22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A BİR YILDIZIN İKİ AŞAMALI ÖLÜMÜ Halihazırdaki teorilere göre bir yıldızın sönüşü yalnızca bir kez izlenebilmekte. Bir süpernova parlak bir şekilde patladığında ömrünün sonu gelmiştir. Fakat astronomlar bir yıldızın iki kez parladığını gördü ve bunun kütlesiyle ilgili olduğunu düşünüyor. İrlandalı ve Japon bilim insanlarından oluşan ekip 2004 ve 2006 yılında gözlemledikleri parlamanın kesinlikle aynı noktada gerçekleştiği iddiasında. Tahminlere göre yıldız 2006 yılında dev bir süpernova olarak “ölebilmek” için, iki yıl önce sadece dıştaki atmosferini kaybetmişti. Japon astronom Koichi Itagaki 2004 yılında H A B E R L E R daha zor. Otuz beş bilim ekibinden oluşan Encode konsorsiyumunun konuyla ilgili yazıları Nature (Sayı 447) ve Journal Genome Research dergisinde yayımlandı. Gerçi kalıtım yapıtaşlarının dizilimi 2003 yılında belirlenmişti fakat bilim insanları şimdi yapıtaşlarının işlevini öğrenmek için yapıtaşlarının %1'ini sistematik olarak inceledi. Kısa bir süre öncesine kadar kalıtım malzemesinin büyük bir kısmının işlevsiz “çöpten” oluştuğu sanılıyordu. Ancak son veriler, genlerdeki sekansların “çok azının” kullanılmadığını gösterdi. Anladığımız kadarıyla bir kalıtım sekansının farklı işlevlere sahip kopyaları olabilir diyor araştırmacılar. KANATLI DEV DİNOZOR Paleontologlar Moğolistan'ın iç kesimlerinde kuşa benzer dev bir dinozor fosili buldu. Kanatları, pençeleri ve uzun bacaklarıyla günümüzde yaşayan (uçmayan) kuşlara az çok benziyor. Son tebeşir dönemine ait hayvan yakın akrabalarından farklı olarak çok büyük. Gövdesi sekiz metreyi bulan dinozorun üç buçuk metre yüksekliğinde olduğu sanılıyor. Kilosu da en az boyu kadar dikkat çekici olan dinozor 1400 kilo ağırlığıyla aynı familyadaki diğer türlere göre 30 misli ağırdı, diyor Çin Bilimler Akademisi'nden Xing Xu, Nature dergisinde. Gigantoraptor olarak isimlendirilen dinozor çeşitli karakteristik özelliklerinden dolayı Oviraptorosaurus grubuna sınıflandırılabilir. Bu gruba narin gövdeli uzun kuyruklu, üç eklemli ayak ve el parmakları ve gövdeleri tüyle kaplı olup, uçma yetisi bulunmayan dinozorlar girmekte ve günümüz kuşlarla yakın akraba oldukları kabul edilmekte. Hayvanın on bir yaşında olduğu saptandı. Yani gelişimini tamamlamadın ölmüş. Ayrıca Gigantoraptor'un, iki ayak üzerinde hareket eden diğer dinozorlardan (teropod) daha hızlı büyüdüğü de saptandı. Dinozorun beden boyu, kuş olarak evrilişin beden boyunu küçülttüğü bilinmesi nedeniyle şaşırtıcı oldu. Yeni keşfedilen dinozor küçük örneklerinde eksik olan bir dizi kuş özellikleri taşımakta. İNSAN KALITIMI SANILANDAN DAHA KARMAŞIK Bu araştırmadan sonra birçok biyoloji kitabının yeniden yazılması gerekebilir. İnsanın kalıtımında sanılandan çok daha fazla bilginin barındığı ortaya çıktı. Ayrıca genlerin okunması da tahmin edilenden çok MARS’TA SU BİRİKİNTİLERİ Amerikalı bilim insanları Mars'tan alınan görüntülerde su birikintileri gördüklerini iddia ediyor. Lockheed Martin hava yolculukları görüntü değerlendirme uzmanları Ron Levin ve Daniel Lyddy'e göre Mars robotu Opportunity'den alınan fotoğraflarda, içi sıvı dolu çukurluklar görülmekte. Psikoloji BİTKİLER YAKINLARINI TANIYOR Kanadalı araştırmacılar, bitkilerin de hayvanlar gibi yakınlarını tanıyabildiklerini saptadı. McMaster Üniversitesi'nden Susan Dudley ve Amanda File bu yetinin özellikle de hayatta kalma mücadelesinde yararlı olduğunu söylüyor. Araştırmacıların Biology Letters dergisindeki yazılarına göre, aynı anne babaya ait bitkilerin yaşama şansı birbirine yabancı olan gruptakilerden daha yüksek. Biyologlar, bitkilerin hayatta kalma mücadelesi hakkında çok şey biliyorlar. Mesela besleyici madde ve su için savaştıklarında büyümekte olan köklere daha fazla enerji ayrılmakta. Bitkilerin gizemli bir sosyal yaşamı var. Çevreciler bunu uzun süredir biliyorlardı ama, yakınlarını tanıma yetisi bilinmiyordu. Gerçi bu mekanizmanın kesin olarak nasıl işlediği anlaşılmış değil ama araştırmacılar bitkilerin birbirlerini köklerindeki karşılıklı etkilerle tanıdıklarını tahmin ediyor. Araştırma sırasında akraba olan ve olmayan Cakile edentula bitkileri çeşitli kombinasyonlarda saksılara ekilmiş. Saksılar karşılaştırıldığında, birbirine yakın olan bitkilerdeki kök sayısının ve dağılımının diğerlerine göre daha düşük olduğu görülmüş. Yalnız büyüyen bitkilerin köklerinde herhangi bir değişim saptanmamış. Araştırmacılar bu nedenle birbirlerine yakın olan bitkilerin birbirlerini köklerinden tanıdıklarını düşünüyor. UGC4904 galaksisinde (dünyamızın 78 milyon ışık yılı uzaklığında vaşak takımyıldızında) bir yıldızın patladığını gözlemlemiş, ancak süpernovanın görüntüsü on gün içinde solduğu için gözlemini uluslararası birliğe haber vermemişti. Fakat iki yıl sonra aynı bölgede çok daha parlak bir patlama görünce bunun yeni bir süpernova olduğunu düşünerek, olayı meslektaşlarıyla paylaşmış. Belfast Üniversitesi'nden Stephen Smartt ve Antrea Pastorello bunun üzerinde Japon astronomun görüntülerini ayrıntılı bir şekilde incelemişler ve böylece patlamanın aynı noktada meydana geldiği ortaya çıkmış. 2004 yılında dev bir patlama yaşanmış, ama yıldız iki yıl sonra gerçekten de süpernova olarak korlaşmış, diyor uzmanlar. Yıldız, güneşimizden 50100 misli fazla kütleye sahip. CBT1059/4 6 Temmuz 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle