15 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KlonlamaSöyleşi .*.:'*;> ** Klonlama için güçlerimizi birleştirmeliyiz! oç. Dr. Sezen Arat, ABD'de sığır klonladı, şimdi onlar üç yaşında. TÜBİTAK, Cen Mühendisliği ve Bıyoteknoloji Araştırma Enstitüsü'nde sığır kopyalama çalışmalarını sürdüren Arat ile kök hiicre çalışmalarının geleceği, ülkemizde durum üzerine konuştuk. Bu ilginç söyleşiyi sıınuyoruz... D ABD'de araştırmalar yaptıktan sonra ülkemizde sığır klonlama çalışmalarını sürdüren Doç. Dr. Sezen Arat, şu müjdeyi veriyor: "Kök hücrelerin gelecekte, bugün için tedavisi olmayan birçok hastalığa çare olacağına kesinlikle inanıyorum. Parkinson, Alzheimer gibi sinir dejenerasyonları ile ortaya çıkan hastalıklarda, omur iliği zedelenmelerinde, enfaktus gibi kalbe zarar veren hastalıklarda, kanserde, siroz gibi karaciğer hastalıklarında kemik erimesinde, yanıklarda, şeker hastalığında ve daha birçok hastalığın tedavisinde mücizeler yaratacağı düşüncesindeyim" nabilir. Bunun üzerinde çalışmalar devam ediyor. Soru: Ülkemizde klonlama araşbrmalan yapılması için uygun koşullar var mı? Yeterli bilgi, teknik kapasite ve parasal destek? A s 11 n d a ayrı ayrı bütün bu söyledikleriniz ülkemizde var. Ancak ne yazık ki her üçüne de aynı anda sahip olan bir kurumumuz yok. Yeterli bilginin olduğu yerde parasal destek yetersiz veya paranın ve teknik kapasitenin olduğu yerde yeterli bilgiye sahip insan yok. Projelere destek veren kamu kurumları yetersiz ve özel sektörün araştırma geliştirmeye destek verme alışkanlığı hiç oluşmamış. Soru: Hep öncü çalışmalann yapılması için para eksikliğinden yakınılır. Size göre bugünkü koşullarda bilim kurumları bu tür büyuk projelere yönelecek parasal kapasiteye sahip degillermi? Yoksa eksik olan baska şeyler mi? Para elbetteki en önemli problemlerden biri. Ancak bu ülkemizde her alanda olan bir sorun. Türkiye bilim alanında maalesef geri kaldı. Araştırmaya yeterli kaynak ayırmadı ve ayırdığı bu kaynağı da doğru yerlerde kullanmadt. Büyük projeler büyük ekipler ister, farkı disiplinlerden araştırıcılar ve güçlü bir teknik donanım ister. Bunu sağlamanın yolu bilgiyi, alt yapıyı ve parayı bir araya toplamaktır. Bugün bilimde bizden çok çok ilerde olan Avrupa Birliği ülkeleri bile onlardan daha ileri olan Amerika ve Japonya'ya ulaşmak için güçlerini birleştirme yoluna gidiyor. Bu uygulamanın aynısını Türkiye kendi içinde yapmalıdır. Bilimde kaybettiği mesafeyi hızla kapatmayı planlayan ve kısıtlı parası olan bir ülkede hiçbir kurumun bir diğerini rakip görme lüksü yoktur ve olmamalıdır. Ancak birleşilirse büyük projeler yapılabilir. Soru: Ülkemizde embriyo klonlama, kök hücre eldesi ve kök hücre ile tedavi konusunda çahşmalar nerelerde yapılıyor. Türkiye'de şu anda klon embriyo üreten tek bir laboratuar var. Bu da TÜBİTAK'a bağh Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma Enstitüsü (GMBAE) bünyesinde bulunuyor. Ben 2000 ve 2001 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde yoğunlukla sığır ve domuzların klonlanması ve kısa bir süre de (4 ay) insan embriyonik kök hücreleri üzerinde çalıştım. Oraya TÜBİTAK tarafından gönderilmemin sebebi, klonlama teknolojisini ülkeye transfer etmekti. Üretmiş olduğum klon sığırlar şu anda 3 yaşındalar ve sağlıklılar. Son iki yıldır da bu laboratuvarda ekibimle birlikte sığır klonlanması üzerine bir ulusal bir de uluslararası proje yürütüyorum. Çalışmalarımızın sonuçlarını da Ocak ayında Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenen uluslararası bir kongrede sunduk. Soru: Güney Koreli araşurmacüann klonlanmış embriyodan kök hücre elde etmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bilim bu noktaya üzün süren araştırnıalar sonucunda geldi. Bugün her türlü hücreye dönüşme özelliği olduğu keşfedilmiş olan bu sihirli hücreler ilk olarak 1980'li yıllarda fare embriyolarından elde edilmışti. () zaman bu hücrelerın bu özellıkleri henüz farkedilmemişti ve farklı amaçlarda kullanılıyorlardı. Ancak onların kültiir kaplarmda farklılaşarak değişik tiplerde hücrelere dönüşebildiklerinin keşfedilmesi ilk önemli adımdı. Ardından insan embriyosundan kök hücreler elde edildi ve bir çok hastalığın tedavisi için uıııut ışığı oldu. Bu ikinci önemli adımdı. Ancak bilim adamlarını düşündüren bir problem, hasta ile farklı genetik yapıya sahip bu hücrelerin vücut tarafından reddedilme risklerinin olmasıydı. Klonlama çalışmalannda birçok memeli nayvan türünde başarıya ulaşılmış olmaii aynı teknoloji kullanılarak hasta ile lynı genetik yapıya sahip embriyonik <ök hücreler (klonlanmış hücreler) elde .•dilebileceği düşüncesini ortaya çıkarnıştır. üreten tek laboratuvar olmakla birlikte, bunu yapmayı planlayan bazı üniversiteler var. Örneğin İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi bunlardaıı iki tanesi. Embriyonik kök hücre çalışmalarına gelince; benim laboratuvarımda fare embriyonik kök hücreler (EKH) üzerine Hacettepe Üniversitesi ile birlikte yürüttüğümüz bir proje var. Ve bildiğim kadarıyla Türkiye'de fare EKH hatlarına sahip tek yer bu laboratuvar. Proje verdik Laboratuvarınıız ayrıca Avrupa Birliği 6.Çerçeve programına 6 ülkeden 12 laboratuvar ile birlikte hazırlamış olduğu "insan kök hücrelerinin üretilmesi" üzerinde bir projeyle başvurmuş bulunuyor. Eğer proje kabul edilirse bu alana ülke olarak girıniş olacağız. Türkiye'de bu alanda çalışmayı isteyen ve planlayan çeşitli üniversiteler var. Bu alanda çeşitli bilgilendirme seminerleri ve kongreler düzenleniyor. Örneğin bu yıl bunlardaıı biri İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi diğeri Hacettepe Üniversitesi tarafından organize ediliyor. Ayrıca kordon kanı bankacılığı üzerine de çalışmalar yapan yerler var. Bunlardan biri Acıbağdem Hastanesi bir diğeri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi. Fakat buralarda kordon kanından kök hücre elde edilmesinden ziyade, ileride kullanılabilir düşüncesiyle komple kanın dondurulma işlemi yapılıyor. Yine Ege Üniversitesi'nde kandan elde edilen kök hücreler ilk olarak kalp hastalığı tedavisinde kullanıldı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kemik iliği transferi üzerine çalışmaları var. Ancak bunların hepsi erişkin kök hücreleri ile ilgili çalışmalar. İnsan embriyonik kök hücreleri ile çalışan şu anda hiçbir merkez yok. Soru: Kök hücre tedavisinin geleceği için ne düşünüyorsunuz? Kök hücrelerin gelecekte, bugün için tedavisi olmayan birçok hastalığa çare olacağına kesinlikle inanıyorum. Parkinson, Alzheimer gibi sinir dejenerasyonları ile ortaya çıkan hastalıklarda, omur iliği zedelenmelerinde, enfaktus gibi kalbe zarar veren hastalıklarda, kanserde, siroz gibi karaciğer hastalıklarında kemik erimesinde, yanıklarda, şeker hastalığında ve daha birçok hastalığın tedavisinde mücizeler yaratacağı düşüncesindeyim. Ancak yetişkin kök hücreler kısmen kullanılmakla birlikte embiyonik kök hücreler insanların tedavisinde şu an için kullanılamıyor. Bunun için daha çok araştırma yapılması gerekli. Buda oldukça uzun bir zaman alacaktır. Söyleşi: Orhan Bursalı En önemli adım Ancak insan hücrelerı ile klorı :mbriyo elde eünek diğer nıemeli türleine oranla şimdiye kadar daha problenatikti. Araştırıcılar son iki yıldır bunun izerinde çalışıyorlardı ve başardılar. Buıun gerçekten üçüncü en önemli adım >lduğunu düşünüyorum. Bununla birikte bu tekniğin insan klonlanması anıaıyla kullanılmasına kesinlikle karşıyım. ^ünkü teknolojinin daha çözülmesi geeken birçok problemi var. Bu problemer hayvan klonlarında defalarca gösteildi. Bu nedenle bu tip araştırmalar için esinlikle belli düzenlemeler getirilmelilir. Özellikle insan embriyosunu üreıe amaçlı üreten nıerkezler (örneğin vT merkezleri) tedavi amaçlı çalışan raştırma merkezlerinden ayrı olmalıdır. >u çalışma tedavi amaçlı olarak değer:ndirildiği zaman insan yumurta hücreinin içindeki çözümlenmemiş birçok ıekanizmaya ışık tutabilecek olması açıından da dnemlidir. Eğer bunlar çöüınlenirse gelecekte insan eınbriyosuna erek kalmadan, farklılaşmış olan hücre;rin kök hücreye dönüştürülmesi sağla Türkiye'de çalışmalar Bu teknoloji hem yeterli bilgi, hem tecrübe, hemde oldukça pahalı bir alt yapı gerektirmektedir. Bu alanda Türkiye başarılı çalışmalar yapabilir, ama bunun için ülkenin her bölgesine, her üniversitesine bir tam teşekküllü laboratuvar kurmak yerine mevcut imkanlarını bir araya getirmesi gerekir. Türkiye'de şu anda klon embriyo 884/15 28 Şubat 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle