22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kök hücre araştırmaları hücreler elde etmek ve çeşitli hastalıkların tedavilerine yönelik çalışmalar vapmak isteyen bilim insanları, insan embriyosunun hücre kaynağı olarak kullanılmasına karşı çıkanların direnişiyle karşılaştılar. Çürıkü, bir ınsanın oluşumunun ılk aşaması ulaıı embriyonun bu amaçla kullanılması, gelecekte bir canlının gelişmemesi anlamını taşıyordu. Tartışmalar "embriyon ne zaman insan olur?" sorusunun cevaplanmasında duğümlenmiştir. Henüz, bu sorunlar çözümlenmemişken, reproduktif klonlamanın insanlarda denenmeye başladığına ilişkin haberler gelmeye başlayınca olay daha farklı boyutlara ulaştı. İNSANM TERAPÖTİK KLONUUMMSI Çtfclrdrtsiz Vdrlol Ooıttl YumurtaVericisl ÇaklntekUzaMı HUcrevsÇaMntokslz VUmurtı Kaynastırılıyor HUcrtyto Kaynasmıa Yumurta takratlk H«nıtopo«Hk Maoık HÜor«ıl Hüort Kopyalama Içln Hücre Ahnıyor Embrlyo Bı&fik Yöncten Uyumlu Ntkll Kopya Bebak Dofiuyor f 1 Embrlyo Anrtaya Nakladlllyor Yasaklamalar demde gün Şekil 5: Terapötlk klonlama « Şekil 6: Reproduktlt klonlama. Sonuçta, 9 Ağustos 2001 tarihinde ABD Başkanı George Bush ve Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH), insan embriyonik kök hücrelerle ilgili olarak bir takım kısıtlamaları içeren bir ğenelge yayımladı. İşte bu genelge, bilim ve teknolojide en uç noktalarda bulunan ABD'nin insan embriyonik kök hücre çahşmaları önünde önemli bir engel oluşturdu. Son olarak, 2003 yılı sonunda Birleşmiş Mıllet Genel Kurulu, insan embriyonik kök hücreler ve klonlama çahşmaları için 2005 yılına kadar bir erteleme kararı aldı. Oysa, başta ABÜ olmak üzere İrlanda, İspanya, Fortekız ve İtalya gibi ülkeler bu konunun ertelemeye gerek kalmaksızm tamamen yasaklanmasını istiyor. Buna karşın, İngiltere, Fransa, Japonya ve G. Afrika ile 30'u aşkın ülke kopyalanmış insan embriyonlarının araştırmalarda kullanılmasına ızin verecek kısmi yasaklamaların getirilmesini istiyor. Tartışmalar sürerken. başta İsrail olmak üzere Singapur, G.Kore, Japonya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde ise, insan embriyonik kök hücreleri ve tedavı amaçlı klonlama alanındaki çalışmalar son hızla devam ediyor. Bu ülkeler, bu konudaki araştırmalar için gerekli yasal izinleri vermenin yanında parasal yönden de olağanüstü desteklemektedir. ne aynı vericiden elde edilen vücut hüclim adamlarından gelmektedir. resinin çekirdeğlyle yer değiştirmişti. Son olarak, Güney Kore Seul UluÖnceki tekniklerde, farklı bir bireyden sal Üniversıtesı'nden bir grup araştıralınan yumurta hücresi kullanıldığı macı 12 şubat 2004 tarihinde, ilk defa için, elde edilen hücreler % 100 uyumtedavi amaçlı klonlama tekniği kullanalu olmamaktaydı. rak insan embriyonik kök hücrelerini elde ettiklerini duyurdular. Vericinin sitoplazrnası ve mitokondriyal DNA'sı da işin içine girdiğinBu araştırmanın önemi, yıllardır den tam bir uyumluluktan bahsetmek teorik olarak bildiğimiz ve hayvanlarda söz konusu değildi. Bu önemlidir, çündefalarca denenmiş bir olayın insan kü bu şekilde elde edilen hücrelerden hücreleri kullanılarak gerçekleştirilmetüretilecek farklı vücut hücreleri, nakil siydi. Yani, klonlama amacıyla aynı katedavilerinde herhangi bir bağışıklık ret dından elde edilen \umurta ve vucut reaksiyonuna nehücresi kulladen olmadan kulnılmıştı. lanılabilecektir. AraştırBu araştırmacılar, yuma, başta ABD murta hücreolmak üzere tüm