29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Metin Toker, "îsmet Paşa'h yıllar" dizisini tamamladı. İsmet Paşa'mn Son Yılları MUZAFFER UYGUNER l ilindiği üzere, Inönü, 25 AraIJ hk 1973'tePembeKöşk'teya|j şama veda etmiştir. O tarihe 1 kadar olan dönemdeki geli"" şimleri, Inönü odağında izliyoruz. Ilk hükümetini 30 Ekim 1923 tarihinde kuran Inönü uzun yıllar başbakanhk yapmış, Atatürk'ün ölümünden sonra da 1950 yılında yapılan çok partili seçime kadar Cumhurbaşkanı olarak yönetimde bulunmuştu. 1960 yılındaki siyasal oluşumdan sonra partisinin başında bulunmuş ve bir ara da Başbakanlık yapmıştı. Bu son başbakanlığı 13 Şubat 1965 tarihinde istifasını Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e vermesiyle son bulmuştu. Bu tarihten sonraki dönemde de CHP Başkanlığı'nı yürütmüş ve sonra da başkanlık seçimini yitirmiş, doğal senatör olarak siyasal yaşamınısürdürmüştü. 1980 yılında Senato kaldmldığından bu görevi son bulmuştu. Bu çok kısa özet, Toker'in bu kitabındaki durumu ve yaşamını ortaya koymaktadır. 1965 seçimleri, Süleyman Demirel'in yeni Başbakanlığı, Bülent Ecevit'in CHP'deyük B ; JVletin Toker, daha önceleri Ismet Paşa'lı Yıllar üzerinde durmuş ve demokrasimizin o yıllardaki gelişimini, oluşumunu yazmıştı. Bu dizinin yedinci ve sonuncu kitabı "Ismet Paşa'nın Son Yılları" adını taşıyor. Kitap, 1965 yılından başlayarak îsmet Inönü'nün öldüğü 1973 yılına kadar dönemin siyasal oluşumlarını içeriyor selişi ve genel sekreterliğe getirilmesi, 12 Mart'ın perde arkası, o yıllarda CHP'deki çalkantılar Ismet Paşa'nın fiziksel yönden tükenişi zamansal bir ortamda ele alınmıştır. Bu uzunca dönem içindeki oluşumlar, dedikodular, gerçekler bu kitapta anlatılmaktadır. Herkesin kolayca bilemeyeceği bir çok husus siyasal yaşamın labirentleri açık ve aydınhk olarak karşımıza serilmiştir. Inönü, 13 Şubat 1965 tarihindekı istifasından sonra görevi 16 Şubat 1965 günü yeni Başbakan Suat Hayri Ürgüp'ye devir etmiş ve şunlan söylemiştir ayrılırken: "Rejim oturmuştur. Sükunetle geldim, sükunetle gidiyorum. Bundan iyi örnek olur mu?" Toker'e göre, 'Sükunetle gittiği doğruydu da, gelişi pek sükunetli olmamıştı. Partisinin en fazla oyu aldığı, fakat Meclis'te çoğunluğu sağlayamadığı 1961 seçimlerini izleyen ne fırtınalar içinde başbakanlık görevini' sırtlanmıştı. Bu fırtınalar, Inönü'nün Son Başbakanlıgı (19611965) adlı ve dizinin altıncı kitabında anlatılmıştır. Bu kitapta da, CHP içindeki fırtınalan geniş yer tutmaktadır. Parti içindeki bazı kişiler ona bağlı kalmış, bazıları ise bağlıhk gölgesi altında bazı girişimlerde bu lunmuştur. Siyasal yaşamda bu gibi durumlar, hatta döneklikler çok sık görülmektedir ülkemizde. Bakanlık bekleyen, buna erişemeyen bir çok ki şinin sonradan partisinden ayrıldığını, hülle partileri kurup başka partüere geçtiğini çok sık görüyoruz. Bu dönemdeki siyasal yaşantımızı dışından izledik bir çoğumuz. Ama, kitabı okurken, bilmediğimiz, bilmemiz olanağı bulunmavan bir çok oluşumu, fırtınalan, olayfan öğreniyoruz. Bu, gibi durumları bazan yadırgıyor, bazen de artık doğal buluyoruz. Ama, ibret alınması gereken olaylardan ibret alınıyor mu ? Öyle olsa, bu gibi fırtınalar ve oluşumlar yinelenir miydi ? Burada anlatılanlar Toker'in düşsel göriişleri değildir. O gerçekleri yakından izlemiş, gözlemiştir. Elbette elinde bazı bilgiler bulunmaktadır. Öyle olmasa, kitabın gerçekliğini kabul edemeyiz. Satırlar arasında, bu belgelerin varlığını sezinliğyoruz. Olaylar anlatılırken, Inönü odak noktasıdır; ama, onun dışında da bazı olgular vardır. Kitapta, Ismet Paşa'nın muhalefet liderliği, 1965 seçimlerine doğru siyasal gelişim ve bu seçimlerin doğurduğu durumlar, Ecevit'in ortaya çıkması, 1969 seçimlerine girilirken ortaya çıkan ya da suyun altında ve üstündeki görüntüler, 12 Mart'a doğru gelişimlerin adım adım izlenmesi, 12 Mart olayı ve bunun sonuçları, CHP'den kopuş konulannı derinliğine izliyoruz. Kitabın son iki bölümü Inönü'nün son günlerine ve son anlarına ayrılmıştır. 12 Mart sonrasında Cumhurbaşkanı seçimi gündeme gelmiş, birçok görüşler ortaya atılmıştır. Meclis komisyonlarında da kavgalar olup bitiyordu. "Bu sırada iki eski politikacı, Inönü ile Bölükbaşı kulistekarşılaşmışlardı. Oturup konuşmaya başladılar. Bölükbaşı dedi ki 'Paşam, bu kadar oyun oynandığını hayatımda hiç görmedim. Siz böyle oyun gördünüz mü?'. Inönü bir kahkaha attı: 'Her oyun aynı olsa, lezzeti kalmaz'. Yalnız, oyun içinde oyun buJunduğu gerçeği devardr(s.231). Inönü, son yazını neşeli, keyifli geçirmiş; zaman zaman kalbi yokluyormuş, trinitrin alıyormuş. 30 Eylül günü sıkıntılar başlamış. Bu sıkıntılar böylece sürüp gitmiş ve sonra da günlerceölümlesavaş başlamış." Toker, son zamanları anlatırken elbette artık siyasallıktan uzak durumlara yönelmiş ve Inönü'nün yaşam ile savaşımına ışık tutan bilgiler vermiştir. Böylece, son günlerindeki savaşımını da öğreniyoruz. Toker, bu dizide ve bu son kitapta siyasal oluşumla.rı ve gelişmeleri açık bir anlatımla ortaya koymuştur. konuya yakınlık duyanlar dizinin önceki kitapları ile yakınlık kurmuşlardır elbette. Bu kitap da ilgi duyanlar için birçok gerçeği ortaya koymuştur. • Ismet Paşa'nın Son Yılları (19651973)/ Metın Toker/'Bilgi Yayınt/Ankara 1993/340 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 214 SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle