Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Levin ve Lyddy'nin iddiaları üç yıl önce Endurance isimli küçük kratere doğru yol alan Mars sondasının stereo görüntülerine dayanmakta. Araştırmacıların dikkatini düzgün yüzey üzerindeki yarıklar çekmiş. Ayrıca çukurların içinde kayalıklar veya küçük taşların kontürleri de izlenebilmekte. Tüm bunlar çukurların içlerinde su bulunduğuna işaret ediyor diyor araştırmacılar. Bugüne kadar Mars'ta suyun varlığı sadece dolaylı yollardan kanıtlanabilmişti. Mesela vadiler ve su izleri gibi. Sıvı su hiç bulunmamıştı, astronomlar da zaten gezegendeki uç iklim koşulları nedeniyle sıvı su bulacaklarını zannetmiyorlardı. Ancak korunaklı çukurlarda oluşan su buharının altında uzun bir süre suyun bulunabileceğini düşünüyor araştırmacılar. Ancak diğer bilim insanları, Mars üzerinde sık sık yaşanan güçlü fırtınalar yüzünden bu tahmini pek doğru bulmuyor. Mars robotu tekrar Endurance kraterine dönerek yüzeyi delecek. Eğer sonda iz bırakmazsa, kesin olarak su var demek. Çünkü delici sonda çekildiğinde izler kapanır. karar verecek. FDA'ya göre ilacın 20mg'lık bir dozu bir yıl içinde 20 kilo kaybettiriyor. Düşük kalorili bir diyetle birlikte kullanıldığında beden ağırlığının %5'i yok oluyor. Sonuçlar 6000'den fazla kilolu ve şişman katılımcılarla elde edilmiş. Rimonabant olarak bilinen ilaç şu sıralar 18 ülkede Acomplia adıyla satılmakta. İlacı üreten SanofiAventis firması da Rimonabant ilacı kullananların intihardan daha fazla konuştuklarını itiraf ediyor. Fakat ilacın olumlu etkileri daha fazla olduğu için bu risk çok da fazla önemsenmemekte. Sonuçta bu yan etki tedavi edilebilir diyor firma. İlacın etkisi, beyindeki açlık sinyallerinin bloke edilmesine dayanıyor. HEREDOT HAKLI ÇIKTI: ETRÜSKLER, ANADOLU KÖKENLİ Son kalıtım analizlerine göre Etrüsklerin Anadolu'dan Avrupa'ya yayıldıkları ortaya çıktı. Avrupa İnsan Genetiği Birliği'nin açıklamasına göre sonuç, Toscana bölgesinde, Avrupa'nın diğer bölgelerinde, Türkiye ve Yakındoğu'da gerçekleştirilen genetik karşılaştırmalarla elde edilmiş. Bilim insanları genetik testle, Etrüsklerin Anadolu kökenli olduğunu gösteren çok sağlam kanıtların elde edildiğini söylüyorlar. Turin Üniver tım analizleri ve eski dönemlere ait sığır ırklarının incelenmesiyle de elde edilmişti. Yunanlı tarihçi Herodot, Etrüsklerin Batı Anadolu'daki Lidya bölgesinde yaşadıklarını ve açlık yüzünden göç ettiklerinden söz ediyordu. Piazza'nın araştırması böylece Herodot'un haklı olduğunu gösterdi. UZAY VE ZAMANIN BAŞLANGICI HESAPLANDI Bilin insanları ilk patlamayı ilk kez birkaç saniyelik hata payıyla hesapladılar Münih MaxPlanck Fizik Enstitüsü bilim kadını Johanna Erdmenger, sicim teorisinin yardımıyla kuantum yasalarını ve genel görelilik teorisini birbirine bağlamaya başardı. Erdmenger, evrenin oluşumu sırasında maddenin sonsuz yoğunlukta olduğunu ve Uzay Zamanın sonsuz bir biçimde bükülmüş olduğunu açıklıyor. Bu nokta GREENPEACE’İN GENETİK MISIR RAPORU Farelerle gerçekleştirilen deneyler, NK603 numaralı genetik mısırın zararlı olduğunu gösteriyor. Genetik mısitesi'nden Alberto Piazza, böylece kültürleri yaklaşık olarak 3000 yıl önce günümüz Toskana'da yeşeren Etrüsklerin kökenleri üzerine yaşanan tartışmalara da son vermiş oldu. Etrüsklerin kökenleri hakkında çeşitli teoriler vardı. Birincisi İtalya'ya Anadolu'dan, ikincisiyse Kuzey Avrupa'dan geldiklerine dayanıyordu. Diğer bir teoriye göreyse yerel halktan gelişmişlerdi. Piazza ve Toskana'daki Murlo, Volterra ve Casentino bölgelerinde yaşayan erkeklerden kalıtım örnekleri aldıktan sonra bunları Türk, Güney İtalyan, Avrupalı ve Yakındoğulu erkeklerin kalıtım örnekleriyle karşılaştırmış. Böylece Murlo ve Volterra'da yaşayan erkeklerin diğer İtalyan örneklerinden çok doğudaki komşularına benzedikleri görülmüş. Murlo'da ise sadece Türkiye'deki insanlarla karşılaştırılabilen özel bir gen varyantı bulunmakta. Benzer sonuçlar kadınların kalı ZAYIFLAMA İLACI RUHSAL SORUNLARA YOL AÇIYOR Zimulti zayıflama ilacının tıbbi testlerine katılanlar, intihar düşüncelerinden veya girişimlerinden daha fazla söz ediyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bu günlerde ilacın Amerika'da satılıp satılmayacağına A.M. Celal Şengör Yazarımızın yazısı elimize ulaşamadığı için yayımlayamıyoruz. CBT 1059/5 6 Temmuz 2007 sırla beslenen farelerde, özellikle de böbreklerde, beyinde, kalpte ve karaciğerde bozukluklar meydana gelmiş. Fransız uzman grubu “CRIIGEN”in Greenpeace ile birlikte hazırladıkları raporun sonuçları, Monsanto'nun yemleme verilerine dayanıyor. Greenpeace, verileri AB'nin yetkili kuruluşlarından elde etmiş. Rapora göre genetik mısırla beslenen farelerde 70 farklı belirti ortaya çıkmış. Özellikle de böbrek, beyin, kalp ve karaciğer fonksiyonlarında bozukluklar görülmekte. Monsanta firması, mısırı bakteri genleriyle değiştirerek, kendi ürettiği “round up” ilacına karşı dirençli kılmış. NK603 Fransız uzmanlar tarafından test edilen ikinci genetik mısır türü, geçen Mart ayında da MON863 mısırının böbrek ve karaciğerde bozukluklara neden olduğu saptanmıştı. Fareler MON863 mısırın üç ay boyu yemişler. dan itibaren, EinsteinEvrenine kadar yaşanan genleşme ilk başta net bir Uzay Zamanı vermemekte. Bu nedenle de ilk patlamaya yakın evren oldukça büzüşmüş görünüyor diyor bilim kadını. Ama Uzay Zamanındaki belirsizlik genleşen evrenle birlikte hızla netleşiyor. Saniyeden daha kısa bir süre içinde evren “düzleşiyor” ve görelilik kuramıyla açıklanabiliyor. Sicim teorisi temel parçacıkları nokta değil salınan minik sicimler olarak görmekte. Bu sicimler açık veyahut da lastik halka gibi kapalı bir şekilde salınıyorlar. Hazırlayan: Nilgün Özbaşaran Dede ZÜMRÜTTEN AKİSLER BİLİM DÜNYASINDAN