Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
çocuklukla bugüne dek pek az ilgilenmiş durumda" diyor kitabın giriş bölümünde yazar Alice Miller. Mualla/ Muazzez Tahsın Herkand/ Yayına l lazırlayan. Sclıııı 1/crı/ Doğan Kitapçılık/ 221 s. Muazzez Tahsin Berkand 1900'de Selanik'te doğdıı, 1984te Istanbul'da öldü. Yazı hayatının dışında bir sürc öğretmenlik yaptı, daha sonra bir bankada çevirmen olarak çalıştı. 1933'te ilk romanı Sen ve Ben yayımlandı. Pek çoğu Fransızca yazılmış aşk romanlarından uyarlama olan, ama hepsinde yerli hayatımızdan derin izlcre rastladığımız eserleri çok geniş bir okur kitlesine ulaştı. Kitabı yayıma hazırlayan Selim 1leri kitap hakkında şunları söylüyor: "Mualla, aşkın ilk bakışmada başlamadığını anlatıyor. Birbirlerini görür görmez deli gibi seven bir kadın ve bir erkek yok bu romanda. Aşk, çilesi çekile çekile erişilen bir duygu hrtınası." Samanyolu/ Kerime Nadir/ Yayına Hazırlayan: Selim llerı/ Doğan Kitapçılık/ 221 s. Eserleri yüz binlerce okura ulaşmış olan ünlü romancı Kerime Nadir, 1917 yılında Istanbul'da doğdu. Yazı hayatına öyküler yazarak başladı. Hıçkırık romanıyla memleket çapında tanındı. Kalenıe aldığı aşk ve karasevda romanları, tefrika edildikleri yıllarda gazetelerin tirajını arttırdı. Hemen her eseri, bazen birkaç kez filme dc alınan, ınsanlara roman okuma sevgisini aşılayan Kerime Nadir, 20 Mart 1984 te Istanbul'da öldü. "Samanyolu önce her zamanki gibi telrika edilir. Sonra kitap halindc basılır. Birdenbire büyük ilgi devşirir. Bu ilginin tanıklarındanım. Anncm, yaz gecelerinde benim bir türlü göremediğim Samanyolu'nu adeta görerek, kim bilir kaç kez, 'Kerime Nadır'in bir romanı vardır: Samanyolu. Ablana hamileyken okumuştum, tesirinden bir türlü kurtulamamiştım...' derdi." diyor kitabı yayına hazırlayan Selim 1leri. Kod Adı Majestik/ Ender Sevinç/ Doğan Kitapçılık/ U0 s. Ender Sevinç, 1959'da Safranbolu'da doğdu. Gazi Üniversitesi îletişim Fakültesi gazetecilik bölümünden mezun olan Sevinç'in Kod Adı Majestik ilk kitabı. Kitabın konusu şöyle: "Çok iyi eğitim almış, dürüst, genç ve karizmatik eski bir polis müdürünün Ege'nin iki yakasında izini sürdüğü bir cinayetten, toplumu sarsacak olaylara uzanışının, yer yer aşkla, duygusallıkla ve topluınsal çözümlemelerle örülmüş öyküsü. Bir tür 'toplumsal polisiye'." Başveren tnkılâpçı Ali Suavi/ Mehmet Erdül/ Toplumsal Dönüsüm Yayınlart/ 182 s. "Ali Suavi, Islam dünyasının en önemli sorunu olan ve günümüz dünyasında tüm sıcaklığını koruyan laikliğin ilk savunucularındandır. Günümüzde, genç Türk cumhuriyetini tüm diğer Islam ülkelerinden ayıran ve önemi gün geçtikçe daha iyi anlaşılan Laiklik ilkesinin fikir babalarındandır. Eğer bugün laik bir düzenimiz var ise tarihsel süreçteki bu işe emek veren ve oluşumunua katkıda bulunan önemli bir isimdir. Yazar Mehmet Erdül, Ali Suavi'nin kimliğine ve kişiliğine bürünerek, nun ağzından bu hareketli yaşamöyküsünü kaleme almıştır. Böylece bu ilginç kişiliğin okurlarca tanınması sağlandığı gibi, 19. yüzyıldan 20. yüzyüa geçiş sürecinde Osmanlı lmparatorlıığu'nun en çalkantılı dönemi de başarı ile bize aktarılmaktadır" diyor Arif Hikmet Bildik kitap hakkında. Daima ve Sonsuza DekBir Çeşit Halka Oyunu/ Dorıs Dörrte/ Çeviretf Sema Şentay (jiiredın/ Doğan Kitapçılık/ 241 s. Almanya'nın en sevilen yazarlarından ve yönetmeni olduğu Erkekler filmiyle sinemada da kendini kanıtla. SAYFA 22 yan Doris Dörrie bu kez de öyküleriyle karşımızda. Ülkemizde yayımlanan Daima ve Sonsuza Dek, "Bin Dokuz Yüz Altmış Sekiz"de Inge'nin ya da "Otel Odalarında Yalnız Kadınlar"da Fanny'nin takıntılarından yola çıkarak ve diğerlerinden oluşan öyküler. Ve her ne kadar farklı görünse de kahramanlannın birbirleriyle kesişen yollanyla bir çeşit halka oyununa dönüşüyor. Çağdaş Türk Ozan Barış Manço/ Bırgül Yangın/ Akçağ Yayınları/ 332 s. Bu kitap, müzik dünyasında kendisıni kanıtlamış olan Barış Manço'nun âşık edebiyatı içindeki yerini belirtmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu eseri okuduğunuzda onun çağdaş bir Türk ozanı olarak edebiyat dünyası içindeki yerini almayı hak ettiğini göreceksiniz. Bağımıza Gazel DüştüMüziğe Dair/ Bayram Hılge Tokel/ Akçağ Yayınları/294 s bağımıza gazel düştü Usta bir türkü icracısı olarak; müziğini arayan dinleyici ve dinleyicisini arayan müziğin buluşW tıığu başarılı televuyon prog" ramları da hazırlayıp sunan Baylam Bilge Tokel, ağırlık noktasını türkülerin ve halk müziğinin oluşturduğtı bu kitaptaki yazıları ile, müzik gündemimızi tarihi ve kültiırcl perspektiften yorumlayarak tarklı görüşler, yeni bakış açıları teklit edivor. Anadolu Ezgisi/ Alemdar Yalçtn/ Akçağ Yayınları/ 122 s. Anadolu Ezgisi, söz ve sözcük kümelerinin taşıdığı iç anlamlara da dikkat edilirse, günümüzde aydınlarımızın tartıştığı, oysa tartışümayacak kadar açık gerçekleri anlatmaya çahşmaktadır. Anadolu'nun dününden günümüze en güncel konuları ele almaktadır. Bir ezgidir, çünkü doğal yapısı, kültürel derinliği ve özellikleriyle Anadolu'yu tanımlayacak başka bir söz yoktur. Ezgidir, çünkü ıçinde yalnızca bilgi değil duygunun da bulunduğu bir müzikalite olması düşünülmüştür. Çağdaş İnsan ve Edebiyat/ Alemdar Yalçın/ Akçağ Yayınları/ 170 s. Çağdaş İnsan ve Edebiyat, düşkünlüklerimizin ve üstünlüklerimizin yine insanın iç dünyasından başladığını, bütün insanhğı başarıya ve mutluluğa götürebildiği gibi açılarla dolu bir düşkünlüğün içinde yok edebildiğini anlatır. Geçmişin yanlışhklarına bakarak doğruları bulmamız gerektiğini söylemeye çalışan bir kitaptır Çağdaş İnsan ve Edebiyat. Yerlidir. Batılı yaşıtlarından çok önce insanlığın çağtmızdaki en büyük sorunlarından birinin hedonizm olduğunu vurgulamıştır. tkaros'un Yeni YüzüCahit Sıtkı Tarancı/'Ramazan Korkmaz/ Akçağ Yayınları/ 388 s. "Cahit Sıtkı Tarancı, herhangi bir siyasi angajmana girmeden, Türkçenin duru ve temiz ırmağında, devrinin bu 'kendi oluş' problematiğine iddiasız bir biçmide tanıklık etmeye çalışan sanatkârlardan biridir. Ona göre, 'kendisi oluş'un ilk biçimi, ölüme karşı bir tavır geliştirmekle ortaya çıkar. Hayatın kutsallığına yönelmiş tehditleri, iki farklı ölüm biçimi ile ifade eden şair, dünyalık ölümleri; alışkanlıkların sıradanlığına batma, fark ediş düzeyinden düşme ve unutma/unutulma gibi insani yitimlerle değerlendirirken; dünya yaşantısını sona erdiren mutlak ölüm duygusu karşısında ise, hayali gerçeğini aşan insanın önlenemez düşüşünü simgeleyen çaresiz ve tutuklu bir Ikaros trajedisi yaşar" diyor kitabın önsözünde Ramazan Korkmaz. Fundamentalizmler ÇatışmasıHaçlı Seferleri, Cihatlar ve Modernite/ Tarık Ali/ Çevıren Abdullah Yılmaz/ Everest Yayınları/ 446 r Kendini "Müslüman olmayan bir IFUNDAMENTAIİZMIİR Müslüman "a benzeten Tarık Ali, Islam âleminin içinden bakarak bir tarihsel panorama çizdiği Fundamentalizmler