25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mekan telaşlannda devamın onemi Üzerindeyaşadığımız cennet vatan kıyılarından bakınca insanın içini umutsuzluk, bezginlik ve benzeri "pozitif" enerji dinamikleri sarıp sarmalasa da "kara kamu"nun kısmı azâmı "ha bugün ha yarın" diyerek deprem tedirginlikleriyle birlikte varolmaya çabalasa da, Mimarlığın Oyküsü'nün satır aralarında gezinme davetini yabana atabilmek gibi bir lükse sahip değiliz nenüz. Kimi zaman ülke ülke, kimi zaman kent kent, kimi zaman da devir devir anlatılan bu öykü, başımızı sokacak bir yer bulabilme çabasından çok daha derin şeyler ifade ediyor. Deneyin en azından ve görün, "çatıdaki çatlak"ların başımıza ne yaman çoraplar örüp dünyada mekân demekten başka tesellisi olmayan ruhumuza nasıl akrepler ektiğini... M. SALİH POLAT "însanlar yüzyıllar ytlt evler yapttlar Irtlı ufaklı, birbirınden farktı, Ahşap evler, kâgtr evler yaptılar Doğup olenleri oldu, gelip gidenlert oldu, Evlenn tct devir devir değişti Evlertn aışt pencere, duvar." lerde yayımlanan "Mimarlığın Öyküsü" kitabında yer alıyor. însanmekân iliskisini tarihsel boyutuyla ele alıp zaman içinde yaşanan değişimler ve akımlarla birlikte inceleyen "Mimarlığın Öyküsü" bu en eski sanat dalının anlam ve önemini de çarpıcı bir biçimde seriyor gözlerönüne "Yapı yapan diger varlıkÖYKÜSÜ ların aksine insanlar, yapı yaparken düşünürler. Bu nedenle insanın yapı eylemi Üstte, solda Leland M Roth Frank uoyd vvrlght, Solomon R. Cuggenhelm Müzesl, New bilinçli ve düşünümsel, sayıYork, 19431959 CuggenhelmMuzeslninlckısmı. sız kararları ve seçimleri cisimlendiren bir eylemdir. yor. Sözü edöen yılda îngiliz ParlamenBu, insan yapılarını lcuşların nası da bize ondokuzuncu yüzyıltosu bir yangına kurban gitmiş ve yeriyuvalanndan ve arıların pedaki cumhuriyetçi hükümetin ne yenisinin yapılma tartışmaları başlateklerinden ayıran özellikler, çünkü onsimgeciliği hakkında Dİr şeyler anlatır." mıştı. Muhafazakârlığı ile tantnan tngilar bunları genetik programlarının sonuKitabın yazarı Leland M. Roth'un bu lizlerin pek de muhafazakâr olmayan bir cu olarak yaparlar. însanlar bir gereksisatırları, her mimari eserin tesadüfe yer kesimi, yeni parlamentonun o günlerde nimi karşılamak için yapı yaparlar, ama bırakmayacak bir biçimde somut bir pek bir moda olan Fransız veya Ameribunu yaparken değerlere ve duygulara düşüncenin ürünü olduğunu koyuyor kan modellerine göre yapılmasını isteanlatım kazandırırlar; yaptıkları ister bir ortaya. thtiyacın karşılanmasına paralel mektedir. Halbuki yanan parlamento, bisiklet sundurması ister bir katedral olbir seyir izleyen somut düşüncenin, işin eski bir küiseden bozmadır ve koroyeri, sun, insanlar ahşapta, taşta, metalde, alihtiyaç kısmı çözümlenir çözümlenmez milletvekillerinin karşılıklı oturma esaçıda ve plastikte yaşamsal ve önemli olestetik boyutu öne çıkartması, bu nesına göre düzenlenmiştir. Tartışmaların duğuna inandıkları şeyleri anlatırlar. Bu denle hiç de şaşırtıcı değil. Dolayısıyla, uzaması üzerine Churchill, tarihi bir kohem müşteri hem de mimar tarafından "Mimarlığın Öyküsü," doğal olarak günuşma yaparak, sadece îngiliz toplumubilinçli olarak yapının içine kaulmış ve zel sanatlardan biri olan mimarinin öyna değil, mekâninsan ilişKİsi konusunaçıkça anlasılan bir mesaj olabildiği gibi, küsü olma niteliğini de barındırıyor. da kafa yorması gereken herkese unutulşifresi ancalc daha sonralci bir gözlemci Roth da buna işaret ediyor zaten: maz bir ders verecektir: tarafından çözülebilen bilinçd^ı ya da "Mimarlık kaçınamadığımız sanattır. bilinçaltı bir bildiri de olabilir. Böylece, "Önce biz yapılarımızı şekillendiriyoVahşi doğada değilsek her uyanık anıNew York kentindeki Empire State Biruz, daha sonra onlar da bizi şekillendimızaa onunla birlikteyiz; o içinde yaşanası'nın bize kapitalizmin ve yirminci riyor." dığımız sanat biçimidir. Belki de bu tayüzyılın kentsel değerleri hakkında bir Görüldüğü gibi, sağlam gelenekler nışıklık yüzünden mimariyi, üzerine pek üzerine oturtuTmuş îngiliz demokrasiyler anlatması gibi, Washington düşünmediğimiz şu gündelik teknik aysinde parlamento mimarisinin büyük .C.'deki Birleşik Devletler Kongre Bigıtlanmızın en büyüğünü valnızca yaönemi vardır. Bu görüşlerin ışığı alunda, rarıandığımız eskinin bir devamı olarak bugünkü înbir etmen olagiltere Parlamentosu yapılır ve bu parrak görme eğililamento, oturma biçimiyle yine bütün mindeyiz. Ama dünya parlamentolarından farklı bir diğer sanatlarözelliğe sahiptir. dan ayrı olarak mimarlık, insan 'Bana yaşad^n yeri toylel' davranısınıetki"... Sana kim olduğunu söyleyeyim" leme ve koşulladiyebüiriz rahatlıkla ChurchiÛ'in sözlema gücüne sarinin ışığında. Türkiye ve Türkiye'de yahiptır; örneğin şanan mimari yağma göz önüne getirilbir odadaki dudiğinde, bütün bu sözîer birdenbire anvarlann rengi lamını kaybediyor doğal olarak. Ama bu ruh durumubile içinde yaşadığımız, yemek yediğimuzubelirleyen miz, çalıştığımız, eğlendiğimiz, ibaaet etkenlerden biettiğimiz mekânın bizi belirlediği gerçeridir." ğini değiştirmiyor. Çünkü hangi amaçla yapılırsa yapılsın, istisnasız herbina belKuşku yok ki li bir düşüncenin, belli bir soyutlamanın, " duvarların belli bir algılayışın ürünüdür ve bizim rengi ruh dukendisini biçimlendirdiğimizden çok rumu" örneği, daha güçlü bir şekilde biçimlendirecekgünümüzde gitir bizi. Leland M. Roth'a kulak veriyoderek bir başka ruz yeniden: sanat dalına dö LelandM. Roth'tan bir başyapıt: Mimarlığın Öyküsü Mekân ve düşünce MİMARLIĞIN E Î debiyatımızın en iyi "kapalı mekân" şairlerinden biri olan Behçet Necatigil, gündelikhayatın kıstırdığı insanların "mekân"la, yani mimari ile olan ilişkilerini böyle tammlıyordu farklı bir perspektiften bakarak. "Evlerle savaşımız/Savaşların çetini" diyen "Evler" şairinin dilegetiraiği ilişki biçimi, modern hayatın füizlendirip soldurduğu bir açmaza işaret ediyor etmesine ama arka planında da koca bir insanlık tarihi varaı hiç şüphesiz. Bilindiği gibi, "açlık" ihtiyacını karşılayıp karnını doyuran atalarımız, hemen arkasından barınma derdi peşinde kosmaya başlamıştı. Aslında hayıi ironik bir tarafı da var bu arayışın. "Tarihte Şehir" kitabının yazarı Lewis Mumford a bakıhrsa, dünyada bir mekân bulup başını içine sokabilenler, sanıldığı gibi dirüer değil, tam aksine ölüler: "Dk insanın ölülere saygısı, bizzat kendisi gündüz fantezilerinin ve ;ece düşlerinin güçlü imgeleriyle büyüenmişliğin bir anfatımı olan bu saygı, belki de onu sabit bir toplantı yeri ve ardında sürekli bir yerleşim yeri aramaya sevk eden pratik gereksinimlerden bile daha büyük bir role sahipti. Paleolitik insamn zor göçlerinin arasında, sürekli konuta ilk sanip olanlar ölülerdi: Bir mağara, taşlarla işaretlenmiş bir tepecik, bir toplu tümülüs... Kent yaşamı, ilk insanın en erken gömütleriyle son mezarlık Nekropolis arasındaki tarihsel aralıkta, uygarlıkların birbiri ardına sona ulaştığı bu aralıkta uzanır." Lewis Mumford'dan yapılan alıntı, Kabalcı Yayınevi tarafından geçen gün g nüşen "iç mimari"nin alanına giriyor. Oysa, çok daha genel bir belirlemeyi 1943 yıhnda, Ingilizlerin ünlü devlet adamı W i n s t on Churchill yapı Samuel ve Joseph Newsom, M. Carson Evl, Eureka, Callfornla, 1884i885.Büyük bir özenle Işlenmls ev, dayanıkh. yumuşak bir agac olan kırmızıagacın cok yönlü kullanılışını örneklemek ve de Carsonun kereste atölyeslndekl Işcllerl ekonomlk durgunluk döneml süreslnce me$gul etmek amacıyla ln$a edllmlstir. nı sıra simgesel bir temsil olduğunu da unutmamamız gerekir. Sir Herbert Read'ın yazdığı gibi, sanat, 'simgesel bir söylem tarzıdır ve simgenin olmadığı, dolayısıyla da söylemin olmadığı yerde sanat yoktur.' Bir simgesel içerilc, başlıca amacı ortak değerfcrin ve inançların geniş ve vurgulu bir bildirimi olan dinsel ve kamusal yapılarda kolayca algılaCUMHURİYET KİTAP SAYI 554 "Mimarlığın, bannak sağlamasının ya SAYFA 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle