Katalog

TIPSAĞLIK Aşırı tıkınmak karaciğeri mahvediyor Alkol ve virüslerin karaciğer üzerindeki olumsuz etkileri çoktandır bilinmekle birlikte, oburluğun verdiği zarar ancak kısa bir süre önce anlaşılmaya başladı. Aşırı yağ tüketiminin karaciğere nasıl zarar verdiği tam olarak bilinmese de, oksidatif strese yol açtığı ve uzun süreli iltihap ya da yaraları tetiklediğine inanılıyor. Sağlıklı karaciğer A) Karaciğer kanımızın gerekli maddeleri içerdiğinden ve gerekmeyenleri içermediğinden emin olmak ister. Pek çok işlevi içinde en önemlisi aşırı yağ asitlerini emmektir. Fibroz B) Aşırı yağ asitleri ve alkol, enfeksiyonlar veya otoimmün reaksiyonlar gibi etmenler, normal karaciğer hücrelerini öldürür. Ölen hücrelerin yerinde yara dokusu oluşur (mavi). Hasar erken evrede durdurulursa insanlar tamamen iyileşebilir. C) Yara dokusu giderek yaygınlaşırsa karaciğer çalışamaz duruma gelir. Bu durumun geriye döndürülemez olduğu düşünülse bile hâttâ karaciğer naklinin tek tedavi olduğu düşünülse bile bazı siroz vakalarının bile tedavi edildiği görülmüştür. Hepatik toplar damar eçtiğimiz Noel tatili Pete için tam bir karabasana dönüşmüştü. Birkaç hafta öncesinde kendisine siroz tanısı konmuş, herkesin sünger gibi içtiği gecede, o bu haberi sindirmeye çalışmıştı. Üstelik, içkiyle de pek arası yoktu ve bildiği kadarıyla siroz içkicilere özgü bir hastalıktı. Kasım ayında aşırı yorgunluk ve halsizlik nedeniyle doktora başvuran Pete, kilo fazlası dışında, oldukça sağlıklı görünmekteydi. Ancak incelemeler sonucunda kansız olduğu ve yemek borusundaki damarlarda bir çatlama meydana geldiği anlaşıldı. Damardaki çatlama siroz belirtilerinden biriydi. Birkaç Yetkililer aşırı hafta sonra Pete'nin karnınyemek yemenin da anormal şişlikler oluşmaya başladı. Karındaki şişlik daha şimdiden kade sirozun habercisi olabilirraciğere zarar vedi. Bu nedenle hemen biren unsurların en yopsiye gidildi ve sonuçta sibaşında geldiğine, roz tanısı kesinleşti. Pete o sırada 35 yaşındaydı. alkol ve virüsleri Pete'nin doktoru olan çoktan gölgede Freeman Hastanesi uzmanlabıraktığına parrından David Jones karaciğer hastası olduğunu öğremak basıyorlar. nen hemen hemen herkesin G Hepatik atar damar Kapı toplar damarı Siroz Karaciğer hasarını onarmanın yolları: Karaciğer hastalıkları son yıllarda artış göstermekle birlikte, organ kendine şans tanındığında kendi kendini iyileştirebiliyor. ülkelerde karaciğer hastalıklarının her geçen gün daha da ciddi bir sorun yaratacağını bilenler parmakla sayılabilecek denli azdır. Yetkililer aşırı yemek yemenin daha şimdiden karaciğere zarar veren unsurların en başında geldiğine, alkol ve virüsleri çoktan gölgede bıraktığına parmak basıyorlar. İYİ BİR HABER CBT 1059/10 6 Temmuz 2007 bu haberi büyük bir şaşkınlıkla karşıladığına, oysa alkol dışında karaciğere zarar veren yüzü aşkın etmen bulunduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar halihazırda her on kişiden birinin, kendileri ayırdında olmasalar da, karaciğer hastası olabileceğine dikkat çekiyorlar ve bu sorunun gelecekte çok daha ciddi bir boyuta ulaşacağına inanıyorlar.Karaciğerin aşırı alkol tüketimi ya da hepatit virüsünden olumsuz etkilendiği hemen hemen herkes tarafından bilinmekle birlikte, azıcık bir kilo fazlasının bile aynı etkiyi yaratabileceği ve buna bağlı olarak oburluğun giderek tırmandığı varlıklı Ancak bu konuda iyi bir haber karaciğerin kendini yenileme yetisinin sanıldığından çok daha etkili olduğu. Karaciğerinde yağlanma olan insanlar salt yaşam biçemlerini değiştirmek suretiyle hastalığın seyrini tersine çevirebilecekleri gibi, mevcut tek çözümü karaciğer nakli olduğu sanılan siroz hastalığının en son evresinde bile durdurulabileceği yönünde kanıtlar da var. Tüm bu buluşların tam zamanında gerçekleşmesi bir rastlantı değil. A.B.D'de son yirmi yıldır yapılmakta olan ulusal sağlık araştırması kapsamındaki karaciğer Freeman Hastanesi karaciğer birimi uzmanlarından David Jones,“Kataramaları ülke nüfusunun %5 ile 10 raciğer hastalarının büyük bir çoğunluğuna dışarıdan bakıldığında son arasındaki bölümünün karaciğer hastası derece sağlıklı bir görünüm sergiler,” diyor. Hastalığın ilk evresindeki olduğunu, yaklaşık üçte birinde alkole belirtiler, gündüzleri yorgunluk, geceleri uykusuzluk, odaklanma güçlüğü, bağlı olmayan karaciğer yağlanması bukarın ağrısı gibi, hepimizin zaman zaman yaşadığı türde sıradan belirtilerlunduğunu, geri kalan hastaların büyük dir. Karaciğer hastalığının tanısı hiç de kolay değildir. Karaciğer enzimbir bölümünün aşırı alkol tüketiminden lerindeki artış hastalık belirtisi sayılmakla birlikte, yağlanmaya bağlı ya da hepatit virüsünden kaynaklandığı karaciğer rahatsızlığı olanlara uygulanan standart karaciğer fonksiyon testlerinde bu değerler çoğunlukla negatif çıkabilir. nı ortaya koyuyor. Dahası, hastalığı Doktorlar karaciğerdeki büyümeyi kimi zaman salt karın bölgesini inolan herkesin yüksek enzim düzeyleri celeyerek saptayabilirler.Ancak karaciğer hastalığına yakalanma olasılığı kan ölçümlerine yansımadığından %10 çok daha yüksek olan aşırı kilolu kişilerde bu incelemenin sağlıklı bir oranı bile gerçeğin çok altında kalabilir. biçimde yapılması çok güçtür. Karaciğerdeki yağlanma ultrason A.B.D'den sonra obezliğin tırmanıştaramalarına parlak bir leke olarak yansır. Ancak karaciğerdeki yaraların ta olduğu Britanya ve Avustralya gibi temelinde yatan ciddi bir rahatsızlığı kesin olarak saptamanın tek yolu ülkelerde de tanı konmadığı halde karabiyopsidir ve bu da son derece zorlu bir işlemdir. İşte bu yüzden uzmanlar daha az sıkıntı yaratan, ancak güvenilir başka yöntemler peşindeler. ciğerinde yağlanma olan insanların hemen hemen aynı orana ulaştığı sanılı yor. Britanya'da karaciğer hastalığı tanısı konan 20'li 30'lu yaşlarında insanların sayıları da her geçen gün artıyor. Uzmanlar oburluğa bağlı olarak siroz hastalığının artık çocuklarda bile görülebildiğine, önümüzdeki on yıl içinde karaciğer hastalıklarında büyük bir artış beklendiğine dikkat çekiyorlar. Öylesine ciddi bir sorunun ayırdına gecikmeli olarak varılmasının bir nedeni karaciğerin olağanüstü yapısından kaynaklanıyor. Bu organ karbonhidrat ve yağların metabolizması, safra üretimi ve toksinlerin ayrıştırılması gibi birtakım can alıcı işlevleri yerine getiriyor. Çok büyük bir bölümü zarar görse de işlevini sürdürebiliyor ve özgün yoğunluğunun beşte biri gibi ufacık bir bölümüyle bile kendini yenileyebiliyor. Böylesine hızlı iyileşme özelliği hastalık belirtilerinin güçlükle ortaya çıkmasına Sizde Var mı?