Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EVAT CAPAN El agua en la boca Küfiir Hybris En tepcde, hiçlik. Ama her şey o en tepesi için ortaya konur sevdanın ya da sanatın. Jel Aurora Luque/ Şiirler/ Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut Ölülerin yakıcı özlemi eskilere./ Gereği yok şükretmenin/ herhangi bir tanrıva 1%2'de Almeria'da doğmuş. Klasik filoloji okumuş. Genç kuşak îspanvol kadın ozanlardan olmakla birlikte, 1981'de Federico Garcia Lorca Ödülü alan ific kitabı Hiperionida'da kendi kuşağının ozanlanyla karşılaştırıldığında, ölçü ve uyak kaygılarına oakılırsa, çok daha geleneksel bir tutumu benimsediği görülür. Sırasıyla Adonis, Rey Juan Carlos ve Rafael Alberti ödüllerini almış; Problemas de doblaie, Carpe noctem, Carpe mare, Transitoria adlı şiir kitapları, antolojilerde ve dergilerde sürekli yayımlanan şiirleri yanı sıra Vunan şiirinden çevirileri vardır. Havluyu hazır ediyorum. Ayaklarımı çıkanyorum. Gözenekli ve sarı renkli, pazardan aldığım şu sünger. Hydra adasında turistlenn tecavüzüne uğramış bir pazaryerinden; nasıl da evcil gündelik suyun içinde aylarca sonra, sürgünde. Birden aklıma düşürüyor bu jel sütsü berraklığı, akıcı koyuluğu söylencedeki ersuyunu, Uranos'un ilkel ve altüst bedenini, açık denizde dalgalann fısıltısını ve bir tannçayı, sıyınveren başka köpüklerin kalıntılarını omuzlarından. Öylesi öte zamanlardan bir duygu sanyor içimi, fena bir çarpıntı, ta derinden ve anlamsız, düşündükçe bu deniz». Yalnız bu denizi. Bir doz deniz anyorum bunun yerini tutacak. Yoksa nasıl akıtırım ağusunu içimden. Yaşamım buna bağlı, ilaç için. Yunanistan'a. ' ' E a u d e Parfum •<' Çocukluğumun kokusu, yosun tutmuş kokusu hendeklerin, çamurun, karadutların ve ölçüsüz şıddetinin, bir şeyleri öğrenmenin. Denizin kokusu, son notası kıyıya vuran son dalganın yeniden çekilmeden ve inandırmadan önce bizi deniz kızlarımn artık olmadığına. Gecenin kokusu, uçuşkan kalıntıları daha modası geçmemış bir Italyan parfümünün. Senin bedenının kokusu, baygın kokusu seruven kitaplarının dönüp yeniden okunan; bir de zakkumların kokusu kimsesiz ve için için yanan. Yanık kokusu bir ömrün. . ,, v *** lç Evren Ara sıra düşlerimle söyleşirim. 1'' a Gecenin içinden çağınnm çıkar gelirler ve çökerler yanıbaşma üstlerinde sisten giysilerı karmakarışık kâğıtlarla kaplı dağınık masamın. Ve sorarım onlara sözdizimlerini çünkü söz açacak olsam anlambilimden, alınırlar. Daha bugün ellerinden kapıp kurtardım senden bır parça, öylesi başdöndürücü, Gil de Biedma'nın şiirinden bir Haziran gecesi sanKeats'den bir güz, ya da portakallı macun tadı gibi o eski pazar sabahlannın. ki, Tiyatronun Ölümü Çıkagelse ölüm pelerinine sannıp elinde kafatasıyla, îtalyan biçemi bir ölüm, karnavaldan fırlama, fiyaka, ipekliden biçilmiş sararmış kemikleriyle, tiyatroda Ölüm, geceyarısı ölüm, *• SAYFA 18 CUMHURİYET KİTAP SAYI 564