lerine 1< 7> dünyada oldukça adet somatık büyük sükse yaphücre çekırtı. Gerçi, etik nedeğı transferı denlerle klonlagerçekleştıı ma çalışmalarına di. Bunlardan (tedavi amaçlı da30 adet embhi olsa) karşı diriyoyu blastoŞekil 7 . Tedavi amaçlı klonlama teknlğiyle klonrenç gösterenler sist aşamasılanan 8 adet insan embriyonu halen çekincelena kadar gerıni sürdürmektedirler. tırmeyi başardılar. Bu embriyonlardan 20 tanesinden embriyonik kök hücrelerini (iç hücre kitlelerini) ayrıştırmayı başardılar. Sonuçta, yalnızca bir adet embriyonik kök hücre serisini (SCNThES1) laboratuvar ortamında çoğaltmayı başardılar (Şekil 7). Bu hücrelerın 70'den fazla kez bölünehildiklerini gözlemlediler. Daha sonra, bu hücreleri bağışık yetmezlığı olan farelere naklettiklerinde sinir, goz, kemik, kıkırdak, kas ve bağ dokusu gibi birçok farklı hücre tıpini oluşturduklarını bildiriyorlar. Bu çalışma, elde edilen embriyonik kök hücre serisinın %100 kopya olması nedeniyle oldukça önemlidir. Vericının yumurta hücresinin çekirdeği yi miş hastaların hasarlanmış kalp dokularını yenilemek için kök hücre uygulamalarının klinik uygulamaları bile yapılıyor. Ancak, yukarıda da söz edildiği gibi bu tür çalışmalar başta ABD olmak üzere tüm dünyada yoğun bir şekilde denenmekte ve uygulanmakta. Ülkemizde de benzer çalışmaların yapılıyor olması memnuniyet verici. Fakat, asıl olan ABD'nin şimdilik boşalttığı alan olan "insan embriyonik kök hücre" çahşmaları üzerine odaklanmaktır. Tıpki Atlantik ötesi ülkelerın yaptığı gibi. 60 tüp bebek merkezi Ülkemizde 60 civarında "tüp bebek merkezi" bulunmaktadır. Bunların bir kısmı özel sektörde diğerleri ise üniversıte ve devlet hastaneleri bünyesinde son derece başarılı bir şekilde işlevlerine devam etmektedir. Ayrıca. genellikle bu merkezlerin bünyesinde yada bağımsız olarak faaliyet gösteren moleküler biyolojı ve genetik araştırma ve uygulama merkezleri bulunmaktadır. Yapılınası gereken, mümkün olan en kısa sürede Sağlık Bakanlığının patronajlığında, TÜBA ve TÜBİTAK önderliğinde, üniversite ve özel sektörde bu konuda çalışmakta olan araştırmacıhekim ve akademisyenlerden oluşacak bir "Ulusal Kök Hücre Konseyi"nin toplanmasıdır. Bu konsey, olayın etik ve bilimsel yönlerini enine boyuna tartışarak bir ülke politakası belirlemeli ve ılgilı genelgetüzukleri hazırlamalı ve merkezleri yönlendirmelidir. Sonuçta. gerek alt yapı olarak gerekse bilgi birikimi olarak bu kadar hazır olduğumuz bir alanda, 21nci yüzyılın en önemli bilimsel gelişmelerine açık olan bir alanda, üretilen ilgi ve teknolojileri kullanan değil üreten bir ülke konumuna gelebiliriz. PEKİ, ÜLKEMİZDE DURUM NEDİR? GÜNEY KORE: YASAKLAMAYAN ÜLKELERİN YÜKSELİŞİ Nitekim, bu ülkeler çahşmalarının sonuçlarını almaya başladılar bile. Özellikle, embriyonik kök hucre araştırınalarının yeni ve uygulanabilir sonuçlarına ilişkin verilerin bir çoğu bu ülke bi Aslında, ülkemizde de özellikle kemik iliği, periferik kan ve son zamanlarda kordon kanı kök hücre çalışmaları konusunda epeyce yol alındı. Bu çalışmalar, şimdilik birbırinden habersiz ve bağımsız merkezlerde devam ediyor. Hatta, bazı hastalıkların kök hücre teknolojisi kullanılarak tedavi edildiğini bi liyoruz. Örneğin, çeşitli tip kanserlerin tedavisinde kök hücre teknolojisi kullanılarak elde edilen dendritik hücre aşılarının kullanılması ve kalp krizi geçir 884/14 28 Şubat 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle