenı kıtle ıletışım araçlarını yonctenlerın metınlerı alıyor Tekdu/e bır dunya oluş turan bu metınlerdekı dıl, hıçbır oze da yanmayan saptırılmıs teknolojının bır par çası gıbıdır Dılı bu durumdan kurtararak yenıden duşunce temelıne oturtmak ge SAYFA 11 Mnçlbirldtapttvor Okuyucuya sağtanan oianak HUPunB{sn oır ımsmı Sozunu edeceğım fılo/oflardan bırı de tspanyalı Ortega Y Gasset olacak Onun, 1935'te Madrıt'de toplanan Uluslararası Kutuphanecıler Kongresı'nın açılışında yaptığı konuşmayı (12) o/etlemek ıstıyo rum "Tarıhe baktığımızda eskıden kıtap bu lunduğu halde kutuphanecı olmadığını goruyoruz Kıtaplıkla ılgılenenler vardı ama, bugunku kutuphanecılere benzemı yorlardı Bu adamlar olunce butun bıldık lerı onlarla bırlıkte gıderdı Bugun kutup hanecılık bıreysel yonlerınden sıyrılarA, kurumlaşan bır meslek olmuştur Basma teknığının bulunmasından once kıtabı unıversıtelerde bıle gormek zordu Ku tuphanecı dedığımız ıse Ronesans'la orta ya çıkmıştır Onun ortaya çıktığı an, kıtaba toplum da kesın gereksınme duyulduğu andır Kı taplar henuz azdj ama, basılı lcıtabın one mı anlaşılmıştı Kıtaplar a/ olduğu ıçın ku tuphanecıler bır çeşıt kıtap avcısına ben /ıyorlardı Ozetlemeyı surduruyorum Aradakı yuzyıUarı atlayarak 18 yuzyıla gelırsek kıtapların bollaştığını goreceğız Bu durumda katalog yapma gereksınme sı ortaya çıktı Kutupnanecının onundekı 642