Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekilei Dumanı Tüten Çay Gibi / Muzaffer Buyrukçu / Sel Yayıncılık / 100 s.' Kendine özgü bir öykü, benzersiz bir günlük türü yaratan, ilginç düşleriyle, roman çalışmalarıyla sürekli bir biçimde yenilik pcşinde koşan, yenilik üreten kaynaklardan hiç uzaklaşmayan Muzaffer Buyrukçu, bireysel ve toplumsal olguların çok devinimli gelgitindc varolmak, kendinden, yaşamından birşeylcr mrakmak, insanlığın görkemli serüvenine katkıda bulunmak için savaşan kişilerin çeşitli ilişkilcrini irdelemeyi, ruhsal ve bedensel depremleri, cinsclliklc ilgili sorunları kurcalamayı sanatının gereklerinden sayan bir yazardır. Buyrukçu'nun elimizdeki öyküleri de bu yapılann içinde yol alıyor. Coşkun imgelerle, masalımsı çağrışımlarla şaşırtıcı saptamalarla yüklü dokuz öykü yer alıyor kitapta. Yurttaşlık ve Demokrasi / Füsun İ W / Dost Kıtabevı / 160 s Bugün gelinen noktada demokrasi ideali, reel demokrasilcrin yaşadığı bütün sarsıntılara rağmen .'.çözüm' sunma niteliğini koruyor. Ustelik ne sosyal bilimciler, ne hükümetler, ne de her düzeyden siyaset oluşturucular, ulıısdevlet ve modernitenin baş aktörü olan yurttaşın dısında ycni bir kamusal aktör üretebilmiştir. Yüzyü başı ile sonu arasındaki en temel fark ise, yurttaşlığın uluşdevlet modeli içinde tanımlanan hukuksalsiyasal içeriğinden sıyrılarak farklı aidiyet, ko num ve duyarlık biçimlerini de içine alacak şekilde sivilleşmesidır. Dolayısıyla tartışma ve çözüm önerileri, yurttaşlığın yeniden tanımlanması üzerinde odaklanıyor. Yurttaşlığın yeniden tanımı ise, devletsiviltoplumkamusal alan denkleminin yeniden kurulmasını, demokrasilerin söz konusu değişken geometrili yurttaş tipi üzcrinden yeniden inşa edilmesini gerektiriyor. Elimizdeki çalışma, yurttaşlık sorununu farklı açı ve konumlardan ele alan altı ana başlıktan oluşuyor. Ana başlıklar altında son yülarda sosyal bilimler camiasına egcmen olan kuramsal duruşların yanı sıra, "yaşanan yurttaşlığın" sorunlu doğası ve reeı demokrasilcrin değişen yurttaş profili karşısında bulduldarı çözümler ve uyguladıkları siyasetlerin niteliği inceleniyor. Çayın Kültür Tarihi / Stephan Reimertz / Çeviren: Mustafa Tüzel / Dost Kitabevi / 167 s. Tüm yaratıkların en tehlikelisi olan insan, ancak kısa aralıklarla yinelenen törenlerin yardımıyla dünyadaki vadesini atlatabilir. Bunlar mev simler, büyük bayram günleri ya da gündelik çay saatleri olabilir... çayın 5000 yıllık tarihi ve coğrafyası içinde eğlenceli olduğu kadar aydınlatıcı bir yolculuğa çıkaran elimizdeki kitap, kcyifle geçirilen zamana övgü düzmeyi amaçlıyor biraz da. Absürd Tiyatro / Martin Esslin / Çeviren: Güler Siper / Dost Kitabcvi/ 374 s Tiyatro alanında başyapıt olarak değerlendiriler Esslin'in başyapıtı AŞSURD TIVATRO sonunda dilimizde... Aydınfanma çağı ile başlayan ve Nietzsche ilc 'Tanrının öldüğünü' ilan cdcn dinsel inanç yitikliği, radikal toplumsal devrim umutlarının sönmesi, iki dünya savaşı ile ırkçılık ve barbarlı;a dönüş... Her türlü ümit tcminatarı, bütün kesin anlamlar için yapı lan jçıklamaların maskeleri birer anlamsız hayal, boş sözler olarak yere düşmüştür. Hiç kuşku yok, bir çok insan için yirminci yüzyıl anlamından çok şey kaybetmiştir. Böylesi bir anlam yokluğu duygusu 'dil'in kuşku ile karsilanışına doğru gider. Bunun sonucu olarak da absuru tiyatro, anlamını yitirmiş bir dünyaya ve dilin iosilleşmiş biçimlerine yapılan saldırılarla dikkate