Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Siyasal İslam neden başarısız? Olivier Roy, kitabında,geniş bir tslam coğrafyasında dolaşıyor OlivierRoy'nın, "Siyasal Islamın Iflası" adını taşıyan kitabının konusu çağdaş îslami hareketler, yani îslam'ı bir din olduğu kadar bir siyasal ideoloji olarak da gören, kendilerini bu yolla mevcut sistemden bir kopuş olarak tanımlayan gruplar. Peki, çağdaş siyasal Islam, Müslüman toplumlara bir seçenek sunuyor mu? Roy, Cezayir'den Türkiye ve Iran'a, Suudiler'den Afganistan, Pakistan ve Türki Cumhuriyeder'e uzanan geniş bir Müslüman coğrafyada dolaşarak bu soruya yanıt anyoı. CUNEYT AKALIN • on yıllarda dünya çapında yo* £unlaşan "siyasal Islam" tartışııulanna, Fransız araştırmacıI yazar Olivier Roy, "Siyasal îs! lamın Iflası" adlı kitabıyla katılıyor. Roy, Fransa'nın öndegelen îranOrtadoğu uzmanlarından biri olarak biliniyor. 80'li yıllarda Islam dünyasının iki büyük laboratuvarını oluşturan lran Devrimi ve Afganistan Savaşı'nı yakından izlemiş oluşu, Roy'a " siyasal Islam" konusunda ilginç gözlemler yapma imkânını sağlamış. Yazar, Batı düşüncesine uzun süre egemen olan Oryantalistlerle arasına kalın bir çizgi çizerek başlıyor görüşlerini anlatmaya. Oryantalizmi, Ban sömürgeciliğinin bir aracı olarak gördüğünü belirtiyor. Roy bu sözleriyle IsSAYFA 12 lam dünyasına olabildiğince nesnel yaklaşma kaygısını ifadeediyor. Yazarın olan biteni derinlemesine kavrama çabası ilk sayfadan itibarcn dikkati çekiyor; ne de olsa Roy, 19. yüzyılda Islam dünyasından binlerce km. uzakta yaşayan atalarından farklı olarak, memleketinde Cezayirli, Faslı, Türk vb. Müslüman göçmenlerle iç içe yaşamaya başlayan bir toplumun aydını olarak, ya da diğer bir ıfadeyle büyük dinlere inanan insanlann içiçe yaşadığı bir dünyanın insanı olarak, sorunu etinde kemiğinde hissetmiş görünüyor. Yazar kendi toplumunda karşılaştığı Islam uygarlığı üe ilgıli önyarguara şiddetle karşı çıkarken, îslamcı siyasal hareketlerin çelişkilerini de açıkça ortaya kovuyor. Bunu yaparken, çağdaş îslami hareketler üzerinde kafa yormamıza yardımcı olacak kimi teorik kavramlar geliştirmeye yöneliyor. Bu yeni fundementalizm kavramını ortaya atıyor; bu kavramı önce, yaygın biçimde Islamcılık olarak adlandınlan akımdan dikkatle ayırıyor sonra ona eklemlıyor. Diğer bir deyişle, Roy, tslamcı düşüncede yeni ufuklar açtığı varsayılan tslamcılığın, önüne çıkan sorunlan çözemediğı ölçüde, nasıl yeniden fundementalizme dönüştüğünü, bir tür yeni fundementalizme yol açtığını anlatıyor kitabında. Islamcılık ve yenilundementaUzni Roy öncelikle şunu vurguluyor: Kitabı ne genel olarak Islam ne de siyasetin Islam kültürü içindeki yeri hakkındadır. Kitabın konusu çağdaş Islamcı hareketlerdir. Yani tslamı bir din olduğu kadar bir siyasal ideoloji olarak da gören hareketler. Yazar, tslam dünyasında meydana gelen siyasal olayları açıklamak için, geleneksel tslam, Islamcılık, klasik fundementalizm ve yeni fundementalizm kavramlarını birbirinden özenle ayınyor. Bu kavramsal çerçevenin ülkemiz için de önem taşıdığını düşünüyorum. Çünkü bu farklı eğilimler farklı siyasal programları, farklı ittıfakları, farklı siyasal ilişkileri içeriyorlar, en azından vurguları değişiyor. Geleneksel tslam: Yazar geleneksel tslam derken, Islama 19. Yüzyılın ikinci yansına kadar hakim olan anlayışı ve düzeni kastediyor. Bu düzenin başlıca siyasal unsurları, siyasal iktıdar ve ulema. (Emeviler, Abbasiler, Osmanlılar vb) Geleneksel tslamda uleCUMHURİYET KİTAP SAYI J 214