Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Mühendislik Saglık 115 y;l sonra Eyfel Kulesi'ne formü Dünyanın en fazla ilgi çeken yapılanndan bir olan Eyfel kulesi için Amerikalı bir bilim adamı şimdi bir formül üretti. FormüI, yapının kurulmasından 115 yıl sonra kulenin zarif biçimini açıklıyor. ustav Eiffel, kulesini 1889 yılında kurmaya karar verdiğinde büyük bir sorunu vardı: Ruzgâr. Eiffel, rüzgârın çelik yapı üzerindeki etkisini açıklayacak bir formül bilmiyordu. Bu nedenle yapının inşası sırasında çizimler ve ampirik deneylerle yetinmek zorunda kalmıştı. "Kuleyi parça parça inşa etmiş ve tanımı için herhangi bir formüle sahip değildi" diyor Colorado Üniversitesi mühendisi Patrick Weidman. Mühendis Eyfel Kulesi'nin yapısını matematiksel olarak çözdüğüne inanıyor. Eiffel'in eserine hayran olan VVeidman, yapıyı ve yukarı doğru uzanan eğriyi açıklayacak bir formül arıyordu. Matematikçiler bu tür bir denklemin varlığından emindiler. Ancak bunun çok zor olduğu da bilinmekteydi. YVeidman 2001 yılında çizgisel olmayan bir entegral formülüne ulaştı. Bu formül bir kulenin biçimini açıklayacak birkaç çözüm getiriyordu. Denklem, diğer bir Eyfel hayranı olan Christophe Chouard tarafından üretilmiş ve yayımlanmıştı. G L. Yüksek sesli müzik akciğerinizi patlatabilir Ahmet Rasim Küçükusta (*) üzik bir taraftan, depresyon, panik atak, Parkinson, Alzheimer, epilepsi, stres, otizm, madde bağımlılığı... gibi pek çok psikiyatrik ve nörolojik hastalıkta, doğum ve kansere bağlı ağrılarda, beyin travmalarında ve birçok organik rahatsızlığın tedavisinde başarı ile uygulanırken, diğer taraftan uygun olmayan şartlarda dinlenen yüksek sesli müzik birçok rahatsızlığa ve hastalığa davetiye de çıkarabilmektedir. Yüksek sesle dinlenen müziğin sağlığımız üzerine olumsuz etkileri olduğu eskiden beri bilinir. Bunların başında işitmede azalma, kulak ağrısı, kulak çınlaması, yorgunluk, sinirlilik, uyku bozuklukları gibi kulak ve sinir sistemini ilgilendiren yakınmalar gelir. Araştırmalar, 85 desibelden yüksek seslerin 8 saatten fazla dinlenmesinin kalıcı sağırlığa neden olabileceğini ortaya koymuştur. Hemen hatırlatalım, dinleyiciler bir rock müzik konserinde 105 desibelden daha yüksek seslere maruz kalırlar. Laboratuvar deneylerinde de, yüksek volümlü hard rock müziğin bazı bitkilerin ölümüne neden olduğu, buna karşılık yumuşak klasik müziğin ise aksine bitkilerin büyümelerini hızlandırdığı gösterilmiştir. M FIRTINA KORKUSU Weidman hemen hesaplar yapa % Eyfel Kulesi'nin formülünii üreten Weidman. rak çozume ulaşabileceğine inanmıştı. Onun denklemi aşağı doğru bakan bir parabolü açıklıyordu. Ama ne var ki bunların kavisleri, ünlü yapının biçiminden farklıydı. Ayrıca Weidman, Chouard denklemindekı olası tüm çözümlerin hatalı parabollerle sonuçlandığını veya sonsuzlukta kaybolduklarını da sa'ptadı. Bu hayal kırıklığından sonra Weidman, Paris'e giderek Louvre'daki tarihi belgeler üzerinde çalışınca, mühendisin fırtına korkusu dikkatini çeker. "Eiffel, kariyeri boyunca rüzgâr sorunu üzerinde düşünmüştü" diyor bilim adamı. Eiffel, matematik formülleri yerine sadece deneyimlerine güvenmek zorunda olmasına rağmen yepyeni bir model denemişti. 300 m. yüksekliğindeki metal yapının alt kısmı, normalde rüzgârın basıncını dengeleyen verevine direkler yerine, dört sütunla son derece sağlam bir şekilde inşa edilmiştir. İşte Weidman bu nedenle kulenin biçimini açıklamak için iki ayrı denkleme (alt ve üst kısım için iki ayrı denklem) ıhtiyacı olduğunu anladı. Ve böylece 2004 Temmuz'da "Compte Rendu Mecanique" dergisinde, kulenin zarif biçimini açıklayan iki formül sundu. Bu denklemler şimdi İngiliz "Architectural Research Quarterly" dergisinde de yayımlanacak. Pnömotoraks, akciğerlerdeki hava keseciklerinin yırtılması sonucunda içlerinde bulunan havanın akciğer zarları arasına geçmesiyle oluşur. Akciğer zarları arasında biriken hava da, akciğeri sıkıştırarak onun sönmesine ve solunumun bozulmasına yol açar. Pnömotoraksın başlıca belirtileri, ani başlayan nefes darlığı ve göğsün yan tarafında bıçak batar tarzda bir ağrıdır. Bazı kişilerde kuru bir öksürük de olabilir. Şiddetli patlamalar sırasında da olduğu gibi, yüksek sesli müziğin akciğer çevresinde basınç değişikliklerine neden olarak hava keseciklerinin yırtılmasına ve içlerindeki havanın akciğer zarları arasında toplanmasına yol açtığı düşünülmektedir. Pnömotoraks riski, uzun boylu, zayıf gençlerde ve sigara içenlerde daha fazladır. Ayrıca, amfızem, kronik bronşit, astım, sarkoidoz ve fıbrozis gibi nefes darlığına neden olan hastalığı olanlar da yüksek risk altındadır. PNÖMOTORAKSIN TEDAVİSİ Küçük pnömotorakslar istirahatla kendiliğinden düzelirse de, hava kaçağının fazla olduğu durumlarda akciğer zarları arasındaki havanın bir iğne ile ya da göğüs boşluğuna tüp takılarak boşaltılması gerekir. Özel durumlarda, akciğerdeki yırtığın cerrahi girişim ile düzeltilmesi gerekir. Pnömotoraks, ileri derecede astım ve amfizemi olan kişilerde ölümlere neden olabilir. Pnömotoraks için risk grubunda olanlann, yani uzun boylu, zayıf yapılı, sigara içenler ile astım, kronik bronşit, amfizemli hastaların heavy metal ve hard rock konserlere gitmemeleri, gitseler bile hoparlörlerden uzak durmaları, ev ve arabalarında yüksek sesli müzik dinlememeleri önerilir. (*)Prof. Dr. ahmetrasimk@mynet.com AKCİĞERİNİZ SÖNEBİLİR Son yıllarda, heavy metal, hard rock gibi yüksek sesli müzik dinleyenlerde ortaya çıktığı saptanan bir rahatsızlık ise tıp dilinde pnömotoraks ismi verilen durumdur. Bugüne kadar dört kişide yüksek sesli müziğe bağlı pnömotoraks geliştiği bildirilmiştir. Bunlar, bir rock konserinde ve gece kulübünde hoparlörlerin hemen yakınında bulunan gençler ile arabasında müzik dinleyen bir kişide ortaya çıkmıştır. Bu özelliğin bilinmesiyle, yüksek sesli müziğe bağlı pnömotoraks olgularının artacağını tahmin ediyorum. 931/2 22 Ocak 2005