Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ToplumKültür Devri mağara resımlerinde insanların ayaklarını hayvan derısı ve postlarıyla korudukları görülnıektedir. Tarihin ilk gerçek ayakkabılarını İ.Ö. 3000 yıllarında Mısırlıların hurma ve palmiye yapraklarından sandeletler şeklinde yaptıkları tabletlerde görülüyor. Sandaletler kişinin mevkiini ve gücünü simgeliyor, hatta bazılarında sahibinin yaşam öyküsünü konu alan resimler bulunuyordu. Kölelerin sandalet giymesine izin verılınıyordıı. Fıravunların giydikleri sandeletlerin malzemeleri ve modeli ayrıcalık taşıyor, kadınlar sandeletlerini degerli taşlarla süsliiyorlardı. Üemiri kullanmaya başladıktan soııra, ayaklarının altına demir plakalan bağlamayı bile denemişler. kısa kısa... a Sümerler öncü Sümer uygarlığının beşiği Mazopotamya'da. İÖ 800'lü basit yayvan ayakkabıların yerın alan ve bir statü Tarihte ayakkabılar göstergesi sayılan burna doğru sivria)1922 yapımı, üstii desenli len ayakkabılar, ortaçağda moda olan düğmell kadın ayakkabısı. uzun sivri ve kıvrık burunlu (poulab) 14. ve 15 yiizyıl ine) ayakkabıların öncüsü olarak göspoulalne'lerl) c)Mısırlıların teriliyor . İ.Ö. I.ve 3. yüzyılda giydikMısırlılarda olduğıı gibi Eski leri hurma ve palmlye yapraklarından sandaletler, Yunan'da da soylular sandalet giyerd) 1730 larda Fransız saray kadınlarının giydiği yüksek ökçeli ayakkabı. lermiş. Homeros, Truva savaşlarında da askerlerin benzer sandalet, tanrıli biçimlerine bırakırken 16. yiizyıl giysi ve ayakkabılalarınsa altın sandalet giydiklerini yazıyor. Romalılar. rında da aynı rahatlama gözleniyor. "Ayı pençesi", ayak tabanı böliimünü ayak bileğine bağlayın kayışlar"inek burnu" ya da "rtrdek gagası" isimleriyle anılan dan oluşan sandaletler, calceus'lar giyiyorlarmış. Ne köşeli ve geniş ayakkabılar poulaine'lerin yerini alıyor. var ki, İmparator Hadrian (İ.S. 117138) bu sandaletleAynı yüzyılda modaya düşkün Floransalı ve Venerin soleae adı verilen türlerinin kapalı mekânlar dışındikli kadınlar chopine adı verilen takunyayı andıran da giyilmesini tıygun görmediğini söyleyerek yasaklaçok yüksek ayakkabılar giymeye başlıyorlar. Bunlarla mış. yürümekte o kadar zorlanıyorlar ki. yürüyebilmek için İlk Hristiyanlar Tanrı'nın yarattığı organlann kouşaklarına yaslanıyorlar ya da eşlerinden yardım isterunması gerektiğine inandıklan için ayakkabıya da dimek zorunda kalıyorlardı. Venedik dükaları, sonunda ni bir misyon yüklenmiş. İ.S. 6. yüzyıldan sonra ayakbu modaya da kısıtlama getiriyorlar. 1600'lerde ilk tokabı normal yaşama girmeye başlamış. 7. ve 10. yüzyılpuklu ayakkabılar sahneye çıkıyor. 12. ve 13. yüzyıl bilar arasında Avrupa'da Frank hanedanhğı zamanında nıci çizmelerinde ayağın özengiden çıkmasını engelleayağı bilekten biraz yakarı kadar saran fakat burnu mek için takılan kancalardan esinlenerek geliştirilen açık bırakılan ayakkabılar giyilmeye başlanmış. topuk, 17. yüzyıl Barok dönemine damgasını vuruyor. XIV. Louis döneminde bu moda da o denli abartılıyor Burun uzunluğu sosyal statü ki, kadınlar yürüyebilmek için baston kullanmak zoOrtaçağda, saray erkânının abartılı çizgiler taşırunda kalıyorlar yan moda akımlarına uyarak ayakkabılarında da aşırıya kaçarak burunları çok sivri ve uzun poulaine'ler giyAlçak topuk diklerin görüyoruz. Fransız Uevrimi'nde aristokratların simgesi olaGünümüzde de bazı kauı ayakkabılarının burun rak görülgn topuk ve toka terk ediliyor, Cumhuriyetçikısımlarının yarısından fazlasının boş olduğunu görler düz ve sâde ayakkabılar giymeye başlıyorlar. 1825'e mek. tarihin bir tekerriirden ibaret oidujjıınu gösteriraştlayan gösterişsiz imparatorluk döneminde hafif esyor. Burun uzunlııkları bir statü sembolü olarak görül.tîSrpine'ler ve brodequin deiiilerı topuksuz botlar ordüğü için, sosyal sınıfları belirliyordu. Zaınanla, hem ,taya çıkıyor. ayakkabılarını çamurdan korumak Ijenı de boylarıriı Her şeyın küçüğünün makbul sayıldığı İngilteuzun göstermek için poulaine'lermaltına bir takunya re'de minyon Kraliçe Viktoria'nın öncülüğünde alçak giymeye başlıyorlar.Bujr^u uzayan ayakkabılarla yyrütopuk moda oluyor. Erkeklerse bottine denilen zarif mek zorlaştığı için bu'rün kısımlarını yukarı doğru kıbotlarını yüzyıla yakın bir süre kullanıyorlar. vırıp bileğe bağlamaya başlıyorlar. tlerıye doğru baktıgımızda 3000 bin yıl öncesinin 14. ve 15. yüzyılın bu komik ayakkabıları dalıa palmiye yapraklarından örülmüş sade sandaletleri. Rosonra birçok yerde yasaklanıyor. 