değc bir şekilde ortaya çıkar. Absürd. düş, bilinçaltı ve zihinsel dünyayı paradoksal bir biçim 1 tanık oluyorsunuz. Kitabı okurken bir sürü bilgiler ediniyorsunuz. Ama bilgilendikçe yoğunlaşan bir soru işaretleri bulutunun altına girip sunulanlann doğruluğundan da şüphe etmeye başlıyorsunuz. Karşılık Görmeyen Aşklar / Rarbara Pym / Çeviren: Elif Uras / lletiiim Yayınları / 264 s. "Kusursuz Kadınlar"ın yazarı Barbara Pym, bir kez daha, sakin görünümlerin altında fırtınalı duygular yaşayan kadmları ve erkekleri kendine özgü mizahıyla mercek altına alıyor. Kadınların, erkeklerin imkansız gördükleri şeyleri başarabileceklerine inananlar içi yazılmış bir kitap "Karşılık Görmeyen Aşklar". Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi / W,ıdiejıvaideh / Çevirenler: hmail ÇekemAlper DumanYaytna Hazırlayan: Nevzat Ktraç / lletişim Yayınları / 588 s. |waideh'in kitabı, Kürt milliyetçilik lıareketleriyle ilgili bir 'klasik' sayılır. Konuya eğilen bütün çalışmalarda bu esere atıf yapılır. Kürt milliyetçiliğinin 1950'lere kadar ki oluşumunu, aldığı biçimleri ve siyasal safahatını ele alan bu temel eserin Türkçe'ye kazandırılmış olması, hem Türkiye açısından önemli bir sorunu kavramak, hem de genelde ortadoğu siyasal coğrafyası ile ilgili kaynak kıthğını gidcrmek bakımından önemli bir yayın "Kürt Müliyetçiliğinin Tarihi". Atını Nalladı Felek Düştü Peşimize / Kırkor Ceyhan / Aras Yayıncılık/152 s. Kirkor Ceyhan SıvasZara doğumlu. tlk ve orta öğrenimini yine buralarda tamamlamış. Kendi deyişiyle, olanaksızhklar nedeniyle okula devam edememenin acısını, hınçla, bütün dünya realişt yazarlarını okuyarak çıkarmış. Anadolu'nun sözlü tarih ve anlatı geleneğine özgü güçlü bir hafızanın ürünü Ceyhan'ın aktardıkları. Zara ve çevresi için önemli monografik tanıklıklar sunuyor kitapta yer alan öyküler bize. Tıpkı daha önceki kitabı "Seferberlik Türküleriyle Büyüdüm"de olduğu gibi. Baphomet / Pierre Klossotuski / Çeviren: M. Mukadder Yakupoğlu / Mor Yayınları / 144 s Klossovvski'nin tarihi bir olaydan esinlenerek yazdığı bu ünlü romanı, Nietzschc'nin sonsuz dönüş kuramından yola çıkarak, bedenlerinden aynlan ruhların soluk halinde varoluşlannı sürdürmelerini ve bu solukların içine girccekleri bedenleri arayışlarını anlatır. Ama önceden işlenen bir günah sonsuz dönüş içindeki solukların önünc hiç bitmeyen bir karabasan olarak çıkmakta dır. Bu günah nasıl yokolacaktır? Bunu ancak 'Baphomet'i okuyarak anlayabiürsiniz? tstila / Robin Cook / Çeviren: Süreyya Evren / Inkılap Kitabevi / 376 s. Robin Cook, en bastınlmış korkularımızı bile şaşırtıcı bir yetenekle gün ışığına çıkarıp bizi kendimizle yüzleştiren bir yazar. En kıskırtıu yapıtı olarak kabııl edilen ' tsrila' da, kaynağı bilinmeyen, bu nedenle daha ua dehşet verici olan yeni bir semptom'un ortaya çıkıp aniden yayılmasını anlatıyor bize. lnsanoğlu'nun gör düğü, bildiği hiçbir şeye Denzemeyen semptomun öyküsü bir hayli ürkütecek sizi. Bir Zamanlar O da Çocuktu Adi: Mustafa / Nezihe Araz / Inkılap Kıtahevi/210s Atatürk Konusunda yazdığı araştırmalarından tanıdığımız Nezihe Araz, bu kez, Mustafa kemal'in ço cukluğuna gidiyor, çocukluğunun geçtiği dönemi, yetişme koşullarını, evreyle ilişkilcrini, ilgilerini, kısaca ir çocuğu olgunlaştıran yapılan aktarıyor bize. Yine her zamanki gibi ilgiyle okunan bir kitap sunuyor bize Nezihe Araz. de yüceleştirme ve bu içscl manzarayı imgelendirmek için sahnesel metaforu bulabilme kapasitesine sahiptir. Kötümser olsalar da, sadcce yılgınlıfiın dışa vurulması demek doğru olmaz absüru oyunlar için; bildirilerinin arkasında yatan meydan okuma ise yılgınlıktan baska bir şeydir. Kolay çözüm yollarından, insana rahatlık veren hayallerden arınmak insana acı vercbilir ama bu annma, arkasında bir kurtuluş ve özgürlük duygusu bırakır. Absürd tiyatro işte bu yüzcien, yılgınlık gözyaşları değil, tugürlüge kavuşmanın verdi^i kahkahaları uyandırır ınsanda. Evrensel kaos, dilin parçalanışı ve insanlığın armonik imgesinin eksiklifiini yansıtmak için yapısal temel olarak benimsenen absürd tiyatro şimdiden tiyatro tarihinde yerini almıştır. tmparatorluk Çağı (18751914) / Eric Uobsbaıom / Çeviren Vedat Aslan / Do\t Kttahevt / 424 s. Hobsbawm 'Devrim Çağı' ve 'Sermaye Çağı'nın ardından yayımladıgı 'Imparatorluk Çağı' ile uzun sürmüş ondokuzuncu yüzyılın tarihine noktayı koyuyor. Burjuvazi tarafından burjuvazi için yaratılmış bir çağı sona erdiren 1914 ydının yarattığı aşılması olanaksız uçurumun karşı tarafından bakıldığında, batı dünyasında benzersiz bir banş çağını temsil eden tmparatoluk Çağı, üst ve orta sınıflar açısmdan bir 'belle epoque', bir kayıp cennettir. Öte yandan, aynı ölçüde benzersiz bir dünya savaşları çağına yol açan bu dönem, Lenin'den Roosevelt'e, Keynes'ten Adenaııer'e kadar yirminci yüzyılın şekillenmesinde büyük payları olan simaların yetiştiği, yüzyılımızın en azından üçte ikilik bölümüne damgasını vuran, bugün bile hâlâ bir parçamızi nluşturan bir alacakaranlık kuşağıdır. Yirminci yüzyılın sonuna niteliğini veren pek çok olgunun kökeni, Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki son otuz yılda yatmaktadır. Dolayısıyla 'Imparatorluk Çağı' (18751914) mitlerden arındırılmayı beklemektedir. Imparatoluk Çağı'nın temel örüntüsü, burjuva liberal toplumun, zirveye yaklaştıkça 'esrarengiz ölümü'ne, gelişmesinde ' kin olaraK var olan çelişkilerin kurbanı olmaya oğru ilerlemesidir. Bu çağ, burjuvazi için derin bir kimlik bunalımı ve dönüşüm çağıdır. Cehenneme Övgü Gündelik Hayatta Totalitarizm / Gündüz Vassaf/ lletijim Yaytnlan / 2X0 s Totalitarizmin kendini yeniden üretmesi, yalnızca baskıcı güçlerin zora dayalı yöntemleriyle deşil, bireylerin de sınırlı bir özgürüğe razı olmasıyla gcrcekleşir. Yaratıcılığını zorlayarak özgürlüğünü zenginleştirme cabasına girmeyen birey, var olanıa yaşamayı seçer. Bu noktada düzen, bıreyin onayıyla ayakta kalıyordur artık. "Seçme özgürlüğü" düzenin sunduğu çeşitlilik oranında vardır: "Ya şu ya da bu"dur. Gündüz Vassaf ise böylesi bir "seçmc özgürlüğü"nün tutsaklaştırıcı yanlarına dıkkat çekerek "va nep ya hiç"i öneriyor. Tbtalitarizmi ayakta tutan kımi kavramlann ne denli kof olduğunu gösteriyor. 3 f f C.ennetin Dibi Modern Zamanlarda Eğlencelik Hayat / Gündüz Vassaf /lletışım Yayınları / 250 .s. Bir üstte tanıttığımız kitabı "Cehenneme Övgü"de gündelik yaşantımızdaki gönüllü tutsaklığımıza dikkatleri çeken Gündüz Vassal, bu kitabında da bizi modern insanın sınır tanımayan eğlencelerinin dipsiz kuyulanna indiriyor. Rüyaların satıiıp hükümetlerin kiralandığı bcıdelerde Freud'un kuramlarını Amsterdam'da yaşanıa geçiıen genelevlere uğruvor, Yunan adalalarında özgürlüğün yepyeni yaşam biçimlerini hayata geçiıen kolonilerle karşılaşıp Çin gizli servisinin iç yüzünii açığa çıkarıyor, renk renk cenaze törenlcrinde dinlerin özelleştirilme çabalarına E CUMHURİYET KİTAP SAYI 509 SAYFA 21