22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ya, sonra da her ikisini toplumlann ve öz güılüklerin bugünkü durumuyla (gcrci Raymoııd Aron'un çözüınlemelcri 60İı yıllarının toplumlarına ilişkin ama önermelcri ve görüşlerınin bugiin bilme, hatta belki de büsbütün geçeni olduğu gayet açık) karşı karşıya getirip sorguluyor. Buradan ilibarcn de, doğallıkla, hcnı gene insanlık durumuna, hem de günümüz tolumlarına ilişkin önemli sorgulamaları devreye sokuyor. Bunlarııı en bilinenlc rindeıı biri, yazımın başında özyaşamöykümden aktardığım küçük anckdotta ifa de bulan bir hak olarak özgürlük Uc ye ğinlik olarak özgürlük arasındaki, yasal olarak özgürlüğe sahip olmayla salıip olu ııan özgürlüğü kullanabilme olanağı arasındaki lark/karşıtlık: Marx'tan mıras aldığımız ve daha iyı bilinen terimlerle bi çimsel özgürlükler/gerçek özgürlükler ay rınıı. Faruk Şen ve Andreas Goldbergten "Almanya'da Türkler" (ki kiiltür arasındaki vasam Faruk Şen, Essen kentinde Türkiye üzerine araştırmalar ve yayımlar yapan "Zentrum für Türkeistuuien"in yöneticisi, Andreas (TOİdberg'de aynı kururnda projc sorumlusu olarak çahşıyor. Şen ve Goldberg'in "Almanya'daki Türkler" kitabı toplam olarak on bir bölümden ve bu bölümlere ait altbaşlıklardan oluşuyor. NECMİ SONMEZ lmanya'da sayıları iki milyona yak laşan Türk vatandaşları, bu ülkcdeki en büyük azınlık grubunıı oluştıırmalarına ve Türk işçilerinin otuz yıldan beri aktil olarak bu ülkede çalış masına rağmen Türkiye ve Türkler üzerinde Almanca'da yayımlanan kitap sayısı çok sınırlı. Gerçi Almanya'daki Türk yayınevlcri bazcn Türkçe bazen de iki dilli yayımlar yapıyorlar ama bu etkinlikler çok dar bir çerçcvc içinde kaldığı için hcm iyi daöıtılamıyorlar hem de geniş bir kitlcye açılamıyorlar. Almanya'da bugün yetişmekte olan iiçüncü kuşak hem Türkler'in bu ülkedcki kcsin kaiıcılığını gösteriyor hem de ilerki yıllarda Almanya'daki Türkler üzerine sadece yemek kitabı, turizm broşürleri ya da bayat tarih kitaplan değil, konuyu ve sorunları doğru bir biçinıde saptayıp çözüm önerileri getircn yayımlara daha çok ihtiyaç duyulacafiını duyumsatıyor. Almanya'nın önde gelen yayınevlerinden biri olan Beck (Miinih) uzun yıllardan beri çeşitli sosyal konular hakkında başvuru kitabı nitcliğindc, küçük hacimli fakat içeriğiylc gerçekçi bilgi lcr veren bir dizi yayım yapıyor. "Beck'sche Reihe" ismini taşıyan bu dizi de son olarak Faruk Şen ve Anderas Goldberg'in ortak çalışması olan "Türkcn in Deutschland" (Almanya'daki Türkler) isimli kitap yayımlandı. olan "Almanya'daki Türk Aileleri" bölümüylc sosyal konulara giriş yapıyor. Solingen ve Bölln kasabalarında özellikle Türkler'e karşı yapılan saldırıların ortaya koyduğu acı gerçekler, önemli bir bilgi cksikliğini de son dereee açık olarak su yüzüne çıkarmıştır. O da, Almanlar'ın, Almanya'da yaşayan Türkler'in aile yapılan ve hayatlarını nasıl şekillendirdiklerini bilmemeleri ve kafalarında yanlış imajlar oluşturmalarıdır. Bu yüzden olsa gerek kitabın en hacimli bölümlcri "Almanya'daki Müslümanlar" vc "Türk ailesinin yapısı" üzerine.Almanya'daki Türkler'in az bilinen özelliklerinden biri de kurdukları dini ve politik derneklerdir. lslamcılar'dan Ülkücüler'c, Nurcular'dan Demokratlar'a, Türkîslam scntczcilcrinden Alevi Birlikleri Federasyonu'na dek çok zengin bir skala, aktif bir azınlık olan Türklcr'in nc denli geniş bir yelpaze içinde değerlendirilmeleri gerektiöini bclirtmcklc kalmıyor, çok çeşitli politİK eğilimlerin örgütlenmiş "yapılar" içinde, kanuni yaptırımlara uy gun olarak "kimlik sorununu" çözmeye Çalıştıklannı da duyumsatıyor. Ister dini, ister politik olsıın kurulan tüm örgütler, azınlık psikolojisi içinde önemli bir rol oynayan "eriyip gitmeme", "farldılığırn" ortaya koyma eğıliminin yansıması üurumundadır. önemli bir adım niteliğinde. Neden? Çünkü Almanya'ya yansıyan sorunlar kanunun çizdiği tartışma sınırlarını aşıp "catışma" düzeyine çıkınca freni çekcnler yine Almanlar oldu. Bugünlerde hemen nemen tüm Almanya'da eyalet meclislerine seçilen KürtTürk üyclcrin birbirine yakınlasması ve sorunun "resmi" düzeydc tartışılabilmcsi için toplantılar düzenle.niyor. Ne yazık ki bu toplantıların insiyatifı ni Kürtfer ya da Türkler değil, Almanlar yapıyor. Dolayısıyla yıllar öncc kurulması gereken diyalog daha ycni ycni gelişmeye başlıyor. Şen ve Goldnerg in bu konuya eğilmeleri de böylesi bir diyaloğun bir an evvel güçlendiriunesi eğilimini taşıyor ol malılar çünkü daha önce bu tür lconular hakkında hiçbir şey yazılmaz, es gcçilirdi. Bu kitabı önemıi bir başvuru kaynağı halinc getlren özellik, hcmcn hemen her tema altında istatistiklere dayalı veri tab lolarının ve konuyla ilgili en yeni araştırmaların hemen hcmcn hcpsinin dipnot olarak verilmesi. Böylece hem konuyla ilgilcncnler için önemli bir giriş sağlanmış oluyor hem de az ve öz bilgi Dİr Çirpıda verilmiş oluyor. Almanya'daki Türk basını ve Türkler'in politik yaşama katılımı gibi konular da kitabın inceıediği alanlar arasında. Almanya'daki Türkler'in geleceği hakkında olumlu bir tablo çizcn kitap, son bölümünde geleceğe yönelik perspektifler başlığı aıtında, Batı Avrupa da hızla yükselen sağcıların eğilimleri, yabancı düşmanlığı ve buna paralel olarak gelişen politık oluşumları inceliyor. Daha çok anlayış vc karşılıklı diyalog mesajlarıyla sona eren bu çalışma, birçok konuya eğilırken kullandığı taraf sız "ses tonuyla" bu alandaki temel bilgi açığını kapatma eğilimini taşıyor. • Beck'sche Reihe/ Münih, 1995/ 144 i. 16.80 DM Biçimsel ve gerçek özgüılüklere iiişkin tartışma, yine çok nilinen ve üzerinde çok düşünülen başka açtlımlar gctiriyor: Ozgürlük/crk ilişkisi gibi "bir kişinin özgürIüğü, kendiliğindcn bir baskasının bağım lılığına yol açtığı anda işletmeci iş verir ve işten çıkarır, üretim araçlarını örgütler, üretimin planlamasını yapar; özgürlük bir kişinin buyurması ve ötcki kişinin itaati olduğu anda; özgürlük sorunıı da artık erk sorıınundan ayrılnıaz ve herkes, kcn di açısından haklı olarak, ötekinin ya da devletin tehlikeye düşürdüğü özgürlük için sızlanmaya koyulur." (s. 163) Ozgürlük/erk ilişkisi, yani özgürlük/bağımsızhk sorunsalı (Ingilizce terimiyle 'özgürlük from" ve "özgürlük to") gerçekte soyut ve kavramsal/kuramsal bir özgürlük tartışmasından somut, toplum sal gerçeklerin ve yaşananların ışığında, bir tarüşmaya gcçilmcsinin zorunlu durağı. Dün olduğu gibi, bugün de (ayrıca, niç kuşkusuz yarın da ayni eğilim süre cektir) özjgürlük, eşitlik ve demokrasi gibi birtakım başka temel kavramlarla bir arada ele alııuyorsa, hukuktan scçim sistcmlcrinc, ekonomik yapılanmadan, bireyler arası en özel ilişkilere kadar yaşamın her alanında "ehven i §er"den "en iyi"ye ula şılabilmesi için sürekli yeniden sorgulanıyorsa, bunun cn temel nedeni insanların ve toplumlann özgürlüklerini tanımlama ve seçme "özgürlüğü"ne sahip olmaları değil midir? Elbette bu konular, yüzyıllardır ciltlercc kitabı beslemiş, kusaklardan kusaklara aktartlin dıırmuş ancak fclscfcnin kaynak kavramlarından pek çoğıı gibi güniimü zün (sözde) liberaJ, (sözde) refah ve (söz de) sosyalist toplumlarının, gaflet ve dalalet değilse bile iyice rehavet içindcki ycni kuşakları tarafından bir ıniktar rafa kaldmlmıştır. Hcm insanlık durumunun en birincil sorgıılama konularından birine (yeniden) eğilmek, hem de ya hiy tanınmayan, ya da daha çok toplumbilim, siyasal bilımler gibi uzmanhk alanlarında akademık yazıtsırıyla (Sosyolojik Düşün cenin J'lvrelcri gibi) tanınan önemli Fran sız düsLİnüıü Raymond Aron'u keşfetmek için okunmaya, yenidenokunmaya dcğer "Özgürlüklcr Üzerine Deneme". • "Özgürlükler Üzerine Deneme"/ Raymund Aron / CUMHURİYET KİTAP SAYI 277 Ve eşitlik, ve bağımsalık ve demokrasi... A Gelişen diyalog Yakın bir zamana dek tabıı olan "KürtTürk iliskilerine bu kitapta on sayfalık bir yer ayrılması vc "Kürdistan" kavramından, Güneydoğıı Anadoiu'da yaşanan olaylann Almanya'ya etkilerine kadar geniş bir panoramada ele alınması bence Tarihsel ve sosyal gelişmelBP Faruk Şen, F.ssen kentınde Türkiye üzerine araştırmalar ve yayımlar yapan Zentrum für Türkeistudien'in yöneticisi, Andreas Goldberg'de aynı kurumda proje sorumlusu olarak çalışıyor. Şen ve Goldbcrg'in "Almanya'daki Türkler" ki tabı toplam olarak on bir bölümden ve bu bölümlerc ait altbaşlıklardan oluşuyor. 1961'de "Misafir işçi" (Gastarbeiter) olarak Almanya'ya çagrılan Türklcr'in otuz yılı asan bir süreden beri geçirdikleri ta rihsel ve sosyal değişmeleri özetlemekle başlayan kitap, işçi durunıundan "işvc ren" koııuıııuna yükhelen vatandaşlanmı zın durumunu, onların hukuki haldannı, kanun önündeki sorumluluklarını özetle ycrck en çok tartışılan konulardan biri Faruk şen Andreas coldberg SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle