24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

lı su ileten boru hatlarında iç basınç deneyi cihazının yerli üretimini gerçekleştirerek ithalat zorunluluğunun önüne geçiyor. 2) AGM Lab: Bilgi.Com Türkçe Arama Motoru. İnternet içeriğini Türkçe için geliştirilmiş teknoloji ile sunan ilk Türkçe Arama Motoru niteliğindedir. 3) Cantek Soğutma Makinaları: Uzaktan İzlenebilir ve Yönetilebilir Soğutma Makinesi Otomatik Kontrol Üniteleri. Soğutma makinelerinin enerji tüketimini azaltacak önlemler önerip, arızaları kendiliğinden tespit ediyor. 4) Eliar Elektronik: İris 11 FED Tekstil Boyama Bilgisayarı. Boyama sürecinin boyanacak materyalin özelliğine göre yürütülmesi ve denetimini kolaylaştırıyor. 5) Megatek Mühendislik: Gövde U Büküm ve Gövde Braketleri Tox ile Birleştirme Hattı. Beyaz eşya üretiminde, ucuz ve kaliteli yeni bir üretim yeteneği sunarak, seri üretime hız kazandırıyor. 6) Merkezi Kayıt Kuruluşu: Merkezi Kaydi Sistem. Menkul kıymetlerin eortamda işletilmesini sağlayarak, maliyetini ve güvenlik risklerini azaltıyor. 7) MilSoft Yazılım Teknolojileri: Gemi Komuta Kontrol Sistemi Yazılımı. En basit konfigürasyondan, fırkateyn ve denizaltı gibi en karmaşık konfigürasyonlara kadar muhtelif deniz, kara ve hava platformlarının ihtiyaçlarına göre kolayca ölçeklenebilir ve adapte edilebilir özellikte bir altyapı sunuyor. 8) Proses Makina: Çok Renkli İplik Boyama Makinası: Bilinen ip boyama yöntemlerine oranla, kimyasalda %85, suda %90, enerjide %75 tasarruf sağlıyor. “Bilim ve teknoloji düzeyimizden neden memnun değiliz?” Türkiyede bilim ve teknolojinin halka sevdirilmesi yolunda pek az çaba harcanıyor. Bu amaçla yapılan yazılı ve görsel yayınlar, bilim ve teknoloji müzeleri eksiktir. Fikret Yücel nel anlamda araştırma özgürlüğüne müdahaleye karşı çıkmakla eş kabul edilmektedir. Bu dönemde bilim ve düşün insanlarının birçoğu kendilerini bekleyen tehlike karşısında eserlerinin yayımını geciktirmişlerdir. Copernicus ve Galileo buna örnek olarak verilebilir. Aydınlanma çağı ve hemen sonrasında çok önemli bilimsel buluşlar ortaya konmuştur. Güneş merkezli sistem, kütleler arası çekim gücü, dünyanın yaşının hesaplanması, radyoaktivitenin bulunması, fizik biliminin temellerinin atılması bunun içinde düşük ısı fiziği ve optikteki gelişmeler, matematikte ilerlemeler, elektromagnetik dalga yayılımı, evrim kuramı bunlar arasında sayılabilir. Newton, Thomson (Lord Kelvin), Leibniz, Helmholtz, Maxwell, Darwin gibi büyük isimlerin yanında daha niceleri bu süreçte rol oynamışlardır. Bunların hemen hepsi bütün yaşamlarını ilgi duydukları konulara ve bu alandaki mücadelelere adamışlardır. Bugün hayatımızın her anında kullandığımız çok sayıda teknoloji, bu temel buluş ve gelişmeler olmadan elde edilemezdi. Aydınlanma çağında ve onu takip eden dönemde o kadar büyük bilimsel ve teknolojik gelişme olmuştur ki, XIX. asrın sonunda Amerikan Patent Dairesi Başkanı “artık yeni hiçbir şey yok, icat edilecek her şey icat edildi” demek ihtiyacını duymuştur. sıyla halk, bilim hakkında heyecanlandırılabilirse bu desteğin artacağını iddia etmiştir. Sagan'a göre, bilim ve demokrasinin değerleri birbiri ile uyumludur. Zira bilim fikirlerin serbest alış verişine dayalıdır, gizliliğe karşıdır ve paylaşmadan yanadır. Diğer yandan Sagan, Amerikan Patent Dairesi Başkanı’nın tersine, bilimin asla tamamlanmadığı düşüncesindedir. Bunun bir benzerini Albert Einstein “Gerçeklikle karşılaştırdığımızda bilimde vardığımız düzey ilkeldir. Ama sahip olduğumuz