04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Avusturyalı biryazartn Türkiye günleri: Güneşte Gölgenin Yokoluşu Bir yabancının Türkiye günleri Güneşte Gölgenin Yokoluşu / Barbara Frischmuth / Çeviren: Prof. Dr. Gürsel Aytaç / Gündoğan Yayınları / 139 s. / 7000 TL / CKK Kod No: 158.025 NURAV ÖZYER* Prof. Dr. Gürsel Aytaç'ın çevirisiyle Gündoğan Yayıncılık tarafından yayımlanan Avusturyalı yazar Barbara Frischmuth'un 1973 yılında yazdığı "Das Verschwinden des Schatten in der Sonne Güneşte Gölgenin Yokoluşu" adlı romanı, gerek Avrupalı yazarlar gözüyle Türkiye ve Türkler, gerekse Türkiye'nin 1970'li yıllarının politik panoramasını vermesi açısından oldukça önemli bir kitap. Graz'da tercümanlık okuluna giden ve daha sonra Şark bilimleri öğrenimi yapan Frischmuth, burslu olarak geldiği Türkiye'den ülkesine geri döndüğünde iki şeyi çok iyi öğrenmiş.tir. Biri kendisine tamamen yabancı olan yasam şeklini, diğeri ise bu modele uyum sağlamanın ne denli zor olduğunu. Frischmuth'un Avusturya'ya döndükten sonra kaleme aldığı "Güneşte Gölgenin Yokoluşu" adlı romanının konusunu Şark bilimleri öğrenimi gören Avusturyalı bir genç kızın Bektaşi tarikatı ile ilgili doktora tezi için materyal toplamak üzere burslu olarak geldiği Istanbul'da kendisine tamamen yabancı olan yaşam şekline bir Avrupah olarak uyum sağlamasının zorluğu teşkil eder. Romanın işlediği konu bir yıllık zaman dilimini kapsıyor, olayın geçtiği yer İstanbul, yazar romandaki anlatıcı figür olan genç kız rolüyle özdeşleşmiş olup birinci şanıs olan 'ben' anlatıcısını kullanarak Türkiye'de geçen yaşamını, Türk kültürünün geçmişini ve o günlerin politik çalkantısını bir gözlemci titizliğiyle ve mesafeli tavrıyla okura sunuyor. Böylece romandaki anlatıcı figür, yazarın Türk toplumu, Türk tarihi ve kültürü ile ilgili bilgilerini dile getirme görevini de yüklenmiş oluyor. Tümüyle İstanbul'da geçen romanın kahramanları, anlatıcı işlevini yürüten figür olan 'ben' (romanda adı verilmiyor) ile yanında kaldığı ilkokul öğretmeni Sevim ve arkadaşları Ayten, Turgut, Aksu ve doktorası ile ilgili sorularını danıştığı üniversitede öğretim üyeliği yapan Engin Bey ve onun Tatar karısıdır. Romanda olaylar öğrenci etrafında dönüyorsa da, romanın diğer kahramanları ile kurulan ilişkiyle İstanbul, dolayısıyla Türk gelenek ve göreneklerinin tanıtılması yabancı okur için önemli bir anlam taşımaktadır. Yazar, romanın yazıldığı yılların Türkiye'sindeki sosyalpolitik yaşamı İstanbuİ'daki öğrenci olaylarını, sağsol çatışmalarını, yürüyüşleri, sıkıyönetimi, tutuklamaları devrimci öğrenci Turgut figürü ile yansıtıyor. Öğrenci ile Turgut arasında sözü edılmeyen duygusal bir ilişki olmasına, hatta bir geceyi birlikte geçirmelerine karşın genç kız Gureba Hastanesi'nde doktor olan Aksu'yla birlikte olur. Aksu öğrencfnin bu kargaşa içinde yanında huzur bulduğu tek kişidir. Engin Bey ise üniversitede ve evinde çalışmasından dolayı kendisini çok sık ziyaret eden öğrenciye tarikatS A YF A 24 lar, Alevilik, Bektaşilik ile ilgili kaynak kitap, yazar adları verir ve her fırsatta bunlann tarihi, kültürü ve edebiyatı ile ilgili açıklamalarda bulunur. Günümüzde birçok Türk okunına bile yabancı olan ve romanda oldukça geniş bir yer tutan bu bilgiler, eserin dokusu içine titiz bir ustalıkla monte edilmiş olup yazarın kullandığı bu bilgileri ana dokuya montesinde ulaştığı başarı, romanın konusuna ve kahramanlarına çok boyutluluk kazandırmaktadır. İstanbuİ'daki yaşam şekline uymak için tüm çabasını sarf eden, Türk kültürünün geçmişinin yanı sıra Türk müziğini, sinemasını, folklorunu da tanımaya çalışan öğrenci, ne yaparsa yapsın bu ülkede hep bir 'yabancı' olarak kalacağını anlamıştır. Romanın sonunda geçirdiği bir yılın dökümünü, bu bir yılın kendisi ne kazandırdığı eleştiri tutumu ile yapar: "Öğrenimimi bitirmek, o zamana kadar öğrendiğim şeyin uygulamasını yapmak için gelmiştim. Ne kazandım diye kendime sorarsam, çok şey gelmiyor aklıma. Birçok kitap okumuştum, bu dili konuşmayı öğrenmiştim, mimari eserleri görmüştüm, sehri tanımıştım ve insanlarla bir arada olmuştum. llişkilere dalmıştım ve ilişkiler kurmuştum, çevreme bakınmıştım, ama direnmemiştim... Tam olarak bilgi edinme fırsatını kaçırmıştım. Gereklilikler üzerine değil, görüntüler üzerine kafa yormuştum." (s.131) Romanı okurken çok fazla uzak olmayan bir geçmiş, gözlerimizin önünde canlanarak bir film şeridi gibi geçiyor sanki. "Güneşte Gölgenin Yokoluşu" gerek Türk ve gerekse yabancı okur için Türk insanından, Türk kültüründen ve 1970'li yılların Türkiye'sinin politik yaşamından kesitler veren, çağ romanı özelliğinde, sanat düzeyini koruyan nitclikli bir roman okumanın tadına varacağı bir kitap.D * Doç. Dr. Hacettepe Ümversıtest Edebıyat Fakültesi Alman Dılı ve Edeinyatı Anabnlım Dalı öğretim üyesı. Türkiyemiz 62. Sayı Çıktı Gün geçtikçe Türk kültür ve sanatıyla ilgili yayınlar artıyor. Türkiyemiz dergisi, bu yayınlar arasında titiz araştırmacılığıyla yerini koruyor. Derginin bu sayısında Anadolu kultürünü konu edinen yazılann yanı sıra, Batı kültürüne ait:konularda da yazılar sunuluyor. Her zaman olduğu gibi özel çekilmiş fotoğraflarla; • Gürol Sözen "Akdeniz'de Bir Ada: Kıbns • Nedret Bayraktar "Tütün Luleleri: Tophane İşi Eserler" • Doç. Dr. Scmra Germaner "XIX. Yüzyd HeykelSanatı" • Aygen Sayraç "XVI. Yüzyılın Kendine Özgu Büyük Ustasi: Ahmet Karahisari" • Seyfi Başkan "Ortaçağ Anadolusundakl Türk Sanatırun Oluşumu" Tüm yazılar Türkçe ve İngilizce Fıyalı 600011 (KDVdabÜ) Genel Dağıltm özgür Yaym / Dağutm Ankara Cad İV2 Cagaloğlulslanbul TeL 5262513 AKBAIMK C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 38 "Kültür Hizmetlerinde de"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle