Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kapak konusunun devamı. Şiiri kendine dert edinen bir şair 5 *" karanhklan yırtar, taş duvarlan deler ve özgürlüğüne kavuşur. Yasalann gücü, düşünce özgürlüğümüzü kısıtlamaya yetmez, söylenecek söz yine söylenir elbet, beki biçim değişir fakat yine söyyorum. Bu bile şiirin sözcüklerinden kolay bir şiir yazmak istedim. Söyleyelenir. uzak durduğumdandır. Aslında şiir açıkceğimi en etkıli, en çabuk nasıl anlataBu bir sanadır her sancı gibi eninde lanamaz da, okunur ve biter. Işte ağzıbiBrim oldu tasam. Yeter ki yazdığım şisonunda dinecektir. Aslında söylediklemızda bir tat varsa o şiirin tadıdır. Acı mı, ir olsun ben biliyorum ne söyleyeceğimi. rinden dolayı içeride olanlar da bilirler ekşi mi, tatlı mı onu da okurun damak Günümüz şıtrını nasıl değerlendtriki, asıl kendilerine ceza biçenler içeride? zevkine bırakalım. yorsunuz dirler. Insanlaşma savaşımı da önce beŞiirde okuru ta yüreğinden vurmak is Aman efendim, günümüz şiirini deyinlerde başlar. Önce beyinlerimiz özteaim hep. Gündelik dille, anlaşılabilir, ğerlendirmek ne haddime onca eleştirür olmalıdır bu olmazsa dışarıdayken e içeride oluruz. Her sıkıyönetimde, ya da sıkı düzende iih i\ aitrmt'a idris ozanlar, yazarlar söyleyeceklerini kendi bildikleri dille anlatKAPI3IZ mayı başarırlar. tlk şiriiniz nerede ve hangiytl yayımlandı? îlk şiirim Eflatun dergisinde, 973 te yayımlandı, lisedeydim konusu Cumhuriyet'ti. Şıirde rteyı amaçladıntz? Şiir nefes alıp veren, koşan Şafak Sökerken/ Mayası Onur/ Seyir/ tdns AtKapısız/ ldrts Atyorulan, kalkıp yeniden yürü Ekmek Arası ldrts Atmaca / maca /Gerçek İdris Atmaca Umut/ tdrts Atmaca /Gerçek yen, haykıran, direnen, seven 63 s. Sanat Yaytnlart / /Gerçek Sanat Sanat Yayınlan / bir varlıktır. Bu yanıtları verir maca / Insanctl 62 s. Yayınlan / 64 s Yaytnlart / 63 s. 64 s. ken bile görüyorum ki zorlanı İdris Atmaca menimiz varkcn. Hangı dergilerde şiirleriniz yayımlandı? Eflatun, Istanbul Ekspres, Kırklareli Gerçek, Ereğli Memleket, Ankara Tasvir, Varlık, Türk Dili, lnsancıl, Çağdaş Türk Dili, Yazıt, In Vivo, Şiir Okulu, Kiraz, Iblis, Kopuş, Damla, Gerçek Sanat, Izlek dergilerinde/gazetelerinde yayımlandı. lleriye dönük calışmalarımz nelerdtr? Bugünlerde daha önceleri Şafak Şiirleri olarak düşündüğüm yapıtımı hazırlıyorum. Adı Mayası Onur olacak ve içinde Şafak Şiirleri bölümü olacak. • mamı onur İdris Atmaca siiri GÜNGÖR GENÇAY S anatçı ilişki ve mücadeleleriyle hayatı bütünlüklü olarak kucaklayan insandır. Şair, bu kucaklamayı şiirle gerçekleştirir ve dile getirir. Hiç kuşkusuz sanatsal yaşam da, özel yaşama doğal bağımlılığı nedeniyle tekaüze değilair. îçinde akla gelen, ya da gelmeyen serüvenler, inişçDaşlar ve zikzaklar tasır. Ama kişinin toprağı, sanatsal tohumlar tasıyorsa, onun sanat dünyasından tümüyle kopması olası değildir. Gerek tek tek ürunlerin, gereksekitaplannın yayını arasına zamansal boşluklar girebilir. Bu boşluklar, sanatı taşıyan köprüleri ortadan kaldırmaya yetmez. Çoğunlukla sanatçıda birikim ve gözlem zenginliğinin oluşmasına yol açar. Zaman zaman böylesi uzun sessizliklerin arkasında kalan şairlerimizden birisi de idris Atmaca'dır. Ilk kitabı "Sana"yı 1974 ydında çıkarmasından sonra, arâya dört yıllık bir suskunluk dönemi girmiştir. O nedenle ikinci kitabı "Şafak Sökerken"in yayını 1978 tarihini taşır. Daha sonra da on dört yıl sürecek olan bir suskunluk egemen olur yazın hayatına. 1992'de "Ekmekarası Umut" günyüzüne çıkar. Bundan sonra Atmaca, şiir üretirnlerinin uzun dilimlerle bölünme sine izin vermez zamanın. 1994'te "Seyir", 1997'de "Mayası Onur" ve 1998 ydında da "Kapısız" adlı şiir kitaplarını yayınlar. Şimdi. bu kitaplar arasında kısa gezintileı yaparak hem idris Atmaca şiiriyle soluklanacak, hem de şiirinin zaman içinde kazandığı ivmeleri ve gelişimini göreceğiz. Şafak Sökerken Bu kitapta, §airin kavgacı bir söylem biçimi vardır. Ûstelik: Sizler Istanbul'un patronlan sizler su bulamayan Anadolu'mu unutup Viski ile kuduran köpekler dizelerinde olduğu gibi, sömürücü sı nıfın üstüne cepheden yürümektedir. Bazı sanatçı ve eleştirmenler, böylesi sert, kimi zaman da sövgülü ilenmeleri yadırgamakta, hatta yadsımaktadırlar. Ne var ki, yangını en korkuncuyla yaşayan insan, kinini uzun boylu içinde saklayamaz. Şair de dizelerinde yansıtır bunu. Şairin kimi şiirlerinde, örneğin (Halkım Için'de) Nâzım Hikmet'in söyleyiş havası var. Ama ilk lcitaplarda rastlanan böylesi öykünmeleri çok doğal görüyorum. Solcu bir şair, kalkıp, Necip Fazıl'ın ikinci dönemine (Her seyi, dinin buyruğuna soktuğu dönem) öykünecek değil ya. O nedenle belli bir dönemde, (ki bu dönem, kendi sesini aramaya başladığı dönemdir) bu tür uygulamalar doğal karşılanmalıdır. Ayrıca, büyük ustanın söyfeyişine özenmek, şiiri kendi yolunun aydınlığına götürür. idris Atmaca'nın şiiri, konuşma rahatlığını duyumsadığımız bir teknikle kurulmuş. Özünü; acılanyla, mutluluğuyla, mücadelesiyle halk oluşturmuş. Böyle olunca, kendini halkının sanatçısı olarak kabul eden Atmaca'dan "Urfalı Kazma" şibi okuyanın yüreğine işleyen gerçekçi şiirler ortaya çıkmış. Şair, sanat anlayışını: "...şür kavganın bir parcasıdır; etidir, kemiğidir, kanıdır. (Şafak Sökerken le) bu kavgaya katkım olursa, mutluluk duyacağım" diyerek ortaya koymaktadır. Ekmekarası Umut İdris Atmaca, yılgınlığın doruk noktasına ulaştığı günümüzde, umudu ekmekarasına sokarak merhaba diyor bize. Şair, hayatı ve olgulan yeni sentezlerle buiuşturarak ve topluma malederek dizeleştiriyor. "Taşı Umudunu Bir Madalya Gibi" adlı şiirde: vurulmuş alnına bir bela gibi mührü işsizliğin işsizlikle tarab saçlann işsizlikle yumulu gözlerin midende derin ayak izleri işsizliğin içinde ne korku neyalnızlık ne hüzün ,<•*•< ', içinde müthiş bir keder ''' \ büyük bir çığ gibi *' ' yalpalar durursun sağanak yağmurlann suladığı sokaklarda dizeleriyle işsiz bir insanın duygulanru aktanr ve yaşamını çizerken, varolmanın umuttan geçtiğini ne unutuyor, ne de unutturuyor. Çoğu şiirlerinde: " umudunu tek tut" »,, ,/,., \ ya da benzeri dizelerle, umut güzelliğini ekiyor yüreklere. "Taru" adlı şiir ise: "bütün üzümler çavuş bütün karpuzlar diyanbekir bütün şeftaliler bursa ve bütün diktatörler yavşak" saptamasıyla dört dizede bozuk düzenin portresini görüntülüyor. Bu bozuk düzen hep böyle mi gidecek. Günümüzde çoğu sanatçı ve aydın, sosyalizmin iflas ettiğini söylüyor ve emeği yağmalayanlann saflanna katdıyorlar. Oysaki şairin "Doğru Orantı" adlı şiirinde: "insan/ enyücesi varbklann/ bu yüceemeğindendir/ dönerdurur/ kanbur feleğin çarkı/ iki kere iki dört gibi/ döner emeğin dinamosuyla/ ne zaman kı emek/ başımıza taç/ gönlümüze tahtolacak/ insanlık insanlığına ulaşacak/" * CUMHURİYET KİTAP SAYI 554 SAYFA 4