1371'de çıkarılan bir malı ve Bızanslı kadmların degerli taşlarla süslü deri buyrukta "gfiıç, yaşlı. kadın ya da erkek hıç kimsenin terlikleri, Kızılderililerin yuınuşak makosenleri, XIV. ayak burunlarından dalıa uzun ayakkabı giyemeyeceLouis zamanınm saray kadınlarının yüksek topııklu, ği" bildiriyor. Ne var ki poulaine'ler çok pahalı oldıığu ipek ya da işleıneli kumaştan lantezi ayakkabıları. güiçin sade vatandaşlat yalııı ayak dolaşıyorya da hir çenümüz İngiltere Kraliçesi'nin sade tören ayakkabılaşit tozluk, tahta takunya ya da deriden yapılınış çarıkrı... lar giyiyorlardı. Moda günümüzde de hıç değişmeden egemenliği(iotik çağının sivri, vüksek ve abartılı mimari ni sürdürüyor... özellikleri yerini Roııesans'ın yuvarlak, yassı ve denge884/9 28 Şubat 2004 Hastaların gerçekle biyolo)ik agıdan bir yararlılığı olma yan bir "tedavi" ıle iyileşmesi anlamına gelen "plasebo etkısı" ilk kez ortaya atıldığı 1955 yılından beri bilim insanlarını şaşırtmayı sürdürüyor. 0 zamandan beri böyle bir etkinin qerçekten var olup olmadığı ve eğer varsa nasıl etkin olduğu ü/eriııde büyük tartışmalar yapılıyor. 20 Şubat 2004 tarihli Science dergisinde yayımlanan yeni bulgular plasebo etkisınin gerçekten var olduğunu destekliyor ve hatta beynin acıya karşı tepki verirken bundan nasıl etkilendiğine ilişkin bilgi veriyor ABD'deki University of Mıchigan'dan Tor D. VVager ve meslektaşları işlevsel manyetik rezonans görüntuleme (IMRI) tekniğl ile küçük elektrik şokları ya da sıcaklık gibi zararsız ama acı veren uyarılara maruz bırakılan gönüllülerin beyinlerini inceledi. Kimi durumlarda araştırmacılar deneklere, derilerine acıyı hafifletici bir krem sürdüklerini söyledi. Şoka maruz kaldıklarında derilerine bu sözde acı dindiren kremin (plasebo) sürüldüğü denekler derilerine krem sürülmemiş deneklere oranla daha az acı çektiklerini söylüyordu. Placebo etkisinin altında olan deneklerin beyinlerındeki pretrontal korteks adlı bölümde daha fazla etkinlik, ama acıyı hissetmede rol oynadığı bilinen talamus, duyu (somatosensory) korteksi ve serebral kortekste daha az etkinlik gözlendi. Bu sonuçlar plasebo etkisinin bedenin acıyı hissetme yetisini bozmadığını, bunun yerine beynin bedenden gelen sinyalleri yorumlama yöntemini değiştirdiğine ilişkin varsayımı destekliyor. Ancak biraz ironik bir durum olsa da plaseboyla ılgıli bulgular sayesinde acıyı ve ağrıyı dindırmek için çok daha etkin yeni tedavi yöntemleri geliştirilebilir. Turgut Gürer Kaynak: 20 Şubat 2004, www.scientificamencan.com Yalancı ilaçlar ağrıyı nasıl dindiriyor? "Çakıllar" Mars'ta su olduğunu kanıtlamıyor NASA'nın golf arabası büyüklüğündeki Opportunıty ve Spirit adlı uzay mobilleri Mars'tan harika resimler göndermeye devam ediyor. Hatta bu resimlerden bazıları Kızıl Gezegen'in yüzeyinde geçmişte sular akmış olduğuna ilişkin pek inandırıcı olmayan kanıtlar içeriyor. Opportunity, inış yaptığı Meridiani Planum düzlügünden, mikroskopık kamerasıyla yuvarlanmış kayaç imgeleri gönderdi. Bazı bilim adamları bunların tıpkı akarsu yataklarında bulunan çakıllar gibi suyun aşındırmasıyla oluştuğunu öne sürüyor. Başka bilim adamları ise bunların bir yanardafj patlaması sırasında ergimiş kayaların havaya saçıldığı zaman oluşabileceğini düşünüyor. Bu kayaçlar yere düşmeden önce seyrek Mars atmoslerinde yuvarlak damlacıklar şeklinde katılaştığını olabileceğini düşünüyor. Çünkü bu tür süreçlerin yeryüzünde gerçekleştiği biliniyor. ABD Providence, Rhode Island'daki Brown Üniversitesi'nden yerbilimci Peter Schultz, bu resimlerin tıpkı meteor çarpmasında oluşan türden damlacık biçimli cam taneleri olabileceğini düşünüyor. Araştırmacı bu sorunu çözmenın en iyı yönteminin Mars'tan dünyaya kayaç örnekleri getirmek olduğunu söylüyor. Yanardağ patlaması ya da meteor çarpması ıle oluşan kayaçların içinde hava kabarcıkları kalır. Schultz'un meslektaşı John Mustard, "Eğer bu gaz kabarcıkları sülfürlüyse kayaçların volkanik olma şansı yüksektir Ancak eğer atmosferik gazlar içerıyorsa kayaç, meteor çarpmasıyla oluşmuş olabilir" diyor. Natııre Science Update, 10 Şubat 2004