Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'Birden apartmamn ışıkları söner. Tedirgin, içeriye girerim. Evin zifıri karanhğında, tıpkı sahneye ilk çıkışımdaki hisle ilerlerim. Perdenin arasından, koşturarak evlerine ve evlerindekilere yetişmeye çahşan insanlara bakarım. Oynamayan insanlara ve hayata. Bir süre, karşı apartmamn pencerelerinin ardında olup bitenleri seyrederim. Asıl hayatın açık perdelerin değil, çekili perdelerin ardında olduğunu düşünürüm birden. Annem başka oyundadır artık ve ben, Akın Seviııç elimde birpaket eklerle, onun terk ettiği hayatın provasında! HAYAT Oynayamam dahafazla. BELİRTİSİ Perdeleri çekerim.' Hayat Belirtisi'ndeki öyküler, okuru alışık olmadığı hayatlara buyur ediyor ve gündelik hayatın içinde sakh duran buluşmalann, kesişmelerin, dokunuşlann ve kınlmalann ardından gidiyor. 'Erkekleri inşaatlarda, tarlalarda karın tokluğuna çalışmaya gittiler; kadınları, kızlan bara, pavyona, sokağa, kendilerini satmaya. Allı kırmızıh gittiler kadınlar; bütün Şerul biliyordu gittikleri yerde kendilerini sattıklarım; bilmezden geliyordu. Akılları almıyordu olanları. Geçmiş cok uzaklarda kalmıştı.' Hasan Özkılıç ŞERUIİDA BEKLEMEK Aras Nehri, TürkiyeErmenistan sınırı, sınınn iki yakasında vahşi bir doğanın ortasında kalmış, yaşam biçimleri, yazgılan ortaİc insanlar... Yalın, yer yer şiirsel bir dille, duyarh bir bakışla, sürükleyen bir tempoyla yazılmış bu öykülerde Hasan Özkılıç, Doğu'nun ıssız, karlı ovalannda, acılı insanlannın arasında, farklı coğrafyalarda dolaştırıyor okurunu. Hayat Belirtisi AKIN SEVİNÇ Şerul 'da Beklemek HASAN ÖZKILIÇ " YAYINLARI http://www.canyayinlari.com eposta: yayinevi@canyayinlari.com Nesnevî SERKAN IŞIN mumla gelen aydınlık hâlelerini geri veriyor nesnelere olmadık bir zamanda varoldukları hissi ile susuyorlar mum söndükçe unutuyorlar pencere perdenin arkasında ve geceye dahil Şeytan Uçurtması ALİ HİKMET ali lıikmet ŞEYTAN UCURTM ne anlatır kuşlar sana, ne gösterir şu ağaç, bu çöl kentin ortasında yeşil bir seraptır bu, işte bize bıraktığın düştür bizi kollarına çağıran, uçurumlara düşmenin hayali! en son dokunduğumuz karanlıktır halbuki valnızhktan boş kalan odalarda helirir aniden ayak izleri ve duvarlarında yankısı o bizim bir düşten diğerine gitmelerimizin... ...Şeytan Uçurtması ile imge kendi izini kovalıyor. dünyasını zenginleştirmiş, şiirinin Şeytan Uçurtması 'nın sakin gövdesini daha da sağlamlaştırmış bir acı ve pes perdeden bir olarak çıkıyor okurun karşısına. hüzünle süzüldüğü ufukta, Şiirimizin güzergâhını iyi tanıyor Ali Hikmet"m çizgileri artık Ali Hikmet. Çocukluğun, yalnızlıiyiden iyiye belirlenen şair ğın ve yağmurun içine işlediği siluetini seçiyor, tanıyoruz. dizeleriyle adeta içOdysseia'da FÜSVNAKATLI Serka^L Işın NESNEVÎ a«vı ¥ Serkan Işın'm Nesnevfsi, 'nesneler için bir başlangıç' okuması. 'Bu Okuma'nın yapılabilmesi için, onların 'şey' dilini bilmek gerekiyor. Eşyanın 'sanki canh' hayatını yazıyor Serkan Işın; masa, kalem, çöp kutusu, ve, elbette pencere! Çiftleşen, ölen eşyanın o bazen ışıklı, bazen karanlık hayatı... HİLMİ YAVVZ