25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Jeoloji Aykut Barka aramızdan ayrıla Üç yıl önce yitirdiğimiz Aykut Barka, 1983 yılında yaptığı bu çalışmada Gölciik ve Diizce yakınlannda 7 den biiyük deprem olabileceğinl, depremlerden 16 yıl önce kendisi daha 31 yaşmda genç bir bilim adamı iken öngörmüştü. x*Aralık 1952'de Istanbul'da doI i ^ ğan değerli bilim adamı, eşsiz inJ L V / s a n Prof. Dr. Abdüllatif Aykut Barka 3 yıl önce, beynindeki damar tıkanıklığı nedeniyle 1 Şubat 2002'de aramızdan ayrıldı. 1975 yılında Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nde (MTA) meslek hayatına başlayan Prof. Barka, 1977 yılında kazandığı burs ile MTA adına doktora yapmak üzere İngiltere'ye gitti. Bristol Üniversitesi Jeoloji Bölümü'nde Dr. Paul Luis Hancock ile doktoraya başladı ve "Seismotectonic aspects of the North Anatolian fault zone" adlı çalışması ile 1981 yılında doktor unvanını aldı. Ömrünü bilimsel çalışmalara adayan bu değerli insan, kısa sayılabilecek bilimsel hayatını önemli bilimsel eserlerle ve başarılarla doldurarak ulusal ve uluslararası düzeyde jeoloji bilimine önemli katkılarda bulundu. 1981 yılında yurda dönen Aykut Barka, 1985 yıhna kadar MTA da Teknik Uzman olarak çalıştı. 1985 yılında MTA'dan ayrıldıktan sonra Ingiltere ve Amerika'daki değişik üniversitelerde ziyaretçi ve araştırmacı bilim adamı olarak çalıştı ve 1990'ların başında yeniden yurda dönerek Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'ne girdi ve 1992 yılında da Istanbul Teknik Üniversitesi'ne geçti. | Aykut Barka, bu bölgelerde meydana gelecek depremleri aslında çok daha önceden, 1983 yılında MTA da çalışırken yaptığı bir çalışmada öngördü. Ancak, Aykut'un bu çalışması yayımlandığı dergide sadece raflarda veya kütüphanelerde kalmadı. TÜBİTAK tarafından çıkarılan Yeryuvan ve İnsan adlı derginin (bu dergi artık çıkmıyor) Kasım 1983 sayısında (cilt 8, sayı 3, sayfa 3033) "Doğu Anadolu' da ve Marmara Çevresinde Gelecekte Olabilecek Bazı Büyük Depremlerin Olasılı Episantr Alanları" adlı çalışmasının Marmara Denizi çevresi ile ilgili olan kısmını sizlerle paylaşmak istiyoruz. (Aykut Barka'nın cümleleri değiştirilmeden makale kısaltılmıştır, ilgili şekiller daha net olması amacıyla yeniden çizilmiştir ve uyumun sağlanması için sadece şekil numaralarında düzenleme yapılmıştır). cak, bu alanlar bilinmediği taktirde binlerce kilometre uzunluğundaki deprem zonlarının aletsel donatımı, bugün gelişmiş ülkeler için dahi çok zor veya olanaksız olmaktadır. Ayrıca bu alanların önceden bilinmesi, gelişmekte olan ülkelerde, özellikle büyük endüstri alanlarının seçiminde (baraj, nükleer santral vb.) büyük rol oynamaktadır. Barka (1981, 1983), doğrultu atımlı faylar üzerinde oluşmuş bü Toplumun her kesimiyle olduğu gibi çocuklarla da arası oldukça iyi yük depremlerin idi. Batı Anadolu' da antik kentlerdeki tarihsel deprem hasarlannı episantr alanların incelemek üzere 2000 yılında düzenlediğimiz uluslararası bir gezide daki fay geometri Bergama antik kentinde çekilen bir fotoğrafta Aykut Barka ve Ersu leri ile depremlerin Çoruh Altunel. magnitüdleri aratir. Aynı kesimde Kuzey Anadolu fayının sında bir ilişkinin varlığını ortaya koymuş orta kolunda, İznik doğusunda ve batısınve aynı alanların kaya tipi özellikleriyle, yeda (lokasyon 12 ve 13) Sölöz köyü yakınlarel ve bölgesel yükselmelerin varlığına dikrında, güney kolda ise Bursa Yenişehir kati çekmiştir. Bu makalede, Barka arasında (lokasyon 14) ve Bursa batısında (1983)'e paralel olarak geliştirilen yeni veri(lokasyon 15) Apollont gölü doğu kıyısında ler değerlendirilecektir. birbirine paralel iki sistemde (bu alanda, her ne kadar, 1855 yılında iki büyük depMarmara Denizi Çevresi rem meydana gelmişse de aradan 130 sene Marmara denizi