Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9. dün bugün yarın ınsanlar baba üşüyorum süt içiyorum acele et bir iki üc bardağı kırıp dökme baba açım ben ekmeğin burada taş serttir saç sakal Konrad Bayer / Çeviren: Hilmi Tezgör 'Olmek zopundaydım sarkımı unuttunum icin' "17.12.1932, Cumartesi, gece yarısından on dakika önce, Yay burcunda, Viyana'da doğdum.Ilkokul vc lise Viyana'da. 7 yaşımda keman çalmaya zorlandım. Herkes gibi şiir yazıyorum. Trakl'ı seviyorum. Resim yapıyorum. Sürrealizm beni çok fazla etkıleri... Mezuniyet 1951... Güzel Sanatlar Akademisi'ne girip ressam olmak istiyorum, babam bana bankada iş buluyor. HansCarl Artmann ve Gerhard Rühm ile tanışıyorum, birlikte çalışmaya başlıyoruz. Bir grupta banjo çalıyorum... Şiir yazmaya devam ediyorum, deneysel filmlerde oynuyorum, arkadaşlarımla edebiyat kabaresi kuruyoruz, kendimiz yazıp kendimiz oynuyoruz, geziyorum, evleniyorum..." Konrad Bayer, 11 Ekim 1964'te havagazıyla intihar ediyor. ölmck zorundaydım şarkımı unuttuğum için duyuyorsun dışarda ağustos böceklerini mermer ve kristalden gözlerın için ölmek zorundaydım şarkımı unuttuğum için ve mermerden gözlerin yarıyor sazlıkları akşam kızıllığında yarıyor yıldız çiçeklerini ve menekşeleri kırbaçhyor sonbaharı saçlarından yayılma iple baldırlarını bir çamaşırcı kadının nüktesiyle 2. v ' " uzaklaşsan da sen * resmin kazınmış çekiçle buraya buraya ve artık silinecek gibi değil oda siyah kuşlarla dolu ;> siyah bir perde . • • *' , siyah bir gün ' * ve korkuyorum hepsinin birden ötmesinden 3. evet ve hayır sözcükler ne yapacağımı bilemediğim evet ve hayır sözcükler bana artık yardımı olmayan ever ve hayır sevincın hayalgücü ama burada konuşulmaz ıkinci olarak eğlenmek üçüncü olarak Denım olsun yeryüzü bu da artık yetmeli ama korkarım tüm evren de benim ve zaman ve uzay nasıl olsa inanümaz buna getır ağırdır sepct yağmur yagar kar yağar ah güzel elbisem ağacın üstünde armut kuş öter güzelce gitmek isteriz postacı mektubun yok mu benim içinr* ben sen içen dışarı o biz kadın sız onlar mı? dınle vuruyor saat benim gözüm mavi seninki gri yüzeriz denizde seni aptal soytarı susamışsındır hep sen anna sessız ol baba gazete okuyor ıslaktır su çimen yeşil yedi sekiz dokıız küçüktür bebeğim yak ışığı oku duanı ve babanın sözünü dinle dikenlidir gül ayakkabıcı ayakkabı yapar rahat bırak beni önlüğünde delik var sevgfli baba diksene onu takılır koşucu ve sen hasta edersin beni kış uzundur kar beyaz çorba sıcak emin misin bundan? bak zavallı bir adam adım bile atamayan pastayı isteriz biz deneriz bir tabak beş tencere yedı iğne altı düğme bu zavallı bay kördür baba dayanamıyorum artık bıktım baba fırıldak dönüyor rüzgârda sabunu arıyorum trampeti düdüğü hava güzel tarlası babamın ipe kahveyi anna öğüt kahveyi yoksa çay mı ısterdın? kürek kcmikleri hayvanlann ayaklara ' kafaları çoraplarım yırtık bcnı köpek ısırdı sabah akşam gece kara altı beş dört gel bana SAYFA 1» adam 6. doğmuşum "", 17 Ağustos'ta ' "' kısa siirede büyümüşüm ama bunun farkında değilmişim konuşmayı da öğrenmışim ve yapıtaşlarını kırmayı sonra ölmüşüm 17 Ağustos'ta sadece bir yıl sadece bir yıl hediye etmis bana tanrı , ama zengin bir yılmış bu gerçekten üstünde düşünürsen kimsc yardım etmiyor bana kımse bir şcy söylemiyor kımse vermiyor bir parça ekmek herkes beni ıncclıyor hcrkes hor görüyor '< herkes ölmemi istiyor bu komik bu güzel bu mahvolmak demek * kımse ağlamıyor benim kadar güzel kimsc vals yapamıyor pıslık içınde herkes korkutulmuş herkes yaralanmış herkes "ranrım" dıyor sessizce bu komik bu güzel bu mahvolmak demek bazen soğur hava anidcn düşcr insanlar o zaman sandalyelerden hcr zamanki gibi doğar güneş ve aydınlatır dünyayı yani dünyanın bir tarafını öbur tarahnı değil hcr halükârda genelde ışıklıdır ortalık bir şekildc daha önce de dedığım gibi yaşıyorum bu şehırdc burada evler var ' , meydanlar • ' ve caddeler H akşamları karanhktır bütün bunlar öncelikle neşeli olmak istiyorum CUMHURİYET KİTAP SAYI 508 8. her temas dayanılmaz oluyor • kediler mi? fareler mir1 1 benim parmaklarım mı buı her temas dayanılmaz oluyor