Çatışması adlı bu kitabında, Islam ülkelerinin halklarını kendi yönetimlerini seçmeye, ABD ve Batı'ya karşı kendi kaynaklanna ve kaderlertne sahip çıkmaya ve bunların gerçekleşmesi için de çok acil bir gereklilik olan bir Islami Reformasyon'a çağrı yapıyor. Fundamentalizmler Çatışması bu niteliğiyle, Doğu'nun, mağdurların ve muhaliflerin gözünden bir dünya tarihi olarak da okunabilir... Ortadoğu'da Etnik, Dini Çatışmalar ve Israil/ Süleyman Özmen/ KültürSanat Yayınalık/ 387 s "Allah yeryüzüne hayat vermek için aldığı taşı dünyaya doğru fırlattı. Bu taş, dünyanın etrarında dönerek geçtiği her yere hayat verdi. Dağları, ırmakları, denizleri, ormanları ve tüm canlıları yarattı.Daha sonra dünyanın merkezi olaıak kabul edilen Kudüs'e düştü." Tarih boyunca Kudüs merkez olmak üzere birçok nıücadelenin temelinde köku 4000 vıl önceye dayanan Semavi dinlcrin bölgedeki karşılıklı rekabet ve kavgalarına rastlamak mümkün olmuştur. Bu kavgalar bazen hilal ve haçı, bazen hilal ve yıldızı (Davud) ve bazen de her iıçünü bir biriyle karşı karşıya getirmiştir. Pergelin ucunu Hayber'e koyup, 1500 kilometre yarıçapında bir daire çizdiğimizde, bu daire içinde Mezopotamya, Güneydoğu Anadolu, Suriye, Filistin (bu dördüne "Verimli Hilal" denir), Doğu Akdeniz, Mısır, Habeşistan ve tüm Arabistan Yarımadası ile bu yarımadanın doğu ve batısındaki iki deniz olan Basra Körfezi ve Kızıldeniz girer. Bu bölgede, Neolitikte, sınıilar oluştuğu için, stnırlarla bırlikte büyük ruhlar iyice belirlenip güçlenmiş, ruhçuluk egemenliğin yanında ve onların elıyle evrimleşmeye baş lamıştır. Burada yaşayanlar, çoğıınlukla aynı dil ailesinden gelirler. Araplar ve Ibraniler, ürtadoğu kültür temsilcilerinin adı en çok duyulanlarıdır. Hep kavgalı olsa lar da aslında birbirlerinin amcaoğullarıdırlar. Dilleri, kültürleri benzerdir. Asırlardır yaşanan ve tartışılan bir konunun özetini öğrenmek ve bilerek tartışmak için... Sanatçıları Okumak ya da Hayali Söyleşiler/ Mehmet Yılmaz/ Ütopya Yayınevi/ 2 W t 'Sanatçıları Okumak ya da Hayali Konuşmalar': Matisse, Picasso, Kandinski, Duchamp, Dali, Leger, Gabo, Moore, Smith, Mothenvell, Reinhardt, Warhol, Beuys, LeWitt, Kosut ve Richter'in kendi metinleri, demeçleri ve röportajları temel alınarak oluşturuldu. Dolayısıyla bu kitap, sanatçı düşüncesinin 20. yüzyılın başından 21. yüzyıla doğru nasıl bir süreçten geçtiğini, nasıl değiştiğini sanatçıların kendi sözleriyle ortaya koyuyor. Şimdiye kadar sanatsal evrim geriye döndürülemez ve gittikçe gelişen bir süreç olarak görülüyordu. Her yeni dönem ve o dönemde ortaya çıkan sanatçılar ve onların eserleride bir öncekileri aşmış saydıyordu. Peki ama, günümüz sanatçılarının Duchamp'tan, Duchamp'ın Picasso'dan, Picasso'nun Monet'den, Monet'nin Courbet'den.Courtbet'nin Delacroix'dan, (...) ne kadar ilerde ve daha yaratıcı olduğunu iddia edebiliriz ki? Bu konuda, inançlarımızdan başka bizi ikna edecek gerçekten işe yarar bir ölçüt ortaya koyabilir miyiz? 'Sanat' dün hangi anlama geliyordu, bugün hangi anlama geliyorr> Sanatçılar dün hangi sorunlarla uğraşıyorlardı? Bugün zihinleri meşgul eden sorunlar neler? Mehmet Yılmaz, bu ve benzeri sorunlara odaklanan metinleri sadece derleyip çevirmekle kalmıyor; aynı zamanda bunlar aracılığıyla sanatçılarla 'hayali olarak söyleşmeyi' deniyor, bir anlamda onları kendince 'okuyor'. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 635