çevresinde yapılan geçtiği unutulmamalıdır) (Sieberg 1932) aynntılı hava fotoğrafı çalışması sonucunda benzer fay geometrilerinin varlığı saptanbu bölgede yer alan diri faylar belirlenmeye mışür. çalışılmıştır (Şekil 1, 2). Bu fayların diriliği, faylann fizyografık özellikleri, tarihsel ve SONUÇLAR aletsel deprem verileri ve bilinen yüzey kı* Doğrultuatımlı faylann geometrisi nklan (1855 Bursa (?), 1912 Ganos, 1953 ile büyük depremlerin episantr alanlarının YeniceGönen ve diğerleri) ile belirlenmişyerleri ve büyüklükleri arasında yakın bir tir(Ketin 1969, Ambraseys 1970, Pmar ilişki vardır. 1943, Ergin ve diğ. 1967, Crampin ve Oçer * Doğrultu atımlı faylarda, birbirini 1975, Tezuçan ve diğ. 1982, Evans ve diğ. izleyen ana fay parçaları kilitli (yer ve za1983). man içinde) olduğu durumda faylanma yeŞekil l d e Bolu Geyve arasında Kuni doğrultularda gelişebilmektedir. Bu yeni zey Anadolu fayı üzerinde meydana gelmiş doğrultular çoğunlukla 10° 30° arasında olan; 1944 Bolu (bir bölümü), 1957 Abant değişmekte olup iki genel tipi vardır: a) Ayve 1967 Mudurnu depremleri ile ilgili yünı yaşlı ve kökenli P kırıklannı ve b) Yakın zey kırıkları ve diğer faylar gösterilmektedoğrultudaki, var olan kırık düzlemlerini dir (Ketin 1969, Ambraseys 1970). Bu alan(Anizotropi) kullanabilmektedir. Bu iki türda da Şekil 1' de görüldüğü gibi fay birçok lü olmaktadır, a) Fay zonu bu yeni doğrulyerde doğrultu değiştirmektedir. Örneğin tuda devam etmektedir veya b) Ana fay esDüzceHendek arasında (lokasyon 7) 20°ki doğrultusunda devam etmektedir (Barka 25° benzer bir doğrultu değiştirmesi dikkat 1983). Bu doğrultu değiştirmeyi oluşturan çekicidir (Aktimur 1977). Diğer taraftan iki sistemin kesim noktaları büyük depremMudurnu vadisi hemen batısında (lokasyon lerin episantr alanlarını oluşturmaktadır. 8) diğer bir fay parçası yine içbükey doğrulBu ilişkinin dünyadaki bazı örnekleri Bartu değiştirmektedir. ka (1983) de verilmiştir. Doğu Marmara'da, Kuzey Anadolu fa* Bu yazıda yaklaşık on adet olmuş yının kuzey kolunda, özellikle Gölcük yakın deprem verisi kullanılarak Doğu Anadodoğusunda olmak üzere (Şekil 2, lokasyon lu'da ve Marmara Denizi çevresinde 19 ola9), Çınarcık kuzeybatısında (lokasyon 10) sılı deprem episantr alanı belirlenmiştir. ve olasılıkla Karamürsel yakınlannda * Yukarıda verilen 19 lokasyonda (lokasyon 11) fayın P kırıkları çok gelişmiş 1983 tarihli depremi örgören makalesi KOCAELİ DEPREMİNE İŞARET Aykut Barka, depremlerle ilgili olarak yaptığı güvenilir, inandıncı, anlaşılır konuşmalarla ve sevecen tavırlarla Türk toplumu tarafından benimsendi. 1997 yılında Amerikalı meslektaşları ile yaptığı modelleme çalışmasına dayanarak İzmit bölgesinin önemli bir deprem riski altında olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, 17 Ağustos İzmit depreminden hemen sonra yaptığı açıklamalarda, Düzce bölgesinde deprem riskinin artüğına dikkat çekti ve 12 Kasım 1999 da Düzce depremi meydana geldi. Doğu Anadolu'da ve Marmara çevresinde gelecekte olabilecek bazı büyük depremlerin olasılı episantr alanları Aykut Barka Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Temel Araştırmalar Dairesi, Ankara. "Büyük magnitüdlü depremlerin önceden belirlenmesinin ilk adımı, bunların episantr alanlarının bulunmasıdır. Daha sonra bu alanlarda yapılan aletsel ve diğer çalışmalar sonucunda, olabilecek bir depremin önceden belirlenmesi olası olabilir. An Şefr/71. BoluGeyve arasında Kuzey Anadolu fay zonu ile ilgili diri faylar gösterilmektedir (Ketin 1969, Ambraseys 1970, Şaroğlu ve Barka 1983). Sürekli çizgi ile gosterilen daire olmuş depremin, kesikli çizgi ile gösterilen daireler olacak depremlerin episantr alanlarını göstermektedir 934/6 22 Ocak 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle