Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Söyle Gölgen de Gitsitı", Hüseyin Ferhad'm üçüncü şiir kitabı Sen Git, Gölgen Kalsın rTüseyin Ferhad'm 96 sayfalık "Söyle Gölgen de Gitsin" adlı kitabında yer alan 29 şiiraen çoğu daha önce Adam Sanat dergisinde yayımlanmıştı. Ferhad'm şiirlerinde tarih imgesi, hem bilinçiçerik hem de sezgimotif bağlamında beliriyor. SALİH BOLAT | öyle Gölgen de Gitsin", (1) Hüseyin Ferhad'ın I üçüncü şiir kitabı olarak 1 yayımlandı. 1982'de"Denız Çobanlan" ve 1984'te "Ve Yürüdük Gecenin Ateşleri içinden (Yaşar Nabi Nayır Şiir ödülü)" adlı şiir kitapları yayımlanmıştı. Daha ilk kitabının birinci bölümünün adından (Tarih Dersi'ne Armağan) da anlaşılacağı gibi, tarih, Hüseyin Ferhad'm bir şair olarak kültürlenme sürecinde büyük yer tutar. Işte, "Söyle Gölgen de Gitsin" adlı yeni kitabındaki ilk şiirin adı: "Şiirin ve Yüreğin Tarihini Yazmayı Deneyenlere". Demek tarih imgesi, Ferhad'ın üç kitaplık ve yaklaşık yirmi yıllık şiiri serüvenininin aktığı yatağı oluşturuyor. Gerçekten de tarih, Ferhad'ın şiirinde bazen kavramsal ve bilgisel (ınformation) özelliğiyle, bazen imgesel özelliğiyle beliriyor. Tarih ve şiir bağlamından söz edildiğinde, doğru olan tutum hangisi olması gerekir? dir. Bir şiirdeki ilişkiler ve olaylar, ille de kronolojik sıra izlemezler. Şiirsel ifadenin en önünde aracı olan imge, buna izin vermez. Çünkü imge, yapısı gereği, yanyana gelmesi mümkün olmayan nesne ve olayları öylesine yanyana getirir ki, mantıksızlığın mantığıdürüldüğünü bilmemizdir. nı, zamansızlığın zamanlıhHüseyin Ferhad'ın şiirlerinde ğını, ilişkisizliğin ilişkililiğini oluşturduğu yoğun tarihsel kurarak, kimsenin karşı kaimgelem dünyası, ister isteyamayacağı bir şiirsel gerçek mez şu sorulan akla getiriyor: oluşturur. Ama bu durumu, Şiirlerdeki tarih imgesinin şiiyukarıda verdiğimiz örnekrin içeriğini oluşturduğu söylerdeki tutarsızlığın gerekçeIenebilir mi? Bu demek, şiirsi olarak öne süremeyiz. lerde bir tarih bilincinden söz Çünkü bu örneklerde, tarih edilebilir mi? Yoksa okumalannın büyütarih imgesi şiirlerde süne kapılarak, şiirbir motif olarak mı sel biçimin gözardı Evet, Hüseyin belirir? Bu da demek, edilmesi giderek, bir Ferhad'ın arkaik bir şiirlerde genel olarak tarihselkültür imgebir tarih sezgisinden ses tonu var. Bu özellik ler yığını söz konusumi söz edilebilir? Hüdur. Böyle bir şiirsel yalnızca sez tonu seyin Ferhad'ın 96 yapı ise, okurun şiirsayfalık "Söyle Gölolarak kalsa, iyi. Hatta, sel yaşantıya girmesigen de Gitsin " adlı kine olanak tanımapopüler yaşantıların tabında yer alan ve çomaktadır. "tmam kuşattığı günümüz ğu daha önce Adam cüppesi" gibi bir dinSanat dergisinde yaşiirinin kimliksi, ilkesiz sel kültüre gönderyımlanan 29 şiirine me yapan ayrıntı ile duyarlılığının içeriden baktığımız"manastır" gibi başoluşturduğu kaos da, tarih imgesinin ka bir dinsel kültüre hem bilinçiçerik içerisinde, Ferhad'ın özgü aynntıyı, bir şibağlamında, hem de irsel yaşantı bağlakültürel kimlik sezgimotif bağlamınmında nasıl ilişkilenoluşturma kaygısı da belirdiğini görüyodirebiliriz? "Lir ve ruz. Tarih imgesinin açısından da arkaik Zencefil Yolu" adlı bilinç içerik bağlaşiirdeki her biri yüzsöylem, bir olanak mında belirdiği şiiryıllan kapsavan çeşitaraştırması açısından lerde, olması gereken li tarinselkültürel bir genel tutarlıhktan önemli bir özellik." göndermeler de okusöz edilebilir. Oysa run enformasyon ektarih imgesinin sezgimotif bağlamınsikliği yüzünden, şiirsel yaşantıya girda belirdiği şiirlerde, genel tutarsızlık mesini engelleyebiliyor: Abdal, Mezohemen görülüyor. potamya, Babil, Kürtler, Tacikler, Ali Şîr Nevai, Ebü'1Gazi Bahadır Han, G B M I Zsmansızlık Totem, Hitit, Huruc, Aziz Şemun PetÖrneğin, "Şiirin ve Yüreğin Tarihirus, "Haleb: Horasan'dan ve Konni Yazmayı Deneyenlere" adlı şiirde, ya'dan ve Bursa'dan sonraki tarikat "Kızgın.minareyetırmananbirmüezkolu", Lokman Hekim, Eşrefolu, Közin gibi dalgın", "Azizeler koşarak çıroğlu, Nizamoğlu, Kuloğlu, Gündeşlikıyor merdivenlerini eski manastırın ", oğlu, Dadaloğlu, Karacoğlan, Elif, "keder, örtüyor güzün üzerini imam Tac Mahal, Babür Şah, Hacı Bektaş, cübbesiyle" ve "Isa mı diriliyor? YokFuzulî, Dede Korkut, Leda, İmam Casa Golgotha o yana mı devriliyor" difer, Ebu Hanife, Hoca Hammad, Şeyh zelerinde, birbirlerine aykırı bağlamAttâr, Ahmet Yesevi, Zeliha, Yusuf, larda oluşan bir tutarsızlığın, giderek Pir Sultan, Yunus, Mevlâna Celâledbağlamsızlığın varlığı hemen ortaya çıdin, Sultan Veled, Itrî, Rimbaud, Enkıyor. Buradaki örneklerde yer alan kültüreltarihsel tutarsızlık, kimi şiirderun, Nef i, Bayram Paşa, Hızır, Kerlerde zaman tutarsızlığı olarak da ortabelâ, imam Hasan, tmam Hüseyin, II. ya çıkabiliyor. Elbette genel zamanMehmed, Pirî Reis, Hürrem, Mihrisızlık özelliği, şiiirin yapısal özelliğimah, Şehzade Mustafa, Yavuz Osman Gazi, Kanuni Sultan Süleyman, IV. Murat, "gene de acır içimizde feodal birutanç: Israil", Hıristiyanlar, Süryaniler... Aynı şiir içerisinde yer alan daha bir yığın tarihsel, kültürel, mitolojik göndermeler. Oysa şiirsel yapı içerisinde yer alan gerçek şiirsel yaşantı, okurun enformasyon kıtlığının ötesinde, okurun her durumda şiirsel yaşantıya girmesine olanak tanıyan bir yaşantıdır. . . . . Çünkü önemli olan, şiirsel yaşantıdaki rolleri kimlerin üstlendiği ve hangi coğrafi zeminde gerçekleştiği değil, rollerin kendisidir. Şiirsel yaşamın niceliği değil, niteliği önemlidir. Oysa Fernad, şiirlerinde genellikle rolleri üstlenenlere, yaşamın niceliğine önem veriyor. Örneğin, Rene Char'ın "Bahçedeki Dostlar" adlı şiirinde bizi kuşatan anılara dönebilmemiz için, "Ilede France yaylalan"nm nerede olduğunu, yüzölçümünü bilmemiz gerekmez: "Hasatçılargittikten sonra Ilede France yaylalarında topraktan çıkan o küçük ve yontulmuş çakmaktaşı, elimize alır almaz, benzer bir çekirdeği bulup çıkarır anılarımızdan." Ya da Nâzım Hikmet'in "Saman Sarısı" adlı şiirindeki yalnızlığı duyumsamamız için, Lejyonerler Köprüsü" hakkında ne bildiğimiz önemli değilir: "şehri duman gibi saran bu yalnızlığın içinde bir koca kişi yalnızlıkta on kat artan ihtiyarlığın kederinden silkinmek için Lejyonerler Köprüsü'nden martıiara ekmekatıyor..." Evet, Hüseyin Ferhad'ın arkaik bir ses tonu var. Bu özellik yalnızca ses tonu olarak kalsa, iyi. Hatta, popüler yaşantıların kuşattığı günümüz şiirinin kimliksiz, ilkesiz duyarlılığının oluşturduğu kaos içerisinde, Ferhad'ın kültürel kimlik oluşturma kaygısı açısından da arkaik söylem, bir olanak araştırması açısından önemli bir özellik. Gelgelelim Ferhad'ın Islamiyet öncesi Asya'dan Türktslam kültürüne, antik Anadolu kültürlerinden Yunan mitolojisine ve yer ver günümüz opüler kültürüne yayılan çok geniş ir perspektif içerisinde dolaşan duyargalan, yalnızca kendi kültürlenme sürecinin okura aktarılması kaygısı olarak kalabiliyor. Bu durum ise, şiirde kültürün ve tarihin yaşantıya dönüşmüş niteliğinden değil, bir enformasyon yığını, ansiklopedik bilgi yığınından oluşan niteliğiyle zemin oluşturuyor. Oysa arkaik özelliğin yalnızca şiirlerin ses tonunda, nota düzeninde kaldığı şiirlerde oldukça başarılı Ferhad. ^Zala", "Azer", "Koncay", "Ezo", "Özge Asya Hameş'e" adlı şiirler, bu özellikte nefis şiirler. • Arkaft soyleıtt Şflpsallmge Her şiirsel imge, gerisinde yatan bir bilinç türüne dayanır; bu bilincin yansımasıdır. Doğa ile ilgili imgelerin doğa bilincine, sınıfsal imgelerin sınıf bilincine, insanla ilgili imgelerin insan bilincine dayanması gibi, tarihsel imgelerin de tarih bilincine dayanması, bu tür bir bilincin yansıması olması gerekir. Oysa örneğin îlhan Berk'in "ağzın bir grev yeri" dizesinde "grev" imgesinin bulunması, şairin sınıf bilincinin imgesel yansıması olarak açıklanamaz. Buradaki "grev" imgesi yalnızca bir motiftir. Çünkü şairin amacı burada yalnızca bir çağrışım oluşturmak olduğundan, "grev" imgesinin dayandığı zihinsel düzlem, sezgidir. Eğer şairin amacı, Hüseyin Fernad'ın, "Görmediler lbni Mülcem'in ağulu bıçağını öğle namazında Halife Ali gitti bu yüzden" dizelerinde olduğu gibi, bir içerik oluşturmak olsaydı, dayandığı zihinsel düzlem, bilinç olacaktı. Çünkü burada şiirsel sürccin tamamlanması için, şairin bizden istediği, Halife, Ali'nin lbni Mülcem tarafından ölCUMHURİYET KİTAP SAYI 2 1 4 E Söyle Göigen De Gitsin / Hüseyin Ferhad/Ekin Yayınları, 1993 /96s. SAYFA S