Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 K U R L A R A Bilim adamı, çevirmen, öykücü, romancı, deneme yazarı ve polemikçi yanlarıyla çok parçalı bir kimlik gösteren Tahşin Yücel oldukça verimli bir yıl geçirai. Polemik yazıları, denemeleri, çevirileri ardı ardına yayımlandı. Son günlcrde ise yeni bir romanla gelai okurlann karşmna: "Bıyık Söylenccsi." Romanın en önemli kişisi ise yıllar boyu bir kasabanın durgun yaşamını renklendiren, olağanüstü bir bıyık. Yücel ustanın bu yılki verimini degerlendiren bir konusma gerçekleştirdik. Vykülerinden romanlanna, denemelerinden polemik yazılarına uzanan bu söylcşimizi ilgiyle okuyacağmıza inanıyoruz. Dergimizdeki yazılar arasında yer aîan bir yazıya özellikle dikkat etmenizi istiyoıuz; "Özgürlükler Üzerine Deneme" adlı kitabı dilimizde yayımlanan ünlü Fransız düşünürü Raymond Aron'un bu kitabtyla ilgiliyazı da bir hayli iıoinızi çekecek. Yaz tattlinde de bol bol kitap okumanız dileğiyle... TURHAN GÜNAY Rcha Akçakaya 1963 doğumlu, makine mühendisliği ve cam bilimi cğitimi görmüş. Öğrenciliğinden bu yana fotoğraf çalışıyor. Fotoğrafın tekniği ve düşünce boyutujle derinlcmesine ilgileniyor. Oyle gelgeç değil, disiplinli ve sürckîi. Amerika daki uzmanlık eğitimi sırasında da fotoğraf çalışmalarına katılmış. Son iki yıl içinde iki önemli kitabı çevirdi Türkçeye: Roland Barthes'ın "Camera Lucida" ve Şusan Sontag'ın "Fotoğraf Üzerine"si. Fotoğrafı bilişi ve dile egcmenliği önemli iki kaynak kazandıruı Türkçemize. Şimdi ise 1990'dan bu yana sadecc kızılötesi ile çalışıyor olmasinın ürünlerini albümlcştirdi. MEHMET BAYHAN Reha Akçakaya dan.. Kızılötesi serüven disiplinli ve sürekli. Amerika'daki uzmanlık eğitimi sırasında da fotoğraf çalışmaların.ı katıldı. Non iki yıl içinde iki önemli kitabı çevirdı Türkçeye: Roland Barthcs ın "Camcra Lucida" vc Su san Sontag'ın "Fotoğraf Üzerine"si. Fotoğrafı bilişi vc dile cgemenliği önemli iki kaynak kazandırdı Türkçemize. Şimdi ise 199ü'dan bu yana sadece kızılötesi ile çalışıyor olmasinın ürünlerini albünılt^tirtli (Görünmez Işıkla Yolculuk, Hil Yayın, 24x30 cm, 104 sayfa). Zor fotoğraflar olmasına karşın baskı kalitcsi iyi. Türünde ülkemizin bir ilkidir bu albüm. tnsan gözünün algılayabildiği elcktromanyetik ışınım 400 nm'Ierde başlar ve kırmızı ile 760 nm"de biter (Nanometrc, 1 nm= 10" mm). Sonrasında kızılötesi başlar. Ondoku zuncu yüzyılın sonlarında başarılan, ancak 1930'lardan sonra günlük kullanıma giren kızötesi siyahbeyaz film 760'tan 850 nm'ye kadar duyarlıdır. Kızılötesi filmin renklisi de var. Bildik nesneleri ıımulmadık renlderde verir. Bu fîlmler kriminolojik incelemelerde, doğa bilimlerinde, lıp ve astronomide geniş kullanım alanı bulur. Gözle görülemeyen farklılıklar kızılötesi çekimlerde apaçık ortaya çıkar. Amatör çaJışmalarda kullanılan siyahbeyaz kızılötesi film geleneksel karanlık oda işlcmlcriylc geliştirilebiliyor. Çekimde koyu kırmızı filtrc kullanılıyor ki diğer iki ana renk, mavi ve yeşi] geçmesin. Tüm cisimler kızılötesini, görünür ışıktan daha farkiı geçiriyor veya yansıtıyor. Bu fark kızılötesi fotoğrafın özelliğini vcriyor. Örneğin canlı yesil (klorofil) kızılötesini çok yansıttığı için beyaza kaçıyor. Ortaya düşler ülkesi gıbi bu yülü fotoğraflar çıkıyor. rotoğrafik grenin, sisli beyazın içindcki grilcnmcferin ve aradaki siyanlann oluşturduğu değişik bir estetik. Çekimde gözün fark etmediği, ancak karanlık odadaki çalışmanın sonucunda ortaya çıkan.. F'otoğrafçımn bu değişikliğe kapılıp kalması olasılığı da var. u Kızılötesi ışınla çıktığım yolculuKta bcni yolumdan alıkoyan nesnelerdeki melankoliyi kaydcttim" diyor Rcha Akçakaya. Ağaçların, çayırların, yapıların iç dünyasına süzülür gibi. Ve siyaha dönüşen gökyüzünün sonsuzluğunda savrula M ^ ImtJyaz sahibl: Berin Nadl o Basan ve vayan: venl cün Haber Aiansı Basın ve Yayıncılık A.ş. o Cenel Yayın Yönetmenl: orhan Erinço cenel Yayın Koordlnatörü. Hikmet Çetlnkaya OYazılşleri Müdürierl: Ibrahlm Yıldız(Sorumlu) , Dinç Tayanc o Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay o Craflk Yönetmen: Dllek ilkorur OReklanvMedyac CUMHURİYET or/mavi/yeş,il/sarı/turuncu/kırmızı... Gökkuşağının güzelim renkleri dizilir yan yana. Altından gcçmeyc çalışan olmuş mudur? Bir keresinde bir iilkede, uçsuz bııcaksız bir gökyüzünde iki gökkuşıığı KÖrmü^tüm. Şaşkınlıkla bakarak. iki ayrı bulut künıesi vc yağmur. Su damlacıgı prizmalanndan gcçen günışığı aynşıp gökyüzünü boyayarak. llkokuldan beri biliriz, prizmadan gcçcn günışığı rcnklere ayrılır. Dalıa doğrusu daJga boylarına görc farklı açılardan kırılan ışınlar peşpesc dizilir. Gcrçcktc renk yoktur. Defiişilc clalga boylarını beyin renk olarak algılar. tnsan dışında sadecc dt)muz ve tavşanuı rcnkii ve diğer tüm hayvanlann siyahbeyaz gördüğünü bir yerlerde okumustum. Algılayabildiğimız kadarı ise evrende var olan ışınlann çok dar bir alanıdır. Ya öncesi ve sonrası?.. Oncesi biraz tehlikcli: Morötesi/ X ışınları/ alfabetagama dcrken öldürücü kısa dalga ışıma başlayıveriyor. Güneşin saçtığı ışınlarda bunlar var, ancak ozon tabakası emiyor, bırakmıyor. Yeryüzünde yaşam ozon tabakasının olu^masından sonra başlamış zatcn. Görebiluiğimiz sınırın hemen öteki yanında ise kızılötesi var. Sonra ısı/ radar/ TV/ kısadan uzuna radyo dalgalan sıralanıyor. Ilep aklıma takılmıjtır, o dar sınırı değü de daha kısa ve uzun dalgaboylarını da algılayabilscydik dünyayı ve evreni nasıl görürdük? tşte tek noloji burada yardıma yetişjyor ve tüm dalgaboyları görüntüyc çcvrilebiliyor. Tabii bilim ağırlıkiıdır fotoğrafın bu yönü. Ancak insan, clime geçirdiği her malzeme ile sanat denemelerine girişmekten de geri kalmıyor. tşte Reha Akçakaya da hunu yapıyor. Gözün algılayamadığı kızılötesi ışınlarla serüvene girisivor. Rcha Akçakaya 1963 doğumlu, makine mühendisliği ve cam bilimi cğitimi gördü. Öğrenciliğinden bu yana fotoğraf çalışır. Fotoğrafın tekniği ve düşünce boyutu ile derinlemesine ilgilenir. üyle gelgeç değil, 277 rak. Sonra devam ediyor: "Görsel gerçekliğin fizyoloiik malzemesi olan ışık, encrji kumsalındaki küçücük bir kum parçası gibidir. Çevrcmizi kuşatan ışınlann büyük bir bölümü gözün duyarlık aralığının dışında kalır. Doğayla görsel alışverişimizin dışında kalan bu ışınlar da kendılerine özgü bir gcrçeklik taşıyor olamazlar mı? Kızüotesini cle geçirmek ıçin ona duyarlı bir malzcmc kullanmak gerekir. Elinizdeki görüntülerin öy küsü böyle başlıyor".. AJbümdeki önsözünde Ruhi Ayangil ise bilim ile saııatın ilişkisini vurguluyor. Gerçekte fotoğraf sadece bir teknolojidir vc hemen tüm çalışma alanlarında kullanılır Bilime katkısı olağanüstüdür. Sanat yapmak isteyen bu teknoloji ve malzemelerine yakın lık duyarsa aJır gönlünce kullanır. Her malzeme gibi fotoğrafın da kendine özgü olanakları ve sınırları vardır. Reha'nın yap tığı gibi alışılmış tekniğin ötesine geçildiğin de yeni bir estetiğe de varılabilir. Kızılötesi ilk çalışanı şaşırtır, büyülü gelir. Doğrusu bende bir kere denedim ve hemen vazgeçtim.. Önüme geniş, yepyeni, gerçekten büyülü bir alan açtı ve kavbolmaKtan korktum. Elimdeki geleneksel malzemeyi daha tam çözememiş olmanın sıkıntısıyla koridorumda kalmaya karar vcrdim. Rcha Akçakaya, albümündeki değişik konularda bir duyarlılık yakalıyor ve ülkemiz için yeni bu malzemeyi iyi kullanıyor. Ancak yaptığı çevirileri, o iki önemli kitabı anımsıyorum ve bu tür kaynaklara ne kadar çok gereksinmemiz olduğunu düşünüyo rum. Sonra yaşam ın kısalığını ve bir işi yaparken diğerinin ihmal euilebileceğini... Fotoğraflarına evet fakat kitap çcvirmeyi mutlaka sürdürmcli diyorum. Kitaplığımız için bir kazanç olan albümünc tcşelckür edcrek. • Görünmez Işıkla Yolculuk / Reha Akçakaya / Hil Yayın / 101 s. K İ T A P SAYI SAYFA 3