en değerli şey de odur,” diye ifade etmiştir. Bu bağlamda Carl Sagan bütün dünyada sahte bilim üretiminin yaygınlaşmasından şikâyet ediyor ve bunun kuşkucu yaklaşımı yaşamın dışına iterek halkı bilimden soğuttunu belirtiyor. Sagan medyanın satış kaygısı ile bu konuda fazla sorumlu davranmadığını ileri sürerek bazı resimli roman kahramanlarının yeteneklerini, kocakarı ilaçlarını, sihirli suları, büyücülük ve falcılığı sahte bilim listesi içinde gösteriyor. Ülkemizde de çeşitli tarikatların beslediği doğmatik hoşgörüsüzlük ile Sagan'ın sözünü ettiği sahte bilim ve batıl inançların yaygınlığını görmezlikten gelemeyiz. Türkiye’de bilim ve teknolojinin halka sevdirilmesi yolunda pek az çaba harcanıyor. Bu amaçla yapılan yazılı ve görsel yayınların, bilim ve teknoloji müzelerinin eksikliği dikkati çekmektedir. Burada TÜBİTAK'ın Popüler Bilim Kitapları neşriyatının çok faydalı bir istisna teşkil ettiğini belirtmeliyim. Kuşkusuz Türkiye Batı’daki aydınlanma çağı ve onu izleyen gelişmelerden faydalanmış ve faydalanmaktadır. Bu ortamda ülkemizin ne yapması gerektiğinin irdelenmesi ayrı bir konudur. KAYNAKLAR: 1. Hal Hellman, Büyük Çekişmeler, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları,Aralık 2003. 2. Carl Sagan, Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapşarı, Mart 2006. 3. Fikret Yücel, TTGV'nin 10. Kuruluş Yılı Dolayısiyle Yapılan Basın Toplantısındaki Konuşma,2001. T Toplumun, insanlığın karşılaştığı pek çok problemin ancak bilim ve teknoloji eli ile çözüleceğine inanması, her şeyin tanrısal taktirle izah edilemeyeceğini anlaması, en azından bilimin farkına varması çok önemlidir. Bilimin halka sevdirilmesinde değerli hizmetleri olan Carl Sagan bilim için kullanılan kaynakların büyük bölümünün halktan geldiğini, dolayı CBT 1077/7 9 Kasım 2007 TGV Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Yücel, finale kalan ürünlerin tanıtım toplantısında “ülkemizde bilimsel ve teknolojik buluşların ve inovasyon (yenilik) etkinliklerinin tatminkâr olmaktan uzak bulunması sebepleri ile ilgili” düşüncelerini şöyle açıkladı: Bence ülkemizin aydınlanma çağı benzeri bir süreçten geçmemiş olması en önemli etkendir. Buna sanayi devrimi dışında kalma, sermaye birikimi yetersizliği, teşvik eksikliği gibi nedenler eklenebilirse de bunlara söylediğim sebebin sonuçları olarak bakılabilir. Avrupada XVII.yy.'da başlayarak XVIII. yy.'da bütün düşünce dünyasını egemenliği altına alan ve XIX. yy.'da da devam eden felsefe akımı doğuştancılığın yerine deneyciliği ve olguların kesinliğini koymuştur. Bu akımın meydana getirdiği uygun ortamda birçok Avrupa ülkesinde çok sayıda bilim ve düşün adamı ortaya çıkmıştır. Bunların öncüleri din ile bilim ve hür düşünce arasındaki çatışmada çok ızdırap çekmişler, hatta hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu cesur ve fedakâr insanlar arasında en fazla bilinen Giordano Bruno ve Galileo Galilei'dir. Bunlardan birincisi evrenin sonsuzluğu ve başka dünyalarda da yaşamın bulunabileceği hakkındaki düşüncesini engizisyon mahkemesinde geri almayı reddetmesi üzerine kazığa bağlanarak yakılmıştı. Galileo Galilei ise, çıkarıldığı engizisyon mahkemesinde onur kırıcı şekilde düşüncelerini inkâr etmesine karşın hayat boyu ev hapsinde tutulmuştur. Galileo hakkında alınan kararın ancak 1992 yılında beraate çevrildiğini duymak ilginç gelebilir. Bugün dahi Galileo tarafını tutmak bilime, ya da ge BİLİM VE DEMOKRASİ ARGE VE SANAYİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle